T. C. Fatih sultan mehmet vakif üNİversitesi LİsansüSTÜ EĞİTİm enstiTÜSÜ tarih anabiLİM DALI tarih programi yüksek lisans tezi
Download 1.3 Mb. Pdf ko'rish
|
KUR UN
Anonim Osmanlı Kroniği, s. 107.
89 İbn Kemal, Tevârih-i Âl-i Osman VII. Defter, haz. Şerafettin Turan, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1957, s. 86. Asıl adı Şemseddin Ahmed olup, II. Bayezid’e lalalık yapan büyükbabası Kemal Paşa’ya nispeten Kemalpaşazâde, Kemalpaşaoğlu ya da İbn Kemal olarak anılan müellifin Tevârih-i Âl-i Osman adlı eseri on defterden oluşmaktadır. Fakat eserin Çelebi Mehmed devrini anlatan beşinci defter ile II. Murad devrini anlatan altıncı defterin 1443 yılına kadar olan kısmı ve Yavuz Sultan Selim devrine ait dokuzuncu defterin Mısır seferi bölümü bugün mevcut değildir. Osman Bey, Orhan Bey ve Fatih Sultan Mehmed dönemlerine ait bir, iki ve yedinci defterler Şerafettin Turan , sekizinci ve dokuzuncu defterler Ahmet Uğur, altıncı defter Koji İmazawa, onuncu defter Şerafettin Severcan tarafından yayımlanmıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz: Şerafettin Turan, “Kemalpaşazâde”, DİA, 2002, C. XXV, s. 238-240; İlyas Çelebi, “Kemalpaşazâde”, DİA, 2002, C. XXV, s. 245-247; Franz Babinger, Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri, s. 68-71. Tez için alıntılanan kısmın transkripsiyonu Şerafettin Turan’a aittir. 39 neticesinde Ayasofya’nın mihrabı da Kudüs’e çevrilmiştir. “Ve hem Ayasofya’nın mihrâbını Kudüs’e karşu itdiler.” 90 Ayasofya’nın mihrabının Kudüs’e çevrilmesi Kudüs’ün dini merkez hüviyetinin kabul edildiğini göstermiştir. 91 Üç semavi dinin kutsal saydığı tek yer olma özelliğine sahip olan Kudüs, Osmanlı kaynaklarında çeşitli vesilelerle pek çok kez anılmıştır. Fatih dönemi şehnamecilerinden Mu’âlî’nin Hünkârnâme adlı eserinde kendinden bahsederken bir ilkbahar mevsiminde Kudüs’te “Sahratullah” ve “Sahratul-aksa” yı ziyaret ederek Mısır’a doğru yoluna devam ettiğini yazar. 92 Bahsi geçen tarih kaynakları yanında, Kudüs yazımı, özel eserlerde de yerini almış, bütün bu eserlerin ortak özelliğini Kudüs’ün kutsiyeti oluşturmuştur. İlk dönem Osmanlı tarihlerinde Kudüs, genel olarak itibarlı, saygın, kutsal anlamlarına gelen “şerif”, “mukaddes”, “mübârek” gibi sıfatlarla anılmıştır. Kudüs’ün tanımlamaları daha çok Kuds-i Şerif, Beytü’l-Mukaddes, Beytü’l-Makdis şeklinde tezahür etmiştir. Osmanlı Devleti’nin doğu ile ilişkisi, Yavuz Sultan Selim döneminde doğuya gerçekleştirilen fetih hareketleri ile şekillenmeye başlamış, Arap topraklarının, özellikle kutsal yerlerin Osmanlı himayesi altına girmesi, tarih yazıcılığında da Kudüs ve kutsal yerler algısının derinleşmesine yol açmıştır. Erken dönem Osmanlı kaynaklarında Kudüs’e atfedilen değer, fetih hareketleri sonucunda kutsallığını muhafaza etmekle birlikte, bu bölgeye hâkim olmanın getirdiği meşruiyeti de sembolize eden bir anlatıma evrilmiştir. 93 90 Download 1.3 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling