Dengeli ve Düzenli Beslenme


Download 240.39 Kb.
Pdf ko'rish
bet3/13
Sana18.02.2023
Hajmi240.39 Kb.
#1212659
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13
Bog'liq
Kunular

Turizm ve seyahet 
Bir çoklarımız seyahet etmeyi çok severiz.Her zaman yeni yerler arayışında 
oluruz.Farklı kültürler tanımak, yeni arkadaşlıklar kurmak, maceralı bir dünyanın 
kapısını aralamak bir çoklarımızın hayalidir. Bu şekilde insanlar gezmek, görmek, 
meraklarını gidermek, dinlenmek, eğlenmek ve öğrenmek amaç ile yurt içi ve yurt 
dışına seyahat seçeneklerinden birini tercih ederler. Yurt içine seyahat eden insan 
sayısı oldukça fazladır sebebi daha uygun olması ve ülkemizi daha iyi tanımaktan 
geçmektedir. Yurt içine seyahat eden insanlara yerli turist ve yurt dışına seyahat eden 
insanlara ise yabancı turist diye adlandırırız. Gezilip görülen yerler hakkında edinilen 
bilgiler etrafımızda bulunan insanlar ile paylaşma gereği duyarız. O ülkelerde bulunan 
insanlar ile iletişim kurarız. Böylece turizm ülkelerin tanıtılmasına ve kültürler arası 


etkileşime yardımcı olur bu sayede. Turizm ayrıca insanları da birbirine yaklaştırır. 
Birbirlerine daha iyi tanımlarını sağlar. Turizm ticareti de hızlandırmaktadır. Turistler 
genelde seyahat ettikleri yerlerde alışveriş yapmaktadırlar.O ülkenin ve ya bölgenin 
özel eşyalarını hatıra olsun diye kendi ülkelerine götürmeye çalışırlar çoğu zaman. 
Bunun sonucu olarak ise ülke ekonomisine katkı sağlanmış olur. 
Bir çok filosoflarımızda seyahatın ne kadar insanın dünya görüşünü ve kişisel 
gelişimini artırdığını sözleriyle vurgulamıştılar. 
“Hiçbir şey zekayı seyahat etmek kadar geliştirmez.” – Emile Zola 
SEYAHAT RUHA İYİ GELİR 
İnsan ruhunun genel zaaflarından biri, değişiklik ihtiyacı duymasıdır. Hep aynı 
yerde yaşamak, aynı şeyleri görmek yorucu bir ortamda kendi içine, kendi dünyasına 
kapanıp kalmak insan ruhunda zaman zaman çeşitli bunalımlara sebebiyet veren bir 
monotonluk yaratır. 
Seyahat bu monotonluğu gidermek, ruhu zindeliğe kavuşturmak bakımından 
son derece faydalı bir şeydir. Doktorların depresyon geçiren hastalarına ilâçtan çok 
seyahat tavsiye etmelerinin sebebi budur.Psikoloklarda depresyonda olan, kendine 
kapanan hastalarına daha çok seyahat etmeyi, doğayla iç-içe olmayı tavsiyye ederler. 
Arasıra alışkın olduğumuz çevreden dışarı çıkmak, yorgun gözlerimizi başka 
âlemlerin manzaralarında dinlendirmek, yeni insanlar tanımak, dostluk ilişkileri 
kurmak insanlardaki yaşama ve mücadele isteğini kuvvetlendirir. Seyahatin faydası 
yalnız ruh sağlığı üzerinde değildir. Hiç şüphesiz yabancı diyarların havasına girmek 
bize bir takım gözlemler yapma fırsatını verir; böylelikle nazari bilgilerimizi 
uygulama fırsatını bulmuş oluruz. Gözlemlerimiz sırasında dikkatimiz yoğunluk 
kazanır, hayal gücü, muhakeme kabilyetimiz tempo ile çalışmaya başlar. Bir takım 
incelemeler, mukayeseler ve görgüyle beslenen düşünceler sayesinde türlü gerçeklere 
ulaşırız. Başka diyarlar halkının sosyal ve ekonomik yaşayışlarını, kültür ve 
inanışlarını yakından inceleme fırsatını buluruz. İnsanları her türlü atmosfer içinde 
tanıyıp değerlendirmek bizi bir takım peşin ve olumsuz yargılardan kurtardığı gibi 


gittikçe genişleyen bir insan sevgisi yaratır içimizde; kaba yabancılık duygusundan 
sıyrılırız. Bu faydalı ve zevkli seyahatler sırasında içimiz kendi çevremize ve 
yakınlarımıza karşı özel duygularla dolup taşar; bir zamanlar bize sıkıntı veren, 
boğucu gelen dünyamıza karşı şiddetli bir kavuşma isteği duyarız. Geride 
bıraktıklarımızın üzerinde bol-bol düşünmek fırsatını buluruz. Bu andan itibaren ruh 
eski bunalımlardan tamamıyla sıyrılmış olur. Çünkü, mantık kurallarına uygun bir 
şekilde düşünmek insanı karamsarlıktan kurtarır. 
Seyahatin her türlü faydalarını göz önünde tutarak çok bunaldığımız veya fırsat 
çıktığı anlarda kendi çevremizden uzaklaşmalıyız. Çok okuyan değil, çok gezen bilir 
demişler. Kültürlü bir insan olmak için bilgiyle görgüyü birleştirmenin gerekliliğini 
aklımızdan çıkarmamalıyız. Hem şurası bir gerçektir ki; bezgin, bitkin ve karamsar 
olarak yuvasından ayrılan bir kimse uzakların verdiği bir özlem, gariplik ve yaşama 
tutkusuyla eskisinden daha dinç, daha dengeli olarak geri döner. 
Bizim ülkemizede çok sayıda turist gelir.Ülkemize gelen bir turistin tekrar 
gelmesi veya ülkesine dönüp arkadaşlarına çok iyi anlatması onlara da tavsiye etmesi 
için biz vatandaşların onlara karşı güler yüzlü, iyiliksever, temiz, hoşgörülü olmamız 
lazım.ülkemize gelen turisti de misafir olarak saymalıyız. Misafirlerimizin 
Ülkemizden hoşnut ayrılması için çabayı göstermeliyiz. Tursitler, kendilerine uzak da 
olsa anıtlara, kentlere, tarihsel kalıntılara, doğa güzelliklerine, sanat yapılarına 
yakından şahit olmak isterler. İnsanların, bu istekleri doğrultusunda müzeler 
kurulmalı, görülmeye, incelemeye değer kalıntılar bu müzelerde sergilenmelidir. 
Turist, ziyaret ettiği bir ülkeyi bir yöreyi her yönüyle tanımak ister. Orada 
yaşayanların törelerini, göreneklerini, yaşamlarını bilmek ister. Bu da insanlar 
arasında sevgi, arkadaşlık, dostluk bağlarının gelişmesini sağlar. Aslında turizm 
ekonomik bir yarar sağladığı için değil, insanlar arasında dostluk köprülerinin 
kurulması için de gereklidi 


Dinlenmenin bir çeşidi de zamanı iyi güzel ve hoş geçirmektir. Eğlence 
yerlerinin temiz, güvenli, ucuz ve güzel olması turistin o yerde uzun süre kalmasını 
sağlar. 
Yoğun çalışma temposuna biraz ara vererek, yorgunluğu gidermektir. 
Çalışanların yasalarla güvence altına hakları doğrultusunda dinlenme süreleri vardır. 
Bu dinlenme sürelerini Ülkemizde geçirmek isteyen turiste her konforu sunmalı onu 
memnun olarak Ülkemizden göndermeliyiz. 
Sonuç olarak ülkemizin doğal zenginliklerini, anıtlarını, tarihi kalıntılarını, 
müzelerini keşfetmek güneşinden, denizinden, kaplıcalarından yararlanmak, 
dinlenmek, eğlenmek için Ülkemize gelen turistlere yardımcı olmalıyız. Bize 
uymayan davranışlarını kıyafetlerini yadırgamamalıyız, turistik eşya satın almak 
isteyen turistlerimize esnaflarımızın iyi davranması ve ürünleri gerçek fiyatından 
satmaları gerekmektedir. Çünkü bu saydıklarımız Ülke prestijiyle doğrudan ilişkilidir. 
Trafik sorunları 
Trafik sorunları her bir ülkenin gündemini zapt etmiş en önemli konulardan 
biridir. Her ülke bu sorunla başa çıkmanın yollarını arıyor.Trafik sorunlarının 
karşısını almak için bir çok önlemler alınıyor.Trafik sorunlarına geçmezden önce 
trafikin ne olduğuna bir göz atalım.
Yayaların, hayvanların ve araçların karayolu üzerinde hal ve hareketlerine 
"trafik" denir. Trafiği tek arabalar yaratmaz. İnsanların çok olduğu yerlerde bile insan 
trafiği yaranıyor. Çok kalabalık şehir merkezlerini bunlara misal çeke biliriz. 
Günümüzde en çok trafiknen yollarda karşılaşıyoruz. Saatlerce gitmek istediğmiz 
yerlere gidemiyoruz.Hem zaman kayıp ediyor hemde sinirlerimiz bozuluyor. Yollar 
kilitleniyor bir metre bile gidemeyecek duruma geliyoruz. Böyle sıkışmalara sebep ne 
oluyor peki?
Her yıl ülkede araba sayı artıyor. Bir evden nerdeyse 2-3 kişi araba sahipi 
oluyor. Hepside trafiğe çıkıyor. Yollar büyümüyor ama arabalarda artış çok. Daha 


büyük şehirlerde trafik sorunlarıynan daha çok karşılaşıyoruz. En çok sabah ve akşam 
iş çıkışlarında aynı sorun yaşanıyor.
Trafik ışıklarının bazen doğru çalışmamasıda yolların sıkışmasına ve trafik 
sorunlarına sebep oluyor.
Her yıl trafik kazasında ne yazık ki, ortalama 1,3 milyon kişinin hayatını 
kaybettiği belirtiliyor. Bu çok büyük bir rakam ve trafiğin nasıl tehlikeli olduğunu 
gözler önüne seriyor. Bu kazalarda yaralananlar, sakat kalanlarında sayısı yeterince 
büyük.Trafik kazaları çok zaman aşırı hız sonucu gerçekleşiyor.İnsanlar Bir anlık 
heves için hayatlarını tehlikeye atıyorlar. Bir-biriyle yarışarak bir şeyler ispatlamaya 
çalışırken sonuçları akıllarına bile gelmiyor. Kaç çocuk trafik kazası sonucu hayatını 
kayıp ediyor, kaç ev anne ve ya babasız kalıyor. Kaç insan sakat kalarak hayatının 
sonuna kadar pişmanlık yaşıyor. 
Bizim ülkemizdede trafik sorunları yeterince var. Kaş insan hayatını kayıp 
ediyor. Yollar küçük araba sayı çok olunca trafik yaranmasıda normalleşmiş artık.
Yollarda saatlerce zaman geçiyor. Trafik polisi yardımıynan yollar düzene giriyor. 
Bizim ülkedede trafik sorunlarına karşı bir çok önlemler alınıyor. Yeni köprüler 
yapılıyor. Alternatif yollar çiziliyor. 
Peki trafik sorunlarına karşı neler yapıla bilir? 
Trafik sorununu aradan kaldırmak için alternatif yolların, köprülerin yapılması 
gerekiyor. Alternatif yollar olursa insanlarda trafik olmaması için bu yolları kullanır 
hem gidecekleri yere en kısa zamanda ulaşırlar hem de insan ölümünün sayı azalır. 
Tır ve büyük arabalar için alternatif yollar yapılarsa ve bu yollar kullanılırsa araba 
kullanımı daha çok kolaylaşır. 
Köprülerde bu sorunda yardımcı ola bilir. Aynı yol üzerinden yapılan köprü 
sayesinde yoldaki sıklık yarı-yarıya azalmış olur.
Bunlardan başka trafik sorunlarının yaşanmaması için trafik işıklarınında doğru 
çalışması gerekiyor. Araba kullananlarında tüm trafik kurallarını bilmesi ve kurallar 


çerçevesinde araba kullanmaları gerekir. Bilinçli araba kullanan birey kendi hayatını 
sığortalamış olur. 
Trafik kazalarının olmaması içinde içkili araba kullanmak olmaz, hızlı araba 
kullanımından kaçınmamız lazım. Tehlikesizlik kemerini her trafiğe çıktığımızda 
takmamız yapacağımız en önemli işlerden biridir.
Trafik polisleride trafik sorunlarında yardımcı olmalı sıkışmaları önlemek için 
topluma yardım etmelerı gerekiyor.
En azından bu söylediklerimi gerçekleşdire bilirsek trafik sorunlarımızın 
hallinde bir çok işler yapmış oluruz. 
Sonda söylemem gerekiyor ki, trafik sorunlarını yaratan biz insanlarız yani istersek hu 
sorunu ortadan kaldıra bilmemizde kendi elmizdedir. Biraz özen göstererek, kuralları 
çiğnemeden araba kullanarak, trafikte daha anlayışlı olmaknan bu sorunların 
üstesinden de geliriz. Hayatımızı korumak kendi elimizde. (479 soz) 

Download 240.39 Kb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling