Merḥūm Ṣulṭān Yıldırım Ḥān, Nāme-i Merḳūma Virdügi Cevāb-ı Bā-
Savābın Ṣuretidur
36
Ḥamd-ı b-nihāye ol ḥüdāya ki, bizi dn-i İslām’la müşerref iyledi, ve
selāṭn-i ‘Arab u ‘Acem’den, sa‘ādet-i ġāzā ve cihād ile, mu‘azzez ve mümtāz
iyledi, ve salāvāt-i (l04a) b-ġāye, ḥayrü’l-enām olan, Resūlü Muḥammed
üzerine ve anuň asẝāb-ı kirāmı ve āl-i i‘zāmı üzerine ilā yavmi’l-ḳıyām. Bil ve
dönme fırsatını bulmuşlar. Timur, ölmeden kısa süre önce oğul ve torunlarına vasiyette
bulunmuş, “ Önce Batı İran’da hakim olan Sultan Ahmed Celâyir( bu sülâle de türkleşmiş
Moğollar’dan çıkmıştır) Tacik (kötü) mizaçlı bir adam olması sebebiyle insan üzerinde
endişe uyandırıyor” diyerek haleflerine hedef götermiş idi. Bundan sonraki yıllarda
Karakoyunlu reisi Kara Yusuf ve oğulları ile Sultanı Ahmed Celâyir arasında bazı şehirlerin
hakimiyeti için savaştıkları ve nihayet Tebriz yakınlarındaki Esed köyü civarında Ahmed
Celâyir ele geçirilerek eski dostu ve müttefiki kara Yusuf tarafından öldürülmüştür. Böylece
Celayir devleti yıkılarak son bulmuştur. Onun halefleri Vâsıt ve Huzistan’da kısa süreli bir
iktidara sahip oldular. Bu konuda daha geniş bilgi için bkz. Nizameddin Şâmî, Zafernâme, (
Farsça’dan Çev. Necati Lugal), Ankara, 1987, s. 348. , Âşık Paşaoğlu Tarihi, (hazırlayan:
Atsız), İstanbul, 1992, s. 67-70., Mustafa Âli, Künhü’l-Ahbâr, C. S. IV, 82-95. , Barthold,
V. V. Orta Asya Türk Tarihi Hakkında Dersler, Ankara, tarihsiz ; Mustafa Fayda, DİA.,
C.II, s. 53-54., Faruk Sümer, Kara Koyunlular, Ankara, 1984, s. 60-72. , Erol Güngör,
Tarihte Türkler, İstanbul, 1992, s. 137-138. , Walther Hınz, Uzun Hasan ve Şeyh Cüneyd,
Ankara, 1992, s. 49., Mükrimin Halil Yınanç, “Akkoyunlular. Ak Koyunlular” maddesi , İA. ,
C.1, s. 251-270.
33
Kur’ân-ı Kerim, 17/5.
34
Burada parantez içerisinde yazılan varak numaraları, Hoca Sadeddin Efendi’nin Münşeât ve
Mükâtabât-ı Sultaniye adlı mecmuasına aittir. Çünkü bu mektuplar adı geçen eserden
transkripsiyonu yapılarak buraya yazılmıştır.
35
Do'stlaringiz bilan baham: |