Orhan pamuk


Download 1.5 Mb.
Pdf ko'rish
bet57/79
Sana28.12.2022
Hajmi1.5 Mb.
#1012237
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   79
Bog'liq
Cevdet Bey ve Ogullari ( PDFDrive )

218 


mmıyor!" Perihan çocuğu yatağının yanındaki küçük masaya 
yatırıp soymaya başladı. 
Refik: "Hayır, beni tanıdı. Babası gibi çok zeki olacak!" dedi. 
Perihan: "Oooh maşallah, iyi de doldurmuşuz altımıza!" dedi. 
Çocuğu soymuş, küçük gövdeye gene başını yaklaştırmıştı. 
Refik ayağa kalkıp Perihan'ı bu kadar neşelendiren şeyi ya­
kından görmeye gitti. Ama çocukla Perihan'ı birlikte gülerken 
görünce gene haksızlığa uğramış gibi bir duyguya kapıldı. Bu 
duygudan korkarak acele acele söyledi: 
"Ben aşağı iniyorum. Kütüphajıede çalışacağım!" 
Perihan kirli bezleri topladı. Sonra bebeğin küçük elini ya­
kalayıp salladı: "Hadi, babaya selâm ver. Babaya selâm ver ba­
kalım!" 
"Kütüphaneye inip çalışacağım!" 
"Ama kütüphanede annen vardır şimdi." 
Refik hatırladı: Babasının ölümünden sonra annesi vaktinin 
çoğunu kütüphanede geçirir olmuştu. Bütün gün burada otu­
ruyor, eski fotoğrafları karıştırıyor, ağlıyor, arada bir de aklına 
eserse namaz kılıyordu. Nigân Hanım kütüphanedeki eşyaların 
yerini de değiştirmiş, duvardaki resimleri kaldırmış, bir zamanlar 
Refik'in arkadaşlarıyla poker oynadığı bu küçük odayı mescide 
çevirmişti. 
Refik: "Sahi ya, unutmuştum!" dedi. Canı sıkılmıştı. "Ama son 
zamanlarda sokağa çıkmaya başlamıştı değil mi?" diye ekledi. 
"Belki bugün Ayşe'yle çıkacaklardı." 
Refik geri dönüp gene yatağın kenarına oturdu: "Annemi 
biliyorum: Bu böyle çok uzun sürmez. Gene her zamanki hayatına 
dönecektir. Sonra namaz kılması da çok tuhaf. Annem bir şeye 
inanmaz ki. Oruç tutuyor diye Nuri'yle alay eder!" 
Perihan: "Öyle!" dedi. Kucağına aldığı çıplak çocuğu mın­
cıklayarak güldü: "Hadi, kızım, biz gidip şimdi bıcıbıcı yapa­
lım!" 
Perihan çocukla çıktı. Refik, "Ne yapıyorum ben?" diye dü­
şündü. Kendini yalnız ve gevşek buluyordu. "Karım, kızım!" 
Aynı şeyi birkaç kere daha mırıldandı. "Kütüphaneye iner, 
bir-iki kitap alır, sonra aşağıda okurum. Ama koskoca evde 
oturacak bir oda da yok. Üç katlı evde kümes gibi bir odaya 
219 


tıkılmışız... Zaten bu zamanda, böyle bütün ailebir evde oturmak 
hata. Herkes dikkatle birbirini izliyor, bir şey yapmaya kalksan 
hemen kokusu çıkar. Ben de bu odaya bu sıcakta girip oturu­
yorum!" Düşünmekten çekinerek bir süre durdu. Pencereden 
dışarı baktı. Sonra gene kendini bıraktı: "Bir tüccar ailesinin 
tüccar oğlu... Tasasız, dertsiz, boş bir herif... Evlendim... Ço­
cuğumuz oldu. Şimdi de hayatımda anlam olsun istiyorum... 
Biraz mücadele, bu iç sıkıntısı ve durgunluğu giderecek biraz 
düşünce ve küçük birkaç fırtına... Bir tüccarın oğlu hayatına 
yön vermek istiyor. Burada art nouveau yatak odasının içinde, 
uyuşuk ve hımbıl oturuyor ve sıcaktan bunalarak esniyor. Ama 
geç kaldım. Bu çocuk da var şimdi... Hırs yok bende!.. Tutku 
yok!.. Dertsizim! Mutluluk fazla geldiği için biraz coşmak is­
tiyorum. Eh, ne de olsa paşa torunuyum... Her ne kadar da­
marlarımda daha çok tüccar kanı akıyorsa da, yüce amaçlar 
bulmak gerektiğini de anlıyorum... Nasıl şeyler bulmalı? Biraz 
okusam mı, yoksa bir geziye mi çıksam? Babam öldükten sonra 
(azla içtim. İçkiyi azaltayım. Sonra bir program yapayım! Kendime 
biraz çekidüzen vereyim, eziyet edeyim." Takındığı alaycılığı 
farkederek korkuyla ayağa kalktı. Bir zamanlar Muhittin'e bakarak 
alaycılığın, mutsuzluğun ve yıkılışın belirtisi olduğunu dü­
şünmüştü. Hâlâ pencereden dışarı bakıyordu. Arka bahçenin 
bittiği yerde geniş bir arsa vardı. Orada, güneşin altında birkaç 
çocuk birdirbir oynuyordu. Refik korkuyla: "Çok değil, on oniki 
yıl önce ben de onlar gibiydim!" diye düşündü. 
"İşte yıkandık, geldik!" Perihan odaya girmişti. "Kızımız Melek 
Hanım suyu çok seviyorlar. Yıkandıkça neşeleniyorlar!" 
Refik döndü, Perihan'ın güldüğünü gördü. "Peki, onun için 
ne yaptım?" diye düşündü. 
Perihan: "Aaa, tuhaf bir halin var! Niye öyle bakıyorsun?" 
dedi. Havluyla çocuğu kuruluyordu. 
Refik: "Çok sıcak, çok sıcak!" diye homurdandı. Sonra birden: 
"Seni hiç yalnız bıraktığım oldu mu?" diye ekledi. 
Perihan bir an durdu. "Beni mi?" dedi. Refik'in yüzünden 
sözkonusu olanın kendisi olduğunu anlayınca biraz şaşkınlık, 
biraz da gururla: "Hayır!" dedi. Sonra birkaç saniye düşündü ve: 
"Bir şikâyetim yok benim!" dedi. "Sen iyi misin? Sen iyi ol!" 
220 


Refik gülümsemeye çalıştı: "İyiyim! İyiyim canım!" dedi. "Biraz 
sıkıntılıyım... Düşünmek istiyorum, anlatabiliyorum, değil mi? 
Ne yapayım, diyorum. Bilmiyorum. Dalgınım. Sıcak çok fena!" 
Sustu. 
Perihan dikkatle: "Sen iyi ol. Bu çok önemli!" dedi. 
Refik: "Beni seviyor!" diye düşündü. İçinden Perihan'a sarılmak 
geldi, ama kendini tuttu. Bunun özür dilemek anlamına geleceği 
duygusuna kapılmıştı. "Beni seviyor, odada oturuyoruz... Bir 
de kızımız oldu şimdi! Üstelik biraz canım sıkılınca çocukluğunu 
yüzüne vuruyorum... Yeter artık, düşünmemeli." 
"Ben kütüphaneye iniyorum. Belki annem çıkmıştır." 
Perihan: "Ben de bunu uyutacağım," dedi. 
Refik kapıya doğru yürürken kapı açıldı. Nermin'di. Refik'i 
görünce şaşırmadı. 
"Hah, buradasın değil mi?" dedi. "Osman telefon etti. İyi 
değilmişsin. Merak etmiş! Nasılsın?" 
Refik ezilip büzülerek: "İyiyim, iyiyim, aşağıya iniyorum!" 
dedi. 

Download 1.5 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   79




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling