Radyo ve televizyon üst kurulu çocuklardan Televizyona Mektup
Download 1.63 Mb. Pdf ko'rish
|
E39051EB-8232-4CF7-8B7F-8560E3FE3FFA
Büşra KÖSEOĞLU
8/A Sınıfı Şevket Yardımcı İ.Ö.O. – RİZE Merhaba Sihirli Kutu, Derinlemesine ve olabildiğince geniş düşünmemiştim üzerinde, bana senin hakkında sana bir mektup yazma fikri duyuruluncaya kadar. Düşüncelerimi sana bu mektupla açmak istiyorum. Önce zenginlerin, zaman içerisinde de fakirlerin evlerine mahcup ve ürkek bir edayla misafir olduğunu o yılları yaşayan aile büyüklerinin sohbetlerinin satır aralarında öğrendim. Taş üzerine metal çivilerle yazılar gibi o yıllarda ki insanların zihinlerine nasıl kazındığını öğrendim. Sevgili Dostum, Hayatımıza bir girdin, pir girdin. Evlerimizin en güzel yerlerine sen kuruldun. Oturma biçimimiz sana göre düzenlendi. Genç kızların ve ev hanımlarının el emeği, göz nuruyla işledikleri oyalı örtülerle süslendin. Çeşit çeşit marka ve kalitelerde, irili ufaklı ekranlarınla hayatımızda yaşamını sürdürmektesin. Bu yönünle teknolojik araç ve gereçlerin sistematik topluluğundan ibaretsin. Bir yönünle de ah o bir yönün var ya, senden öğrendim, bilginin kutsallığını, önemini, değerini ve yaşamımızdaki yerini. Senden öğrendim, o bilginin insanlığın aleyhine nasıl kullanıldığını. Senden öğrendim, çalışmanın, emeğin, alın terinin, göz nurunun değerini. Senden öğrendim, bunların nasıl ustalıkla çalındığını. Kapısından bile geçemeyeceğimiz devlet başkanlarını, ünlüleri, dünya çapından bilim adamlarını sen misafir ettin evimize, çayımı yudumlarken koltuğumun üzerinde. Senden öğrendim, açlığımı, susuzluğu, hastalığı, cehaletin ve ümitsizliğin bol gezdiği, insanlık dramlarını. Senden öğrendim, tonlarca israf edilen suyun, ekmeğin hoyratça çöpe atılışını senden öğrendim, ilerlemiş ve kalkınmasını tamamlamış ülkelerin uzayı paylaşma kavgalarını… Senden öğrendim, geri kalmış, cahil toplumların kısır çekişmezlerle zamanlarını boşa harcamalarını. Senden öğrendim, milleti millet yapan değerlerin önemini. Senden öğrendim, bu değerleri acısızca eleştirenleri. Senden öğrendim, ellerine ve alnına kınalar yakılarak vatan borcu için kışlalara gönderilen Mehmetçiğin onurunu ve gururunu. Senden öğrendim, vatan borcundan kaçmak için kırk dereden su getirenleri. Senden öğrendim, Atatürk’ün önderliğinde şaha kalkmış Türk milletinin kahramanlık destanını. Senden öğrendim, Türk vatanını ve Türk milletinin birlik ve bütünlüğüne göz dikmiş hain elleri ve bakışları. Senden öğrendim, gitmediğim yerlerdeki güzellikleri, tarihi eserleri, yaşantıları… Senden öğrendim, o yerlerdeki insanların da dünya gezegeninin evlatları olduğunu. Senden öğrendim, bir hayat kurtarmanın tüm insanlığı kurtarmak kadar değerli olduğunu. Senden öğrendim, hırsları, çıkarları uğruna hayatları karatanları. Senden öğrendim, baş tacı edilen, elleri öpülen, ayaklarına cennet serilen anaları. Senden öğrendim, çeşitli saat ve hilelerle kandırılıp kadın tacirlerinin eline düşürülen kadınları. Senden öğrendim, kâinatın uçsuz, bucaksızlığını. Senden öğrendim, bu uçsuz, bucaksızlığın içindeki akılları baştan alan muhteşem dengeyi. Senden öğrendim, ekolojik dengenin bozulmaması için her düzeydeki insanların çırpınışlarını. Senden öğrendim, geçici çıkarları için gelecek nesilleri tehlikeye atan ekolojik denge düşmanlarını. Senden öğrendim, kıyıya vuran balinaları kurtarmak için seferber olan insanları. Senden öğrendim, nesli tükenmekte olan hayvanların kürklerini gösteriş uğruna giyenleri. Senden öğrendim, sanat adına yapılan güzellikleri. Senden öğrendim, sanat adı altına yapılan çirkinlikleri. Senden öğrendim, alkolün, sigaranın, uyuşturucunun zararlarını. Senden öğrendim, bunların kullanılışını, dizi adı altında, film altında. Aziz Dostum, Yalnızlığımı, sıkışmışlığımı seninle paylaştım. Zaman zaman gülen yüzüm, akan gözyaşım, sevincim, hayallerim, hasretim, sevgim, nefretim oldun. Kanaatime göre; biz okumayı ve araştırmayı emreden bir medeniyetin, okumayı ve araştırmayı pek sevmeyen hatta eğitim ve öğretim kurumlarında bile okuma alışkanlığını henüz yeterince kazandıramamış, bir milletin çocuklarıyız. Biz bilgiye dayalı, haberlerden çok yorumlara, kanaatlere, kulaktan duyma bilgilere daha çok itibar ederiz. Sevgili Televizyon, Benim kaygım da bu noktada başlıyor. Sende iyilik ve kötülük adeta yarışıyor. Ben iyiliği istiyorum. İyiyi ve kötüyü ayırt edecek fikri olgunluğa henüz erişemedim. Ben ilköğretim çağında gencecik bir fidanım. Güzel yurdumda benim gibi milyonlarca fidan var. N’olur fidanlar kötülük taşımasın. Çünkü bu toplumun yarınları biziz. Download 1.63 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling