Aziz Nesin- deliler Boşandı


Not: Arapça «Musafaha» kelimesi kırk yıl önce


Download 0.51 Mb.
Pdf ko'rish
bet27/31
Sana04.02.2023
Hajmi0.51 Mb.
#1157621
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   31
Bog'liq
(@turkchaniorgan) Aziz Nesin - Deliler Boşandı

Not: Arapça «Musafaha» kelimesi kırk yıl önce
kullanılırdı. Ne demek olduğunu halk o zaman da
anlamazdı. Anlamı el sıkışmak, selamlaşmak,
demektir.
YERLİ MALLAR'DAN PAZEN ALDIM
Sümer Bank'ın Yerli Malları Satış Mağazalarından birine
gittik. Önce vitrine baktık. Aman ne güzel şeyler... Mavi
mineli bir pazen, bir de kırmızı üzerine beyaz noktalı bir
basmayı beğendik. İçeri girdik. Geniş, büyük, tavanı yüksek
bir mağaza... Kapının karşısında, kasada bir kız var,
manikürlerini törpülüyor. Ortada soba var. İyi giyimli,
politika ilerigelenlerinin kılığında, irikıyım, gerdanlı
göbekli, enseli bir bey sobanın başına oturmuş kahvesini
içiyor. Kasanın yanında bir delikanlı, manikürünü düzel
ten kızla konuşuyor. Tezgahın arkasındaki- lerden orta yaşlı
bir adam gazete okuyor. Birisi de, yuvarlak cep aynasına
bakarak alnındaki sivilceleri patlatıyor. Yine tezgaha
dirseklerini dayamış bir genç de kapağı parlak renkli bir
polis cep romanı okuyor.


Erken erken gelmişiz. Bizden başka da müşteri yok. Yalnız,
dışarda vitrini seyreden üç, dört kişi daha var.
İçeri girince, hiç kimse kafasını çevirip bize bakmadı. Bu
ağırbaşlılılk hoşuma gitti. «İyi mallarımız var!...», «Buyurun
bağyaan!...» «Bir şey mi aradınız?» diye yoldan geçenleri
kolundan çekip içeri alan tezgahtarları hiç sevmem.
Sağa sola baktık, bize aldıran yok. Kız, manikürünü
törpülüyor. Bey gazete okuyor, öbürü sivilcelerini
patlatıyor, beriki kahvesini içiyor. Birinin başı romanda...
İnsan hangisine gidip bişey söyiiyeceğini bilmiyor ki...
Tezgaha yanaştık. Raflardaki top top kumaşlara bakıyoruz.
Kendi aramızda konuşuyoruz.
— 
Şunlardan ne güzel perde olur?
— 
Şu dallı kretonlar da güzel...
— 
Acaba metresi kaça?
— 
Eni kaç santim acaba?
— 
Kime sorsak?
Önümüzdeki delikanlı elindeki polisiye romana öyle dalmış
ki, bizi duymuyor bile...
— 
Ben şu damalı masa örtüsünden alacağım.
— 
Yavaş konuş, adam kitap okuyor. Hiç olmazsa biraz geç
gelseydik. Bizden önce gelen müşteriler ne yapıyorlarsa,
biz de onlara bakar öyle yapardık.
Derken başka müşteriler geldi, mağazayı doldurdu. Ama
onlar da bizim gibi şaşkın, bir oraya, bir buraya gidip
geliyorlar. Resim sergisindeymiş gibiyiz. Müşteriler bu ağır,
ciddi havayı bozmamak için birbirlerinin kulaklarına


fısıldaşıyorlar. Bu derin sessizliği arasıra, kasadaki kızla,
oğlanın şakalaşmaları, sevimli kahkahaları bozuyor.
Müşterilerden orta yaşlı bir erkek, etrafındakilere
duyurmak isteyerek,
— 
Acaba, satış yapılmıyor mu? diye soruyor.
Yaşlıca bir kadın,
— 
Galiba fiş alınacak... diyor.
Bir genç hanım soruyor:
— 
Fiş mi, nerden alınacak?
— 
Herhalde Genel Müdürlükten...
Artık herkes bişey söylüyor, her kafadan bir ses çıkıyor;
— 
Önce muhtarlıktan temiz kağıdı getireceksiniz,
— 
Temiz kağıdı değil teyze... İyi hal kağıdı. Yani Hükümet
Download 0.51 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   31




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling