Otizmli, Down Sendromlu ve Normal Gelişim Gösteren Türk Çocukların Dil Öncesi Dönemdeki Jest Kullanım
Download 313.03 Kb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- Yöntem Çalışma Grubu
- Tablo 1.
1461 Otizmli, Down Sendromlu ve Normal Gelişim Gösteren Türk Çocukların Dil Öncesi Dönemdeki Jest Kullanım Becerilerinin İncelenmesi * Öz
romlu çocuklar ile normal gelişim gösteren çocukların jest kullanım becerilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya 24–60 aylar arasında 10 otizmli ve 10 Down sendromlu çocuk ile 12–18 aylar arasında 10 normal gelişim gösteren çocuk alınmıştır. Jestlerin analizinde birincil bakıcı- çocuk ve araştırmacı-çocuk etkileşim kayıtları kullanılmıştır. Toplam jest kullanım sayıları, jest- lerin iletişim işlevlerine göre kullanım sıklıkları ve jest türleri gruplar arasında farklılıklar gös- termiştir. Araştırma sonucunda, davranış düzenleme işlevine göre jest kullanımı gruplar arasın- da anlamlı farklılık göstermemekle beraber, kullanım sıklığı en yüksek olan grubun normal ge- lişim gösteren çocuklar, en düşük olan grubun ise otizmli çocuklar olduğu belirlenmiştir. Otizm- li çocukların özellikle sosyal etkileşim ve ortak dikkat işlevine göre jestlerin kullanımında, Down sendromlu ve normal gelişim gösteren çocuklara göre daha fazla güçlükleri olduğu bulunmuş- tur. Down sendromlu çocuklar ise özellikle sosyal etkileşim ve ortak dikkat işlevleri ile ilgili jest- leri otizmli ve normal gelişim gösteren çocuklardan daha sık kullanmışlardır. Grupların jest kul- lanımları arasındaki farklılıklar iletişim işlevlerine göre tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler Dil Öncesi İletişim, Jest Gelişimi, Otizm, Down Sendromu. Çocuklarda dil kullanımı başlamadan önce dil ön- cesi iletişim becerileri gelişmektedir. Dil öncesi ge- lişim, normal gelişim gösteren bebeklerde yaşamın ilk 18 ayını kapsamaktadır. Bu dönemde çocuklar öncelikle iletişimin temel kurallarını öğrenmekte- dirler. Dil öncesi dönemde kişi, nesne ve olaylar arasındaki ilişkilerde anlamın önem kazanması ile kişi, nesne veya olayla ilgili iletişimde bebekler za- manla daha yanıtlayıcı hale gelirler. Dil öncesi dö- nemin önemli aşamalarından biri olarak kabul edi- len amaçlı iletişim, dil gelişiminin önemli bir yor- dayıcısıdır. Wetherby ve Rodriguez (1992) amaca yönelik iletişim davranışlarının iletişim gelişimi- nin değerlendirilmesinde kullanılabileceğini be- lirtmişlerdir. Çocukların iletişim ortağına amaçlı bir şekilde mesajını iletmesine ilişkin yeterliliğinin artması ve iletişim kurması için daha karmaşık ve sohbetsel anlamlar kullanmayı öğrenmesi aşamalı bir gelişim göster- mektedir (Bruner, 1981; Tomasello, 1995). Dil edi- nimi de çocuğun amaca yönelik iletişim kurmayı öğrenmesi yolu ile gerçekleşmektedir. Dil öncesi dönemde iletişimsel amacın aktarılma yollarından biri jestlerin kullanımıdır.
Bruner (1981), yaşamın ilk yılında üç iletişimsel iş- levin ortaya çıktığını belirtmiştir: Davranış düzen- leme, sosyal etkileşim ve ortak dikkat. Jestlerin de iletişim işlevlerine veya amacına göre sınıflandı- rılmasında bu taksonomi kullanılmaktadır (Wet- herby, Cain, Yonclas ve Walker, 1998). Bruner’e göre Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri • Educational Sciences: Theory & Practice - 11(3) • Yaz/Summer • 1461-1478 © 2011 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. Gökhan TÖRET a Isparta İş Okulu Funda ACARLAR Ankara Üniversitesi * Bu çalışma, Gökhan TÖRET’in Ankara Üniversi- tesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde tamamlanmış yüksek lisans tezinden türetilmiştir a Gökhan TÖRET. Isparta İş Okulu’nda özel eğitim öğretmenidir. İletişim: Isparta İş Okulu Ayazma- na mh. 4405.sok No: 8 Isparta. Elektronik posta: gokhantoret@hotmail.com. Tel: +90 246 243 00 22 Fax: +90 246 243 00 22. K U R A M V E U Y G U L A M A D A E Ğ İ T İ M B İ L İ M L E R İ 1462
davranış düzenleme, belirli bir sonuç almak üze- re diğer kişinin davranışını düzenleme amacıyla kullanılan eylemleri içermektedir. Normal gelişim gösteren çocukların iletişim gelişiminde en erken davranış olarak düzenleme işlevine ilişkin davra- nışlar ortaya çıkmaktadır (Carpenter, Nagell ve To- masello, Butterworth ve Moore, 1998; Crais, Doug- las ve Campbell, 2004). Çocuğun amacı, diğer ki- şinin bir nesneyi vermesini, bir eylemi yapmasını veya yapmayı durdurmasını sağlamaktır. Örneğin, bebek bir kutunun açılması isteğini yetişkine aktar- mak için göz kontağı kurarak yetişkinin elini ku- tunun üstüne koyar. Sosyal etkileşim işlevi, selam- laşma, oyun isteme gibi sosyal amaçlarla diğer ki- şinin dikkatini çekmek veya devam ettirmek ama- cıyla kullanılan eylemleri içermektedir. Bebeklerin kullandığı çeşitli sosyal etkileşimsel yapılar, başka- larının dikkatini yönlendirmeye yönelik davranış- ları amaca yönelik işaretleri içermektedir (Toma- sello, 1995). Davranış düzenleme ve sosyal etkileşim jestleri or- tak dikkat jestlerinden önce ortaya çıkmaktadır (Crais ve ark., 2004). Diğer iletişim işlevi olan or- tak dikkat, aynı dışsal şey üzerinde zihinsel odak kurulmasına iki veya daha fazla kişinin eş zaman- lı olarak katılımı şeklinde tanımlanmaktadır (Bald- win, 1995). Tomasello (1995), ortak dikkatin iki ki- şinin aynı nesneye bakmasından daha karmaşık ol- duğuna dikkat çekmiştir. Bebekler bir nesne veya olay üzerinde başkaları ile ortak dikkat oluşturmak amacıyla göz kontağı ve uzlaşıma dayalı jestleri kullanmayı gerektiren iletişimsel davranışları aşa- malı olarak kullanır hale gelmektedirler. Ortak dikkat, başlatma ve yanıtlamayı içermek- tedir. Ortak dikkati başlatma, başkasının dikkati- ni bir nesne, olay veya bir iletişim davranışına yö- neltmek için kullanılan iletişim amaçlı bir davra- nışı başlatma olarak tanımlanmaktadır (Murray ve ark., 2008). Bu ortak dikkat davranışları göz konta- ğı kullanımı, işaret etme, başkası ile ilgi veya nesne paylaşımı için jest kullanımını içermektedir. Ortak dikkati yanıtlama ise başkasının ortak dikkat girişi- mini yanıtlama olarak tanımlanmaktadır (Mundy, 1995).
Jestler, iletişim kurmak amacı ile üretilen davra- nışlardır. Jestler parmaklar, eller, kollar, yüz ve vü- cut hareketleri ile sergilenmektedir. Iverson ve Thal (1998) jestleri gösterici (deictic) ve sembo- lik (representational) olmak üzere iki ana katego- riye ayırmışlardır. Gösterici jestler, bir nesne veya olayı işaret etme veya dikkat çekme amacıyla kul- lanılmaktadır (Bates, Benigni, Bretherton, Cama- ioni ve Volterra, 1979). Bağlama göre yorumlana- bilen bu jestler havadaki uçağı işaret etme, barda- ğa uzanma gibi geniş bir nesne veya olay çeşitliliği içinde kullanılabilmektedir (Iverson ve Thal, 1998). Kucağa alınmak için ellerini uzatma ve reddetmek amacıyla itme örneklerinde olduğu gibi gösterici jestlerin en erken 7-9 aylar arasında ortaya çıktı- ğı bildirilmektedir (Carpenter ve ark., 1998; Crais ve ark., 2004). Gösterici jestler, dokunma (contact) ve uzaklık (distal) jestleri olarak ikiye ayrılmak- tadır (Bates ve ark., 1979). Dokunma jestleri, ço- cuk, nesne ve birincil bakıcı arasında oyuncak ver- me, oyuncağı yetişkinin eline doğru itme gibi do- kunma gerektiren ve erken dönemde ortaya çıktığı düşünülen jestlerdir (Crais, 2006). Uzaklık jestleri ise nesneye veya bakıcıya dokunma gerektirmeyen, işaret etme ve el sallama gibi jestler olup 10–12 ay- lar arasında ortaya çıkmaktadır. İkinci ana jest türü olan sembolik jestler ise hem nesneye / olaya yönelik bir kaynak oluşturan hem de semantik bir bağlamı işaret eden jestlerdir. Sem- bolik jestler, 12.ay civarında ve birkaç gösterici jest ortaya çıktıktan sonra görülmektedirler (Acredo- lo ve Goodwyn, 1988; Bates ve ark., 1979; Crais ve ark., 2004). Bu jestler elini bardak şeklinde tutarak içiyormuş gibi yapma örneğinde olduğu gibi nes- ne ile ilişkili eylemi temsil eden jestlerdir. Sembo- lik jestler, parmağını dudağına götürerek “sus” işa- reti yapma örneğinde olduğu gibi bir nesneyi değil ama semantik bir bağlamı temsil eden, sosyal ola- rak kullanılan jestler olarak da tanımlanabilir (Cra- is, 2006). Gecikmiş veya sınırlı jest kullanımının dil gelişimindeki gecikme veya bozukluk ile ilişkili ol- duğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır (Acre- dolo ve Goodwyn, 1988; Thal ve Bates, 1988; Thal ve Tobias, 1992). Ortak dikkat jestleri ve dil gelişi- mi arasındaki normal gelişim gösteren çocuklarda gözlenen güçlü ilişki otizmli çocuklarda da görül- mektedir (Mundy, Sigman ve Kasari, 1994). Ayrıca kullanılan jest türlerinin de otizmli, dil bozukluğu veya zihinsel yetersizliği olan çocuklarda ifade edi- ci dil düzeyi ile ilişkili olduğu bulunmuştur (Cra- is, 2006). Doğum öncesi dönemde dil ve konuşma bozukluğuna neden olan faktörlerden birisi otozo- mal kromozom bozukluğu olan Down sendromu- dur. Down sendromlu çocukların dil öncesi geli- şim süreci normal gelişim gösteren çocuklarla ben- zer olmakla beraber bu sürecin yaşamın ilk iki veya üç yılı olmak üzere daha geniş bir zaman aralığı- nı kapsadığı bilinmektedir (Rondal, 2004). Bakma, gülme, dokunma, gösterme, verme gibi iletişimsel rutinleri içeren dil öncesi iletişim becerileri ince- lendiğinde, Down sendromlu çocuklarda erken ile-
TÖRET, ACARLAR / Otizmli, Down Sendromlu ve Normal Gelişim Gösteren Türk Çocukların Dil Öncesi Dönemdeki... 1463
tişim amaçlarının ortaya çıkışının normal gelişime benzer bir sırayı izlediği bulunmuştur (Franco ve Wishart, 1995). Normal gelişim gösteren çocuklar 10-12 aylar arasında amaca yönelik iletişim kur- maya, 12–18 ay arasında ise sembolik olarak ileti- şim kurmaya başlarlar. Fakat Down sendromlu ço- cukların sembolik amaca yönelik iletişime geçiş sü- reçleri 24–26 ay arasında gerçekleşmektedir (Ron- dal, 2004). Sembolik olarak iletişim kurmaya baş- lama bu aylar arasında gerçekleşmekle beraber bazı Down sendromlu çocuklarda üç yaş civarında bile konuşmanın başlamadığı gözlenebilmektedir (Ab- beduto, Warren ve Conners, 2007). Down sendromlu çocukların ortak dikkat beceri- leri normal gelişim gösteren çocuklarla aynı geli- şimsel düzeyde olmamakla beraber, ortak dikka- ti başlatma ve diğerlerinin başlattığı ortak dikkati yanıtlamada normal gelişim düzeyine yakın bir ge- lişim göstermektedirler (Sigman ve Ruskin, 1999). Down sendromlu çocukların bulundukları geli- şimsel yaş temel alındığında normal gelişim göste- ren çocuklarla aynı düzeyde jest kullanım becerile- ri sergiledikleri, hatta daha iyi düzeyde performans gösterdikleri görülmektedir (Singer, Harris, Bellugi ve Bates, 1997). Franco ve Wishart (1995) dil önce- si dönemde bulunan Down sendromlu çocukların normal gelişim gösteren çocuklar ile karşılaştırıldı- ğında, yaklaşık olarak iki kat daha fazla jest kullan- dıklarını bulmuşlardır. Ancak jest kullanım bece- rilerinin ortaya çıktığı dönemde Down sendromlu çocuklar anlamlı bir gecikme göstermektedir. İletişim ve dil yetersizliklerine neden olan bir di- ğer yetersizlik grubu otizmdir. Otizmli çocukların bağımsız yaşam becerilerini etkileyen en önem- li faktörlerden birisi iletişim ve dil becerilerinde- ki güçlükleridir (Landa, 2007). Dil öncesi dönem- deki otizmli çocuklar iletişim sürecinde kullanılan işaret ipuçlarını anlama ve kullanmada güçlük ya- şamaktadırlar (Baron-Cohen, Baldwin ve Crow- son, 1997). Otizmli çocukların göz kontağı kulla- nımı, nesnenin yerini işaret etme, nesneyi göster- me, başkalarının işaret ettiği olayı/nesneyi takip et- mede gelişim geriliği olan çocuklardan anlamlı ola- rak farklılaştığı görülmektedir (Wimpory, Hobson, Williams ve Nash, 2000). Otizmli çocukların bir nesneye yönelik dikkat paylaşımı için ortak dikkat jestlerinin kullanımında da ileri derecede yetersiz- likleri olduğu bulunmuştur (Murray ve ark., 2008). Sonuç olarak, otizmli çocukların normal gelişim gösteren çocuklar ile karşılaştırıldığında jestlerin ortaya çıkışı ve gelişiminde güçlüklerinin olduğu görülmektedir. Türkiye’de yapılan çalışmalar incelendiğinde, ileri yaş dönemlerinde anne-çocuk etkileşimini incele- yen çalışmalar olmakla beraber dil öncesi dönem- deki otizmli ve Down sendromlu çocukların jest kullanımını inceleyen bir çalışmanın olmadığı gö- rülmektedir. Topbaş, Maviş ve Erbaş’ın (2003) yap- tığı çalışmada, sözel iletişim geriliği olan ve normal gelişim gösteren çocukların erken dönem iletişim- sel davranışları incelenmiştir. Çalışmada, 15-36 ay arasındaki çocukların anneleri ve araştırmacıyla olan etkileşim kayıtlarının analizi yapılmıştır. Ça- lışma sonucunda her iki grupta da kullanılan ile- tişim amaçları kategorilerinin aynı sırada ve yaşla doğru orantılı bir gelişim gösterdiği bulunmuştur. Ayrıca her iki grupta da gösterici jestlerin daha sık kullanıldığı belirlenmiştir. Otizmli, Down sendromlu ve normal gelişim gös- teren Türk çocuklarının jest kullanımlarını karşı- laştıran bir araştırmaya rastlanmamıştır. Bu neden- le Down sendromlu ve otizmli Türk çocuklarının, farklı bağlamlarda jest kullanım özelliklerinin in- celenmesinin erken çocukluk özel eğitimi alanın- da çalışan uygulamacılara/araştırmacılara değer- lendirme işlemlerinin ve müdahale programları- nın geliştirilmesi konularında yararlı olacağı dü- şünülmektedir. Bu çalışmanın dil öncesi dönemde- ki Down sendromlu ve otizmli çocukların jest ge- lişimlerinin değerlendirilmesinin önemine dikkat çekerek dil öncesi iletişim becerilerinin desteklen- mesine katkı sağlayacağına inanılmaktadır. Amaç Bu çalışmanın amacı, dil öncesi dönemde bulunan otizmli ve Down sendromlu çocuklar ile normal gelişim gösteren çocukların jest kullanım beceri- lerinin incelenerek karşılaştırılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: 1. Otizmli, Down sendromlu ve normal gelişim gösteren çocukların iletişim amaçlı kullandıkları jestlerin sayısı farklılık göstermekte midir? 2. Otizmli, Down sendromlu ve normal gelişim gösteren çocuklarda davranış düzenleme, sosyal etkileşim ve ortak dikkat işlevlerine göre kullanı- lan jestlerin sıklığı gruplara göre farklılık göster- mekte midir? 3. Otizmli, Down sendromlu ve normal gelişim gösteren çocukların kullandıkları jestlerin türü nasıl bir dağılım göstermektedir ve gruplara göre farklılaşmakta mıdır? K U R A M V E U Y G U L A M A D A E Ğ İ T İ M B İ L İ M L E R İ 1464
Yöntem Çalışma Grubu Araştırmanın çalışma grubunu, Ankara ve Isparta’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Bağımsız Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi ve Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri’nde eğitim almakta olan yaşları 24–60 ay arası 10 Otizmli ve 10 Down sendromlu çocuk ile yaşları 12-18 ay arası 10 nor- mal gelişim gösteren çocuk olmak üzere toplam 30 çocuk ve birincil bakıcıları oluşturmaktadır. Çalış- ma grubunda yer alan otizmli çocuklar, Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM) [IV-TR]’ de yer alan Otizm Spektrum Bozukluğu şemsiyesi altındaki birinci sendrom olan otistik bozukluğa sahiptir. Otizmli çocukların 2’si kız, 8’i erkek, Down sendromlu çocukların 3’ü kız, 7’si er- kek ve normal gelişim gösteren çocukların 5’i kız, 5’i erkektir. Çalışma grubuna alınan tüm çocukla- rın aile raporu ve araştırmacının gözlemi doğrul- tusunda en fazla 10 sözcük kullanıyor olması temel seçim ölçütü olarak alınmıştır. İlgili devlet hastane- lerinden alınan sağlık kurulu raporlarına göre otis- tik bozukluk veya Down sendromu dışında başka bir engeli bulunmayan çocuklar denek olarak se- çilmiştir. Çalışmanın normal gelişim gösteren ço- cuklar grubuna Gazi Erken Çocukluk Değerlen- dirme Aracı (GEÇDA) sonucunda genel gelişimin- de herhangi bir sorun olmayan çocuklar alınmış- tır. Ölçütleri karşılayan çocukların belirlenmesin- den sonra çocukların ailelerine araştırmanın amacı ve içeriği hakkında yazılı ve sözlü bilgi verilerek ça- lışmaya onay verdiklerine ilişkin aile onay formu- nu imzalamaları istenmiştir. Çalışma grubundaki otizm ve Down sendromu tanılı çocuklar eğitim aldıkları kurumlarda, nor- mal gelişim gösteren çocuklar ise ev ortamında uygulanan Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı’ndan (GEÇDA) elde edilen gelişimsel yaş dü- zeylerine göre eşleştirilmiştir. GEÇDA, 0–72 aylar arasındaki Türk çocuklarının psiko-motor, bilişsel, dil ve sosyal duygusal gelişimlerini ayrıntılı olarak değerlendirmek amacıyla geliştirilmiş standart bir gelişim değerlendirme aracıdır (Baykan, Temel, Er- soy, Avcı ve Turla, 2002). GEÇDA uygulaması so- nucunda otizmli çocukların gelişimsel yaşlarının ortalama 24.5 ay, Down sendromlu çocukların 22 ay ve normal gelişim gösteren çocukların 15.5 ay düzeyinde olduğu bulunmuştur. Çalışma grubun- daki çocukların kronolojik ve gelişim yaşlarına göre dağılımı Tablo 1’de görülmektedir. Çalışmaya 1 baba (%3,33), 1 bakıcı (%3,33), 1 hala (%3,33) ve 2 abla (%6,6) ile 25 anne (%83,3) katılmıştır.
Çalışma Grubundaki Çocukların Kronolojik ve Gelişim Yaşla- rına Göre Dağılımı
X SS Kronolojik yaş(Ay) 47,10
6,65 41,60 11,19 15,60 2,22 Gelişimsel Yaş (Ay) 24,21
3,13 21,63 6,54 15,51 2,47
Birincil Bakıcı-Çocuk Etkileşimi (BBÇE): Çalış- ma grubundaki tüm ebeveynlerden “evinizdeymiş gibi bu oyuncaklarla oynayın” açıklaması yapıla- rak çocuklarıyla serbest oyun ortamında 15 daki- ka süreyle oynamaları istenmiştir. Ebeveyn-çocuk etkileşiminin kaydedildiği video çekimleri çocuk- ların devam ettikleri okulda bulunan oyun odasın- da yapılmıştır. Birincil bakıcı-çocuk etkileşimleri- nin gerçekleştirilmesi için standart bir oyuncak seti kullanılmıştır. BBÇE bağlamında standart mater- yaller olarak resimli öykü kitapları, evcilik ve oyun- cak trafik seti, vücut yap-bozu, oyuncak araba, top ve bebek kullanılmıştır. Çalışmada, BBÇE ile çocukların davranış düzenle- me, sosyal etkileşim ve ortak dikkat işlevine göre jest kullanım özelliklerinin belirlenmesi amaç- lanmıştır. BBÇE sırasında gözlenen davranışların kodlandığı gözlem formu, alan yazındaki jestle- rin gelişimi ile ilgili araştırmalardan yararlanarak araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. Gözlem for- munda yer alan el veya vücut bölümü ile sergile- nen jestler kodlayan kişi tarafından görülebilir tür- dedir. Gözlem formundaki maddeler, üç iletişim- sel işlev kategorisi olan davranış düzenleme, sos- yal etkileşim ve ortak dikkat başlığı altında bulun- maktadır. Davranış düzenleme başlığı altında bu- lunan maddelere örnek olarak, çocuğun vücudunu kullanarak istemediği nesneyi reddetmesi veya eli- ni açıp kapatarak nesneye uzanması gösterilebilir. Sosyal etkileşim başlığı altında ise parmağını du- dağına götürerek “sus” işareti yapma veya oturdu- ğu yerde vücudunun bir bölümünü sağa-sola dön- dürerek müzikle dans etme jestleri örnek madde- ler arasındadır. Ortak dikkat altında bulunan mad- delere örnek olarak ise yetişkine doğru vücudunu yönelterek veya bakarak nesneyi yetişkine göster- me ile yetişkinin isteğine yanıt olarak nesneyi gös- termesi gösterilebilir (Colgan ve ark., 2006; Cra- is, Watson ve Baranek, 2009; Flenthrope ve Brady, 2010). 15 dakikalık video kaydının ilk 5 dakikalık kısmı anne/baba ve çocuğun ortama alışması ama- cıyla analiz dışı bırakılmıştır.
TÖRET, ACARLAR / Otizmli, Down Sendromlu ve Normal Gelişim Gösteren Türk Çocukların Dil Öncesi Dönemdeki... 1465
Araştırmacı-Çocuk Etkileşimi (AÇE): Çalışma grubundaki çocukların ebeveynleri ile serbest oyun bağlamında olan etkileşimlerinde bazı jestleri çok sınırlı kullanabilecekleri düşünülerek yapılan- dırılmış etkinlikler kullanılmasına karar verilmiş- tir. Davranış düzenleme, sosyal etkileşim ve ortak dikkat iletişim işlevlerine göre farklı jestlerin kul- lanımını sağlayacak bazı işlemler alan yazında yer alan bazı çalışmalarda tanımlandığı şekilde (Char- man,1997; Clifford, Young ve Williamson, 2007; Flenthrope, 2008; Murray ve ark., 2008; Osterling, Dawson ve Munson, 2002) kullanılırken, bazı iş- lemlerde araştırmacı tarafından uyarlamalar yapıl- mıştır. Bu işlemler sırasında araştırmacı ile çocu- ğun etkileşimleri, çocukların destek eğitimi almak için devam ettikleri okulda bulunan oyun odasında 25 dakika boyunca videoya kaydedilmiştir. AÇE’ de kullanılan 7 işlemin 6’sında standart ma- teryaller ve yönergeler kullanılarak sosyal etkile- şim başlatma ve sürdürme, ortak dikkat başlatma ve yanıtlama, nesne ve eylem isteme, nesne reddet- me amaçlı çeşitli jestlerin kullanımı hedeflenmiş- tir. Araştırmacı-çocuk etkileşimlerinin gerçekleşti- rilmesi için standart bir oyuncak seti kullanılmıştır. Bu standart materyal setinde, çocukların gelişimsel düzeyine uygun resimli kitaplar, hayvan maketleri, evcilik seti, balon, oyuncak araba, baloncuk taban- cası, müzik kutusu, çikolata ve şeker kutusu bulun- maktadır. İlk üç işlem çocuğun ortak dikkati baş- latması ve yanıtlaması amacıyla düzenlenmiştir. Bu amaçla yetişkinin içinde balonlar olan fileyi havada tutarak sallaması, baloncuk tabancası ile baloncuk- lar çıkarılması, torbadan oyuncak hayvan figürleri çıkarılması, resimli kitabın çocuk ile yetişkin arası- na koyulması ve kitaptaki kişi, nesne veya olayla il- gili yönergeler sunulması, müzik kutusu kullanımı gibi çeşitli etkinlikler kullanılmıştır. Dördüncü ve beşinci işlemler ilk üç işlemde kulla- nılan etkinlikler içinde yer almıştır. Bu işlemlerde çocukların nesne isteme veya reddetme jestlerini kullanımlarının hedeflendiği baloncuk tabancası- nı çocuğun ulaşamayacağı bir yere koyma ve sonra kapağını kapatarak çocuğa verme, çocuğa çikolata veya hoşa gitmeyen tadı olan şekeri verme ve son- ra kapağı sıkı kapatılmış kavanozun içine yerleşti- rerek çocuğun önüne koyma gibi durumlar kulla- nılmıştır. AÇE’nin son işlemi ise standart materyal- lerin kullanıldığı (resimli öykü kitapları, evcilik ve çiftlik hayvanları seti, oyuncak araba ve bebek) ser- best oyun bağlamıdır. Kullanılan oyuncaklar stan- dart olmakla beraber serbest oyun bağlamı içinde herhangi bir jesti almaya yönelik belirli bir etkinlik veya yönerge kullanılmamıştır. Yetişkin çocuğun ilgilerini temel alarak oyuna katılmış ve çocuğun katılmayı seçebileceği basit oyunlar sunmuştur.
Download 313.03 Kb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling