Töb-der tarihi İsmail Aydın “de te fabula narratur” “anlatılan senin hikayendir”
Download 3.81 Mb. Pdf ko'rish
|
1 Ocak 1977 tarihli 135. sayılı TÖB-DER Gazetesi- nin kapağında tel örgüler arkasındaki bir Filistin- li çocuğun fotoğrafı var. Fotoğrafın üst tarafında
altında ise A.Kadir’in “al yurdum pınarından öz- gürlüğün rüzgarından sevdamızın /çek bir soluk” dizesi bulunuyor. 2. sayfadaki “Örgüt Haberleri” başlıklı bölümde yer alan bazı haberler şöyle: “Davut Aksu’yu Yitirdik”, 682 “Hasanoğlan Öğretmen Lisesi’nde Fa- şist İşgal”, 683
“Köyceğiz’de Miting ve Yürüyüş” 684
3. sayfada TÖB-DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu’nun geçmiş bir yılı değerlendiren “Yeni Yıla Girerken” başlıklı yazısı yer almaktadır. Bu yazıdan kısa bazı bölümleri, döneme ışık tutacağı için buraya aktarmayı faydalı bulduk:
TÖB-DER GENEL BAŞKANI DEĞERLENDİRİYOR: “YENİ YILA GİRERKEN”
gibi, eğitim emekçileri için de acılarla dolu bir yıl oldu. (…) Okullar resmi ve sivil faşistlerin işgali altına sokuldu. Cinayetlerin ardı arkası kesilmez oldu. Onbinlerce genç öğrenci okullardan atıldı. Sınavlarda akıl almaz adaletsizlikler yapıldı. Ders kitapları yoluyla faşizm ideolojisi, demegojisi ve yalanları öğrenci gençliğimize “bilim” diye öğretilmek istendi. Türkiye eğitim emekçileri ve onların demokratik kitle örgütü TÖB-DER’ de bu sal- dırı ve cinayetlerin başlıca hedefi oldu. (…) 1976 yılında kitle eylemleri, grevler, direnişler, boykotlar ve demokratik gösteriler her zamankinden daha büyük boyutlarda gerçekleştirildi. (…) 1976 yılı, işçi sınıfımızın 1 Mayıs’ı 50 yılı aşkın bir süreden beri “Bahar ve Çiçek Bayramı” olarak de- ğil, bileğinin hakkıyla “İşçi Bayramı” olarak kutladığı bir yıl oldu. 1 Mayıs günü İstanbul’da yüzbinlerce işçi ve emekçi alanları doldurdu. 1976 yılı, 328 işçi sınıfımızın mücadele tarihinde ilk kez bir siyasi genel grevi başarıyla uyguladığı yıl oldu. Hem de genel siyasi grev hakkı yasalaşmamış olduğu halde. (…) Üye sayımız 140.000’e yaklaştı. Şube sayımız 640’a ulaştı. (…)” 4. sayfada “Katsayının 14 Olması Zorunludur” başlıklı yazıda bir basın açıklamasına yer verilmektedir. Açıklamada Genel Yönetim Kurulu’nun 17-19 Aralık günlerinde toplandığı belirtilmekte ve özetle şu görüşlere yer verilmektedir: “Eğitim Enstitüleri sınavlarını geçersiz saymak ama- cıyla Danıştay’a dava açtık. Tarih ders kitaplarının okullarda okutulma- ması için Danıştay’a dava açtık. Demokratik Eğitim Kurultayı hazırlıklarını gözden geçirdik. 685 Katsayının 14’e yükseltilmesini ve ders ücretlerinin 50 liraya çıkarılmasını önerdik” 5. sayfada “Bütçe Hazırlanırken Öğretmenlerin Durumu” başlıklı yazı, 6 ve 7.sayfalarda “Türkiye Eğitim Emekçilerinin Mücadele Bayrağı Yük-
14. sayfada “Örgüt Haberleri” başlıklı bölümde yer alan bazı haberler şöyle: “Mucur, Karakoçan ve Kırşehir’de Üyelerimize Saldırı”, “Aybastı’da
686
15.sayfada “Filistin Şiirinden Örnekler” verilir- ken, 16. sayfada “Filistin Halkının Mücadelesi
687
yazısına yer verilmiştir. Gazetenin 136. sayısı 15 Ocak 1977 tarihlidir. Kapağında TÖB-DER’in 27 Eylül 1976 tarihinde Ankara’da düzenlediği yürüyüşün fotoğrafı bu- lunmaktadır. Kapakta “Ekonomik-Demokratik Haklarımızı Alma Yolunda Kitle Gücümüzü Sefer- ber Edelim” ve “Grevli Toplu Sözleşmeli Sendika
fada “Örgüt Haberleri” başlığında göze çarpan haberler şöyle: “Kemerhisar’da 51 Üyemiz Ocak Maaşını Alamadı”, 688
329 patıldı”, 689 “Taşova Şubemiz Kapatıldı”, 690 “Kars Şubemiz Faşistlerin Sal- dırısına Uğradı”, “Yorumsuz” 691
3. sayfada “Ekonomik-Demokratik Haklarımızı Alma Yolunda Kitle Gü- cümüzü Seferber Edelim” başlıklı yazıya yer verilmektedir. 4 ve 5. sayfa- larda “Sosyal Yardım Kampanyamız Sürüyor” başlıklı bir bağış listesi ile Genel Merkez Muhasebe bölümünün aylık geçici mizanları bulunmak- tadır. 6 ve 7. sayfada imzasız “Türkiye Eğitim Emekçilerinin Örgüt ve Meslek Sorunları” başlıklı bir yazıya yer verilmektedir. Bu yazının bazı bölümlerini buraya aktarmayı faydalı bulduk: TÜRKİYE EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN ÖRGÜT VE MESLEK SORUNLARI VE ANA DİLİ SORUNUNUN GÜNDEME GELMESİ “ (…) Eğitim emekçilerinin etkinlikleri üretimi dolaylı olarak etkilemekte- dir. Emeğin üretkenliğinin artması, önemli oranda eğitimin sorunudur. Eğitimle üretim arasında vazgeçilmez bir ilişki vardır. Bu yüzden eğitim, altyapı özelliği de gösteren bir üst yapı kurumudur. (…) Eğitim emekçilerinin gerek çalışma ve iş koşulları ve gerekse yaşam ve geçim koşulları, her geçen gün onları işçi sınıfına yakınlaştırmaktadır. (…) Biz öğretmenler yurdumuzdaki geri üretim tarzı değişmeden, emperya- lizmin her alandaki tahakkümü sona ermeden, emekçi halkın demokratik yönetimi kurulmadan, sorunlarımızın kökten çözümlere ulaşmayacağının bilincindeyiz. Geçici, reformcu ve yüzeysel önlemlerin sorunlara çözüm getirmesi, eğitimi rahatlatması, öğretmenleri mutlu etmesi mümkün değildir. Ancak durum böyledir diye, ekonomik-demokratik mücadeleyi savsaklamaya, demokratik eğitim mücadelesini ihmal edemeyiz. Ekono- mik ve siyasal yapı değişmeden “eğitimde devrim” hayaldir. Onun için demokratik eğitim ilkesi ön planda tutulmalıdır. Sömürülen bir ülkenin yurtsever öğretmenleri olarak kendi sorunlarımı- zın emekçi halkın sorunlarından ayrı olmadığının bilincinden hareketle, mesleğimizin çok özel ve karmaşık sorunlarını vurgulamanın meslektaş- larımızın bilincini yükseltmede yararlı olacağı kanısındayız. (…) Yurttaşlarımızın ancak % 54’ü okur-yazardır. Kaldı ki, ilköğretim sorunu sadece yurttaşları okur-yazar yapmak sorunu da değildir. (…) Doğu ve 330 Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, yazının icadından 7 bin yıl sonra halka hala alfabe verilememiştir. Kaldı ki, bu bölgelerde artık inkar edilemez bir gerçek olarak “ana dil” sorunu vardır. (…) 692 İlköğretim sorununun çözümü için ilk ciddi girişim olarak Köy Enstitüleri denemesini görüyoruz. O dönemde burjuvazi, feodal kalıntıların tüm kar- şı koyuşlarına rağmen, iç pazarı genişletmek, tarımsal üretimi arttırmak ve tarımdan sanayiye kaynak aktarmak için köylünün temel bilgilerle do- natılmasını, hiç değilse okur-yazar olmasını istemiştir. Bu nedenlerle Köy Enstitülerinin açılmasını planlamıştı. Demokratik işleyişe sahip, öğrencilerin yönetime katıldığı, nispeten iş eğitimi veren ve yaratıcı öğretmen yetiştiren Köy Enstitüleri, Türkiye sınıf ilişki ve çelişkilerinden, sınıf ittifaklarından kaynaklanan tamamen politik nedenlerle egemen güçler tarafından kapatıldı. Bu deneme devam ede- bilseydi, ilköğretim sorununun hiç değilse okuma- yazma bölümü halle- dilebilirdi. (…) Ortaokullarda öğrencilerin yönetime katılmaları söz konusu değildir. Bas- kıcı bir disiplin anlayışı hakimdir. Bu nedenlerle ortaöğretim kurumları gençlerimiz için birer hapishane gibidir. (…) Ülkemizde özel okullar ve dershaneler yoluyla eğitimin ticareti yapılmaktadır. (…) Eğitimdeki tüm özel kurumlar kapatılmalıdır. (…) Bizce her kademede öğretmenin yetişti- ği tek tip bir öğretmen okulu bulunmalıdır. (…) Öğretmenler, emekçi sınıf ve tabakalardan gelen insanlardır. Bu nedenle sınıflarının bilincini taşı- maları, başkalarının değirmenine su taşımamaları önemlidir. Öğretmen, mesleği gereği okuyan, düşünen, konuşan bir insan olmak zorundadır. Bir eğitimcinin öğrencilerine yararlı olabilmesi için dünyayı ve Türkiye’yi doğru olarak kavraması gerekir. Ayrıca geri kalmış ülkelerin öğretmenle- rinin görevleri okullarda bitmez. Halk arasında da devam eder. (…) Bize yansıyan olumsuzlukların büyük ölçüde giderilmesi için örgütlenmeyi ve örgütümüzü öğretmenlerin kendilerini yenilediği bir okul haline dönüştür- meyi zorunlu görmekteyiz. (…) Günümüzde ülkemizde öğretmenlerimizin can ve görev güvenlikleri yoktur. Geçmişte, bir Kubilay öldürüldüğünde yer yerinden oynamıştı. Şimdi öldürülen, yaralanıp sakatlanan, saldırı- ya uğrayan öğretmenlerin failleri himaye görmektedir. (…) Öğretmenler eğitim yönetimine katılmalı, eğitim yöneticileri yukarıdan tayinle değil, tabandan seçimle gelmelidir. Öğrenciler de, eğitimin her kademesinde 331 yönetime katılabilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığının tüm kurullarında, ör- neğin Talim ve Terbiyede eğitim emekçilerinin örgütü etkin bir şekilde temsil edilmelidir. (…)” 693 8. ve 9. sayfada “TÖB-DER 1976-1978 Çalışma Programı” nın son bölü- mü yayınlanmıştır. 694
10. sayfa “Sanat” sayfası olarak düzenlenmiştir. Bu sayfada Nazım Hikmet’in “Otobiyografi” ve “Şarkılarımız” adlı şiirleri yer almaktadır. 11.sayfada “Örgüt Haberleri” bulunuyor. Buradaki bazı haber başlıkları şöyle: “Akşehir’de 5 Öğretmen ve 35 Öğrenci Sürüldü. Lisede Direniş
12. sayfada ise “Memurların Ekonomik- Demokratik Talepleri İçin Mü- cadelede Demokratik Kitle Örgütleri Güçlerini Birleştiriyor”, “MEB, 200 Bin Öğretmeni Sağlık ve Sosyal Yardımdan Yoksun Bırakıyor” başlıklı ya- zılar bulunuyor. TÖB-DER Gazetesi’nin 137. sayısı 1 Şubat 1977 ta- rihlidir. Kapağında Bir Miting Fotoğrafı ve “Sendika
dır. Derginin bu sayısı da 12 sayfadır. 2. sayfada “Örgüt Haberleri” var. Bazı haber baş- lıkları şöyle: “Bir Arkadaşımız Daha Öldürüldü”, 698 “Kongreden bu yana 13 yeni şube kuruldu”, 699
“Amasya, İnebolu, Boyabat, Muş ve Bingöl Şube- lerimiz Kapatıldı”, “Giresun’da Mitinge 15 bin Kişi Katıldı”, “Mersin’de Demokratik Kuruluşların Mi- tingi”,
700 “Denizli’de Miting” 701
3. sayfada “Ekonomik- Demokratik Mücadelemiz Güçleniyor” 702
başlıklı yazı bulunmaktadır. 4.sayfadaki “Denizli, Giresun ve Mersin’de On binler- ce Kişi Yürüdü” başlıklı yazıda bu illerdeki mitinglerin değerlendirilmesi yapılmaktadır. Bu değerlendirmelerden bazı cümleleri buraya aktarmayı faydalı bulduk: “TÖB-DER, TÜM-DER ve TÜTED’in ekonomik-demokratik haklarını savunmak ve taleplerini kamuoyuna mal etmek için ortaklaşa 332 düzenledikleri miting ve yürüyüşlerin ilk bölümü 22 Ocak 1977 tarihin- de Mersin, Denizli ve Giresun’da yapıldı. (…) Eylemlere katılma oranının kimsenin ummadığı oranda yüksek olması memnuniyet vericidir. (…) Bu eylemlerin en önemli zaafı ise, TÜS-DER’in eylem hazırlıklarına girişildik- ten sonra güç birliğini bizce ciddi olmayan nedenlerle terk ederek diğer örgütleri güç durumda bırakması, TMMOB’un eylemlere katılmaması olarak söylenebilir.”
5.sayfada ise “TÖB-DER Meclis Araştırmasından Gocunmaz” başlıklı bir yazı yer almaktadır. Bu yazının bir bölümünü belgesel nitelikte olduğu için özet halinde vermeyi uygun gördük; TÖB-DER’in 15 Şubat 1975’de düzenlediği eylemler ve meydana gelen olaylar hakkında Adalet Parti- si grubunca TÖB-DER hakkında Meclis Araştırması yapılması için önerge verilmiş ve bu önerge kabul edilmiştir. Konu hakkında Balıkesir CHP mil- letvekili Necati Cebe mecliste bir konuşma yapmıştır. Cebe konuşmasın- da yaşanan olayları hatırlatarak şunları söylemiştir:
Baskıları Protesto etmek amacıyla 15 Şubatta tüm illerde kapalı salon toplantısı, 16 Şubatta da İstanbul ve İzmir’de sessiz yürüyüş düzenleme kararı almış ve kamuoyuna açıklamıştır. Karar sağcı partilerde ve sağcı basında tepki uyandırıyor. (…) 15 Şubat’ın provası 8 Şubatta Elazığ’da yapılıyor. “Komünistler camileri yakacaklar, yetişin Müslümanlar” çığlık- larıyla öğretmenlerin toplantısı basılıyor, Alevi ve solcu insanlara saldı- rılıyor. O gün Elazığ’da kan dökülüyor; yıkım, yağma, talan kol geziyor. 15 Şubat günü Tokat’ta toplantının yapıldığı sinemada “Komünistler Kuran’ı yaktı” yalanıyla kışkırtılan halk “Müslüman Türkiye”, “Başbuğ Türkeş”, “Komünistler Moskova’ya” sloganlarıyla sinemaya saldırıp, si- nemayı ateşe vermek istediler. Aynı gün Muş’ta, Adıyaman’da, Tokat ve Malatya’da da aynı tezgahlarla saldırılar yapılıyor. (…) Yeri gelmişken, bazı politikacılar TÖB-DER’i kötülemek için “TÖB-DER kapatılan TÖS’ün devamıdır” diyorlar. Evet TÖB-DER TÖS’ün devamıdır. (…) Kurulduğu gün- den bu güne TÖS’den devraldığı demokratik öğretmen hareketi bayrağını onurla taşımaktadır. (…) TÖB-DER yasal bir örgüttür ve meclis araştırma- sından gocunmaz…” 703
333 8. sayfada parlamenter maaşlarına yapılan zamlar nedeniyle hazırlanan “Yiyin Efendiler Yiyin Bu Han-ı İştiha Sizin” ve Körler Kültür ve Eğitim Derneği’nin yayınladığı “Körlük Bu Sömürü Düzeninin Ürünüdür” başlık- lı yazılar bulunmaktadır. 10.sayfa “Sanat” başlıklıdır. Bu sayfada Berthold
En ilginç iki haberin başlığı da şu şekildedir: “Artvin’de Tüm İlk ve Or- taokul Öğretmenlerinin Boykotu”, 704 “Muş’ta Öğretmenler İsteğe Bağlı Dersleri Bıraktı” 705
12. sayfada “Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Ulusal Kurtuluş Müca- delesinde Filistin Öğretmenleri ve Halkının Yanındayız” 706
başlıklı yazı bulunmaktadır.
Bu arada TÖB-DER Gazetesi’nin 2. Özel Sayısı yayınlanmıştır. Bu özel sayının kapağında “On- binlerin Yüzbinlerin MC’ye Cevabı”, “Sendika hakkımız Söke Söke Alırız”, “Faşizme Geçit Yok”, “Kahrolsun Pahalılığı ve Yoksulluğu Yaratanlar!” yazılıdır. TÖB-DER, “EKONOMİK VE DEMOKRATİK HAKLAR MİTİNG VE YÜRÜYÜŞLERİ” DÜZENLİYOR 2. sayfada “Niçin Ekonomik ve Demokratik Hak- lar Miting ve Yürüyüşleri?” başlıklı bir yazı bu- lunmaktadır. Bu yazıda özetle; “yapılan zamlarla emekçiler üzerindeki ekonomik yükün arttığı, ekonomik ve demokratik mücadelenin birlikte yürütülmesi gerektiği, emekçilerin nihai kurtulu- şunun Emekçi Halk İktidarında olduğu, bunun da Halk Cephesinin kurulmasıyla mümkün olacağı” dile getirilmiştir. 3.sayfada Diyarbakır mitingi “40 Bin İnsan Emperyalizmi, Sömürgeciliği, Faşizmi ve Feodal Gericiliği Lanetledi” başlığıyla fotoğraf- 334 lı olarak yer almaktadır. Bu mitinge dair verilen bazı bilgiler şöyle: Miting 29 Ocak 1977 tarihinde yapılmış, mitinge 40 bini aşkın insan katılmıştır. Bu miting Diyarba- kır’da yapılan eylemlerin en büyüğüdür. Mitinge “Ne Amerika Ne Rusya” sloganı atarak katılmak isteyenler yürüyüşe alın- mamış, çıkan çatışmada 3 kişi silahla ya- ralanmıştır. Mitinge katılanlar daha çok “Kahrolsun Sömürgecilik”, “Kahrolsun Faşizm”, “Kahrolsun Ağalar”, “Zam Zam Zam Ucuzluk Ne Zaman”, “Meyak Meyak Dediler Milyarları Yediler”, “Sendika Hakkımız Söke Söke Alırız” slogan- larını haykırmışlardır. Mitingde TÖB-DER adına Genel Sekreteri Mustafa
vurgusu yapmıştır. 4.sayfada fotoğraflı olarak Bursa ve Zonguldak mitinglerinin haberleri- ne yer verilmiştir. Bursa mitingi 29 Ocak’ta yapılmış, Bursa’da yapılan en büyük miting olarak kayıtlara geçmiştir. Bursa mitingine 30 Bini aşkın kişi katılmıştır. Mitingde Bursa şube başkanı Sabri Biber, TÜTED Genel Baş- kanı Aykut Göker, TÖB-DER Genel Saymanı İsmet Özdemir ve TÜM-DER Genel başkanı Erhan Tezgör birer konuşma yapmışlardır. Zonguldak mi- tingi de 29 Ocak’ta yapılmış, mitinge 6 Bin kişi katılmıştır. TÖB-DER, diğer demokratik kitle örgütleriyle birlikte“Ekonomik- Demok- ratik Haklar Miting ve Yürüyüşleri” yapma kararı almıştı. Bu kararlar ge- reği 5 Şubat 1977’de Ankara Tandoğan’da miting ve yürüyüş yapılmış- tır. 707
5 ŞUBAT TANDOĞAN MİTİNGİ VE BAZI GRUPLARIN TÖB-DER’DEN İHRACI 5 Şubat Tandoğan Mitingi o güne kadar Tandoğan’da yapılan en yığınsal gösteri olmuştur. Tandoğan’dan başlayan miting Cemal Gürsel Meyda- nı’nda sona ermiştir. Bu mitingin öncesinde ve sonrasında bazı sol grup- 335 larla çatışmalar yaşanmış, yara- lananlar olmuştur. Ankara Valiliği bu olaylardan TÖB-DER’i sorumlu tutmuş, TÖB-DER, TÜM-DER ve TÜTED bir süre faaliyetten alıko- nulmuşlardır. 708 Genel Başkan Gültekin Gazioğlu o gün kendi nitelemesiyle “kimi sözde sol grupları” şöyle anlatı- yor: “Coğrafi bölgelerde düzen- lenen yürüyüşlerin sonuncusu 5 Şubat 1977’de Ankara’da yapılacaktı. Bölgesel mitingler taşra örgütle- rimize büyük canlılık getirdi. Hemen her bölgede 20-30 bin kişinin katılı- mıyla yürüyüşler gerçekleştirdik. Anadolu’da TÖB-DER, MC’ye karşı mü- cadelenin başını çekiyordu. Şubelerimiz her yerde anti-faşistlerin sığınağı gibiydi. Kimi yürüyüşlerde provakatif davranışlara, saldırılara muhatap oluyorduk. Sözüm ona soldan yapılan bu saldırılar, kolayca defedildi. Biz MC’ye karşı mücadele ederek büyüyorduk. Kimi sözde sol gruplar da TÖB-DER’e saldırarak büyüyebileceklerini sanıyorlardı. Halkın Kurtuluşu, Halkın Yolu, Halkın Birliği, Halkın Sesi adını taşıyan bu gruplar çıkardık- ları dergi ve gazetelerde bizleri sosyal faşist, sosyal emperyalist olarak niteliyor, sövgüler yağdırıyorlardı. (…) 5 Şubat 1977 eylemi yaklaştıkça çeşitli kaynaklardan gelen haberlere göre anılan gruplar mitingi basıp kürsüyü ele geçireceklerdi. (…) 5 Şubat günü 100 bini aşan bir kitle top- landı. (…) Kürsüye saldıran grupla taşlı sopalı kavga başladı. (…) Kürsüyü koruyan güvenlik kortejimiz saldırıyı etkisiz hale getirdi. Saldırganların çoğu meydandaki çamurlu su dolu havuza döküldüler. (…) Yürüyüş baş- ladı. Kitle sloganlarla Cemal Gürsel alanına ulaştı. Burada mitingin sona erdiği anons edilince silahlı saldırı tekrar başladı. (…) Ertesi gün vali ve bir kısım sağcı basın olayların Maocularla-Leninciler arasında çıktığını ifade ediyorlardı. (…) Ankara Valisi yeni bir girişimle Genel Merkezimizi mü- hürledi. Yine TMMOB’ne taşındık. (…) Bir basın toplantısında gazetecinin biri sordu: “Sayın Gazioğlu, mitinginize saldıranlar kimlerdir?” Kendisine cevaben “Maocu Bozkurtlar” dedim. Çok düşünmeden söylediğim bu söz siyasi literatüre geçti. 709 Aynı günlerde 17 TÖB-DER şubesi bir açıklama yaparak “Faşist Ankara Valisi ile Sosyal Faşist Gazioğlu yönetimi anla- şarak TÖB-DER’i kapattılar” Bu çirkin, haksız, yersiz bir niteleme idi. (…) Tandoğan Mitingi 5 Şubat 1977 336 TÖB-DER Danıştay kararıyla açılır açılmaz 135 kişiyi Onur Kurulu’na sevk ederek ihraçlarını sağladık. Bu kararımıza ne içerden ne de dışardan her- hangi bir tepki gelmedi.” 710
Yaşanan gelişmeler Devrimci Öğretmen Grubu tarafından şu şekilde de- ğerlendirilmiştir: “TÖB-DER Genel Merkezi revizyonist kliğinin 20 şubeyi kapatma girişimi ÖRGÜTÜ PARÇALAYICI bir harekettir. (…) 5 Şubat Ankara mitinginde çıkan ve örgütün faaliyetten alıkonulmasıyla sonuçlanan olaylarda Genel Mer- kez’in kendisi de en az “Maocu” (!) diye adlandırdığı grup kadar olaydan sorumludur.” 711
“TÖB-DER içerisinde etkinliği azalan sözde “ihtilalci” Arnavutluk ve Çin patentli sol gruplar da mevcut Genel Merkez yönetimini “sosyal faşist” olarak değerlendirmiş, yapılan eylem ve gösterilerde sol içi bir çatışma- nın zeminini yaratmışlardır. “Maocu Bozkurt-Sosyal Faşist” söylemleri ve yaratılan gerginlik 1 Mayıs 1977 katliamında açıkça kendini göstermiştir.” TÖB-DER Dergisinin 138. sayısı 1 Mart 1977 tarihlidir. Kapağında bir miting fotoğrafı ile birlikte “MC’nin Bas- Download 3.81 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling