Radyo ve televizyon üst kurulu çocuklardan Televizyona Mektup
Download 1.63 Mb. Pdf ko'rish
|
E39051EB-8232-4CF7-8B7F-8560E3FE3FFA
Aybike Elif İNAN
5/A Sınıfı Bahçeleriçi İ.Ö.O. – Merkez / AMASYA Sevgili Televizyon, Ben Amasya’nın Gümüşhacıköy İlçesi’nin Işık İlköğretim Okulu’nda 4. Sınıf öğrencisiyim. Adım Emirhan KILIÇ. Yaklaşık on bir yıldır nefes alıyorum ve bu zaman sürecindeki anılarımın hepsini hatırlamasam da senin hayatımda her zaman var olduğunu biliyorum. Seni seviyor muyum? Benim yaşımdaki birçok kişi gibi evet. Ne kadar olduğunu bilmiyorum. Kimse bilemez. Herkesin gitgide yalnızlaştığı bu dünyada sen yalancı dost olmaya başladın bize. Hepimiz sustuğunda hepimizin bedeni dertlerden yorulduğunda artık gerçek dostlarla konuşmaya mecalimiz kalmadığında dinlenmeye çalıştığımız bir liman. Zamanlı bağımlılık yapan bir liman. En erdemli kişilerin bile kanmaya başladığı televizyona nasıl olsun da yaşlı dünyamızın genç çocukları kanmasın. Buna hepimiz kanıyoruz, biz kandırılıyoruz. Bazen aileme bakıyorum onlara –anneme babama- soruyorum. “Siz küçükken televizyon programları nasıldı?” cevabı “Biz küçükken televizyon yoktu ki!”. Anlatırlar bazen bir radyonun başında sevdiğimiz programın gelmesini beklerken sohbet ederdik. Böylesi daha mı iyi, bilmiyorum. Televizyonla ilgili anıları yok, bizlerin aksine. Sonrasında zaten okuldu işti derken televizyona zaman kalmıyormuş. Yine bizlerin aksine çünkü biz senin başından kalkamıyoruz. Bir bakıyoruz ki saatler geçmiş gün bitmiş zaman tükenmiş. Senin yüzünden okula zamanında gidemiyoruz, geç kalıyoruz. Sadece zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığımızdan tıpkı hayatın nasıl geçtiğini anlayamayacağımız gibi. Aslında doğru kişinin elinde çok yararlı bir alet olduğunu olacağını herkes söyler. Sanırım bunu henüz anlayamamışız. Çünkü bu yolda hiçbir şey yapmıyoruz. Sadece konuşuyoruz düşünmeden. Buna belki de inanmıyoruz. Yapmadığımız için. Ama doğru olan bu. Neden mi seçici değiliz özellikle biz ve bizden küçükler önüne geleni izleyen bir topluma dönüşüyoruz. Atılan her yemi yutar gibi açınca televizyonu “ne çıkarsa şansıma” demeye başladık. Biz öyle bir duruma geldik ki yakında bütün değerlerimizi kaybetmeye başlayacağız. Komşuluk ilişkilerimizi, arkadaşlarımızı, ailemizi ve kendimizi. Bu olasılığı ortadan kaldırmanın yolu o kadar basit ki çoğu insan buna inanmaz. Sadece bilinçlenmek gerçekleri görmek ve hayatı hissetmek. Televizyon şimdi bunu elimizden alıyorsa neden geri vermesin ki? Neden bize bu konuda yararlı olmasın. Biz bu konuda bir şeyler yapabiliriz. Televizyonda yayınlanan bazı programlar gerçekten bize bir şeyler katıyor. Demek istediğim; bilim, kültür, sanat yayınları bizi eğitiyor. Toplumu anlatan programlar yapılıyor yani bizi anlatan. Televizyon bizi aslı gidemeyeceğimiz yerlere götürüyor. Bir Afrika’daki yaban hayatı bir denizin altındaki güzel manzarayı bir kutuptaki zorlu yaşam şartlarını televizyonun sayesinde görebiliyoruz. Bize dünyayı tanıtıyor. Bu türdeki programlar arttıkça biz de beynimizi uyuşturan bize boşa zaman kaybı yaşatan programları izlemekten zamanla vazgeçeceğiz. Çünkü kimse aldatılmak istemez. Sonunda biz de o basit çözümü bulacağız. Bilinçleneceğiz. Gerçekten bu ülkenin ve dünyanın eğiten ve insanların ufkunu açan ve iletişimi hızlandıran televizyona ihtiyacı var. Yukarıda senin ile ilgili sorunlarımızdan bahsettim. Bizim için şu hayattaki en önemli kişiler anne ve babamız. Sorunlarımıza çözüm getiren genellikle onlardır. Peki, bu sorun karşısında ne yapacaklar? Aslında her şey çocuğa bağlı, karar verecek olan o. Hayatı boyunca uyuyacak mı yoksa gerçekten hayatı yaşayacak mı? Bence aile evlatlarına sadece gerçeği anlatmalı yapacağı seçimin sonucunu ne olacağını söylemeli. En önemlisi de onu çok sevdiklerini ve her zaman yanında olacaklarını ona hissettirmeliler böyle olursa zaten biz doğruyu göreceğiz. Zor da olsa bunu başaracağız sadece yanımızda bizi sevenler ve bize güvenenler olduğunu bilelim. Bunu bilen insanları kim engelleyebilir? Cevabınız sanki “kimse”. Evet, benimki de öyle. Kısacası sen hem melek hem de şeytansın. Hangisine dönüşeceğine ise biz karar veriyoruz. Ben bize inanıyorum senin gerçek önemini anlayacağımızı görebiliyorum. Bunu başarabiliriz. Seninle ile ilgili düşüncelerimi dikkate alacağını düşünüyorum. Bizlere doğruyu, iyiyi göstermen konusunda başarılar diliyorum. Download 1.63 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling