Takdim değerli Okurlar
HABER DERNEĞIN YARDIM FONU
Download 0.8 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- HABER BANKA HESAP NUMARALARI Türk Lirası (TRY) Hesabı
- Norveç Kronu (NOK) Hesabı
- ROMANYA’DA NOGAY TÜRKLERİ YERLEŞİMLERİ Rumence Türkçe
HABER DERNEĞIN YARDIM FONU FAALIYETE BAŞLADI!.. Toplumları ayakta tutan ve tarih içinde varlıklarını koruyabilmelerini sağlayan en önemli değerlerden biri de birlik ve beraberlik duygusudur. Nogay toplu- mu da tarihi geçmişi boyunca çok sayıda savaş, kıtlık ve sürgün yaşamasına rağmen ayakta kalabilmeyi ba- şarmış ve dünyanın farklı ülke ve bölgelerinde de olsa yaşamını sürdürebilmiştir. Toplumumuz yaşadığı zorluklar ve hayatını sürdürebilme gailesi nedeniyle ticarette, sanatta ya da kültürel faaliyetlerde kendini yeterince gösteremese de, düşenin hep yanında olma- sını bilmiştir. Zaten onca zorluk yaşamasına ve sayısal azlığına rağmen Nogay varlığını korumasını sağlayan da bu yardımlaşma ve birlikte hareket edebilme ye- teneğidir. Nogay Türkleri 19.’uncu yüzyılda yaşadıkları büyük göç neticesinde Türkiye’nin çok farklı bölgelerine (Tuz Gölü havzası, Adana/Ceyhan, Balıkesir, Eskişe- hir, Polatlı vb.) yerleşmiş ve içinde yaşadıkları toplu- mun ayrılmaz bir parçası haline gelmişlerdir. Tuz Gö- lü’nün kuzeyinde Ankara ve Konya’ya bağlı olan Akin, Kırkkuyu, Şeker, Doğankaya, Köstengil (Boğazören), Mandıra (Ağılbaşı) ve Seyitahmetli köylerinden olup Ankara’da yaşayan Nogaylar, kendi aralarında ve di- ğer ülke ve bölgelerdeki Nogaylarla kültürel ve sosyal bağlar kurabilmek amacıyla Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni (Dernek) kurmuşlardır. Derneğin kuruluş amaçları arasında; Nogay Türkleri arasında gerekli yardımlaşma, dayanışma ve kaynaş- mayı sağlayarak maddi durumu zayıf olanlara yardım etmek, ihtiyacı olan ve okumakta olan gençlerimize maddi ve manevi yardımda bulunmak, eğitim ve öğ- retimlerini tamamlamaları için burs verme faaliyetleri de yer almaktadır. Dernek, bu amaç doğrultusunda zaman zaman kur- ban bağışı ve iaşe (gıda) yardımı gibi bazı faaliyetler- de bulunsa da, maalesef (istenmesine rağmen) mâli imkânsızlıklar nedeniyle sistematik ve dâimi mahi- yette kapsamlı yardım organizasyonları düzenleye- memiştir. Oysa bir sivil toplum kuruluşu olarak esas amacı, Nogay halkının kültür ve tarihini araştırma gâ- yesinin yanı sıra yardımlaşma ve dayanışma faaliyet- leri ile birlik ve beraberliğini pekiştirmektir. Nogay Türkleri olarak ticarette, sanayide, bürokrasi- de, sanatta ya da diğer kültürel alanlarda daha fazla yer alabilmemizin yolu eğitime daha fazla önem ver- mekten geçmektedir. Ancak eğitim yoluyla toplum içinde hak ettiğimiz yeri alabilir ve topluma daha fazla katkı sağlayabiliriz. Maalesef geçmişimizde yaşadığı- mız zorluklar nedeniyle yeterli maddi birikime sahip değiliz, yaşadığımız topraklar da ne tarımsal açıdan ne de ticaret/sanayi açısından kayda değer bir öneme sahip değil. Bu nedenle istikbalimiz olan gençlerimi- ze bırakabileceğimiz en değerli miras onurlu bir mâzi ve iyi bir eğitimden başkası değildir. Bu durumun farkında olan Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, maddi imkânsızlık yaşayan Nogay gençlerine eğitim hayatlarında destek olabil- mek amacıyla bir Yardım Fonu oluşturmaya karar vermiştir. Kurulan Fonla sadece eğitim bursu veril- mekle kalınmayacak, aynı zamanda maddi sıkıntı yaşayanlara da yardımda bulunulacaktır. Bu amaçla Yardım Fonu 2016 yılının Mart ayında kurulmuş ve ilk etapta bağış taahhütleri alınmaya başlanmıştır. Dernek üyeleri ve dostlarından, amaçlarına kıyasla, mütevâzı sayılabilecek tutarlarda toplanmaya başla- | 13 Nogay Türkleri Bülteni
HAZİRAN 2016 HABER BANKA HESAP NUMARALARI Türk Lirası (TRY) Hesabı: Şûbe Kodu : 1577 Hesap No : 1577-56981244-5003 Iban No
: TR420001001577569812445003 ABD Doları (USD) Hesabı: Şûbe Kodu : 1577 Hesap No : 1577-56981244-5004 Iban No : TR150001001577569812445004 Avrupa Para Birimi (EUR) Hesabı: Şûbe Kodu : 1577 Hesap No : 1577-56981244-5005 Iban No
: TR850001001577569812445005 Norveç Kronu (NOK) Hesabı: Şûbe Kodu : 1577 Hesap No : 1577-56981244-5006 Iban No
: TR580001001577569812445006 Değerli Üyemiz; Dernek üyelik âidatı yıllık 25,00 TL’dır. Üye- lik âidat ve bağışlarınızı T.C. Ziraat Bankası, Ankara - Lâlegül Şûbesi’nde bulunan aşağı- daki hesap numaralarına havâle veya EFT yolu ile ödeyebilirsiniz. Âidat ve bağışları- nızı cep telefonunuzdan, NOGAY ADINIZ SOYADINIZ yazıp 8071’e kısa mesaj gönde- rerek de ödeyebilirsiniz. nan ilk bağışlarla, Ramazan ayında ilk Fon faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Derneğimize fitre, fidye, zekât vb. amacıyla gönderilen aynî ve nakdî bağışlar ile özellikle Ankara’da yaşayan Nogaylar arasında yapılan tarama sonucunda, maddi sıkıntı yaşadığı tespit edilen 20 ailemize, toplam yak- laşık 350 kg gıda malzemesi ile 3.560 TL nakdi yardım ulaştırılmıştır. Ancak yapılan çalışmanın, ne bu kardeş- lerimizin sorununu çözdüğünü ne de istediğimiz ölçü- de yardımcı olabildiğimizi söylemek mümkün değildir. Herkesin malumu olduğu ve yukarıda ifâde etmeye çalıştığımız üzere orta ve uzun vâdede maddi imkân sorununu çözebilmemizin yolu eğitimden geçmekte- dir. Bu bağlamda bize düşen de, eğitim alabilmek için yeterli imkânı bulunmayanlara mümkün olduğunca destek sağlamaktır. Yardım Fonu, esas amacı olan eğitim yardımı ve bursu faaliyetine 2016-2017 öğrenim döneminin başlangıcı olan 2016/Eylül ayında başlamayı planlamaktadır. Ancak bu amacın hayata geçirilip geçirilemeyece- ği ancak gerekli bütçenin oluşturulmasına bağlıdır. Bilindiği üzere, bu tür yardım faaliyetlerinin gerçek- leştirilmesi için en öncelikli konu süreklilik arz eden finansman kaynaklarının bulunmasıdır. Bu amaçla Dernek bünyesinde ve sadece yardım faaliyetlerinde kullanılmak üzere bir hesap oluşturulmuştur. Dernek, önümüzdeki yaz ayları içinde, üye ve dost- larından aşağıda bilgileri verilen hesap vasıtasıyla Fona katkı yapmalarını beklemektedir. Yardım Fo- nuna katkıda bulunmak isteyen bağışçılar isterlerse, kendi belirledikleri bir öğrenciye yönelik de dernek aracılığıyla burs verebilecektir. Bağışta bulunanların isimleri belli bir sayıya ulaştıktan sonra Derneğin web sitesinde duyurulacaktır. Yardım Fonuyla ilgili ayrıntılı bilgilere ve çalışma esaslarına Derneğin internet sitesinden de (http:// www.nogay.org.tr) ulaşılması mümkündür. Ayrıca bu site aracılığıyla dönem sonlarında Fonun faaliyet so- nuçlarının da paylaşılması planlanmaktadır. Son olarak üye ve dostlarımıza hatırlatmak istediğimiz iki husus; “Dostlara acılarını paylaştığını göstermek; birlikte yas tut- makla değil, onlara yardım etmekle olacağı” ve “İnsanın aldığı şeylerle geçici bir süre var olacağı, ama ver- diği şeylerle ebediyen yaşayacağı” gerçekleridir. 14 Nogay Türkleri Bülteni
HAZİRAN 2016 GEZİ CEMIL SÜTBAŞ** DOBRUCA’DA YAŞAYAN NOGAY TÜRKLERI * 8 Mayıs Pazar günü öğleden sonra, Boeing 737-800 Türk Hava Yolları uçağının pilotunun, Romanya semâ- larından alçalma anonsu yaptığı sırada, uçsuz bucaksız ve yemyeşil tahıl tarlalarına, her biri aynı yönde yer- leştirilmiş yüzlerce rüzgâr türbininin selâmlamalarıyla karşılandık. Emniyet kemeri ışıkları sönüp yerlerimiz- den kalktığımız sırada telefon ve dizüstü bilgisayarla- rını açan, Varna 1 ’ya devam edecek olan yolcularla ve- dalaştık. Havalimanında, gümrük önündeki bankolarda ilk sıradaydım. Yan bankoda sıraya giren Emin abimi ya- nıma gelmesi için ikaz edemeden, gümrük polisinin işâretiyle camlı bankoya doğru ilerledim. Pasaportu- mu uzattığım polis memuru welcome dedikten sonra Romanya’ya ne amaçla geldiğimi sordu. Turist olarak geldiğimi ifâde ederken, kalacağım yer sorusunu da kı- saca, -arkadaşıma misafir olacağımı- belirterek cevap- ladım. Pasaportumu geri alıp sınırı geçtiğimde, sınavda kopya verir gibi çıkan soru ve cevapları Nogayca ve ses- li olarak Emin abime ilettim. Ancak soru kitapçıkları farklı olsa gerek, O’na yönlendirilen sorular da farklıy- dı. Memur dönüş biletini sormuş, O da bileti aldığını ancak ibrâz etmeye hazır olmadığını anlatmıştı. Hare- ketli bantlardan bagajlarımızı aldıktan sonra problemi çözmek üzere Emin abimi bırakıp bina dışına çıktım. Kapıdan çıkar çıkmaz, 2014 yılındaki Türkiye ziya- retinde, Zait Akay’a refâkat eden Çetin Akayın bizi beklediğini gördüm. Hoş karşılamadan sonra Emin abimin henüz sınırı geçemediğini söylediğimde Çetin Akay, havalimanı personeli içinde, havaalanına komşu Kara Murat köyünde yaşayan kişiler olduğunu söyle- yerek polis memurlarına ulaşıp, kendi kimlik ve adres bilgilerini vererek, Emin abimin ülkeye girişini sağladı. Mihail Kogălniceanu 2 Havaalanı adını, bitişiğindeki 1 Varna (Bulgarca: Варна): Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısında bulunan ve Varna ilinin idâri merkezi olan şehir. Bulgaristan’ın en büyük limanı burada bulunmaktadır. 2 Mihail Kogălniceanu: Rumen tarihçi ve siyaset adamı, Tuna Türkçe adı Kara Murat olan köyden almış. Nogay ve Tatarlarla birlikte Rumenler, Makedonlar ve Almanla- rın da yaşadıkları köyün nüfusu yaklaşık olarak 10.000 kişi ve 120 hânede Nogaylar var. Devlet memuriyeti ile iştigal eden köyün diğer geçim kaynakları tarım ve tica- ret. Köyde, havalimanında görevli 14-15 kişi var. Kara Murat köyündeki kısa turdan sonra Köstence yo- luna girdiğimizde Çetin Akay, yaklaşık 24 km yolumuz olduğunu söyledi. Çetin Akay Köstence’yi anlatıyor; Rumence adı Constanța olan Köstence’nin, Roman- ya’nın en büyük limân kenti olduğunu ve yaklaşık 400.000 nüfusu ile Başkent Bükreş’ten sonra ülkenin en büyük ikinci şehri iken, dışarı göçlerle bugün dör- düncü sıraya gerilediğini söylüyor. Şehir, kurulduğun- da Rum yönetiminde iken, tarih içerisinde Nogayların, Tatarların ve Türklerin egemenliğinde kalmış. Gezimi- zin ileriki günlerinde, Romanya genelinde Müslüman nüfusunun yaklaşık 70.000 ve Nogay ve Tatar nüfusu- nun da yaklaşık 40.000 kişi olduğunun tahmin edildi- ğini öğreniyoruz. ROMANYA’DA NOGAY TÜRKLERİ YERLEŞİMLERİ Rumence Türkçe 23 August Büyük Tatlıcak Agigea
Acıçay Amzacea
Amzaca Babaelog
Babedog Basarab
Basarab Bavogcu
Osman Bakır Bucureşti Bükreş Ciocărlia Bülbül Ciucurova Çukurova Cobadin
Kobadin prensliklerinden Boğdan ve Eflak’ın birleşmesiyle kurulan Rumen devletinin ilk başbakanı. Çağdaş Rumen tarih yazarlığının kurucularındandır (wikipedia.org). * Dobruca: Bugün Romanya ve Bulgaristan sınırları içinde bulunan bir bölge. Batısında ve kuzeyinde Tuna ve bunun kollarından Lom ve Pravadi, doğusunda Karadeniz, güneyinde Deliorman yer alır; coğrafî yapı ve iklim bakımından Romanya ve Bulgaristan’dan farklıdır. Kuzeyde bulunan ve fazla yüksek olmayan dağ silsilesi Maçin’den Tulça (Tulcea) şehrinin güneyine kadar uzanır; Dobruca’nın ortalarında alçalır; doğudan batıya doğru uzanan Ovidiu, Mecidiye, Boğazköy hattında bayır şeklini alır; güneyde tekrar yükselmeye başlar. Dobruca’nın güneybatısı eskiden sık ormanlarla kaplı olduğu için bu bölge öteden beri Deliorman diye adlandırılmıştır (İslâm Ansiklopedisi, C: 9, S: 482-486, Türkiye Diyanet Vakfı).
** Cemil Sütbaş: Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı | 15 Nogay Türkleri Bülteni
HAZİRAN 2016 GEZİ Constanța Köstence Cumpăna
Eforie Nord Eforie Sud Gradina Tokşupu
Hârșova Hırsova
Lazu Laz Köy
Lumina Kocal
Luminita Şaman
Măcin Maçin
Mangalia Mankalya
Medgidia Mecidiye, Karasu Mihail Kogălniceanu Kara Murat Movilița Musurat (Musavvirat) Năvodari Kara Koyun Nazarcea Nazarşa
Negru Vodă Kara Ömer Nicolae Bălcescu Dana Köy
Nisipari Karatay
Nuntaşi Duguncu
Osmancea Osmanca
Ovidiu Kanara
Piatra Taşavul
Poarta Albă Ala Kapı
Silistela Taşpınar
Siriu Şırin
Tătaru Azaplar
Tekirohivel Tekir Göl Topraisar Topraysar Tuzla Tuzla
Valea Dacilor Kara Kuyu, Karasu, Mecidiye Valea Seacă Omurşa
Valu Traian Hasanşa
Şehre girince büyük bir gemi maketinin yanından ge- çip konaklama yerimize ulaştık. Zait Nasipali ve Ser- vet Mamut, Nogay konakbaylığının iki sembol ismi. Bizi, hoş ve sâmimi bir şekilde karşıladılar. Zait Akay ile 2014 yılında, Dombıra’nın tüm Türk Dünyasında meşhur olduğu günlerde, yeğeninin bizimle irtibât sağlamasından sonra Ankara’ya geldiğinde tanışmış- tık. Zait Beyi üç sözcük ile tarif et derseniz; sempa- tik, duygusal ve ticâri zekâ olarak anlatabiliriz. Bize sohbetlerimiz sırasında kendini tanıtırken; babasının Duguncu köyünden Cevcet Akay, anasının da Kara Murat köyünden Rayme Abay olduğunu söylemişti. Servet Bey, otelin sahibi, Nogay agamız. Hayatı bo- yunca çok çalıştığını anlatıyor. Sohbetinden, yoğun temposunun kendisine seçkin bir çevre ve daha da önemlisi bilgi ve tecrübe kazandırdığını anlıyoruz. Bizi oğlu Erhan ile tanıştırdı. Valizlerimizi odaya çı- kardıktan sonra, daha sonra sıklıkla misafirlerimizle sohbet edeceğimiz lobiye geçtik. Lobide konakbaylar bizi, 2002-2004 yılları arasında, Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokratik Bir- liği Başkanlığı yapmış Timuçin Yusuf ile tanıştırdılar. Timuçin Bey Elektrik Mühendisi, tarih konusunda ol- dukça bilgili. Sohbet esnasında; Nogaylığımı, Tatarlığı- mı, Türklüğümü inkâr etmiyorum ama Tatar Birliğini savunuyorum. Sivil toplum çalışmalarının, bölmeye hizmet etmemesine son derece dikkat edilmeli. Çünkü Türk Dünyasının dışında bunun hesabını yapanlar var, onlara fırsat verilmemeli, diyor. Zaman zaman hararetlenen sohbetimizde kendisinden soru-cevap şeklinde epeyce istifâde ettik. Romanya’da yaklaşık 40 Bin Nogay ve Tatar nüfusunun yaşamakta olduğunu ancak sayının, nüfus sayımında 25 Bin ola- rak belirlendiğini söylüyor. Sebebini sorduğumuzda da nüfus sayımlarında tatarların kendilerini Türk olarak Hotel Elegance, Servet Mamut’un sahibi olduğu otel. Oteli, oğlu Erhan Mamut ile birlikte işletiyorlar.] 16 Nogay Türkleri Bülteni
HAZİRAN 2016 GEZİ belirttiklerini ifâde ettikten sonra şunu söyleyebiliriz, diyor. Romanya’da kendilerini Müslüman olarak saydı- ran yaklaşık 70 Bin nüfus var. Bunlar da Tatarlar, No- gaylar ve Türklerden oluşuyor. Timuçin Bey Dobruca’nın, Müslüman Türklerin en yoğun olduğu bölge olduğunu, Tatarlardan önce böl- geye, Peçeneklerin ve Kıpçakların geldiğini belirtirken Tatarların, Bucak 3 ’tan, Deşt-i Kıpçak 4 ’tan dalga dalga göç ettiklerini anlatıyor. Tarihten atıf yapmaya devam ediyor; General Nogay’ın, İshakça’yı başkent yaptığını söylüyor. Rumen halkı ve Romanya Devletinin şimdiye kadar Nogay ve Tatarlara herhangi bir baskısı olmadığını; Köstence’de 5 câminin yanında vakıf câmilerinin de bulunduğunu; Tuna ve Karadeniz arasındaki bölge- nin adı olan Dobruca’nın, Köstence ve Tulça illerin- den oluştuğunu; Köstence’nin yaklaşık nüfusunun da 300 Bin olduğunu, samimi sohbetimiz sırasında öğreniyoruz. Akşam, yaklaşık iki saat süren sohbetten sonra Timu- çin, Zait ve Servet beylere, Nogay Türkleri Bülteni, Köpir, Soñ Yaz ve Türkiye Nogayları’nda Yaşav adlı ya- yınlarımızı hediye ettik. İstanbul Konak Restaurant, Köstence’deki 4 Türk lokantasından biri. Sahibi Ercüment adında Gazian- tep’li bir Türk. Bu arada diğer lokantaların adlarını da öğrendik: Konak Özdemir, Kaptan Baba ve Ömer Usta. 9 Mayıs Pazartesi günü Konak Lokantasındaki kahvaltının ardından Nogaylarla buluşmak üzere yola çıktık. Zait Akay ticaretle uğraşıyor. Aslında, daha son- raki günlerde planlamışsak da âni bir değişiklikle, Zait Akayın programını da aksatmamak adına, ziyaretlere Bulgaristan’dan başlamaya karar verdik. Yol üzerinde sağlı sollu Nogay ve Tatar Türklerinin yaşadıkları köyleri geçerken Zait Akay bir ara, “Bura- sı Kanara” dedi. Fahrettin Cüreklibatur’un babasının köyü. Babasının bu köyden olduğunu, ancak Cüneyt Arkın’ın Eskişehir’de doğduğunu anlattı. Sınıra ulaşıp, pasaportlarımızı polise gösterdikten yak- 3 Bucak: Osmanlılar zamanında Besarabya’nın güneyinde yer alan siyasî ve idarî bölge. Rumenler’in Bugeac dedikleri Bucak, siyasî ve idarî bir bölge olarak Osmanlı Devleti’nin Kuzey Karadeniz hâkimiyetiyle ortaya çıkmış ve XIX. yüzyılın başlarında bu hâkimiyetin sona ermesiyle tarihe karışmıştır. (İslâm Ansiklopedisi, Cilt: 6, Sayfa: 341, Türkiye Diyanet Vakfı). 4 Deşt-i Kıpçak: Kafkas Dağları’nın kuzeyinde, Dinyester ile İrtiş ırmakları arasındaki bölgenin tarihsel adı. Kıpçak Çölü veya Kıpçak Bozkırı anlamına da gelir. Heyhat Sahrâsı veya kısaca Heyhat olarak da bilinir. (wikipedia.org). Bulgaristan, Dobriç’te Hacıoğlu Câmisi Cemaati laşık 15 dakika sonra Bulgaristan’a geçmiş olduk. İki ülke arasına sınırlar çizilmişse de kısa ziyaretimiz sıra- sında edindiğimiz izlenime göre tek fark, yer ve yön ta- belalarındaki yazılar oldu: Romanya Lâtin, Bulgaristan Kril alfabesi kullanıyor. Tuna Nehri ve Karadeniz ara- sındaki bölge olan Dobruca, 13 Eylül 1940 tarihinde Kuzey ve Güney Dobruca olarak ikiye ayrılmış. Kuzey Dobruca Romanya ve Güney Dobruca Bulgaristan sı- nırları içinde kalmış. Dobruca’nın Bulgaristan sınırla- rı içinde kalan güney bölümüne Dobriç adı verilmiş 5 .
farkın alfabe olması da bölgenin kökünün Dobruca ol- masından kaynaklanıyor olmalı, diye düşünüyoruz. Bulgaristan’daki yolculuğumuz sürerken, Zait Akay anlatıyor: Dedesinin 1936-1939 yılları arasında Dob- riç’te müftülük yaptığını söylüyor. Dobriç’e girdikten sonra birkaç soruşturma ile Dob- riç’teki iki câmiden biri olan Hacıoğlu Câmisine ulaş- tık. Câmi, cephe mimârisi ve bahçe düzenlemesi ba- kımından Anadolu’daki câmilerden çok farklı değil. Avlu kapısından girip, girişimizi izleyen, câmi müşte- milâtının önüne konulan ahşap masa etrafında oturan cemâate doğru ilerledik. Selâmlama ve kısa tanışma, gayet sâmimi geçti. Sanki Anadolu’da bir köye girmişiz de cemâatle sohbet ediyoruz. Bülent Rahim, kendisinin Nogay olduğunu söylüyor. Dobriç’e 56 km mesafede bulunan, Tatar ve Nogayla- rın yaşadığı, Kadıköy’den. Köyün Bulgarca adı, Kapitan Dimitrovo. Rahim, Kadıköy’de 2-3 ailenin Türkmen, diğerlerinin de Nogay ve Tatar olduklarını, Dobriç’te de tahminen 6-7 Bin Tatar ve Nogay nüfusunun yaşadığını söylüyor. Curtluk, Beypınarı, Süleymanlık, Aydınbeyi, Silistre ve Matlım, Tatar ve Nogay köylerinden bazıları. 5 Kaynak; Zait Nasipali, Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Romanya Ülke Temsilcisi. | 17 Nogay Türkleri Bülteni
HAZİRAN 2016 GEZİ Sohbet sırasında cemaat, Dobriç’te eskiden 12 câminin bulunduğunu, bugün sâdece içinde bulunduğumuz Hacıoğlu Câmisinden başka bir de Tekke Câmisinin kaldığını anlatıyorlar. İmam efendinin kahve ikrâmın- dan sonra yanımıza Rahim beyi de alarak, cemâatle vedalaştık ve yola koyulduk. Bülent Rahim’in refâkatinde aracımız, Matlım (Bul- garca: Lomnitsa / Ломница) köyüne doğru ilerlerken bülent beye, Bulgaristan’da Nogay ve Tatarların yaşadı- ğı Köstengil köyü ile Merhum Süleyman Hilmi Tuna- han Hazretlerinin 6 doğduğu Silistre’yi sorduk. Sonra, köyleri bulsak bile, vaktimizin kısıtlı olması sebebiyle, bu beldeleri ziyaret edemeyeceğimizi değerlendirdik. Sohbetimiz sırasında; Türkçe adı Kara Ömer olan Negru Voda’nın, Bulgaristan’ın, Romanya hududunda bulunan ve Çerkezlerin yaşadığı son köyü olduğunu; Varna ve Balçık’ın, komünizm rejiminden önce Ro- manya’ya bağlı olduklarını öğrendik. Aracımız Matlım köyünde, Mehmet Aziz Ali Osman amcanın evinin önünde durdu. İki takım ev, son dere- ce bakımlı bir bahçenin içerisinde. Mehmet amcamız ile Resmiye teyzemizin ellerini öpüp, Türkiye’den ziya- retlerine geldiğimizi söyleyip, kendimizi tanıttık. Meh- met amca 85, Resmiye teyze 80 yaşında. Bir oğulları ile 3 kızları varmış. Oğullarının Belçika’da, kızlarının da Bulgaristan’ın köylerinde yaşadıklarını anlattılar. Kahvelerimizi içerken, Mehmet amca anlatmaya de- vam ediyor. “Eski rejimde epey baskı gördük” diyor. Ancak “yine de âdetlerimizi, gelenek ve görenekleri- mizi saklamayı başardık, çok şükür.” Anlattıklarının her kelimesini ilgiyle dinliyoruz: “Ben Kur’an-ı Kerim’i okuyorum. Hanım, köyde cenazeleri yıkıyor. Bura- daki Nogayların çoğu Türkiye’ye göç ettiler. Ben bu köye Kadıköy’den geldim. Kadıköy’e de kartbabam, Romanya-Kalaycı’dan göçmüş. Burada, 1985 yılında mezar taşlarını söktüler. Müslümanların isimlerini de- ğiştirdiler. 3 yıl Balkanlarda askerlik yaptım, benden sonra askerlik 2 yıla indi.” Mehmet amcaya, sokağın karşısındaki evin bahçesin- de gördüğümüz insanları göstererek, komşularınızla 6 Tunahan, Süleyman Hilmi (1888-1959): Son dönem din âlimi ve Nakşibendî-Müceddidî şeyhi. Günümüzde Bulgaristan sınırları içinde bulunan Silistre’nin Hezargrad (Razgrad) kasabasının Ferhatlar köyünde doğdu. Babası Silistre’de Hacı Ahmed Paşa Medresesi müderrislerinden Hocazâde Osman Fevzi Efendi, dedesi Kaymak Hâfız diye bilinen Mahmud Efendi’dir. Hocazâdeler diye tanınan ailesinin Fâtih Sultan Mehmed’in, kız kardeşiyle evlendirip Tuna bölgesine yönetici (Tuna hanı) olarak gönderdiği Hz. Peygamber neslinden Seyyid İdris Bey’e dayandığı kabul edilir (İslâm Ansiklopedisi, C: 41, S: 375-377, Türkiye Diyanet Vakfı). aranız nasıl, diye sorduk. “Köyün büyük bir kısmı gibi karşı komşum da çingene. Komşuluğumuz selâm verip almaktan ibâret. Ancak yıllardır komşuluk yaptığımız halde, şimdiye kadar bize hiçbir zararları dokunmadı” diye anlatıyor. Sıcak ve sâmimi sohbetin ardından, evsahipleriyle helâlleşerek evden ayrıldık. Bülent Akayı Dobriç’e bı- rakıp, Romanya’ya doğru dönüş yoluna çıktık. 10 Mayıs günü kahvaltıdan sonra Kara Murat köyüne doğru yola çıktık. Zait Akay, öğle namazından sonra Kara Murat’ta yapılacak olan dûaya katılımımızı plan- lamıştı. Köyde bizi İrfan ve Suriye Abdullah sâmimi- yetle karşıladılar. İrfan Akay 67 yaşında, emekli. Ancak yaşı hiç göstermiyor. Genç görünüm, yalnız İrfan bey- de değil, Romanya’da gördüğümüz birçok insan hak- kında, bizim için genel bir izlenim oldu. İrfan Abdullah’ın son derece bakımlı ve temiz, bahçeli bir evi var. Ev ve bahçeyle kendisinin bizzat ilgilendi- ğini söylüyor. Konuşmalarından ve ev ve bahçesinin temizlik ve bakımından, oldukça maharetli bir insan olduğunu anlıyoruz. Bahçede kahvelerimizi içer- ken, Romanya’da yaşayan Nogay ve Tatarları konu- şuyoruz. İrfan Akay anlatıyor: Romanya’da yaşayan Mehmet Aziz Ali Osman Resmiye Ali Osman |
ma'muriyatiga murojaat qiling