Şiir:
Denizi ve denizdeki canavarı görüpte şaşma, içinde deniz gibi olan canavarı gör
de şaş!
(Levh-i Mahfuz)
Levh-i Mahfuzu görüyorum, orada Peygamberlerin ve velilerin isimleri yazılıdır,
hepsini de tanıyorum, fakat şeriat sahibi Ahmed, Muhammed'den sonra birçok veliler
gelip geçti, ama onların hiç birinde Mevlânâ Bahâeddin Veledin mertebesi kadar
yüksek mertebe sahibi yoktur. Bu sözümde riya da yok, eğer riya olsaydı bu
dünyadakileri, yani sağ olanları överdim. Çünkü sağları övmekle fayda elde edilir ve
zarar giderilir.
41
(ilim)
İlim, tasavvuf ilmidir, eğer bu ilmi "öğrenirsen, diğer ilimlere bilgisizlik dersin.
Din ilmi budur ki, âhiret bu bilgiyle elde edilir, diğer ilimleri ise, birkaç günlük hayat
için elde etmeye çalışmışlardır, onunla bu dünyada gönül rahatlığına kavuşup,
emniyetlice yaşamak isterler.
Allah'ın kitabı şeyhin gönlündedir, onun ehli, soyu-sopu ise, şeyhin dışındadır.
Kitap, şeyhin gönlünde gizlenen manadır. Ehli, soyu-sopu ise, şeyhin cismidir. Sende
kitap okumaya ehliyet yoksa, soy-sop o kitabın sırrını sana söyler. Nitekim Kur'an-ı
Kerim'de: "Onlar öyle kimselerdir ki, Allah kalplerine iman vermiştir" diye
anlatılan kitaptır. (Mücâdele 22). Dışardaki kitabı hırsız çalıp götürebilir, böylece
âlimin, âlemi de kalmaz. Demek ki şeyh, kitap sahibidir, nerede olursa olsun
"Nerede olursam olayım, beni mübarek kıldı" âyetinde olduğu gibi. Şimdi şeyh:
"Ağaç altında bey'atleştiler" âyetinde bildirilen ağaçtır. (Meryem 3i, Fetih 18))
Kimde hakikat derdi varsa ona: "Gel, bu ağacın altına gel, zira bu ağaç "Hurma
ağacını kendine doğru silkele, üstüne derilmiş taze hurma dökülsün"
buyrulan ağaçtır. (Meryem 25) Bu ağaç, önce talib, sonra matlûb olmuştur, gel de bu
ağacın hurmasıyla faydalı bir helva yap, böylece de senden, din çocuğun olan Isa
doğsun. Bu ağacın dalına yapışın, her kim bu dala yapışırsa "Sağlam kulpa
Do'stlaringiz bilan baham: |