Adalet Menzili


Download 1.1 Mb.
Pdf ko'rish
bet63/86
Sana21.02.2023
Hajmi1.1 Mb.
#1219365
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   86
Bog'liq
Adil Yakubov - Adalet Menzili

Adil Yakubov
135


kaldığında dahi “Nedir benim suçum?” sorusunun aklına takılmasıyla birlikte
yıldırım çarpmış gibi ayağa fırlayarak hücreyi yeniden adımlamaya
başladığının farkına bile varmıyordu. Sadece tan vakti birkaç dakika gözleri
yumuluyordu o kadar. İşte o birkaç dakikalık sürede devamlı güzel düşler
görüyordu. Bir defasında Mercanay tandırdan yeni çıkardığı sıcak ekmekleri
nehir suyuna batırıp yiyor, bir başka defasında kan koca düğün ve
müsabakalarda birlikte destan okuyup bol bol alkış alıyorlar, bazen de ortaya
bırakılan oğlağı kaptığı gibi diğer rakipleri arasından sıyrılıp çıkıyordu.. Ne
var ki tatlı birer anı olarak düşünde yaşadığı bu anlar, uyanır uyanmaz buruk
bir acıyla yer değiştiriveriyordu. Yerinden doğrulunca Mercantav eteklerinde
kısrak bakıp at süren nice küheylanları dizginleyen, destan okuyarak büyüyen
Suyun Burgut, şimdi içine düştüğü durumu bir türlü hazmedemediğinden
eyere çekilen at gibi tepiniyor, kollan yoruluncaya kadar kapıyı dövüyor,
sonra kendini yere atıyor ve tekrar hücreyi bir o yana bir bu yana
adımlamaya devam ediyordu.
Nihayet her biri bir yıla bedel üç gece üç gündüzden sonra ilk defa
sorgulamaya çıkarıldı.
Vakit gece yansını aşmış olmalıydı ki uzaklardan horoz sesleri işitiliyor,
yıldızlarla dolu gökyüzünde çoban yıldızı parlayıp duruyor, alın hizasında ise
bir avuç kadar Ülker yıldızı saçılmış bilyeler gibi ışıldıyordu.
Suyun Burgut, iki gardiyanın arasında geniş avludan geçip, karşıda dev bir
kaya parçası gibi sessiz dikilip duran binaya yaklaşırken, bir an gardiyanları
birer yumruk darbesiyle tesirsiz hale getirip duvardan atlayarak kaçma fikri
kafasından geçti. “Hay Allah! Mercantav hangi tarafta kaldı? Sağda mı, solda
mı? E kurban olduğum Allah! Onu bir daha görmek nasip olacak mı?”
Şu anda gençlik yıllarında olduğu gibi kanının köpürüp coştuğu bir sırada
gardiyanları birer yumruk darbesiyle saf dışı bırakıp duvardan rahatlıkla
atlayıp kaçabileceğini biliyordu. Ama bunu yapamazdı. Yaparsa cezadan
korktuğu için kaçtı diyecekler ve kendisi de isnat edilen suçlan kabul etmiş
olacaktı. Halbuki o, onun suçu ne idi?
Zaten yukarıda siyah bir gölge gibi dikilip duran kapkara binaya da
gelmişlerdi.
Adalet Menzili
Adil Yakubov
136


Biraz sonra kendisini sessiz ve loş koridorlardan geçirerek oldukça
aydınlık geniş bir odaya aldılar.
İçeri giren Suyun Burgut, karşılaştığı güçlü ışık karşısında gözleri
kamaşınca, kapı girişinde durmak zorunda kaldı. Yavaş yavaş gözlerini
açtığında, pencerelerine kalın siyah perdeler çekilmiş, bomboş, çıt çıkmayan
odanın yukarı tarafında, üzerine yeşil çuha örtülmüş masanın gerisinde
Şaranavski’nin oturduğunu, köşede ise parlak san saçları omuz ve yüzünü
kapatmış olan genç bir kızın başını daktiloya dayamış pinekleyip durduğunu
farketti.
Bir an ne yapacağına karar veremeyen Suyun Burgut, Şaranavski’ye doğru
bir adım ilerledi, fakat Şaranavski telaşa kapılarak:
— Yaklaşma! - diye bağırıp kapı önündeki sandalyeyi gösterdi:
— Otur!
Suyun Burgut, birden içine düştüğü acıklı durumdan dolayı titremeye
başladı. Tutuklandığından beri sürekli beynini tırmalayan hakaret ve
aşağılanma duygusu yeniden beynini tornalamaya başladıysa da, sinirlerine
hakim olmaya çalışarak yavaşça sandalyeye oturdu. Ağır hareketlerle
yerinden kalkan Şaranavski, kırmızı halı döşenmiş zeminde sessiz adımlarla
ilerleyerek Burgut’a doğru yaklaştı, fakat birden üç dört adım beride durarak
tepeden tırnağa muhatabını süzdükten sonra başını daktilo üzerine abanmış
olan katibe kıza seslendi: - Yazmaya hazırlan Galya!
Katibe, itaatkâr bir tavırla makinasını hazır hale getirdi.
— Ne var ne yok? Üç gün yan gelip yatarak bir güzel dinlendin! Otelimiz
hoşuna gitti mi? İyi dinlenebildin mi? - diyerek yılıştı.
Suyun Burgut’un içinden “Ne demezsin! Keşke birlikte yatsaydık.”
şeklinde alaylı bir düşünce geçti. Sonra içinden geçenleri muhatabının
yüzüne karşı söyleyip onunla alay etmek istedi, fakat şu boylu poslu, ama
çehresi yılanın yüzü gibi soğuk adamla takışmayı uygun bulmadı.
— Ne o? Ağzına burunluk vurulmuş gibi sustun kaldın? - Şaranavski
birden sesini yükseltti. - Konuş be adam! Şu üç günde daha önce
söylediklerimizi adam akıllı düşündün mü?
— Düşündüm, - dedi Burgut ister istemez.
Adalet Menzili

Download 1.1 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   86




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling