1.Özverili ile ilgili kompozisyon


Download 100.32 Kb.
bet18/26
Sana17.06.2023
Hajmi100.32 Kb.
#1533549
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   26
Bog'liq
2 5411398208704229120

ÇEVRENİN DÜŞMANI İNSAN
Gelişmemiş ülkelerde çevre temizliğine pek önem verilmez. Eğer bahsi geçen bu gelişmiş ülkeleri ziyaret etme fırsatına sahip olursanız veya bu ülkelerde çekilmiş videoları izlerseniz ne demek istediğimi çok daha iyi anlarsınız. Bu tür ülkelerde temizliğe de önem verilmez. Sokakta satılan gıdalara bakarsınız, hepsi leş gibidir, etraf çöp kaynıyordur ancak kimsenin pek umurunda değildir. İnsanlar toz ve pislik içindeki o yiyecekleri hiç çekinmeden alır ve tüketir. Bu yüzen bu tür ülkelerde hastalıklar çok daha yaygındır.
Oysa gelişmiş ülkelerde açıktan satılan gıdaları kolay kolay görmezsiniz. Her şey düzenli ve korunaklı bir şekilde paketlenmiş olur, bu yüzden gelişmiş ülkelerde insanlar daha sağlıklıdır ve ortalama ömürleri daha uzundur. Her insan, temizliğiyle, yeşilliğiyle ve düzeniyle güzel bir çevrede yaşamak ister. Tertemiz sokaklarla gezmek varken kirli sokaklarda gezmek insanı huzursuz eder. Yine ağacın, yeşilin bol olduğu bir çevrede yaşamak varken, beton yığını olan, ağaçsız ve çöplerin ortalıkta dolaştığı alanlarda yaşamak insanı boğar
24.Dedikodu

Herhangi bir kişinin arkasından konuşmak, onun olumsuz yönlerinden bahsetmek dedikodu olarak tanımlanır. Bir diğer adı ise gıybettir. Dedikodu yapmak hem dini inancımız tarafından hem de genel ahlak anlayışımız tarafından hiç hoş karşılanmaz. Dedikodu yapanlar ise sevilmez. Onları sevenler ise, yine dedikodu yapanlardır.


Dedikodu;, sinsiliğin, çekemezliğin, kıskançlığın göstergesidir. İnsanlar sevmedikleri kişinin dedikodusunu yapmaktan zevk alırlar. Onların hoş olmayan yönlerinin, hatalarının veya eksiklerinin herkesçe bilinmesini isterler. Kendi eksik kusurlarından habersiz, başka insanların kusurlarını anlatmakla zaman geçirirler. Oysa genel ahlak anlayışımız, birinin bir kusuru, ayıbı varsa, onu rencide etmeden, yüzüne karşı söylememizi gerektirir. İnsanlar kusur örtmekte gece gibi olmalıdır. İnsanların varsa kusurlarını , onu utandırmadan, rencide etmeden, eleştirmeden ve hor görmeden düzeltmeye çalışmalıdır. Dedikoducu insanlar, korkak insanlardır. Çünkü dedikodusunu yaptıkları kişinin yüzüne karşı konuşmaya cesaret edemezler. Onun dedikodusunu yapmakla ona büyük bir zarar verebileceklerini düşünürler. Evet, dedikodu yapmakla, dedikodusunu yaptıkları kişiye zarar veriyorlardır; ancak asıl zararı kendilerine verdiklerinden habersizler.
Dedikodusu yapılan kişi bazen zarar görebilir. Örneğin herhangi bir kişinin dedikodusunu başkasının yanında yaptığımızda; yanında dedikodu yaptığımız kişi, dedikodusunu yaptığımız kişi hakkında yanlış düşünebilir ve ona karşı ön yargılı davranabilir. Birisi bizim yanımızda başka birinin dedikodusunu yapıyorsa, bilinmelidir ki başkasının yanında da bizim dedikodumuzu yapıyordur. Bu nedenle böyle kişileri dikkate almamak, sırlarımızı onlara anlatmamak ve onları dost edinmememiz gerekir.
25 .Aile hakkında
AİLE

Aile demek; yardıma ihtiyaç duyduğumuzda bizlere yardım eden, dertlerimizi anlattığımız ve sorunlarımızı çözen insanlar demektir. Ailemizin bizim hayatımızdaki önemi çok fazladır. Eğer onlar olmasaydı bizler yaşayamazdık. Bu nedenle onları sevmeli ve saymalıyız. Ailemiz bizleri sever ve korurlar. Her insanın aile sevgisine ihtiyacı vardır. Unutmayın, aile; sevginin en güçlü halidir.

Ailemizin bizler için değerini bilmeli ve onları küçük görmemeliyiz. Çünkü onlar her zaman bizim iyiliğimiz için uğraşır ve hep bizim için en iyisini isterler. Ailemiz bizlere şefkatle yaklaşır ve bizleri sevip korurlar. Ailemiz bizleri çok severler. Ailemiz sayesinde şu an çok güzel bir yaşam sürdürebiliyoruz. Fakat eğer onlar olmasaydı yaşamımızda hep neşesiz, sevgisiz ve mutlu olmayı bilmeyen insanlar olarak yaşardık. Bizler ailemiz olduğu için çok şanslıyız. Bizler ailemize çok şey borçluyuz.

Bizler ailemizi sevmeli, saymalı ve onlara of bile dememeliyiz. Ailemiz bizler için her türlü belayı göze alırlar. Ailemiz bizler için kendi canlarını feda ederler. Onlar hep bizim iyiliğimiz için uğraşırlar. Bizler ailemiz sayesinde ayakta durabiliyoruz. Unutmayın ailemiz bizleri sever, bizde onları sevelim.

26 .Spor
Spor yapmanın vücut sağlığımız üzerinde büyük etkileri var. Vücudumuzun sağlam olması, akıl sağlığımızın da sağlam olmasını sağlıyor. Atatürk’ün ”Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.” sözü ile anlatılmak istenen de budur.
Sporun büyük yararları vardır. Spor yapmayı alışkanlık haline getirenler fazla kilo alarak şişmanlamazlar. Dolayısı ile nefes darlığı, kalp rahatsızlıkları yaşamazlar. Spor yapan insanların kemikleri daha güçlü olur. Herhangi bir düşme, kaza geçirme anında ayakların, kolların veya bacakların kırılması daha zor olur.
Spor yapan kişilerde kan dolaşımı daha rahat olduğundan cilt geç yaşlanır ayrıca saçlarda dökülme riski azalır. Spor, iç organların da daha iyi çalışmasını sağlar. Birçok hastalığı önler. Kaslarımızı güçlendirir ve bağışıklık sistemimizi daha güçlü hale getirir.
Spor yapmak, güzel bir vücuda sahip olmamızı da sağlar. Spor yapanlar daha hızlı, daha atik ve daha güçlü olurlar. Sporun ruh sağlığı üzerinde de olumlu etkileri vardır. Sporu alışkanlık haline getiren insanlar depresyon ve stresten daha uzaktırlar ve mutlu olmaya daha meyillidirler.

27.Doğal afetler







Bir çok insanın ölmesine ve yaralanmasına sebep olabilen, bulunduğu yerdeki hayatı tamamen sekteye uğratıp, büyük maddi ve manevi zararlar veren olaylar afet diye tanımlanırken, doğal afetler tamamen insanın kontrolü dışında gelişen afetlerdir. Doğal afetlerin oluşumları sel, kasırga, kuraklık, deprem gibi doğa olaylarına dayanır.
Nerede yaşarsanız yaşayın, dünya üzerindeki hiç bir yer bu doğal afetlerin tümünden kaçabilecek kadar güvenli değildir. Bu türden afetler her ülke ve insan topluluğunun başına gelebilirken, bu felaketleri minimum can ve mal kaybı ile atlatmak, öncesinde alınan tedbirlere ve toplumdaki bireylerin bilinçlilik düzeyine bağlıdır.
Bu konuda bir örnek verecek olursak deprem ülkemiz de dahil bir çok ülke için tehlike oluşturur. Özellikle Japonya deprem sayısı ve depremlerinin şiddeti ile en riskli ülkelerden biridir. Çok sık ve büyük depremler yaşamalarına rağmen Japonya deprem konusunda tehlikeli bir ülke değildir. Japonların ülkelerindeki jeolojik faaliyetler konusundaki bilinçli olmaları ve binalarını depreme mümkün olan en dayanıklı şekilde inşa etmeleri, bu doğal afeti daha az zararlı hale getirmiştir.
İnsanoğlunun doğaya kafa tutup, mükemmel bir korunma sağlaması mümkün değildir. Her medeniyeti yok edebilecek boyutta doğal afet mümkündür. Tedbir alarak aşabileceğimiz durumlar mevcutken, vurdum duymaz davranmak sonumuzu felakete götürür. Bu sebeple öncelikle doğal afetler konusunda bilgi sahibi olmalı ve alınabilecek önlemleri iyi değerlendirmeliyiz. Önlemin yanı sıra olası bir afet durumunda yardım yollarını da iyi planlamalı, eğitimli ve gönüllü personelleri daima hazırda bekletmeliyiz.

28. Karakterler




Download 100.32 Kb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   26




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling