Orhan pamuk


Download 1.5 Mb.
Pdf ko'rish
bet66/79
Sana28.12.2022
Hajmi1.5 Mb.
#1012237
1   ...   62   63   64   65   66   67   68   69   ...   79
Bog'liq
Cevdet Bey ve Ogullari ( PDFDrive )

247 


yenirken Ziya da köşeye ilişmiş, hep askere bakmış, sonra da 
asker olmaya karar vermişti. O zaman Nigân Hanım, kendisine 
hep korkuyla bakan, bu çekingen, ürkek çocuk; evde efendi 
olmayı öğrenemeyen hep bir hizmetçi, uşak ya da yanaşma gibi, 
efendilerin dışında kalan, ama onları da hep çevreleyen gurursuz, 
aşağıdan yukarı bakan bu çocuk evden gidecek diye sevinmişti. 
Cevdet Bey de galiba sevinmişti. Ama Nigân Hanım şimdi bunları 
düşünmek istemiyordu. Çünkü o çocuktan, şimdi koskocaman 
asker olan o çocuktan ve bunları düşünmekten hoşlanmıyordu. 
Sonra masanın üzerinde portakallı kadayıf hâlâ dokunulmamış 
duruyordu. 
Osman yemden: "Biti kanlanan her askere bir şey verecek 
olsaydık!" dedi. Ama bu sefer yakında bir yerde sözlerini işi­
tebilecek bir başkası varmış gibi sesini kısmıştı. Sonra bir süre 
sustu. Galiba herkesin dikkatle kendisini dinlediğini, kararlılık 
ve öfkesini saygıyla karşıladığını anladı ve ekledi: "Para kolay 
kazanılıyor sanıyorlar... Para kazanmak, şu sofraya oturmak, 
şu evi ayakta tutmak için neler yapıldığını bilmiyorlar..." 
"Babasından da kararlı!" diye düşündü Nigân Hanım. "O kadar 
kararlı ki, her şeyi kendisi yapmış gibi heyecanlanıyor... Ama 
kapansın artık bu tatsız konu." 
Osman gene: "Paranın nasıl kazanıldığını kimse bilmiyor!" 
dedi. Sonra birden Refik'e dönerek: "Bayramdan sonra geliyorsun 
yazıhaneye değil mi?" dedi. 
Refik şaşırdı: "Evet, geliyorum, geliyorum!" diye homurdandı. 
Nigân Hanım bu konu da tatlıya bağlandığı için sevindi. Bir 
şey daha vardı ki, şimdi söylemenin tam sırasıydı. Düşündü; 
vakit geçirmeden söyledi: "Öğleden sonra, babanın mezarına 
gitmeden bir de şu sakalını kesiversen!" dedi. En tatlı, en anaç 
sesiyle söylemişti bunu. "Şu sakalını kesiversen, olmaz mı, 
Refikciğim?.." 
Refik buz gibi: "Keseceğim!" dedi. 
"Tamam!" diye düşündü Nigân Hanım. "Artık her şey tamam. 
Tatlı da bizi bekliyor!" 
"Tatlıya niye başlamıyoruz?" 
Tatlıyı yemeye koyuldular, ama Nigân Hanım gene bir şeyin 
eksik olduğunu düşündü. Bu Cevdet Bey değildi, bunu biliyordu, 
248 


ama ne olduğunu bilmiyordu. Rahmetli annesinin dediği gibi: 
"Nigân, kızım, canım bir şey yemek istiyor, ama nedir bilmiyo­
rum!" Nigân Hanım neyin eksik olduğunu bilmiyor, tatlısının 
tadını çıkarmak istiyor, ama gene can sıkıcı şeyler aklına geliyordu. 
Sonra durdu ve hep aynı şeyleri düşündüğünü aklından geçirdi. 
Sofradakilere teker teker baktı: İyi kötü bir bayram yemeğiydi işte. 
Sonuna gelmişlerdi. Öğleden sonra Cevdet Bey'i ziyaret edeceklerdi, 
birazdan kahve içeceklerdi. "Ama bu sessizlik!" diye düşündü. 
"Herkes kendi kendine... Bu kötü sessizlik!" 
Birden cılız bir çığlık duydu. Emine Hanım koşa koşa içeri 
girdi. Çocuğun yukarıda ağladığını, bir türlü susturamadığını 
söyledi. Perihan özür dileyerek sofradan kalktı. Ama suratını 
asmıştı. Galiba bir çocuğu olduğu için, bu bayram yemeğinden 
aldığı tadı bozduğu için, surat asmaya hakkı olduğunu düşü­
nüyordu. 
Nigân Hanım, "Benim üç çocuğum var, ama hiçbir zaman böyle 
haklar iddia etmedim!" diye mırıldandı. 
Sonra tatlı bitti. Herkes teker teker ve birbiriyle ilgisiz ve 
birbirinden kopuk masadan ayrıldı. Sessizlik kimsenin umurunda 
değildi. 
Nigân Hanım sofradan kalkan Ayşe'ye dönerek: "Hadi, bize 
bir şey çal bakalım!" dedi. "Her şey o kadar sessiz ki..." Ayşe'nin 
suratını astığını gördü. "Hadi, çal bize bir şey... Bunu istemeye 
de mi hakkım yok? Rahmetli babanın sevdiği, o alaturka gibi 
bir şeyi çal hiç olmazsa, hadi!" 

Download 1.5 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   62   63   64   65   66   67   68   69   ...   79




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling