Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- Aydın Sancak Beyi Musa Bey’e emirler
- Aydın Sancak Beyine emirler
Tarih-i Peçevi, Murat Uraz Tercemesi. 1968-Ġstanbul, c. I, s. 171. 2014
UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, C. II, s. 424. 2015
UzunçarĢılı, a.g.e, s. 118. 2016
Feridun Bey, Munşetaus-Selâtin, c. II, s. 404. 633
(Hicri 960 yılı Cemaziyülevvel ayının 17. Günü) baĢsız KızılbaĢlar‟a saldırmak için Ġstanbul‟dan Halep‟e geldim ve yeryüzünü tüm KızılbaĢlar‟dan temizlemeden baĢka bir iĢ yapmayacağım(BaĢka bir iĢten kastettiği Fransa ile beraber V. Çarles‟e karĢı yapılacak savaĢtır). Mektubu Ģu cümle ile ĠnĢallah amaca ulaĢtıktan sonra o mesele de çözülecektir, diye sonlandırıyor. 2017 Kanuni Süleyman‟ı Ģartlar o kadar zorlaĢmıĢtı ki Kanuni KızılbaĢlarla savaĢı V. Çarles ile savaĢtan daha önemsiyordu. Mücahit ve Gazi unvanını taĢıyan Sultan Süleyman‟a Avrupa fetihleri onun için çok önemli olmasına rağmen KızılbaĢlar‟ı ortadan kaldırmasını daha önemsiyordu. Sultan Süleyman bütün kıĢı Halep‟te geçirdi ve vergi kurallarının düzene girmesi için çalıĢtı. 2018
Halktan aldıkları haksız kazanç ve ağır vergileri kaldırdı. Kanuna aykırı uygulamalar kaldırdı ve Rumeli kadıaskeri Müeyyed-zade Abdurrahman Efendi‟yi Ģeriat kurallarına göre iĢleri düzene koymakla görevlendirdi. 2019 Ġki oğlunun ölümüne neden olan Sultan Süleyman çok üzülmüĢtü. Bu nedenle Moralı yerine gelmek için MaraĢ‟ta bulunan oğlu ġehzade Selim‟i yanına Halep‟e çağırmıĢ onunla beraber eğlenmiĢtir. 2020
amacının Ġran‟a saldırmak olduğunu komutanlara bildirdi ve toplantı Biz Devlet ve din düĢmanımız olan Ġranlıları ortadan kaldırmak için silahlarımızı alıp muzaffer askerlerimizle oraya girelim. 2021
Sizin bu konudaki düĢüncelerinizi bilmek istiyorum,
2017 UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, s. 599. 2018 Hammer Pugstall, s. 1216. 2019 Peçevi, a.g.e, C. I, s. 306. 2020 Peçevi, a.g.e. 2021 Purgstall, Osmanlı Tarihi, s. 1217. 634
2022 demiĢtir. Onlar da Kanuni‟nin bu düĢüncesini kabul ettiler. Sultan Süleyman saldırmak için önce Erzurum‟a daha sonra da Kars‟a gitti. Bu arada, Miladi 1550 Hicri 957 yılı Harezm komutanlarıyla da dostça iliĢkisi olan Yeke Türkmenlerinin komutanlarından Abay Estarabad‟da isyan edip orda bulunan Tahmasb‟ın hükümet kuvvetleriyle savaĢtı ve hâkimini öldürdü. Abay‟ın isyanını öğrenen Sultan Süleyman casuslarıyla haber yollayıp onların KızılbaĢlarla savaĢmaya devam etmelerini istedi. 2023
Mektubunda baĢsız KızılbaĢlara karĢı olan savaĢlarının haberini aldığını ve Miladi 1550 yılında Aralık ayının sekizinci günü (Hicri 957 Zilkade ayının yirmi sekizinci günü) kıĢı geçirmek için Halep‟e geldiğini ve Nevruz‟a doğru bu inançsız KızılbaĢlar‟ı varlık sahnesinden kaldırmak için Ġran‟a hareket edeceğini Yeke Türkmenlere bildirdi ve mektubun sonunda “o korkak
bitiriyor. 2024 Sultan Süleyman‟ın bu söyleyiĢi iki kez Ġran‟a (üç kez Tebriz‟e) saldırdığı ve bir sonuç alamadığı ve bu nedenle Osmanlıların ordusunun zayıf olduğunu iddia eden Safevilere cevaptı. Bunun üzerine Kanuni Süleyman Türkmenlerden Safeviler‟in boĢ sözlerine inanmamalarını istemiĢtir. Daha sonra kendisinin Safeviler‟in iĢini bitirmek için geldiğini söylemiĢtir. Miladi 1553 Mayıs ayının birinci günü (Hicri 960 Cemaziyülevvel ayının on yedinci günü) Kanuni Sultan Süleyman ilk yaklaĢtığında Tokat‟ta askeriyle kıĢlayan
2022
Purgstall, a.g.e. 2023
Feridun Bey, Munşeatus-Selâtin, c. I, s. 612-613. 2024
Feridun Bey, Munşeatus-Selâtin, c. II, s. 404; Purgeshtal diyorki Sultan Süleyman Miladi 1553 Nisan ayı Halep‟ten Ġran‟a gitti, s. 1217; Roemer Mayıs ayı yazıyor, s. 243.
635
Rumeli Beylerbeyisi Sokullu Mehmet PaĢa baĢta olmak üzere, Anadolu, Karaman, Dulkadır (MaraĢ), Rum (Sivas), ġam (Suriye), Ramazan (Adana) Beylerbeyilerine orduya katılmaları için harekete geçmelerine ferman verdikten sonra Halep‟ten ayrılarak Diyarbakır‟a doğru hareket etti. 2025
Sultan Süleyman‟ın böyle büyük kapasite de hazırlık yapması hem önceki seferlerin hatasına düĢmemek, oğlu Mustafa‟nın öldürülmesinin yarattığı memnuniyetsizliği ortadan kaldırmaktı. Zira Anadolu KızılbaĢları bunu bir iç politika malzemesi yapmıĢlardı. Orta ve Doğu Anadolu‟yu etkisi altına alamadığı için Tahmasb‟a iyi bir fırsat kullanma Ģansı veriyordu. Bu nedenle Kanuni her çeĢit hazırlığı yapmıĢ ve Osmanlı dıĢında diğer ülkelerden de katılmalarını istemiĢtir. Türkmen Beyleri Büğdüz Kemani Han ve Ali Sultan‟a: ,ġah Tahmasb‟a aman dilemesi üzerine, Safevilerin dine aykırı olan hareketlerinden vazgeçip, Ġslam‟a dönmelerine fırsat vermek için ona taarruz yapılmamıĢ, fakat bu hoĢ görünün müspet bir netice vermeyeceği anlaĢılınca, onlara karĢı bir sefer açılması zaruri kılınmıĢtır. demektedir. Türkmenleri teĢvik etmiĢtir. 2026 BaĢka bir Türkmen Beyine: Mahmud Mir Ebu Turab, Mir Tüti ile Sündük Beylerin hac dönüĢü Osmanlı divanını ziyaretlerinden memnuniyetini belirtmiĢ bu emirlerin KızılbaĢları ortadan kaldırmak için sefer hazırlığında olmalarını bildirmiĢtir: “Kızılbaş Evbaş din hıraş ile gaza ve cihat niyetine fethi
2025 Kırzıoğlu, Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi, s. 219. 2026 Asrar, a.g.e, s. 155. 636
görmek) kılınakı muvafakat-ı canibeyn ile berkaziyye zuhura gele, 2027
demektedir. Sultan Süleyman‟ın fermanı ile Osman PaĢa Kerkük, Diyalel Çayı boyundan ġehrizor üzerinden yürümüĢ, buranın hâkimi Erdelan Kürtlerinden Surhab Bey‟de Zalem (Zulüm) Kalesine sığınmıĢ ve ġah‟a yardım için adam göndermiĢtir. Oraya Ġbrahim Mirza ile Bedir Han ve Emir Gayıb Bey kumandasında ġah bir ordu kolu göndermiĢ, Osman PaĢa‟da geri dönmüĢtür. Aras Nehrinin sağında ve Iğdır‟ın doğusunda, Aralık mevkiinde bulunan ġah Tahmasb burada iki akıncı kolunu, Osmanlı topraklarına gönderip, yine tekrar yağma ve talan ile yıkıp-yakmalar yapmıĢtır. ġehzade Ġsmail Mirza, Safevi Masum Bey ve Mühürdar ġah Kulu Halife kolu Van, Vastan, (GevaĢ) ErciĢ ve Adilcevaz‟ı yağmalayıp dökmüĢlerdir. ġehzade Sultan Hüseyin Mirza‟da, Kaçarlu Ziyadoğlu ġahverdi sultan kolu ile Hakkâri ve Gevar çevresini yağmalamıĢlardı. 2028 ġah Tahmasb‟ın bu yaptıklarının amacı Doğu Anadolu‟yu batak bir bölge haline getirerek Osmanlıların Ġran‟a saldırmasında boĢ yerlerle karĢılaması ve içeriye girmelerine engel olmaktır. 2029 ġah Tahmasb ikinci Ġran Seferinden beri 959/961-1552/1554 yılları arasında ErciĢ, Adilcevaz, Ahlât ve Bargiri kaleleri ile MuĢ‟a kadar olan yerleri yağma ve tahrip ettiği gibi, Erzurum ve Pasinler‟e de aynisini yapmıĢtır. Bunun baĢka sebebi de Osmanlıları barıĢa çekmek içindi. ġah Tahmasb bir taraftan böyle yapıp diğer taraftan da barıĢa zemin hazırlatıyordu. 2030
Safeviler barıĢtan amaçları hem kendi mevcutluğunu ispatlamak
2027 Ferridun Bey, Munşeatus-Selâtin, c. I, s. 612-613. 2028 Kırzıoğlu, Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi, s. 218-219. 2029 Feridun Bey, Nüzhettül-Asrarul-Ahbar, (Süleymanname), Hattı nüsha, s. 66. 2030 Sümer, a.g.e, s. 67. 637
hem de Osmanlı Devleti tarafından resmen tanınmaktır. Böylece kendini Osmanlılara kabul ettirir ve tehlikesinden de kurtarmıĢ olur. ġah Tahmasb kendi politikasını sürdürmek için ve Osmanlılar yararlanmasınlar diye yollarda hayvan yemi bile bırakmıyordu. 2031
Bu nedenle Osmanlı ordusu öngörü yaparak Halep‟ten gönderilen ulaklar ile bütün Anadolu Eyaletlerinin “Nevruz-i pirüz” da bol erzakla yürüyerek Erzurum çevresinde toplanmaları duyurulmuĢtu. Mısır muhafazasına Dukakinzade Mehmet PaĢa ve Ġstanbul muhafazasına da Ġbrahim PaĢa tayin edilmiĢtir. Miladi 1554 Nisan ayı dokuzuncu Günü (Hicri 961 yılın Cemaziyülevvel ayının altıncı günü)Sultan Süleyman beĢ ay Halep‟te kaldıktan sonra bu Ģehrin Gök meydanında ordusunu topladıktan sonra Miladi 1554 Nisan ayı yirmi altıncı günü (Hicri 961 yılı Cemaziyülevvel ayının yirmi üçüncü günü)Birecik‟te Fırat üzerinde kurulan köprüden geçti. Urfa-Kızıltepe üzerinden (Karacadağ Kızıltepe‟si, Mardin Kızıltepe‟si değil) gelinerek Diyarbakır kıyısında Çevlik/Çülek (Gülek) adlı mahalle de Miladi 1554 Mayıs ayı on ikinci günü (Hicri 961 yılı Cemaziyülâhır ayının dokuzuncu günü) konulmuĢtur. 2032
Miladi 1554 Mayıs ayı on beĢinci günü (Hicri 961 yılı Cemaziyülâhır ayının on ikinci günü)Diyarbakır Çülek yerleĢkesinde yeniden tahkim etmek için büyük bir savaĢ toplantısı ve divan yaptı. Bu toplantı da asker sınıfının sırayla huzura gelip sadakatle hizmet edecekleri sözünü almıĢ ve seferde ne gibi sıkıntıları olduğunu öğrenmiĢtir. 2033
ġah Tahmasb‟ın saldırısından konuĢarak bu sefere mecbur olduğunu söylemiĢti. Askerler de, Hind‟e ve Sind‟e gitsen fermanını
2031
Kırzıoğlu, Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi, s. 219. 2032
Peçevi, Tarih-i Peçevi , c. I, s. 307. 2033
Peçevi, a.g.e, s. 307-309. 638
uygularız diyerek Sultan Süleyman‟a güven sözü verdiler. 2034 Aynı yıl (On yedi Cemaziyülâhır) yirmi Mayıs Çülek‟ten Nahcivan ve Erivan‟a yürümek için çıktı. ÇıkıĢından bir gün önce Yeniçerilerin Erzurum‟a gitmeleri emrolunmuĢ, kendisi de Hani, Çeper ve Hani Zulkarneyn‟den sonra dördüncü konakta Çabakçur-boğazına gelmiĢtir. 2035 Yirmi altı Mayıs Hokzik mevkide Yeniçeriler padiĢahı alay göstererek karĢılamıĢlardı. Bugün de Ġskender PaĢa eyalet Beyleri ve askerleriyle Osmanlı ordusuna katılmıĢtır. 2036 BeĢ Haziran Aras baĢında bulunan Su Ģehrine varınca Sokullu Mehmet PaĢa askerleriyle orduya katılmıĢtır. 6 Haziran‟da Ģehzade Selim orduya katılmıĢtır. Su Ģehir de Ġran üzerine Ayas PaĢa kumandasında bir ordu öncü olarak gönderilmiĢtir. 2037
Bu sefer esnasında Sultan Süleyman çeĢitli valiler ve sultanlara önce de belirttiğimiz gibi mektuplar göndermiĢtir. Bunlardan biri Aydın sanacak Beyi Musa Bey‟e gönderilen mektuplardır.
2034 Kırzıoğlu, a.g.e, s. 221. 2035 Kırzıoğlu, a.g.e, s. 221. 2036 Kırzıoğlu, a.g.e, s. 221. 2037 Solakzade, Solakzade Tarihi, s. 527. 639
Erzurum‟a doğru yürüyesün deyu buyurulmuştur. İmdi ol emri şerifim muhakkak olup ve ben dahi saadet ve ikbal ile muttasıl buyurup mah-ı mübarek Cemaziye‟l ahıra‟nın üçüncü günü Cacagöz nam menzile nüzül idub, inşallahu‟l-azze an‟dan Elmalu‟ya, andan Kızıltepe, andan kaikard çayırı, an‟dan mahruse-i Amid, andan Karye-i Kasım, an‟dan Güllükbaba, Murad Kenarına ulaşacağım” Demek ki, hüküm Halep‟ten çıktıktan sonra yazılmıĢtır. Aydın Beyine bir diğer hükümde Ģöyle diyor:
2038
Bu son hüküm SuĢehri menzıldan yazılmıĢtır. Diğerleri daha evvel yazılmıĢ olup bu hükümlerin hepsi birlikte getirilmiĢtir. Sultan Süleyman‟ın Nahçıvan Seferiyle ilgili (Hicri 961 ġavval ayı 24. Günü) Miladi 1554 yılı, “seferi hümayün vuku bulacağından yolların tanzim ve kontrolü için”
Sivas‟a kadar bütün Kadılıklara gönderilen hükümlerdir. 2038
T.S.M.A, (Vasıka), Ev, nr. 9300/11, Hükümler ve Beraatler Kataloğu, Kanuni‟nin Aydın Bey‟ine hükümlerdir. 2039 B.O.A, Muhimme Defteri, c. I, s. 39, Sıra nr, 172. 640
Sultan Süleyman Safevileri ortadan kaldırmak amacıyla Özbekler‟in Tahmasb‟a doğudan saldırması gerektiğini inanarak onlara 1554/966 yılında üçyüz iki Yeniçeri askeri ve bir topçu takımından oluĢan “kuvve-i mauveneyi” Azak Astarhan üzerinden ġeybek Abdullatif Han‟a göndermiĢtir. 2040
Yeniçeriler Buhara‟ya girdiği esnada Abdllatif Han vefat etmiĢ ve gelenekten dolayı her birisi gücünü arttırmak peĢinde olan Özbek Hanları bu yardımcı askerleri birbirine karĢı çatıĢmalarında kullanmıĢlardır. Bunu duyan Kanuni bu kuvvetin gidiĢ-dönüĢünü kontrol etmek için, Ahmed ÇavuĢu Buhara ve Semerkand‟a göndermiĢtir. 2041
Bu mucadeleden sonra Nevruz Ahmed Burak (1555-1556) birliği sağlayıp Han olmuĢ, Yeniçerileri kullanmasından dolayı duyduğu mahcubiyeti, Hindistan‟dan geri gelen Seyid Ali Reis‟e anlatıp, “PadiĢah yanında yalancı olduk” bir iĢ kılamadık…, diyerek özür dilemek için bir mektup göndermiĢtir. 2042
Tarihçi Akdes Nimet Kurat: ,Rumi Askerler saltanat kavgasında rol oynadığı gibi Ġranlılara karĢı da kullanılmıĢtır. Rumi askerlerin orada bulunmaları Türkistan ile Osmanlı Devleti arasında yakınlığı artırmıĢtır, 2043 yorumunu yapmıĢtır. Kanuni ordusunun erzakını yetiĢtirmesi için SuĢehiri‟nde beklerken Miladi 1554 yılıHaziran ayının 9. günü (Hicri 961 yılı Receb ayının 9. günü) Erzurum Beylerbeyi Ayas PaĢa‟nın kapu
2040
Seyyid Ali Reis, Asar-ı Eslaftan Mira‟tul-Memalik, Ġzmirli Ġsmail Hakkı Kitaplığı, nr 3678/7, Süleymaniye Ktb Ġstanbul 1313h, s. 64; A.Gündoğdu, “Türkiye ile Türk Dünyası Arasındaki Münasebetlerin Tarihî Arkaplânı”, Yeni Türkiye, Sayı 15, Ankara 1997, s. 296-297. 2041 Seyyid Ali Reis, a.g.e, s. 65. 2042 Seyyid Ali Reis, a.g.e, s 64-65; Feridun Bey, a.g.e, c. II, s. 81-82. 2043 Nimet Kurat Akdes, Türkiye ve İdil Boyu, Ankara, 1966, s 65. 641
Kethüdası Kaabil ve Umera-i ekraddan Zeynel Beg, birkaç yüz yiğiti ilgar ederek Kağızman‟da uğradığı yerleri vurup dönerken konuĢacak birkaç KızılbaĢ esiri getirmiĢtir. Sultan Süleyman Miladi 1544 yılı 12 Haziran (Hicri 961 yılı 11 Recep) Pasin Ovası merkezi olan Avnik‟e varıp ve on iki gün burada erzak beklemek nedeniyle kaldıktan sonra 23 Haziran/22 Recepgünü Çoban Köprüsü yanına geldi. Burada bir gün kaldıktan sonra Erzurum ile Diyarbakır kuvvetleri öncü, Ģehzade Selim‟i sağ kol, Rumeli askerlerini sol kol, Sivas ve MaraĢ sipahileri artcı, PadiĢah ile Kapulu Yeniçeriler de merkezde olmak üzere hereket etti. 2044
Çoban Köprü‟yü geçmeden Nahçıvan‟a doğru yola çıkmıĢtır. Sultan Süleyman bu kadar erzak toplanmasına önem vermesi önceki savaĢlarda ġah Tahmasb‟ın kullandığı taktikten dolayısı idi. Miladi 1554 Mayıs ayı 29. Günü (Hicri 961 yılı Receb ayı 28. Günü) Zivin Kalesine, 4ġaban/5Temmuz PerĢembe günü Kars ovasına varıldığı zaman ġah Ġsmail‟i savaĢa çekmek için babası I.Selim gibi saldırmadan önce Sultan Süleyman da Tahmasb‟ı savaĢa çekmek için çok hakaret edici Türkçe bir mektup yazarak gönderdi. 2045
Mektupta Tahmasb‟a Ģöyle demektedir: “Tahmasb Bahadır, …malum olaki, Sana tabı ve inkıyad eden erbab-ı fesatın küfrü ve irtidatları açık ve aşıkar olup, Senin şermezhebinideğiştirmek bizim için kesin olmuştur; özellikle de Şeyhlere küfretmek ve dört mezhep imamlarına da hakaret etmennedeninle bütün Osmanlı ulemaların fetvalarına göre senin öldürmek ve mezhebini ortadan kaldırmak vacip olmuştur. Aslan heybetli ve demir giyimli askerlerimle küfr diyarını viran etmek için hareket ettim. Şimdi Şaban ayıdır ve beş
2044 Fahreddin Kırzıoğlu, Osmanlılarının Kafkas Ellerini Fethi, s. 222. 2045 Purgstall, Osmanlı Tarihi, s. 1218; Kırzıoğlu, a.g.e, s. 222. 642
önce hak mezhebini kabul edeceksin, senin memleketin benim atlarımın nallarının altında yerle bir oldu(önceki savaşları kastediyo). Bana karşı çıkmadın ve perde arkasına gizlenerek gözlerden uzak kaldın; eğer İslam dairesine ayak koysan ve İslam şeriatini kabul etsen sana merhamet etmem mumkun olabilir. Ben çok erken zamanda ulu askerlerimle Nahcivan‟a geleceğim; ,Eğer sende bir damla cesaret ve huyunda bir hardal tohumu kadar cesaret, heybet ve mertlikten bir parça varsa benim ordumun önüne çıkarsın Allah nasıl isterse öyle olacaktır” 2046 ġah Tahmasb mektubun içeriğini anladıktan sonra Tahmasb‟ın komutanları yüz yüze savaĢı önerdiler; ama Tahmasb kabul etmedi ve Benim için hiçbir dert bundan önemli değil ki onunla karĢı karĢıya savaĢayım; ben gaflet etmeyeceğim ve onunla (Kanuni) savaĢmayacağım, 2047
demiĢtir. Tahmasb Sultan Süleyman‟ın kıĢkırtmalarına rağmen amacının onunla karĢılaĢmamak olduğunu beyan etmiĢtir ve babası Ġsmail gibi yanlıĢ yapmak istememiĢtir. 2048
Tahmasb direk savaĢtan kaçanarak, Uslubu kadimleri üzere, devam etti. 2049 Bu esnada Tahmasb Nahcivan‟da idi. Sultan Süleyman Özbekler iç savaĢta olduğu için Safeviler‟e karĢı bir destek alamamıĢtır. Tahmasb Osmanlı topraklarına sürekli olarak gönderdiği casuslarıyla Sultan Süleyman‟ın saldırma durumuyla ilgili bilgi topluyordu. 2050
ġah Tahmasb Osmanlı
2046 Feridun Bey, Munşeatus-Selâtin, c. II, s. 19-20; Nevayi, s. 200-202; Peçevi, a.g.e, s 311-312; Solakzade, a.g.e, s. 527-528. 2047
Tahmasb Safevi, Şah Tahnasb Tezkiresi, s. 71. 2048
Tahmasb Safevi,
Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 64. 2049 Kırzıoğlu, Osmanlılarının Kafkas Ellerini Fethi, s. 223. 2050
Kırzıoğlu, a.g.e. 643
ordusuna karĢı yapılan önceki savaĢlarda baĢarılı olduğu için kendine güveniyordu ve ilk kendisi saldırmayı düĢünüyordu. Böylece Ġki grup gönderdi; birinci grubun komutanlığına Masum Bek Safevi (Vekil) ve ġahkulu Halife Mühürdar‟ı oğlu Ġsmail Mirza ile birlikte gönderdi. Ġkinci grubun komutanlığını kardeĢi Bahram Mirza‟nın oğlu Sultan Hüseyin Mirza‟ya verdi ve ġahverdi Sultan Ziyadoğlu‟nu da onunla beraber gönderdi, Osmanlı‟ya tabi olan Kürt emirlerinin Osmanlı yol güzergâhında yer alan tarlalarını viran edip yaktılar. Tahmasb bu tahrip ve zirai alanları yakma taktiğini hem Ġran hem de Osmanlı topraklarında uygulamıĢtır. 2051 ġah Tahmasb‟ın emriyle çok bayındır olan Karabağ Vilayetini KızılbaĢlar yiyecek kaynaklarından arındırdılar ve taĢınamayanları da yaktılar; Nahcivan‟da da aynısını yaptılar. Her tarafta beĢ günlük yol kadar alanı KızılbaĢlar çember Ģeklinde harita da belirleyerek bu alanlarda da hiç bayındır bir alan bırakmadılar. 2052 Miladi 1554, (Hicri 961) yılında Sultan Süleyman hayal edilemeyecek kadar büyük bir orduyla Ġran‟a geldi. 2053
Dördüncü saldırıda Rumeli Beylerbeyi Sokullu Mehmet PaĢa ve ġehzade Selim Anadolu ordusuyla ve Karaman ile Zulkadir askerleri ve Trakya Beylerinin de ordusunu Haydar PaĢa komutanlarıyla Sultan Süleyman‟ın ordusuna kattılar. 2054 ġah Tahmasb Osmanlı ordusunun hareket ettiğini öğrendiği zaman Nahcivan‟dan Bazarçayı (Bazarçahı) yaylasına
2051 Anonim, Sefernameye Veneziyan Dar İran, s 478. 2052 Purgstall, Osmanlı Tarihi, s. 1218. 2053 Budak MunĢi Kazvivi, Cevahirul-Ahbar, s. 326; Rumlu, sayımaktan ziyade ordu yazıyor. S. 377; Ġskender Bek, yağmur adet ordu yazıyor. S. 78. 2054
Pourgeshtal, Osmanlı Tarihi, s. 1217. 644
geldi. 2055 Buradayken iki grup ona katıldılar. Ġskender Bey Türkmen ve Hüseyin Esterabadi‟ye göre Tahmasb‟ın kırk bin süvarisi vardı. 2056
Sultan Süleyman Karabağ, Erivan ve Nahcivan‟a saldırdı ve oradaki sarayları, Ģahlık binalarını ve sultanlık bağlarını ve bütün ġah Tahmasb‟a ve Ģehzadelere bağlı yapıları tahrip etti. 2057 Sultan Süleyman‟ın Ġran‟ın yanmıĢ yerleriçok yemek ve içecek az olduğu daha önceki Ġran savaĢlarından aldığı tecrübe sebebiyle Ġran‟da ilerlemedi ve Nahcivan‟da durakladı. 2058 Burada iki gün kaldıktan sonra Erzurum‟a döndü. Sultan Süleyman‟ın Nahcivan‟da kaç gün kaldığına dair net bir bilgi yoktur ve çeĢitli tarihler yazılmıĢtır. 2059
2055 Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 368; Şah Tahnasb Tezkeresi, s. 70. 2056Ġskender Bek, Alemaraye Abbasi, S. 78; Esterabadi Huseyin, S. 78. 2057 Rumlu Hasan, Ahsenut-Tevarih, s. 378; Ġskender Bey Türkmen, s. 78; Pourgeshtal, s. 1218. 2058
Purgeshtal, s. 1218; Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 378; Ġskender Bek, Sadece Nahciven nahiyesi zikrediyor, s. 78. 2059 Ahmet Gumi diyorki Sultan Süleyman Hicri 961 yılı ġaban ayının 13. Günü Nahcivan‟a girdi ve iki gün duraklamadan sonra ġaban ayının 27. Günü orayı terk etti, Hulasetul-Tevarih, s. 368-369; Ahmet Gaffari de tarihlere dikkatetmeden diyorki Sultan Süleyman Hicri 961 yılı Recep ayının 6. Günü Nahcivan‟a girdi. s. 302. Roemer diyorki Sultan Süleyman Miladi 1554 Ağustos ayı Hicri 961 yılı Ramazan ayı Erzurum‟a doğru Nahcivan‟ı terk etti. s. 243; Pourgeshtal bu konu da sustur, ama diyorki Miladi 1554 Ağustos ayı Hicri 961 yılı Ramazan ayı Sultan Süleyman Nahcivan‟ı terk ettikten sonra Bayezid Kalesindeyken ġah Tahmasb‟ın barıĢ hakkında mektubu ona ulaĢtı. s. 1219; UzunçarĢılı diyorki Osmanlı ordusu 645
Sultan Süleyman Tahmasb‟ın saldırmasınakarĢı giriĢimlere ferman verdi: Kasım Mirza ona Sultan Süleyman bıraktığı askerle ġirvan‟da Ustaclu Abdullah Han ile Bağdat Beylerbeyi, Osman PaĢa, ġehrizor‟a gelip, Erdelan Bey‟i Surhab‟ı yendikten sonra Dinver‟e gitti. Ama ġehrizor‟u ele geçirmesne çalıĢsa da ele geçiremedi. PadiĢah emrinde olan Ġmadiye Hâkimi Sultan Hüseyin Bey ise Urmiye gölü çevresini ve Meraga‟yı ele geçiriyordu. Van Beylerbeyi Ferhad PaĢa ise dört bin askeriyle Murat suyu baĢlarında EleĢgerd‟e varıp Aras‟ı geçmeye çalıĢıyordu. Hasılı PadiĢah‟ın emrinde Osmanlı Beyleri ve askerleri ġirvan Azerbaycan ve Erdelan kesimlerini iĢgal ve tahrip ediyordu. 2060
purgestall‟ın dediğine göre Osmanlı‟nın Karaman ordusuyla Ġran ordusu arasında Aras Nehir‟inin kenarındaki Karahisar‟da yapılan önemli savaĢta Osmanlılar yenildiler. 2061
Sultan Süleyman Kars‟ta beĢ gün ġirvan ülkesi için, bekledikten sonra 1554 Temmuz ayı 10. Günü Hicri 961 ġaban ayı 9.günü ġuregel konağına konmuĢtur. Bu mamleketi baĢtanbaĢa tahrip etmesine fermen verip sonra ġaraphane ve Nilfırak civarlarıyla tahrip edilmiĢtir. On sekiz Temmuz/On yedi ġaban Erivan‟a girdikten sonra burada ġah Tahmasb‟ın oğlunu ve diğer Safevi emirlerinin sarayları, köĢkleri, evleri ve bağlar ve bahçeleri tahrip edilmiĢtir. Tahmasb‟a ait, Bağ-ı Sultaniye, de yerle bir olmuĢtur. Zikredilen yılın 24 Temmuz ayında(Hicri ġaban ayı 23. Günü)
Miladi 1554 yılı Eylül ayı Hicri 961 yılı ġavval ayında Ġran‟dan Osmanlı‟ya döndüler, C. II, s. 413. 2060
Karaçelebizade, Süleymanname, s. 164-166. 2061
646
Nahçıvan Arpaçayı‟nın aĢağısındaki, Arpaçayırı, kıĢlağı yağma ve tahrip edilmiĢtir. Bir gün sonra 25 Temmuz/24 ġaban‟da Aras boyundaki, Karahisar, mevkinde Osmanlı ordusundan bir bölük Karaman askerleri, Ġranlıların yenilgesine uğramıĢ ve bir sürü asker canını kaybetmiĢtir. 2062
26 Temmuz/25 ġaban‟da PerĢembe günü Karabağ‟a girerek mal yağması yapılıp, birçok hazine ve define saklanan olan mağarlardan alınmıĢ, değerli altın ve eĢyalar alınırken taĢınamayanlarda yakılmıĢtır. Bir gün sonra 27 Temmuz, 26 ġaban‟da Sultan Süleyman Nahçıvan‟a varmıĢ mal ve ganimet altın vs. ele geçirilmiĢ tümü Safevi PadiĢah-ı, ġehzadeleri ve emirlerine ait saraylar, köĢkler ve Bağ ve Bahçeleri yerle bir olmuĢtur. Bütün bu yağmalanan yerlerde buradaki insanlar ganimet ve esir alınmasınlar diye ġah Tahmasb emriyle göç ettirilmiĢtir. Sultan Süleyman bu mekânları ağır bir Ģekilde yıkıp yakmasının nedeni önceden Tahmasb emriyleErciĢ, Ahlât, Adilcevaz, Bargiri ve Pasinler‟e yapılan yağmalara karĢı intıkam almak için idi. Bu son saldırı da önceki savaĢların tersine Yeniçeriler ve diğer askerler mal, altın ganimeti elde etmiĢlerdi. 2063
Sultan Süleyman emriyle bütün bu mekânların Ģehirleri, Kasabalar ve Köyleri Ģiddetle yağmalanmıĢ ve olan insanları da öldürülmüĢtür. Ancak ölenlerin pek sayısı belli değildir. 2064 Nahçıvan Seferi‟ni, Eyyubi, Ģair ifade edilmektedi: “Dokuz yüz altmıĢ birinde anı Varuben basdı Sultan Nahçıvan‟ı
2062
Peçevi, a.g.e, c. I, s. 312-313. 2063
Peçevi, a.g.e, s. 313; Solakzade, Solakzade Tarihi, a.g.e, s. 528. 2064
Peçevi, a.g.e, s. 314; Solakzade, a.g.e, s. 529. 647
…” 2065
Ramazan ayının baĢlangıcında (30 Temmuz) yağmalamalar sona erdi. 2066
Sultan Süleyman Ramazan ayı baĢladığı zaman birkaç gün Nahçıvan da kaldıktan sonra Anadolu‟ya geri döndü. 2067 Sultan Süleyman 30 Temmuz‟da Aras Irmağını geçti31 Temmuz Kargalık konağına gelmiĢ ve yedi Ramazan/altı Ağustosta Doğu Bayezid‟da Tahmasb tarafından viran olunmuĢ bir hisar‟ın kuzey, kısmına konulmuĢtur. Sultan Süleyman‟ın Nahçıvan‟dan dönüĢ sebepleri: ġah‟ın ortaklıkta gözükmemesi (KızılbaĢlar‟ın vurkaç saldırısından dolayı) her yerin yakılıp-yıkılıp, boĢaltılmıĢ olması, kıĢ mevsimin yakınlaĢması, büyük ve kalabalık ordusunun (150000) sıkıntı ve iaĢe darlığına düçar olmaması idi. Sultan Süleyman tekrar erzak toparlaması ve Ġlkbahar da Ġran‟a saldırmak düĢüncesiyle Erzurum‟a geri döndü. 2068
Tahmasb kendi Tezkiresinde anlattığına göre oğlu Ġsmail Mirza babasından Osmanlı‟ya karĢı geçmiĢte aldığı baĢarılara dayanarak Osmanlı ordusunun peĢinden gitmeyi istemiĢtir. Fakat babası buna izin vermemiĢtir. 2069 Ama Tahmasb kendi Komutanı ġahverdi Sultan Ziyadoğlu‟nunbu hususta görevlendirdi. 2070
Ġranlı komutan da Osmanlı ordusunu Nahcivan‟dan Erzurum‟a dönerken Pasinler civarında yol güzergâhında bulunan tarlaları, su ve yiyecek kaynaklarını tahrip etmek niyetinde
2065 Eyyubi, Menakıb-ı Sultan Süleyman, çev. Ve Haz. M. AkkuĢ, Kültür Bakanlığı 1991, s. 108-112. 2066
Peçevi, a.g.e, s. 314. 2067
A.g.e, s. 313. 2068
Karaçelebizade, Süleymanname, s. 167; Asrar, a.g.e, s. 127. 2069
Nevayi, a.g.e, s. 205-206. 2070
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 72. 648
olduğudüĢüncesi vardı. Tahmasb da Pasinlere saldırmak için bunu kabul ederek onun emrine beĢ bin süvari veriyor. 2071
ġahverdi Sultan Ziyadoğlu Sultan Süleyman Pasinlere ulaĢmadan orayı yakıp yıkarak Tahmasb‟ın ordusuna geri döndü. 2072
bulamamasınıamaçlıyordu. Tahmasb aynı taktiği uygulamak amacıyla bir bölük orduyu Osmanlı‟nın elinde bulunan Batı Gürcistan‟a gönderdi ve onlar da o bölgeyi yağmalayarak çok sayıda ganimetle orduya geri döndüler. 2073
Tahmasb bir bölük orduyu da ġahkulu Halife Mühürdar KızılbaĢ reislerine vererek onları Osmanlı Ģehirlerine yağma amacıyla gönderdi ve onlar da Osmanlı Ģehirlerini yağmalayarak Tahmasb‟ın ordusuna döndüler. 2074 KızılbaĢlarla Osmanlı askerleri arasında Kanlıçimen‟de vuku bulan savaĢta Osmanlı Sarayının büyüklerinden olan ve Sultan Süleyman‟ın çok sevilen adamı, Sinan PaĢa, esir oldu ve Tahmasb‟ın emriyle onu hapise attılar. 2075
Sultan Süleyman‟ın Tahmasb‟a yazdığı mektuptan sonra Tahmasb Sultan Süleyman‟a cevaben bir mektup yazmıĢtır fakat ne Türk Tarihçilerinede
2071
Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 378; Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 72. 2072
Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 369. 2073
Ahmet Gumi diyorki Ġsmail Mirza da o grubun içindeydi. s. 369. Ama ġah Tahmasb Tezkeresinde Ġsmail Mirza‟nın adını söylemiyor. s. 72. 2074 Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 378. 2075 ġah Tahmasb Tezkeresin de yanlıĢca Senan Bek‟in ismini Bostan Bek yazıyor. s. 72. Senan Bek‟in akalama mekânını, Rumlu, a.g.e, s. 410, Ahmet Gumi, a.g.e, s. 369 ve 404, Ġskender Bek, s. 115, Kanlu Çemen‟i zikr etmektedirler. Ahmet Gaffari Gürcistan zikrediyor, Tarih-i Cihanara, s. 304.
649
ĠranlıTarihçiler bunu not etmemiĢlerdir. Hatta Feridun Bey de bunu MunĢiatul- Selâtinintarih kitabında kaydetmemiĢtir. Onun için bu mektup günümüze ulaĢmamıĢtır. Büyük bir ihtimalle bu cevap o kadar düĢmanca bir cevapmıĢ ki Feridun Bey onu kaydetmemiĢtir. Hammer Purgstall ifadesine göre:,Sultan Süleyman Ġran‟a dördünğü saldırısında Nahcivan‟ı terk ettikten sonra BayezidKalesin‟de ikamet ettiği esnada, bazı Ġran‟a esir düĢen Osmanlı askerleri Tahmasb‟ın mektubunu Miladi 1554 yılı Ağustos ayının altıncı günü (Hicri 961 yılı Ramazan ayının yedinci günü) Sultan Süleyman‟a götürmüĢlerdir, demektedir. 2076
Hammer kendi tarih kitabında ġah Tahmasb‟ınSultan Süleyman‟agönderdiği mektubun özetini zikretmiĢtir. Mektupta Tahmasb Kanuni‟yeĢöyle diyor: “Siz (Süleyman) İran
baĢlangıcında Sultan Süleyman‟ı tehdit etmesine rağmen mektubun sonunda Sultan Süleyman barıĢ ve dostluk istediğini belirtiyor. Ġran‟ın Meclis kütüphanesinde 606 numaralı nüshasında bir mektup vardır. Bu mektubun ünvanı Sultan Süleyman‟ın ġah Tahmasb‟a verdiği cevaptır. Bu mektubu Nahçivandayken yazmıĢtır. 2078
Bu mektubun tarihine Miladi 1550, (Hicri 957) yılında yazılmıĢtır. Ama mektubun
2076
Purgstall, a.g.e, s. 1219. 2077
Purgstall, a.g.e. 2078
Neyayi, Mukatebat-ı Şah Tahmasb, Sultan Süleyman dördüncü saldırmasında Tebriz‟in yakınlarına gelmedi ve Nahcivan‟dan Anadolu‟ya döndü, s. 203. 650
içerisinde onun doğru tarihi yazılmıĢtır. Bu mektubun tarihi tarihçi Doktor Nevayi‟nin söylemesine göre Miladi 1554, (Hicri 961) yılı olarak geçiyor. 2079
Bu yazdığı mektup Sultan Süleyman‟ın çok detaylı bir Ģekilde yazdığı mektubunun cevabında yazılmıĢtır. Bu mektup 37 sayfadır ve Doktor Navayi kendi kitabı olan Ġran Osmanlı mektuplaĢmalarında 203-239‟a kadar kaydolmuĢtur. 2080 Bu
mektubun içinde Tahmasb tarafında kötü kelimeler var ve Tahmasb bunu yazdığında Osmanlı‟ya tepki göstermek için yazmıĢtır. Ama bizim anladığımız kaderiyle Tahmasb‟ın mektubunun sonunda Süleyman‟dan barıĢ istediği için bu mektup bize Ģüpheli geliyor, belki de mektupta saygısız kelimeler olduğu için Feridun Bey bu mektubu kaydetmemiĢtir. Çünkü Feridun Bey bütün Osmanlı mektuplarını kaydeden bir Tarihçi‟dir. BaĢka bir yandanda Osmanlı Ordusu‟nda ne olup biterse askerler ve komutanlar bunu Sultan Süleyman‟a bildiriyorlardı. Bu mektubun bazı kısımlarını söylüyoruz: “Allah‟ın adı ve Hz. Peygamber‟in adıyla başlayan mektup yani peygamber ve tüm Şia İmamların gibi soylu bir ceddi mensubum diyor. 2081 Sonrasında; Atalarım Allah‟ın yüce seyyidlerinden, yüce insanların ve kâinat efendisinin soyundandırlar ve dünya da en iyi insanlar onlardır, Ehl-i Beyt‟in muhabbetine uyan, Haydar-ı Kerrar ve Şia İmamların tabileridirler, bu Seyyitler benim Devletimin aracılığıyla münafıkların korkusundan ve Harici (din dışı) Sünnilerin kütü günlerinden şimdi
2079 Nevayi‟nin eseri olan Şah Tahmasb Muktebatı, kitapta nusha hatası var, yanlıĢca namergüb mektup yazılmıĢtır, bu nedenle düzenleme yapıldı ve mergub mektub yazdık, s. 206. 2080 Nevayi, Mukatebatı, İran-Osmanlı, s. 203-239. 2081 Nevayi, Mukatebat-ı Şah Tahmasb, s. 203. 651
2082 Tahmasb açıkça kendisini Hz. Peygamber‟in soyundan sayıyor; bütün Safeviler tüm ġialar‟ın ve Osmanlı Alevilerin Haricîlere karĢı onların koruyucusuyuz diyor; Özellikle Osmanlı ve Türker‟e karĢı onlara destek veriyoruz. Bu mektupta ġah Tahmasb Safevi soyunu değerli olduğunu ve zamanın sonuna kadar kalacağını söylüyor, bir Ģiir yazıyor: “zaman olana kadar istek bizim isteğimizdir ve dönemin zamanı başarılı olduğu zaman isim bizim ismimizdir”. Bu mektupta Tahmasb Sultan Süleyman‟ı Ģeytan olarak tanımlıyor ve onlara: “Siz gelip Nahcivan‟ı yağmaladınız ve ben bir bölük askerimi yolladım ve siz köpek gibi kaçtınız; siz açlık çekerek kendi yüklerinizi de alıp kaçarak Diyarbakır‟a kadar direnmeden kaçtınız”. 2083
Bize göre Tahmasb‟ın Sultan Süleyman‟ın Diyarbakır‟a gittiğini söylemesi gerçeği yansıtmıyor. Çünkü Sultan Süleyman Diyarbakır‟a değil önce Erzurum‟a sonra da Amasya‟ya gitmiĢtir. Tahmasb mektubunun devamında Sultan Süleyman tarafından elçiler geldiğini ve Ahmet PaĢa‟nın kendi (Tahmasb) komutanlarından barıĢ istediğini ve Ahmet PaĢa‟nın kendisinin Safeviler‟in barıĢ istemesi halinde kendilerinin de barıĢa razı olacaklarını söylediğini iddia etmektedir. 2084
Bu nedenle Osmanlı tarafından Ayas PaĢa ve Sadrazam Ahmet PaĢa‟nın
2085 rica etmesiyle barıĢ yazıĢmasının önsözünü hazırlamak için ġahkulu KorucubaĢı‟yı görevlendirdiğini söylemiĢtir. 2086
2082 Nevayi, a.g.e, s. 203-204. 2083 Nevayi, Mukatebat-ı Şah Tahmasb, s. 205-239. 2084 Nevayi, a.g.e, s. 206-239. 2085 UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c.II, s. 471. 2086 Nevayi, Mukatebat-ı Şah Tahmasb, s. 206-239. 652
Buna karĢı Tahmasb ardından da onların mektubunun karĢılığını yazıp yollamıĢtır. ġah Tahmasb mektubun sonunda: ,Oğlum Ġsmail Mirza ve KızılbaĢ komutanlarım Osmanlıyla asla barıĢ istemiyordu, demiĢtir. Benim komutanlarımın mektubu o kibirli insana (Sultan Süleyman) ulaĢtığı zaman Sultan Süleyman kendisini överek; “KızılbaĢ ordusu acizlikten dolayı bana önce barıĢ teklifi vermiĢ” diyordu.
Tahmasb‟a cevaben: “Ben kaç kere senin memleketine geldim sen bana karşı çıkmadın” diyordu. Devamında da “Kanuni kendini cesur ve yiğit buluyorsun ama bu demek değildir ki, bu yiğitlik ve cesurluk değil her zaman komutanlar gibi tek başına savaşa gelsen doğrudur, ama sen savaşa tek başına gelmeye cesaretin yoktur, Belki yüz bin ok, kılıç ve mızrakla gelmişsin ve kendini tehlikeye sokmamışsın, sağdan sola kendini atmamışsın 2087 ve her zaman kendini üç yüz bin askerin içinde, topla zincirin arasında saklı tutmuşsun” 2088
. Sultan Süleyman ise cesurluk ve yiğitlik benim atalarımda olan bir özelliktir ve babam Selim‟de de bu özellik görülmektedir diye cevap yazmıĢtır. Tahmasb kendi söylediklerini doğrulamak için Özbeklerle Cam‟da yaptığı savaĢa iĢaret ediyor: “Maveraünnehir Padişah‟ı Küçkuncu Han seksen Turan, Hatay, Huten, Kalmuk, Moskova, Harezm, Çerkez ve Kıpçak Padişahlarının oluşturduğu iki yüz elli bin askerle geldi. Benim askerlerim az olmasına rağmen onlardan çekinmedik ve onlarla savaş yaptık ve benim yanımda kalan üç bin korucu Kızılbaşlarla beraber onlara saldırdık onların iki yüz elli bin
2087 Nevayi, Mukatebat-ı Şah Tahmasb, s. 206-239. 2088 Parsadost, Şah Tahmasb Evval, s. 284; Osmanlı Sultanlar‟ı savaĢ esnasında kendilerini top zincirelerin ortasına yerleĢtirerek Bu Mekândan savaĢa komutanlık yapıyorlardı. 653
2089 Bizim yiğitlik ve mertliğimizi gör ve Özbeklerin ne halde olduklarına dikkat et, biz Nakka ve Aslanlar gibiyiz sen bayanlar gibi her zaman kendini perde arkasında saklıyorsun (zincirler ortasında) ve dışarıya çıkmıyorsun çık bizim ilahi heybetimizi gör. 2090 Allah‟ın istek ve yardım etmesiyle yakın zamanda biz İstanbul‟u bile senden alacağız” 2091
demiĢtir.
Sultan Süleyman Tahmasb‟a cevaben yazdığı mektupta Ģöyle demiĢtir; “Sen kendini seyyid yapmıĢsın, köken olarak seyyid değilsin” Tahmasb da ona cevaben Kerbela olayını örnek vererek iĢaret ediyor: “Ömer‟i S‟ad ve Yezid‟in ordusu da
Süleyman‟a verdiği cevapta: “Sen bana yazdığın mektupta da bana küfür ile konuĢmuĢtun ben de sana tepki olarak bu mektubu yazdım ve senin atalarına küfür ettim. Bizim aramızda din düĢmanlığı ve mezhep düĢmanlığı olmasına rağmen ben size bir an bile saygısızlık etmedim her zaman saygı gösterdim ama siz bana bu
2089 Nevayi, Mukatebat-ı Şah Tahmasb, s. 2010-239. 2090 Nevayi, a.g.e, s. 212-239 2091 Ġlk Roma Ġmparatorluğu Hıristiyan mezhebine çıkan Constantinus veye Constantin idi. Miladi 330 yılında Bizans sitesini bayındırarak o Ģehir onun adına Constantinopol adlandırıldı. Araplar ona Gostantaniye derdiler. II. Fatih Sultan Muhammed Miladi 1453 yılı Mayıs ayının 29. Günü Hicri 857 Yılı Cemadiyülevvel ayının 20. Günü bu Ģehri fethettikten sonra Ġstanbul söyleyerek Osmanlı baĢkent seçildi.
654
edepsiz ve hoĢ olmayan sözleri yazmıĢsınız. Böyle konuĢmak size yakıĢır hakikaten? ki Hazreti Peygamber‟in çocuklarına küfür etmeyecektiniz. Ama siz bunu yaparak saygınlığınızı yitirdiniz” 2092 diyorki. Onlar dünyanın en iyi takvalı insanlarından sayılır. Çünkü Sultan Süleyman Tahmasb‟a yazdığı mektupta kâfirlere karĢı kazandığı savaĢları yazmıĢ Bağdat ve Van‟ı kuĢatmıĢtır. Tahmasb da nasıl Bağdat ve Van‟ın teslim etmesinden konuĢarak kendi; ġirvan, ġeki ve Gürcistan kalelerini kuĢattığını söylüyor ve bir kaç bin oranın papazlarını köpek gibi öldürdüm ve onların bütün put hanelerini yıktım ve benim komutanlarım her zaman kâfir olan yerlerde cihatla meĢguldüler diyor. Sonra Tahmasb Hz. Ali‟nin haklı olan halifeliğini mektubunda savunuyor ve ilk iki Halife‟ye saygısızlık ediyor ve Sünni âlimlerin bilgisizliklerinden konuĢuyor ve her tartıĢmalarında bizim âlimler sizinkilere üstün geliyor ve elhamdülillah diyor; Allah‟a Ģükür bu âlimlerden benim yanımda çok var demiĢtir. 2093 Sultan Süleyman mektubunda ġah Tahmasb‟a ġiaları Rafizi taife ve çirkin ġia yazmıĢtı. Tahmasb da birkaç ünlü ġia‟dan Hz. Peygamber‟in meĢhur sahabeleri olarak Selman Farisi, Ebuzeri Gıfari, Ammar bin Yasir, Ebu Eyüp Ensari, Ebu K‟ab, Miğdad bin Esved, Malik-i EĢter ve Abdullah bin Abbas‟ın adını getirerek Ģöyle diyor; “siz bizim için bir isim bulup bize Rafizi diyorsunuz bizde sizin taifenize Nasibi, Harici, Yezid‟i, Nasranî, Kaderi, Mervan‟i, Münafık Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt‟in düşmanı diyoruz. 2094 “Kanuni Sultan Süleyman Tahmasb‟a siz kendi mezhebiniz Şialığı bırakın ve Sahabeler‟e küfür etmeyin yani ilk iki Halife‟ye ve bu
2092 ġah Tahmasb‟ın ataları seyid değildiler. Hatta günah iĢliyordular, Bkz. Ahmed Kesrevi, Şeyh Safi ve Tabaraş, Ferdevsi yayınları, Tahran 2002, s. 10.22.40. 2093
Nevayi, Mukatebat Şah Tahmasb, s. 2015-239. 2094
Nevayi, a.g.e. 655
mekânda duyulmamış ve görülmemiş ki Hazreti Peygamber‟in Şialar‟ı mezheplerini değiştirsinler ve Hz. Peygamber‟in yolundan başka yolu seçsinler. Ama her zaman görülmüştür ki birçok Sünni kendi mezhebini bırakmış ve sonunda doğru yolu tanıdıktan sonra Şia olmuşlar. Hazreti Peygamber‟in Şialarının sayıları her geçen gün artıyor ve çoğalıyorlar öyleki Rum, Meveraünnehir ve Hindistan da kaç yıl önce 500 tane Şia varmış ve bugün Miladi 1554, (Hicri 961) yılı olan her diyarda 500 den kat be kat fazladırlar” 2095 . Tahmasb Sünnilerin kutsal saydıkları kiĢilere saygısızlık ettikten sonra Emeviler ve Abbasiler‟in, Alevilere yaptıkları zulümlerinden konuĢuyor ve diyor:“Batı-Doğu Kuzey ve Güney de seyitlerin sayısı yıldızlardan
Ġran‟ın yardımıyla Hindistan‟a dönmüĢ ve tekrar saltanata geçmiĢtir olduğunu. 2097
2095
Çok ĢaĢırtıcı ki Tahmasb sürekli halife ve casuslar Osmalı‟ya göndermesine rağmen ġiilerin büyük bir oran da sayılarından habersizdir. Belki de söylediği kisret ifade cinstendir. Olayları kayıt eden Venedikli Marino Sanuto‟ya göre ġah Tahmasb‟ın zamanında Anadolu‟da Türklerin beĢten dordu ġiidiler. Ama Osmanlı Alevileri on iki Ġmamiye ġia değildiler, Pigoloskaya ve Diğerleri, İran Tarihi, s. 475. 2096
Nevayi, Mukatebat-ı Şah Tahmasb, s. 2010-239. 2097
Budak Kazvini, Cevahirul-Ahbar, Muhammed Rıza Nesiri çalıĢması, Moassiseye Motaleate Ferheng ve Zabanhaye Asyayı, Tokyo 1999, s. 107; Nevayi, a.g.e, aynı sf. 656
Mirzayla yaptığıyla karĢılaĢtırıyor: “Elkas Mirza sana sığındı ve sen ona destek vererek üç yüz bin askerle İran‟a savaş açtın, ama bir gün bile İran da kalamadın. Sonun da Elkas Mirza‟yı yüz belaya soktun ve kendin geri döndün” 2098 diyor.
Tahmasb kendi Tezkiresinde Elkas‟ın Osmanlı‟ya sığınması hakkında: “Doğrusu o ki siz (Sultan Süleyman) bana bir elçi gönderip Elkas Mirza‟yı affetmemi istiyordunuz. Eğer ben onu affetmeseydim ve ġirvan‟ın hükümetini ona geri vermeseydim, o zaman sizin (Sultan Süleyman) bana saldırmanız haklıydı” Tahmasb‟ın kardeĢi Elkas Mirza‟ya sevgisi o kadar büyüktü ki onu unutamıyordu. Sonra Sultan Süleyman Ferruhzad Bey EĢik Ağasıyla (Osmanlı-Safevi barıĢ anlaĢmasını sona erdiren adam) gönderdiği bir mektupta Sultan Süleyman‟a Huceret suresi onuncu ayetini hatırlatıktan sonra: “Elkas‟ın yanlıĢlarından vazgeçmesini istiyordunuz, eğer ben sizin dediğinizi yapmasaydım siz bu memlekete savaĢsız yürüyebilirdiniz. Ama siz sebepsiz bu ülkeye geldiniz ve bu iĢ sizin kiĢiliğinize yakıĢmıyordu” ġah Tahmasb‟ın Sultan Süleyman‟a zikrettiğimiz mektubun devamında:“Siz üç yıllık hazırlanmakla ve büyük bir orduyla İran‟a yöneldiniz ve Horasan‟a kadar hiçbir yerde duraksamayacağım ve Tahmasb‟ı kaldıracağım ve İran toprağını yok edeceğim demiştiniz. Siz cesaretsiz, kalede oturan ve gururu dilde kullanan ihtiyar bir papazsınız”diye Tahmasb Sultan Süleyman‟a cevap vermiĢti. 2099
2098 Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 46. 2099 ġah Tahmasb‟a göre papaz Hristiyanlar‟ın önderi olduğu için ġah Tahmasb göre onlar kâfirdiler. Bu nedenle bu kelimeyiki kâfirliğe benzetip Sultan Süleyman‟a hıtap ediyor. 657
BeĢ kere bu diyarı viran etmek için 300 bin askerle yöneldiniz. 2100 Ben sizle direk savaĢmana rağmen yine siz yenildiniz ve aciz bir köpek gibi rezil bir halde ülkenize geri döndünüz ve her defa geldiğinde yüz bin askerle Darulbuvar‟a (Cehennemin en kötü ve aĢağı katlarından) girmiĢtiniz. Kaç bin at, deve, top, tüfek ve hazinelerini Yezid ve Muaviye‟ye harcadın ve kaçtın. Sende cesaret yok ki sen beĢ gün bir yerde kalmadın sadece bir köyü ele geçirebildin oda Van kalesidir ki nankörler sana o kaleyi bırakmıĢtılar. 2101 Eğer benim Van‟a meylim olsaydı iki gün içinde o kaleyi yerle bir ederdim. Tüm âleme açıktır ki birkaç kere geldiğinde ben muzaffer savaĢçılarıma seninle savaĢ izni vermedim. Buna rağmen benim ordumdan birçok kan döken savaĢçı, korucu ve büyük Gaziler ordumdan benden izinsiz kaçmıĢ ve her taraftan gelip senin ordunun iki üç bin kiĢi askerlerinden öldürmüĢtür. Bu kez benim askerlerim savaĢta benim sözümü dinlemeyecekler ve senin ordunun peĢinden Fırat Nehir‟inin kenarına kadar kovalayacak ve yağmalayacaklar ve senin askerlerinden bir tane bile eser bırakmayacaklar, ġunu hatırlatalım ki Osmanlı-Safevi barıĢ anlaĢmasıyla ilgili Sultan Süleyman ġah Tahmasb‟a “benim Sadrazamım Ahmet Paşa benden habersiz Kızılbaşlar‟a mektup yazmıştır” demiĢtir. ġah Tahmasb bu nedenle Sultan Süleyman‟a hakaret etmiĢti ve senin gücün askerlerin üzerinde çok azdır demiĢti. Sultan Süleyman‟a yazdığı mektupta: “Kızılbaş askerler benden emir
2100 Çünkü dorduncu saldırmaktan sonra barıĢ anlaĢması hakkında konuĢmak baĢladı. Belki ġah Tahmasb‟ın Osmalıların beĢ kere Bitlis ve dort kere Azerbaycan‟ı kastediyor. 2101 Sultan Süleyman dort kere saldırmasında sadece Van Kalesini değil Mezopotomiya, Musul, Bağdathem de Van Ģehrinin çevredeki Ģehirlerini ve Gürcistan‟ın batı tarafını fetih etti. Muallif. 658
Kızılbaşlar senin orduna saldırmak için daha benden izin almayacak ve sözümü dinlemeyeceklerdir senin ordunun peşini bırakmayıp yağmalayacaktırlar” 2102 demiĢti? Tahmasb: “Eğer Allah‟tan korkmasaydım ve Hazreti Peygamber‟in şeriatını ve Ehl-i Beyt mezhebini korumak amacım olmasaydı” yaşlı bayanlara ve fakirlere rahmim olmasaydı kırk gün içerisinde Van hududundan İstanbul‟a kadar her yeri öyle viran ederdim ki hiçbir bayındır bir yer kalmazdı” diyordu. Tahmasb devam ederek: “Yüz bin Kızılbaşla senin ordunun arkasından geldim, -sen her yer de yaydın Elkas Mirza ordusuyla beraber Kürdistan yolundan Acem diyarına yönelmişsin benim büyük komutan ve emirlerim bana yalvararak senin takip etmekten vazgeçirdiler. Eğer böyle olmasaydı ben İstanbul‟a kadar senin peşinden gelirdim ve seni hiçbir yerde oturmana izin vermezdim” Tahmasb devam ederek, “Gaipten ses geldi ki Yıldırım Bayezid Timur‟un eline yakalandığı gibi sen de benim gazilerimin elin de esir olacaktın ve Teberrailer senin başını keserlerdi” 2103
. Tahmasb mektubun sonunda: Bu yazdığım mektubu sen oku düĢmanlığı ve cahilliği terk et Peygamber efendimizin ve Ehl-i Beyt‟in yolundan git ve Murtazavi tarikatı yani Hazreti Ali‟nin aracılığıyla Allah‟a ibadet et ve aĢırılıktan vazgeç. Böylece masum imamların Ģefaatinden yararlanırsın.
2102 Nevayi, Mukatebat-ı Şah Tahmasb, s 2012-239. 2103 Nevayi, a.g.e, s 225-239. |
ma'muriyatiga murojaat qiling