bakışlarında sevgi, sevecenlik vardı. Başımı çevirip ona
bakmadığım halde, bana acıdığını sezinliyordum. Gözgöze
gelişimizde, bakışlarından anlıyordum bunu. Bir insanın,
tanımadığı birine, her neden olursa olsun acıması ne güzel
duygudur. O er, beni tanımadan acıyordu, ama neden
acıdığını bilmiyordum. Öbürleri gibi, benimle konuşmak
istemiyor, nereli olduğumu sormuyordu.
Ya üçüncü, ya dördüncü nöbet tutuşuydu barakada,
dayanamadı, o da sordu:
—
Nerelisin amca?
Böylece onunla da söyleşiye başladık.
—
Senin İşin zor... dedi.
—
Neden? dedim.
—
E, yalnızsın... dedi.
Sesi öyle üzgündü ki, benim yalnızlığımdan acı duyduğu
belliydi. Kendi üzünçlerimi, dertlerimi unutup bu iyi yürekli
eri avutmaya çalıştım:
—
Yok canım, o kadar zor değil...
—
Zordur, zordur...
—
Yoo, ben alışığım...
—
Hiç insan yalnızlığa alışır mıymış amca!...
Do'stlaringiz bilan baham: