ötekilerin siyah ve yamalı iş giysilerimiO yanında henüz gülünç denecek kadar yeni ve mavi
görünen kendi işliği de çok geçmeden daha bir kullanılmış görünüm kazanacaktı.
Vakit ilerledikçe dışarıdan da müşteriler gelmeye başladı, içerisi canlandı gidef ek- Küçük
makine parçalarını taşlatmak ya da onarımdan geçirtmek için komşu trikotaj atölyelerinden
işçiler uğradı.
Bir köylü göründü bir ara, onarılması için daha önce bıraktığı çamaşır makinesinin silindi-
rini sordu, henüz onarılmadığını öğrenince fena halde söylendi. Daha sonra giyimli bir fabrikatör
geldi, ustayla bitişik bölmeye geçip konuşmaya daldılar.
Bütün bunlar olurken atölyedeki işler belli bir düzen içinde yürüyor, çarklar ve kasnaklar
düzen içinde dönüyordu. Hans hayatında ilk defadır ki, hiç değilse işe yeni başlayanları etkisi
altına alarak bir esrikliğin içine sürükleyen o yüce çalışma atmosferini soluyor, kendi küçük
varlığının ve küçük yaşamının büyük bir düzen ve ritim içinde yerini aldığını görüyordu.
Saat dokuza gelince on beş dakikalık bir mola verildi, herkesin eline bir parça ekmek ve bir
bardak şıra tutuşturuldu. Ancak bu mola sırasında August atölyeye yeni çırak giren Hans'a hoş*
geldin diyebilecek fırsatı bulabildi, cesaret verici sözler söyledi arkadaşına, önlerinde kendilerini
bekleyen pazar gününden bir kez daha söz açtı; aldığı ilk haftalığı atölyedeki arkadaşlarla yiyip
içip eğlenmeye yatıracaktı o gün.
Hans, eğelediği çarkın neyin nesi olduğunu sorunca, August bunun bir kule saatinin parçası
olduğunu açıkladı. Ayrıca, çarkın ileride nasıl çalışacağını göstermek istiyordu ki, büyük kalfa
yine tezgâhın başına geçti, bunun üzerine ötekiler de kalkıp kendi işlerinin başına döndüler.
Saat dokuz ile on arasında Hans yorulmaya başladığını hissetti; dizleri ve sağ kolu biraz
Do'stlaringiz bilan baham: |