Turkcha matnlar va darslar Türkçe metinler ve dersler.: İmtihonda insho qanday yoziladi?

yönlendirenlerin de bu tıp kişilikler olduklarını belirtmek gerek.
Sonda onu da söylemem gerekiyor ki, mecburen sevmediğiniz, karakterinize 
uygun olmayan giysileri moda diye giymek yerine kendi modanızı kendiniz 
yaratarak farklılıklara yol açın. 
 
 
 
 
54. ÇEVRENİN DÜŞMANI İNSAN
 
 Gelişmemiş ülkelerde çevre temizliğine pek önem verilmez. Eğer bahsi geçen bu 
gelişmiş ülkeleri ziyaret etme fırsatına sahip olursanız veya bu ülkelerde 
çekilmiş videoları izlerseniz ne demek istediğimi çok daha iyi anlarsınız. Bu tür 
ülkelerde temizliğe de önem verilmez. Sokakta satılan gıdalara bakarsınız, hepsi 
leş gibidir, etraf çöp kaynıyordur ancak kimsenin pek umurunda değildir. 
İnsanlar toz ve pislik içindeki o yiyecekleri hiç çekinmeden alır ve tüketir. Bu 
yüzden bu tür ülkelerde hastalıklar çok daha yaygındır. Oysa gelişmiş ülkelerde 
açıktan satılan gıdaları kolay kolay görmezsiniz. Her şey düzenli ve korunaklı bir 
şekilde paketlenmiş olur, bu yüzden gelişmiş ülkelerde insanlar daha sağlıklıdır 
ve ortalama ömürleri daha uzundur. Her insan, temizliğiyle, yeşilliğiyle ve 
düzeniyle güzel bir çevrede yaşamak ister. Tertemiz sokaklarda gezmek varken 

---

kirli sokaklarda gezmek insanı huzursuz eder. Yine ağacın, yeşilin bol olduğu bir 
çevrede yaşamak varken, beton yığını olan, ağaçsız ve çöplerin ortalıkta 
dolaştığı alanlarda yaşamak insanı boğar.
 İstediğimiz gibi güzel bir çevre yaratmak ise bizim elimizdedir. İnanın hiçbir şey 
yapmayıp sadece çevreyi kirletmesek bile doğa bize güzel bir çevre sunacaktır. 
Ancak biz doğal olan çevreyi ne yazık ki daha fazla bozup üstüne bir de onu 
kirletiyor ve beton yığınları haline getiriyoruz. Ne yazık ki denizlerde de durum 
farklı değil.
Denizlerimizde çöpten geçilmiyor. İnsanlar, sanki deniz bir geri dönüşüm 
kutusuymuş gibi çöplerini, atıklarını çekinmeden buralara atıyor. Bu durumda 
da hem deniz canlıları hem de denizde yüzen insanlar zarar görüyor. Hatta 
deniz kirliliğinin zararlarını yediğimiz deniz balıklarından bile alabiliyoruz.
 Çevreye önem vermediğimiz için dünyayı güneşin zararlı ışınlarından 
korumakla görevli olan ozon tabakasına bile zarar vermişiz. Küresel ısınmanın 
en büyük sebeplerinden biri yine biz insanlarız. Çevreyi korumak ve 
güzelleştirmek için derhal büyük adımlar atılmalıdır. Aksi takdirde kısa 
zamanda yaşanması güç bir dünya yaratabiliriz. Bu iş biraz da devlet 
yöneticilerinin elindedir aslında. Çevreye asıl zarar veren şeyler büyük 
fabrikaların atıklarıdır. Bu tür fabrikalar sürekli bir denetim altında olmalı ve 
atıkların gelişigüzel atılması önlenmelidir.
Belirlenen kurallara uymayanlar büyük cezalarla karşılaşmalıdır.
Aynı yaptırımlar çevreyi kirleten, ona zarar veren diğer insanlar için de 
uygulanmalıdır. Hepimiz gelecek nesillere güzel bir gelecek, daha güzel bir 
dünya bırakmakla borçluyuz. Bunun temel yolu da daha temiz bir çevre 
bırakmaktır. Çevremizi korumanın birçok yolu var. Her şeyden önce tüm 
insanlar çevre duyarlılığı konusunda eğitilmelidir. Çeşitli kampanyalar ve 
etkinlikler düzenlenerek ağaçsız alanlar ağaçlandırılmalıdır. Fabrikalar denetim 
altında tutulmalı ve geri dönüşüm tesislerinin sayısı artırılmalıdır. Çocuklara 
henüz küçük yaşlarda çevre bilinci verilmeli, çevre ile ilgili dersler müfredatta 
mutlaka yer almalıdır. Tüm bunları yaparsak çevremizi daha güzel bir hale