Adalet Menzili
Download 1.1 Mb. Pdf ko'rish
|
Adil Yakubov - Adalet Menzili
Adil Yakubov
145 diye tekrarladı gözlerini işveyle oynatarak. - Gerçekten bileğine sağlam yiğitmişsin. - Kan kılıklı genç, kaşlarını nazlı nazlı oynatarak sanki dansa kalkıyormuş gibi kollarını açtı: — Teslim ağam, teslim! - dedi. - Bugünden itibaren her yönden emrine amadeyiz! Amma arslan gibi delikanlıymışsın be ağam, arslan! Suyun Burgut, suratını ekşiterek arkasını döndü. İçinden “Bu ne iş? Yoksa gerçekten ibne mi bu?” diye geçirdi. O an koridorda gürs gürs ayak sesleri, bağırıp çağırmalar işitildi ve demir kapı sürgüsü çekilerek büyük bir gıcırtıyla açıldı. Aynı anda iki gardiyan içeri daldı. — Pekâlâ, bu ne kavgası böyle? N’oluyor burda? Borsık, kesik kesik soluyarak küfürler savuruyordu. Aslan Levon, inleyerek yerinden doğrulmak isterken pat diye tekrar yere düşüverdi. Kapıdan ilk giren köse gürünüşlü gardiyan, kaşlarını çatarak Suyun Burgut’a baktı: — Senin işin mi bu Burgut? Kan kılıklı genç kaşlarını gözlerini işveyle oynatarak güldü: — İş değil, ustaca bir oyun bu, gardiyan bey! Sirk! Tiyatro! Ben bu ağacanımdan memnunum! Mangal gibi yürek varmış ağamda! Cesaretine meftunum ağamın! — Sen oğlan.. Senin gibi yavşaktan bir şey soran olmadı! - Köse görünüşlü gardiyan onu bir kenara iterek Burgut’a yüzlendi: — Koskocaman adamsın… Koca bir kolhozun genel müdürüsün. Ne iş? Adam öldürmeye mi geldin buraya? Suyun Burgut’un gönlündeki neşe dalgası yine biraz önceki isyankâr duygularla yer değiştirdi. — Bir iftira yetmedi de, İkincisini mi sahnelemeye çalışıyorsunuz? - dedi boğuk bir sesle ve hâlâ yerden duran iki bıçağı gösterdi: — Önce bu bıçakların kime ait olduğunu bir soruşturun! İçerde yatan bu eşkıyanın eline kim verdi şu bıçakları? Amacınız ne? İftira ettiğiniz insanları yola getiremeyince şu insanlıktan çıkmış kumarbazlarla mı yola getirmek Adalet Menzili Adil Yakubov 146 niyetindesiniz? Beni bu kumarbaz katillerin arasına koymanıza kim izin verdi? İnsaf var mı sizde? Karı kılıklı genç şaşkınlıktan fıkır fıkır oynayarak kikirdemeye başladı: — Yaşa! Bu cellatların anladığı dille konuştun! Canım feda senin gibi delikanlıya! - Karı kılıklı genç birtakım hayasız hareketlerle işvelenmeye devam ederken, kapı önünde dikilip duran genç gardiyan kendini tutamayıp gülmeye başladı. Yaşlı olanı ise, yumruklarım sıkarak işveli genci tehdit etti: — Tabutluğu özledin herhalde, yavşak? Çeneni kapa yoksa kendini tabutlukla bulursun! — Allah iyiliğinizi versin! Cehenneme atsanız bile şu yiğitle birlikte atın, canım Grajdanin gardiyan! Yaşlı gardiyan ona aldırış etmeksizin Burgut’a yüzlendi; — Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış!.. Ağzından çıkan sözlere dikkat et! Utan Burgut, utan! Hadi düş önümüze bakalım! Suyun Burgut yere düşen kürkünü omuzuna atıp kalpağını başına geçirerek hiç sesini çıkarmadan kapıya doğru ilerledi. Koridora çıktıklarında kan kılıklı gencin ağlamaklı ince sesi duyuldu: — Beni de götürün! Mezara gireceksem bile bu yiğidimle birlikte gireyim, gardiyan bey! Adalet Menzili Adil Yakubov 147 D -12- ünyada endişe içinde yaşamaktan daha kötü bir şey yokmuş. Mercanay, kocasıyla ilgili sağlıklı bir haber alabilmek için çalmadığı kapı bırakmadıktan sonra bunu daha iyi anlamıştı. Bunlar yetmiyormuş gibi, Suyun Burgut Mercantav kolhozuna genel müdür olmak için etek dolusu rüşvet vermiş şeklinde dedikodular yayılmıştı. Görünüşe bakılırsa bu dedikoduları bizzat Fıçı Mansur ve onun attan düşse eyerden düşmeyen yardakçıları çıkarmış gibiydiler. Kocası Fıçı Mansur’un yerini aldığından beri Mercanay’la selamı sabahı kesen sabık genel müdürün yardakçıları, şimdi nerede onu görseler durdurup hal hatırını sorar olmuşlar; “vay vay vay, yazık oldu Burgut’a be!” gibi orospu namesiyle güya teselli vermeye başlamışlardı. Ama onların asıl amacı Mercanay’ı teselli etmek değil, aksine daha çok hüzünlendirmekti. Tabii ya! Suyun Burgut’un hapsedilmesine onlar sevinmesin de, kim sevinsindi? Burgut tutuklandıktan hemen bir gün sonra onun yerine tayin edilen Fıçı Mansur’un yeğeni, Burgut tarafından işten çıkartılan haytaları tekrar işe almış ve bunlar sabık genel müdürün şahsi çayhanesinde arz-ı endam etmeye, masa çevresinde pervane olmaya başlamışlardı. O gün bugün Mercanay’ın dünyası kararmıştı. Evden dışarı adım atmayı canı istemiyor ve güya kocası elâlem nazarında gerçekten suçluymuş gibi kimseyle görüşmek, hatta eş dostla bile merhabalaşmak, onların teskin edici, teselli verici sözlerini işitmek dahi içinden gelmiyordu. Doğru, kötülerin olduğu yerde iyiler de olurmuş. Onu gerçekten teselli etmek isteyenler de vardı. Ama insan kalbi bir kez kırılmaya görsün, bir daha tamir edilmesi Adalet Menzili Download 1.1 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling