Sevgili Milena


Download 0.97 Mb.
Pdf ko'rish
bet5/71
Sana02.04.2023
Hajmi0.97 Mb.
#1318916
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   71
Bog'liq
Sevgili Milena - Franz Kafka ( PDFDrive )

Sizin Franz K


Sevgili Bayan Milena,
İstemeden mektubumdan sezinlemeyesiniz diye şunu
söyleyivermek istiyorum: Aşağı yukarı on beş gündür giderek
artan bir uykusuzluk çekiyorum; kaygılandığım yok pek,
gelip geçici durumlar bunlar, belirli nedenleri de var (gülünç
ama, Baedeker'e göre buranın havası da yaparmış!),
istemediğiniz kadar hem, elle tutulur çeşitten olmasa bile...
Gelgeldim kütük gibi yapıyor kişiyi, bir hayvan ürkekliği
veriyor.
Ama bir avuntum var: Siz iyi uyumuşsunuz. "Tuhaf
buluyorsunuz, daha dün "allak bullaktım" diyorsunuz, "gene
de iyi uyudum!" Şaşıyorsunuz buna. Sevinçliyim, geceleri
bana uğramayan uykunun yolunu öğrendim artık.
Uykusuzluğa karşı koymak budalalık... Yeryüzünde en suçsuz
nesne uyku, oysa en suçlu varlık insan!
Siz de kalkmış teşekkür ediyorsunuz bu uykusuz adama
son mektubunuzda. Sorunu bilmeyen biri okusa bunu, "ne
adam" diyecek, "bu konuda dağlar devirmiş anlaşılan!" Ama
o adam küçük parmağını bile oynatmamış (mektup yazmak
için yalnız...), süt içiyor o adam, besleyici şeyler yiyip canına
bakıyor... "Çay-ekmek" de yemiyor yalnız; işleri oluruna,
dağlan da yerlerine bırakıyor. Dostoyevski'yi üne erdiren
olayı bilir misiniz? Özlü bir olaydır. Biraz bu yüzden, biraz da
bu büyük adın verdiği kolaylıktan ötürü yazıyorum, yoksa hiç
tanınmamış birinin de başından geçseydi, değerinden gene bir
şey yitirmez, anlamı değişmezdi.
Yerli yerine anımsamıyorum pek, hele kişilerin adları hiç
kalmamış 
usumda. 
Dostoyevski 
ilk 
romanı


"Yoksullar"! yazıyormuş. O vakitler gönüldeşi tarihçi
Grigoriev'le otururlarmış. Grigoriev, romanın karalamalarını
aylarca görmüş masanın üzerinde, ama romanı ancak
basıldıktan sonra okuyabilmiş. Çok sevmiş; Dostoyevski'nin
haberi olmadan kitabı, o çağın ünlü eleştirmeni Nekrassov'a
götürmüş. Ertesi gün, gece yarısı saat üçte Dostoyevski'nin
kapısı çalınmış.
Grigorievle Nekrassov gelmişler, sarılıp öpmüşler
Dostoyevski'yi. O güne dek Dostoyevski'yle tanışmamış olan
Nekrassov: "Rusya'nın umudu sizde" demiş Dostoyevski'ye.
Bir iki saat konuşmuşlar... konulan hep romanmış. Şafak
sökerken ayrılmışlar. O geceyi, yaşamının en mutlu gecesi
sayan Dostoyevski pencereye dayanmış, arkalarından
bakarken tutamamış kendini ağlamaya başlamış.
Nerede okuduğumu anımsamıyorum şimdi, ama o geceki
duygulanmasının özünü Dostoyevski şu sözlerle belirtmişti
aşağı yukarı: "Bunlar ne yetkin insanlar! Ne iyi, ne soylu
kişiler! Oysa ben ne bayağıyım. Görebilselerdi içimi!
Anlatmaya kalkışsam, inanmazlar ki!"
Dostoyevski'nin onlara benzemek istemesi, sonradan
uydurulmuş, bir sapıklık; belki yenilmek istemeyen gençliğin
son sözü etmek tutkusudur.. Hem bu anlattıklarımla da bir
ilintisi yok. Bu küçük öykünün büyüsünü, usa sığmayan
yanının ne olduğunu sezinleyebiliyor musunuz sevgili Bayan
Milena? Şöyle sanıyorum ben: Nekrassov'la Grigoriev -genel
bir görüşle -Dostoyevski'den daha üstün değillerdi elbet, ama
bırakalım bu genel görüşü şimdi, Dostoyevski de o gece önem
vermemiş bu genel görüşe, bir işe de yaramaz bu genel görüş
tekcil olgularda; Dostoyevski'nin dediklerine bakalım,


Nekrassov'la Grigoriev'in gerçekten üstün olduklarına, ama
Dostoyevski'nin sonsuz bir bayağılık içinde olduğuna
inanırız. 
Hiçbir 
vakit 
Grigoriev'le 
Nekrassov'a
erişemeyecektir. Hele hak etmediği o büyük iyiliklerinin
karşılığı hiçbir zaman ödenemez. Pencereden uzaklaştıklarım
görür gibi oluyor insan, uzaklaşmalarıyla erişilmezliklerini de
belli ediyorlar. Yazık ki, bu öykünün anlamı siliniyor
Dostoyevski'nin büyük adının altında... Bakın uykusuzluğum
nerelere götürdü beni. Boş sözler ettim, bağışlayın.

Download 0.97 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   71




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling