Prof. Dr. Oktay belli
Download 72.65 Kb. Pdf ko'rish
|
1
Prof. Dr. OKTAY BELLİ
İstanbul Universiteti E-mail: oktaybelli@gmail.com
“Nahçıvan Türk-İslam Kültürü Abideleri: Tarihte ve Günümüzde” sempozyumun başlığı ve içeriği, Nahçıvan coğrafyası, Nahçıvan Mimarlık Abideleri ve Türk Tarihi için çok büyük bir önem taşımaktadır. 1991 yılına kadar, 70 sene boyunca Nahçıvan topraklarında bulunan Türk-İslam Kültürü Abideleri ve Türk Tarihinin unutturulmak istenildiğini göz önüne alacak olursak, düzenlenen “Nahçıvan Türk İslam Kültürü Abideleri”nin ne kadar isabetli ve yerinde bir karar olduğu kolayca anlaşılır. Ortalama 5.500 km2’yi bulan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti toprakları, oldukça zengin bir tarihe sahiptir. Tarihin hemen her çağını köklü bir şekilde yaşayan Nahçıvan toprakları, Eski Çağ’da olduğu gibi, Orta Çağ’da da Türk-İslam dönemine ait kültür abideleriyle de büyük bir zenginlik göstermektedir. Nahçıvan topraklarında bulunan Nahçıvan Kalesi, Abbasabad Kalesi, Efkan Kalesi, Alince Kalesi, Şahbuz Kalesi, Babek Kalesi, Aza Kalesi, Kuyuludağ Kalesi gibi anıtsal savunma tesisleri, Nahçıvan, Han Sarayı, Nahçıvan Zaviye Medresesi, Mümine Hatun Türbesi, Emirhan Türbesi, Pir Eyvaz Türbesi, Yusuf bin Küseyir Türbesi, Karabağlar Türbesi, Darkend Türbesi, Kirna Türbesi, Hanegah Türbesi, Harabe Gilan Türbesi, Gülistan Türbesi, Nuh’un Türbesi, İmamzade Mescidi ve Türbesi gibi dinsel yapılar ile Kazancı Köprüsü, Leketag Köprüsü, Aza Köprüsü, Ziyaül Mülk Köprüsü, Dedeli Köprüsü, Hanegah Köprüsü, Şah Abbas Köprüsü, Hacı Nağı Köprüsü, Gilançay Köprüsü, Bilev Köprüsü gibi sivil mimari yapılar Culfu Kervansarayı, Kiran Kervansarayı, Camaldın Kervansarayı, Selim Kervansarayı, Haraba Kervansarayı, Yukarı Eylis Kervansarayı, Gal Kervansarayı ile kabir üstü mezar taşları, Tarihi Hamamlar ve Buzhaneler, Türk halkının bu topraklara vurduğu “Türk Damgası”,“Türk Mühründen” sadece birkaçını meydana getirmektedir. Nahçıvan coğrafyasını bir inci gibi süsleyen anıtsal Savunma Kaleleri, Han Sarayı, Mescitler, Kümbetler, Medreseler, Türbeler, Kervansaraylar, Köprüler, Hamamlar, Buzhaneler, at, koyun ve koç biçiminde yapılan yüzlerce kabir üstü mezar taşı, Türklerin bu topraklardaki “Tapu
Prof. Dr. Oktay BELLİ, İstanbul Üniversitesi, e-posta:oktaybelli@gmail.com Web site: www.oktaybelli.com
2
Nahçıvan topraklarında bulunan Türk İslam Abideleri, Türk tarihinin ne kadar zengin, muhteşem ve köklü olduğunu ispat etmektedir. Türk-İslam abideleri, Türk Tarihinin yüzlerce yıllık maddi kültür varlığını meydana getirmektedir. Oldukça stratejik bir konumda bulunan Nahçıvan coğrafyası, bölgede gelişen medeniyetlerin yüksek bir seviyeye ulaşmasında ve bu kültürlerin öğrenilmesinde de, bir anahtar görevini görmüştür. Eski Çağ’da, Nahçıvan topraklarında gelişerek yüksek bir seviyeye ulaşan medeniyeti bilmeden, Güney Kafkasya, Kuzeydoğu Anadolu ve Kuzeybatı İran topraklarındaki kültürleri açıklamak mümkün değildir. Bu yüzden, Nahçıvan topraklarında bulunan Türk-İslam abidelerinin ortaya çıkaran Türk Tarihinin gelişim evrelerini de iyice bilmeden, Güney Kafkasya, Kuzeydoğu Anadolu ve Kuzeybatı İran coğrafyasında gelişen Türk Tarihini de tek başına yorumlamak eksik olacaktır. Olağanüstü görkemli bir sanat eserini yansıtan Türk-İslam Abidelerini uzaydan gelen insanlar inşa etmedi. Bunları yapan insanlar, muhteşem bir Türk Tarihini yazan sizlerin atalarıdır. Ne mutlu sizlere ki, bu muhteşem kültür abidelerini inşa eden Türklerin torunlarısınız. Nahçıvan’da bulunan Türk-İslam Abideleri, taş toprak, kerpiç ve tuğladan yapılan basit bir tarihi anıt değildir. Bu önemli abideler, yüzlerce yıllık bir tarihsel gelişmenin sonucunda, ortaya çıkan Türk Tarihi ve kültürünün anıtsal sanat eseridir. Yüzlerce yıllık bir tarihsel kültürün sonucunda hayat bulan ve toprağa damgasını vuran Türk- İslam abideleri, Türklerin manevi yönden yetişmesinde, kişilik ve şahsiyetinin gelişmesinde çok önemli bir görev görmüştür. Nahçıvan topraklarında yetişen insanların milliyetçi, zeki, kararlı, zorlukları yenen dirayetli ve tarihsel olayları başarıyla yönlendiren büyük şahsiyetler olmasında, şanlı Türk tarihi ve kültürünün eseri olan anıtsal Türk-İslam abidelerinin çok büyük etkisi olmuştur. Eğer sizler, tarih ve kültür dolu Nahçıvan topraklarında doğup, yetişmeseydiniz de, örneğin Kutuplarda doğup bir Eskimo gibi yetişseydiniz, her türlü yokluk ve sıkıntı içinde bile olsa, acaba bu kadar milliyetçi ve sağlam bir tarihi şahsiyete sahip olabilirmiydiniz diye hep kendi kendime sorarım. Bundan 20 sene önce, Nahçıvan’da Prof. Dr. Veli Bahşeliyev ile birlikte arkeolojik yüzey araştırması çalışmalarını yürüttüğümüz dönemde, Şerur reyonunun girişindeki tabela üzerinde okuduğum bir cümleye hiç unutamadım. Bu tabelada, büyük devlet adamı ve Azerbaycan halkının milli lideri rahmetli Haydar Aliyev’in şu ünlü sözü yazılıydı: “Nahçıvan Toprakları, Her Zaman
Savaş, yokluk ve büyük sıkıntıların çekildiği o dönemlerde yazılan bu deyimin daha sonraki yıllarda ne kadar haklı ve doğru olduğu bir kez daha ispatlanmış oldu.
3
NAHÇIVAN TOPRAKLARINDA RESTORE EDİLEN TÜRK-İSLAM ABİDELERİ Nahçıvan toprakları, özellikle 11-13 yüzyıllar arasında Selçuklu Sanatı Rönesansının hayat bulduğu ve yaşadığı bir coğrafya olmuştur. Bu görkemli sanatın güzel örnekleri, Nahçıvan topraklarını bir inci gibi süslemektedir. 2005 yılından itibaren Nahçıvan topraklarında bulunan tarih ve medeniyet abidelerinin tespit ve korunması çalışmaları başlatılmıştır. Şimdiye kadar Nahçıvan topraklarında 1218 taşınmaz kültür varlığı tespit edilerek, bunların kültür envanteri çıkarılmıştır. Bugüne kadar Nahçıvan topraklarında 70’den fazla taşınmaz kültür abidesinin restorasyon ve onarım çalışması çok büyük bir başarıyla yapılmıştır. Bu önemli çalışmalardan dolayı Nahçıvan Muhtar Respublikası Ali Meclisinin Sedri Vasıf Talibov’a, Türk Tarihi ve Türk Dünyası adına sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Kaleler
gelmektedir. Türk tarihinin yüzlerce yıllık bir dönemini yansıtan Nahçıvan Kale ile Alince Kale, Türk Dünyasının insanlık medeniyetine kazandırılmıştır. Türklerin en büyük bayramlarından biri olan Nevruz, artık her yıl Nahçıvan Kale’de görkemli bir şekilde kutlanmaktadır. Kalelerin içinde kurulan müzeler, Nahçıvanın binlerce yıllık tarihi konusunda çok önemli bilgiler vermektedir. Restorasyonu yapılan kaleler ile Türk Tarihinin ihtişamı, gelecek kuşaklara başarılı bir şekilde aktarılmıştır. Türbeler Onarım gören, tamir edilen ve büyük oranda restore edilen türbelerin başında şnlar gelmektedir: Yusuf bin Kuseyir Türbesi, Mümine Hatun Türbesi, Karabağlar Türbesi, Nuh Türbesi, Gülistan Türbesi ve Hanegah Türbesi. 11.-13. Yüzyıllar arasında Selçuklu Sanatının en güzel örneklerini yansıtan Nahçıvan Türbeleri, batıda Anadolu topraklarında gelişecek olan türbe mimarisini etkilemiştir. Nahçıvan’ın Türk-İslam Medeniyetinin Payitahtı olarak seçilmesinde, türbelerin tarihsel ve sanatsal kimliği çok önemli bir rol oynamaktadır. Hatta 12. Yüzyıla ait Yusuf bin Kuseyir Türbesi ile Mümine Hatun Türbesi, Nahçıvan’ın Türk-İslam Abidelerinin sembolünü, geleceğe gururla taşıyacaktır. Mescitler Aslına uygun olarak restore edilen Nahçıvan Şehir Cami Mescidi ile Nehrem Cami, halkın ibadetine sunulmuştur. Her iki mescit içinde bulunan çiniler ve duvar panoları, Türk-İslam sanatının 4
en güzel örneğini yansıtmaktadır. Ayrıca Nahçıvan Kalede ihtiyaca göre çok büyük bir mescidin inşaatı bitmek üzeredir. Bu cami, Nahçıvan Özerk Cumhuriyetinin en büyük ibadethanesi olacaktır. Bunların yanı sıra, Nahçıvan toprakları içinde yeni inşa edilen 10 mescit, halkın ibadetine sunularak büyük bir ihtiyacı karşılamaktadır. Medreseler Restore edilen Nahçıvan Zaviye Medresesi, Nahçıvanın eski medrese mimarisi ve kültürü hakkında önemli bilgi verilmektedir. Orta Çağ’ın en önemli ilmi kurumu olan medreseler, Nahçıvan’da büyük tefekkür sahibi insanların yetişmesinde büyük bir rol oynamıştır. Cami, türbe ve mescit mimarisi ile büyük bir uyum içinde gelişen medreseler, Nahçıvan’ın Türk-İslam tefekkürünün gelişmesine hizmet etmiştir. Hatta, cami, türbe ve mescit düşüncesinin yaratılarak yaşatılmasında, mescitlerde gelişen ilmi düşünce belirleyici olmuştur. Bu ilmi düşünce, Nahçıvan’da ortaya çıkan Türk-İslam medeniyetinin temelini meydana getirmiştir. Hamamlar Nahçıvan topraklarında bulunan tarihi hamamlardan Nahçıvan Şark Hamamı, Ordubad Hamamı ile Şerur şehrindeki Yengize Hamamı, restore edilerek, eski kimliğine kazandırılmıştır. Türk-İslam medeniyetinin temizlik kültürünü yansıtan hamamlar, Selçuklu Sanatı ve mimarisinin ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. Tarihsel bir kimliği bulunan hamamlar, Nahçıvan Türk-İslam abideleri ile birlikte değerlendirildiği zaman, mimarlık tarihi ve kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğu kolayca anlaşılır. Bir başka deyişle hamamlar, görkemli Nahçıvan Türk-İslam mimarisinin küçük bir minyatürünü yansıtmaktadır.
Buzhaneler Restore edilen Nahçıvan Buzhanesi, Ordubad Şehir Buzhanesi ile Celilkent Şehir Buzhanesi, halkın sosyal kültürüne ışık tutmaktadır. Günümüzde düzenlenen her türlü sosyal faaliyette kullanılan buzhanelerin ilginç mimarisi, Nahçıvan Türk-İslam abidelerinin bilinmeyen bir başka yönünü yansıttığı için, çok büyük bir önem taşımaktadır. Köprüler Aslına sadık kalınarak restore edilen Aza Köprüsü, Der Köprüsü ve Tivi Köprüsü, Nahçıvan topraklarındaki bir başka Türk-İslam abidesini meydana getirmektedir. Köprülerin planı ve inşa tekniği, Nahçıvan sivil mimarlık abidelerinin ne kadar geliştiğini göstermektedir. Nahçıvan topraklarında bulunan çok sayıdaki köprü, yüzlerce yıllık bir tarihsel geçmişe sahip olan Türk-İslam abidelerinin en önemli sivil mimarlık abidelerinin başında gelmektedir. Köprüler,
5
insanların yanı sıra, ticaret kervanları tarafından da kullanılmıştır. Günümüze kadar kullanılan köprüler, Nahçıvan’da yetişen inşaat mühendislerinin başarılarını yansıtmaktadır. Nahçıvan topraklarından bulunan çok sayıdaki köprü sayesinde, ekonomi ve ticaret geliştiği gibi, medeniyetin yayılması da çok kolay olmuştur. Köprüler sayesinde, Nahçıvan kültürü İran ve Türkiye’ye daha kolay yayılmış ve karşılık olarak ticari ve kültürel ilişkiler gelişebilmiştir. Nahçıvan Han Sarayı 1787 yılında I. Kerbala Han tarafından inşa ettirilen Nahçıvan Han Sarayı, oldukça ihtişamlı bir mimariye sahiptir. Restore edilen ve günümüzde müze olarak kullanılan Nahçıvan Han Sarayı, 18. yüzyıl Nahçıvan Türk-İslam mimarisinin en güzel örneklerinden birini yansıtmaktadır. Mümine Hatun Açık Hava Müzesi kompleksi ile bir bütün oluşturan Nahçıvan Han Sarayı, gerek orijinal mimarisi, gerekse içinde sergilenen etnografik eserler ile ziyaret eden insanları hayran bırakmaktadır. Kehrizler
güzel örneklerini meydana getirmektedir. Orta Asya’dan Anadolu’nun batısına kadar uzanan coğrafi bölgede, binlerce kehriz bulunmaktadır. Orta Asya ve Anadolu’da bulunan yüzlerce kehriz, çeşitli nedenlerden dolayı bozularak, işlemez olmuştur. Nahçıvan topraklarında bulunan kehrizlerin çöken ve bozulan kısımları tamir ettirilerek suyun başarılı bir şekilde akması sağlanmıştır. Türk-İslam kültür coğrafyasının en karakteristik özelliklerinin başında, yüzlerce yıldan beri yer altı sularından kehriz yöntemiyle faydalanılmıştır. Türk-İslam medeniyetinin gelişmesinde, kehrizlerin çok büyük bir önemi vardır. Bu yüzden tamir ettirilerek başarılı bir şekilde su taşıyan kehrizler, Nahçıvan su mühendisliğinin bir şaheserini meydana getirmektedir. Kehrizlerin mimarisi ve çalışma sistemi sayesinde, Nahçıvan’ın sahip olduğu eski medeniyet seviyesinin ne kadar geliştiğini öğrenebilmekteyiz. Değirmenler Su ile çalışan değirmenlerden Kirna, Salta ve Cemalettin değirmenleri tamir ettirilerek, halkın tarım kültürüne yardımcı olmuştur. Oldukça ekonomik olan ve su ile çalışan değirmenler, Nahçıvan topraklarında gelişen tarım kültürünün en faydalı sistemini meydana getirmektedir. Yüzlerce yıldan beri su ile çalışan değirmenler, arpa ve buğdayın öğütülerek un haline getirilmesinde çok büyük bir iş kolaylığı sağlamıştır. Su ile çalışan değirmenler, halkın sosyal ve ekonomik kültürünün ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. Değirmenler, halkın ekonomik hayatına büyük bir katkı sağladığı gibi, sosyal ve etnografik kültürünün de ortak bir parçası olmuştur. Hikaye, atasözü, bilmece, türkü, mani ve efsanelerin çok büyük bir kısmı, su ile çalışan değirmenlerin çevresinde geçmiştir. Bu yüzden
6
Nahçıvan topraklarında su ile çalışan değirmenler, Türk-İslam abidelerinin küçük bir parçasını oluşturmaktadır. SONUÇ
Son olarak özellikle türbeler konusunda birkaç cümle söylemek istiyorum; Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluş yıllarından itibaren, yani 11. Yüzyılın başlarından beri, Türkmenistan, Azerbaycan, Nahçıvan, İran, Irak, Suriye ve Anadolu topraklarında inşa edilmeye başlanan türbeler, Türklerin İslamiyet öncesi ölüm geleneklerinin, islam dini ile birlikte yeni bir sentezini yansıtmaktadır. Türbeler, Türklerin sosyal yaşantısının, tarihsel kültürünün, dinsel inançlarının ve türbe sahibine duyulan sevgi ve saygının, mimariye yansıtılmasıdır. Türbe sahibine duyulan sevgi ve saygının, onların ölümüyle sona ermediğini, tam tersine geleceğe taşındığını göstermektedir. Oldukça geniş bir coğrafi alanda inşa edilen yüzlerce türbe, Türklerin İslam dini ve mimarisine kazandırdığı en önemli kültür abideleridir. Türkmenistan’ın Merv şehrinde bulunan Sultan Sencer’in ünlü türbesi, nasıl Unesco Dünya Miras Listesine alındıysa, Nahçıvan’da bulunan ünlü Mümine Hatun Türbesi de, Unesco Dünya Miras Listesine alınmalıdır. Böylece bir benzeri daha bulunmayan ve ulu bir kadın adına inşa edilen Mümine Hatun Türbesi’nin ünü, yalnızca Nahçıvan tarihi ve Nahçıvan sınırları içinde kalmayacak, evrensel bir nitelik kazanacaktır.
Aliyev, G. A. 1992 : “The Form in the Nature and the Harmonic Structure of the Mausoleum Momina Khatun”, Artchitecture and Art of Near East Summaries of Papers of the International Conference I, Bakü, 24. Aliyev, K. 2007 : Mimar Acemi Nahçıvani Yaratıcılığında Ahenkdarlık, Bakü. Alincekala 2016
Aslanapa, O. 1964 : “Azerbaycan’da Mimarlık Abideleri” Türk Kültürü II, No: 19, Ankara, 59-65. Aslanapa, O. 1989
Aslanov, G.-B. İbramigov-S. Kaşkay 1997
Berlin, 401-425. Bahşaliyev, V. 2005
Belli, O.- B. Konyar 2001 : “Research of Turkic Monuments in the Nakhichevan Autonomus Republic”, (ed. O. Belli), Istanbul University’s Contributions to Archaeology in Turkey, (1932-2000), İstanbul, 418-426. Belli, O. 2000 : “İstanbul Üniversitesi ve Türkiye’nin Uluslararası 7
Arkeoloji Projesi: Nahçıvan Araştırmaları”, (ed. O. Belli), Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, Ankara, 351-358. Belli, O.-V. Sevin 1999
ve Sanat Yayınları, İstanbul. Denike, B. B. 1961
6701. Haciyev, İ.-E. Amanoğlu 1998 : Tarihte ve Günümüzde Nahçıvan, Ankara. İsayev, E. 2012 : Büyük İpek Yolu ve Nahçıvan, Bakü. Kerimzade, S. 1969 : “Karabağlar Türbesinin Kitabeleri Hakkında Bazı Mülehazalar” Azerbaycan İlimler Akademisi Haberleri,
Kerimzade, S. 1967 : “Mümine Hatun Türbesinin Öğrenilmemiş Kitabeleri”, Azerbaycan SSR. EA Maruzeleri, XXIII, No: 8, Bakü, 83- 88. Memmedov, R. 1962
Asır Tarihi Hakkında”, Azerbaycan İlimler Akademisi Haberleri, No: 4, Bakü, 11-22. Memmedov, R. 1977 : Nahçıvan Şehrinin Tarihi İçeriki, Bakü. NahçıvanAbideleri Ansiklopedisi, 2005
NahçıvanMuhtar Respublikası 2009
Öney, G. 1981 : “İran ve Anadolu Selçuklu Türbelerinin Mukayesesi” Yıllık Araştırma Dergisi, Ankara, 41-46. Önkal, H. 1996 : Anadolu Selçuklu Türbeleri, Ankara. Salamzade, A. 1976 : Acemi Ebubekir Oğlu ve Nahçıvan Mimarlık Abideleri, Bakü. Seferli, F. 2003
Seferli, F.-İsayev 2005 : “Nahçıvan Kervansrayları” Nakşicahan Eğitim-Bilim- Kültür ve Araştırma Dergisi, No: 6, 6-9 Seferli, H. 2007 : “Yukarı Eylis Kendi: Tarihi Abideleri”, AMEA Nahçıvan Bölmesinin Haberleri, No: 3, 11-17. Seferli, H. 2017 : Nahçıvan Türk-İslam Medeniyeti Abideleri, Nahçıvan. Seferov, F. 1993 : Karabağlar Mimarlık Kompleksinin Kitabeleri”, Ana Yurddan Ata Yurda Türk Dünyası I, sayı 3, Haziran, Ankara, 61-63. Sözen, M. 1968
Tabak, N. 1972: Ahlat Türk Mimarisi, İstanbul. Top, M. 2014
Tradition of Seljuk Tombs and Ahlat Toms”, (ed. O. Belli), II. Uluslararası Ahlat-Avrasya Bilim Kültür ve
5, İstanbul, 201-217 Tuncer, O. C. 1986-1992
Velihanlı, N. 2015 : Nahçıvanın VII-XII. Asırlar Devri Tarihte ve Tarihşünaslığında, Nahçıvan. 8
Velihanlı, N. 2016 : Nahçıvan Tarihi, Nahçıvan. Yazar, T. 2007 : Nahçıvan’da Türk Mimarisi (Başlangıcından 19. Yüzyılın Sonuna Kadar), Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara. Download 72.65 Kb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling