Adalet Menzili


Download 1.1 Mb.
Pdf ko'rish
bet53/86
Sana21.02.2023
Hajmi1.1 Mb.
#1219365
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   86
Bog'liq
Adil Yakubov - Adalet Menzili

Adil Yakubov
113


anlatır, bir buket gül takdim edildiği zaman onu doğruca Bibisara mamaya
getirirdi.. Çağırmadıkları zaman da üzülmez, zavallı hanımı önüne ne
getirirse onu yer, arada sırada bir şeyler karalar, bazen de hatıra defterini
çıkarıp aklında kalmayan maceralarım okurken eski günlere dalar giderdi..
Ama şimdi!.. Hayır, artık bu haksızlıklara dayanamıyordu. Bıçak kemiğe
dayanmış, öfke dağlan sarmıştı. Acaba dört yıl devam eden savaş sırasında
beline kadar kara saplanıp, açlıktan çizmesini yediği günler, vücudu düşman
kurşunlarıyla delik deşik olduğu, can alıp, can verdiği saatlerde, bir gün gelip
bu hallere düşeceği hiç aklından geçmiş miydi? Memleketin bir tek kibritine,
ağılındaki bir tek kuzusuna başını çevirip bakmayan damadının nahak yere
hapsedileceğim, yaşlı çağında bulduğu temiz kalpli, mütevazi helalliğinin
feryadını işiteceğini, sevgili kızı ve torununun çektikleri acıya şahit olacağını
hiç düşünmüş müydü? Yaklaşık seksen yaşına gelmişse, bunun altmış yılım
Sovyet Hükümeti’ne hizmete adamıştı. Ama şu yaşlı çağında, belinden
kuvveti, gözünden feri gittiği şu dönemde, yaptığı bunca iyiliklerin karşılığı
bu mu olacaktı? İster misin, devrimden bu yana altmış yıl geçtiği halde
Sovyet hükümeti kendisine bir köle gibi sadıkâne hizmet eden bir evladının
sözüne, kefaletine, ortaya koyduğu delillere itibar etmesin? İster misin bu
hükümet onun sözüne değil, Moskova’dan rüşvetçiliği yok etmek için gelip,
asıl rüşvetçiliği yapan alçakların sözlerine inansın? Eğer iş bu noktaya
gelmişse, baştaki yöneticiler kime güvenebilir, kime sırtını dayayabilirdi?
Hayır, Gazi böyle saçma sapan işlere boyun büküp oturacak adam değil.
Bugüne kadar pisliklerle, hırsızlıklarla hep mücadele etmişti, bundan sonra
da ederdi.
Gazi, bütün bu düşünceleri bir çırpıda kafasından geçirdikten sonra, ertesi
gün erken kalkmak amacıyla yatağa uzanmıştı. Ama gözüne uyku girmesi ne
mümkün? Beynini sürekli tırmalayan bu düşünce ve evhamlardan bir an
kendini kurtarabilmesi mümkün müydü?
Bazen ertesi gün savcılara söyleyeceği sözleri kafasından geçiriyor, bazen
onlarla münakaşa ediyor, bazen de cumhuriyette her tarafı kasıp kavuran
tutuklama hareketlerini, biraz önce kızı Mercanay’ın anlattığı korkunç şeyleri
hatırlayınca, kalbinde yumak yumak öfke yaratan duygular birden tuhaf bir
Adalet Menzili
Adil Yakubov
114


şüphe ve güvensizlikle yer değiştiriyordu. Bütün bunları düşünürken nedense
merhum genel müdürü tekrar tekrar hayaline düşüyordu..
Hayır, Gazi başkaları gibi merhum patronunu hiç bir zaman melek olarak
düşünmemişti. Ondan çok iyilikler görmüştü, ama zaman zaman gazabına
çarpıldığı günler de olmuştu. Gerçi merhum büyük hizmetler vermişti, ama
hatalar da yapmıştı. Özellikle pamuk konusunda takip ettiği politika, gerçi
açıkça söylenemese bile, hiçbir zaman can-u gönülden tasvip edilmemişti.
Zaten sonunda başını yiyen de bu pamuk meselesi olmuştu!
Neyse ölen adamın arkasından konuşmak doğru değil! Ancak nankör
insanlar ölen kişilerin arkasından konuşurlar! Halbuki Gazi, aralarında iyi
kötü olaylar geçmiş olmasına rağmen, merhumun vefatından sonra cesedinin
mezardan çıkarılıp bir tarafa atılması konusundaki karar okunduğu zaman
sinirden tir tir titremişti. Ama bu konuda onu en çok şaşırtan şey, merhumun
elinden ekmek yiyen öğrencilerinin bu işe tevessül etmeleriydi! Ben ölünce
yarım kalan işleri tamamlarlar, yüzümü kara çıkartmazlar diyerek güvendiği
meslektaşları yapmıştı bu pis işi!..
O zaman bu pis işi bir türlü sineye çekemeyen Gazi, merhumun en yakın
dostlarına, yerine getirilen güvenli şakirtlerine birkaç kez mektup yazmış,
ama hiçbir cevap alamamıştı. Sadece selam göndermekle yetinmişlerdi ve bu
selamlar bir felâketin ön habercisiydi. Gazi şu an yatağa uzanıp gözlerini
tavana dikerek hayallere dalmışken, başına gelen şu felâketle o mektuplar
arasında bir bağlantı olabileceği düşüncesine kapılıp yüreği güp güp atmaya
başlamıştı.

Gazi içeri girdiğinde, Vyaçeslav Şaranavski büyük bir gül buketiyle
süslenen - ki Galya her gün sabahleyin bu gülleri değiştirirdi, - büyük
çalışma masasının arkasında ellerini kıçına atmış asabi adımlarla gezinip
durmaktaydı.
Dünkü sözlerden sonra Gazi, Şaranavski’yi yüzünden it korkan, suratından
kan damlayan bir cellat olarak tasavvur etmişti. Halbuki şimdi karşısında
mülayim çehreli, uzun san saçlarını nazikçe taramış; sırtında kolalı beyaz
gömlek, boynunda gül desenli güzel bir kıravatla, yakışıklı, boylu poslu bir
Adalet Menzili

Download 1.1 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   86




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling