Sayın Televizyon.
Sen, bugüne kadar bana fayda sağlamadın. Neden mi? Çünkü ders çalışmaya başladığım
an dikkatimi dağıtacak bir şeyler buldun... Kardeşlerimle hoşça vakit geçireceğim zaman yine
aklımı çeldin... Hatta ve hatta gece başımı yastığa koyduğum sırada uykumu çaldın... Hep güzel
şeylere başladığımda beni avare ettin... Hayatımı sensiz düşünemez oldum... Faydalı diye
gösterdiğin şeyler bile bana yarar sağlayamadı...
Sitem dolu sözcüklerimin ardından sana “kıskanç” demek istiyorum. Evet, kıskançsın!
Sen;
benimle ailem, benimle arkadaşım, benimle komşum ve benimle akrabam arasına
giriyorsun. İçimizdeki sevgiyi, saygıyı ve dinlenmeyi, paylaşmayı azaltıyorsun. Yeni doğmuş
bir bebek gibi, tüm ilgileri üzerine çekiyorsun, başarılı oluyorsun. İletişimi engelleyip, bizleri
renkli dünyanın içine hapsediyorsun.
Sana ne kadar böyle söylensem de seni izlemekten kendimi alamıyorum; güzel
yanlarının da var olduğunu biliyorum... Fakat güzelliklerini nasıl seçeceğimi, nasıl
algılayacağımı bilemiyorum. Tek düşündüğüm şey senin yararlarının ve zararlarının dışında
ailemle vakit geçirmek, derslerime çalışmak ve dinlenmek.
Bize sunulan bu etkinlik sayesinde artık karar verdim; hayatımda sonlarda yer alacaksın.
Öncelikle kendi geleceeğimi bir düzene koymam gerektiğinin geç olmadan farkına vardım. Ve
bunları yazmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Umarım, artık kimseyi kendini kuvvetle bağlayıp tek sevgili olamazsın. Bundan sonra
senin iyi yönlerini keşfedip yararlanmasını bileceğim; böylelikle
kaybettiklerimi geri
kazanacağım!
Güzel bir gelecek, güzel bir ülke; güvenli, düşünceli, duyarlı ve kültürlü bir millet için
hayal kurmaya başlayacağım... Tek başıma ve özgürce...
Sana olan bağımlılığa son vereceğim!
Do'stlaringiz bilan baham: