Aziz Nesin- deliler Boşandı
Download 0.51 Mb. Pdf ko'rish
|
(@turkchaniorgan) Aziz Nesin - Deliler Boşandı
DOMATES PEŞİNDE!
Bu yıl domates çarşıdan, pazardan çekilince, valilik, gazetelerle halka şu bildiride bulunmuştur: «Domates saklıyanları derhal emniyet teşkilatımıza bildiriniz. Domatesin saklandığını bilip de ihbar etmeyenler, yurttaşlık görevlerini yapmıyorlar demektir.» Zırrri... zır, zırr!... Telefon çalmıştı Şarlok Holmes'in muavini Dr. Watson, — Üstad, zil çalıyor, telefona baksanıza... dedi. Mister Holmes, — Beni aramıyorlar, dedi. Beni arasalar başkasının telefon zili çalar. Türkiye’de bir telefonun zili çaldı mı, anla ki, başka biyeri arıyorlar. Dr. Watson, — Üstad, dedi, «Ziller Kimin İçin Çalıyor?» romanını okudunuz mu? Mr. Holmes, — Evet, dedi, bütün ziller Telefon İdaresinin makbuzları için çalar. Zırrri... zırr!... zır zır zırrri... Şarlok Holmes sinirinden ağzındaki pipoya köpek dişini geçirdi. — Dr. Watson, dedi, belki acele bir işleri vardır, telefona bakın. Dr. Watson, alıcıyı kulağına götürdü: — Kimin evini soruyorsun? Telefondaki ses, — Orası güzel Katerina'nın evi mi? diye sordu. — Hayır... Bu evin sahibi de güzel ama Katerina değil, Marika... İşiniz acele mi? — Ah, çok acele... Güzel Katerina ile mutlaka görüşmeliyim. Bir aydanberi kendisini telefonda arıyorum. — Madem acele, adresini verin, biz bulup haber verelim. Bu sırada kapı vuruldu. İçeri giren postacı. Mister Hoimes’e telgrafı uzattı. Mr. Holmes telgrafı okudu: «Sayın pulis taharrisi Bay Şarlok, Adana Emniyet Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, azılı bir kaçakçı çetesine mensup bir kadının mahrem yerlerine iki yüz elli gram domates saklayarak sınırımızı geçtiğini bir yurttaşımız ihbar etmiştir. Gereğinin ifasıyla, sonucun acilen bildirilmesi rica olunur. II. Şube Kaçakçılık masası 2. kısımda pulis görevlisi uzatmalı candarma onbaşısı Kütah yalı 1935 doğumlu Haşan oğlu Ali Şimşek.» Dr. Watson'u bir telaş aldı, — Şimdi n’apiciiz üstad? diye sordu, Üstad, — Yapılacak şey çok basit, dedi, şimdi bu yazıya cevap vereceğiz. — Sonra? — Sonra onlar bize cevap yazacaklar. — Sonra? — Sonra tekrar biz onlara cevap yazacağız. — Sonra? — Sonra tekrar onlar bize, tekra biz onlara, tekrar bize... Derken iki taraftan birinin canı sıkılacak, yazmıyacak... — Evet üstad?... — Sonra, iki taraftan biri hatırlıyacak, bu sefer tekit yazılacak... Sonra evrak çoğalacak, bir daktilocu tutulacak... bir katip alınacak, bir dosya memuru, bir arşiv memuru, odacı, kapıcı... Derken muhasebeci gerekecek. Bu sefer şubelere, kısımlara, masalara ayrılacağız. — Evet?... — Müstakil bütçemiz olacak. Böyle böyle «Domates Araştırma Genel Müdürlüğü» kurulacak. — Peki, ama üstad, kadının mahrem yerlerindeki 250 gram domates ne olacak? — O zamana kadar büyür, bir ton domates o- lur. — Mister Holmes, siz İngiltere’deyken böyle değildiniz? — Evet ama, İngiltere de böyle değildi. Unutma ki cins bir dedektif, bulunduğu yere derhal uymalıdır. Domatesin acelesi yok, evraka hemen cevap verelim. Yaz: «Tarsus Emniyet Md. II. Şube Kaçakçılık Bürosu 2. Kısım. 4 üncü Masa Şefliğine. gün ve sayılı yazı karşılığıdır: Azılı bir kaçakçı çetesine mensup bir kadının mahrem yerinde 250 gram domatesle huduttan geçtiğini, sadık bir vatandaşın ihbarına atfen, bildiren şifreniz alındı. Ancak bir araştırma yapılabilmesi için domateslerin tama- miyle kızarmış olup olmadığı bildirilmediğinden bu noktanın da, acele bildirilmesini rica ederim. Uluslararası Polis Taharri Hafiyesi Şarlok Holmes» Dr. Watson, cevabı daktiloda henüz yazmıştı ki, telefon çaldı. Telefonda yaşlı bir kadın konuşuyordu: — Allo... evladım, orası polis karakolu mu? Acele koşun çabuk... Burada herifin biri domatesleri küfelerin arkasına saklamış, karaborsa yapıyor. Watson sordu: — Adınız? — Şehnaz. — Yaşınız? — Ayol, yaşımdan sana ne? — Hanımefendi, otuz yaşındaki kadının imdadına başka türlü, kırk yaşındakinin imdadına başka türlü, koşulur. Dr. Watson, ince bir polis hafiyesi dikkatimle kadını sorguya çekti. Sabıkasını, öğrenim derecesini sordu ve aldığı cevapları not ettikten sonra, — Şimdi geliyoruz!... diye telefonu kapadı. Şerlok Holmes ve muavini Dr. Watson, karaborsacıyı yakalamak için hemen sokağa çıktılar. Mr. Holmes muavinine, — Nereye gideceğiz? diye sordu. Dr.Watson, — Tuh, dedi, her şeyi sordum da, adresi sormayı unuttum. Mr. Holmes, — Kısa zamanda buranın havasına alıştığınız için, sizi kutlarım, dedi. Şimdi telefonu açın, kadının adresini sorun... İkisi birden tekrar içeri girdi. Dr. Watson telefonu çevirdi. Karşısına çıkan kadına, — Afedersiniz, dedi, demin ben sizin telefon numaranızı sormayı unutmuşum, söyler misiniz lütfen... Kadın, telefon numarasını söylerken birden hatırladı: — Numaramı bilmeden nasıl telefonumu açtınız? — İşi tesadüfe bıraktık. Nasıl olsa telefonlar karışık. Konuşurken sesler birbirine karışıyor. Belki aradığımı bulurum diye... — Ay... pek şeker şeysiniz... Kimsiniz siz? — Meşhur polis taharrisi Şarlok Holmes'in muaviniyim. Bir kadın huduttan domates kaçırmış da onu arıyoruz... — Aradığınız Kadın benim... — Kadını aramıyoruz, domatesi arıyoruz... Bulursanız, insaniyet namına lütfen bildirin. Dr. Watson telefonu kapadı. Mr. Holmes’e, — Üstad, bir iz mi keşfettiniz? dedi. Bu sırada ünlü polis hafiyesi sırtından çıkardığı iç fanilesine pertavsızla bakıyordu. Dr. Watson, — Üstad, bir iz mi keşfettiniz? dedi. Şarlok Holmes, — Evet, dedi, paçamdan bir pire girdi, demln- denberi onun izi üzerindeyim. Dr. Watson saatine baktı. — Üstad, dedi, saat beş. İş bitti. Bana müsaade. Yarın domatesin izi üzerinde yürürüz. Mr. Holmes, — Ben bu gece Horhor Karakolunda nöbetçiyim. Hadi sana güle güle... dedi. Dr. Watson ayrılırken, Aman domates bulursan, bana da bir iki tane ayır, evde salata yapacağım, dedi. Download 0.51 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling