56
TÜRKÇE MASALLAR
TURUNÇ KIZ
azarlamak (f.): Kırıcı ve sert söz söylemek.
bahçıvan (i.): Bir bahçenin düzenlenmesi ve bakımıyla görevli kimse.
batırmak (f.): Bir şeyin sıvı veya yumuşak bir maddenin içine gömülmesine yol
açmak.
beddua etmek (f.): Birinin kötü bir duruma düşmesi dileğini gönlünden geçir-
mek veya açıkça söylemek.
çeşme (i.): Genellikle yol kenarlarında herkesin yararlanması için yapılan, suyun
bir musluktan aktığı su hazinesi veya yapısı.
çığlık atmak (f.): Korkunç sesler çıkararak acı acı bağırmak.
çingene (i.): Hindistan›dan çıktıkları söylenen, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşa-
yan bir topluluk.
dökülmek (f.): Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka
bir yere boşaltılması.
iğne (i.): Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği
bulunan çelik araç.
ihtiyar (s.): Yaşlı.
iyileşmek (f.): Hastalıktan
kurtulmak, sağlığı yerine gelmek.
kararmak (f.): Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak.
koparmak (f.): Daldan, ağaçtan alıp toplamak.
seslenmek (f.): Uzaktan bağırarak çağırmak.
sürünmek (f.): Yoksul ve perişan yaşamak.
tas (i.): Genellikle içine sulu şeyler konulan metal vb.nden yapılmış kap.
testi (i.): Geniş gövdeli, dar boğazlı su kabı.
turunç (i.): bütün Akdeniz ülkelerinde yetişen, portakala benzeyen meyve.
KISALTMALAR
i.: isim
f.: fiil
d.: deyim
s.: sıfat
zf.: zarf
z.: zamir
e.: edat