Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- C. Şah Tahmasb’ın Sultan Süleyman’a Mektubu, Barışa Bir Adım
- V. Bölüm 1. Amasya Anlaşmasından Kanuni Döneminin Sonuna Kadar
2174 Karaçelebizade, a.g.e, s. 169-171. 679
Zikrettiğimiz gibi ġahkulu Bey Kaçar dönerken Sultan Süleyman Tahmasb‟dan barıĢ için yetkili birinin göndermesini istemiĢti. Böylece Tahmasb, Karadağlı Ferruhzad Bek EĢik Ağası‟nı (saray vezirini) bu iĢ için seçti. Tahmasb Sultan Süleyman‟dan emin olduğu zaman fırsatı ganimet sayarak Gürcistan‟ın merkezi devletin zaiflemesinden dolayı oraya dördüncü saldırısını düzenledi ve otuz bin kiĢi; kız, kadın ve erkek çocukları esir almakla birlikte birçok ganimeti ele geçirdi. 2175
Tahmasb Miladi 1555 yılı Mart ayında (Hicri 962 yılı Rebiyülevvel ayı) çok üsluplu bir mektupla ve çok görkemli elçilerle, 2176 çok değerli mücevher zarflar, pahalı kumaĢlar ve diğer hediyelerle 2177
birlikte Gürcistan‟dan getirilen Gürcülerin esirleri ve ganimetleri ile mektubunu Gürcistan‟dan Derbent‟e dönüp ikamet ederken Ferruhzad Bek EĢik Ağası‟yı Kanuni‟ye göndermiĢtir. 2178
Bu esnada Sultan Süleyman Erzurum‟dan Amasya‟ya gitmiĢti. Elçi ve yanında bulunan heyet, Ġran- Osmanlı hududlarına gelince Erzurum valisi tarafından karĢılanmıĢlardır. 2179
Erzurum valisi Ġran heyetinin geldiğini Amasya‟da bulunan Kanuni‟e bildirmiĢ ve oraya gitmelerini anlatmıĢtir. Ġran heyeti Kanuni‟nin musaidesi üzere Miladi 1555 yılı Nisan ayının 1. Günü (Hicri 962 yılı Cemaziyülevvel ayının 9 günü) Feruhzad
2175
Ġskender Bek Türkmen, Alemaraye Abbasi, s. 88; Rumlu, Ahsenu-Tevarih, s. 492.
2176 Rumlu, Ahsenu-Tevarih, s. 384. 2177 Huseyini Fesayi, Farsname, s. 78. 2178 ġah Tahmasb tezkeresinde diyorki Gürcistan armağanıyla (hediyelerı) Kaçar ġahkulu Han‟a dönme izini verdi, s. 74. 2179
Celalzade, a.g.e, vr. 392/a.
680
Bey 100 kiĢiyi aĢkın maiyetiyle Amasya‟ya girdi. 2180 ġah Tahmasb‟ın kendi mührü ile mühürlü olunmuĢ mektubu ve çok değerli hediyelerini Sultan Süleyman‟a sundu.
2181 Bu kez Tahmasb tartıĢmadan vazgeçip kan dökmeye engel olmak için Ġran sarayının üslubu ve özelliğiyle çok edepli bir mektup yazmıĢtır ki bu üslup ve edep hiçbir yerde bulunmamaktadır. Ġran‟ın heyetinin davranıĢı hususu Kanuni tarafından çok memnuniyet uyandırmıĢtır. 2182
Sultan Süleyman Tahmasb‟a yazdığı mektubunda çok gururlu bir Ģekilde konuĢarak ona, savaĢtan kaçmıĢsın demiĢti ve Ġran‟ı Acem viranesi ve karga ile yarasa memleketi olduğunu söylemiĢtir. Tahmasb, Sultan Süleyman‟ın kullandığı bu kötü kelimelere hiçbir tepki vermedi. Sadece asıl konu üzerine yoğunlaĢmıĢtı. Mektubunda Sultan Süleyman‟a çok değerli unvanlarla ve hürmetle hitap etmiĢtir. ġah Tahmasb Sultan Süleyman‟ın barıĢa istekli olduğunu biliyordu; kendisi de barıĢı her Ģeyden üstün tutuyordu ve amacı Ġran-Osmanlı barıĢını sağlamlaĢtırmaktı. Tahmasb mektubunu çok düzenli bir Ģekilde, Allah adıyla Kuran-ı Kerim‟den bir ayetle baĢlıyor, Hz. Muhammed ve Hz. Ali‟ye ve diğer ġii imamların hemdu-sena‟dan sonra Ģiir ve nesirlerle Sultan Süleyman‟ı övüyor: Onu feleğe benzetmiĢ, makamını eski Ġran CemĢid PadiĢah gibi bilmiĢ; mekânını Ġskender mekânı olarak görmüĢ; bütün Sultanlar ve Kayserlerin büyüğü; Ġslam ve Müslümanların sınırlarını muhafaza eden, kâfir ve sitemkârların
2180
UzunçarĢılı, a.g.e, s. 413; Peçevi, Tarih-i Peçevi , Hattı Nusha, s. 329-336; Celalzade, a.g.e, vr. 393/a. 2181
232/b.
2182 Celalzade, a.g.e, vr. 393/a.
681
büyüklerine darbe vuran, Ģeriatı kuran ve Allah‟ın rızasını kazanan bütün karaların ve denizlerin Hakan‟ı olarak nitelendirmiĢ ve birçok beyiti onun adına söylemiĢtir. ...
دنىُي نكُکٌ دثذهي ٌاًیهٌ دثذن كًّظ دًّؼ باركا دطٍت ٌٔقهگ دؼكن کهك خهٙؽیػا ...
Beyit:
یَاش كیًّظ ٌايو ٌٔكیهك یَاهياک هیهٌ ِآُِّ ٍییا ىظ ءاَّ دنكؼي هٓپٌ ٍیکًذ ِٕک َُاق ٔ قاق ٌآظ لق اػ ٌ اطهٌ ٌايو ٌ اًیهٌ مي اک ِاُّْاِ کهي ِاُپ 2183
“BaĢarılı tahtın padiĢahı Zamanın Feridun‟u ve CemĢid‟i sani Gök gibi adalet ve ilmi her yere yayılmıĢ ve dağ baĢ eğir Gökyüzünden adalet her yerde yayılmıĢ CemĢid‟in Cam‟ın da görünmektedir “Mülkün sığınağı Kamil PadiĢah Zamanın Süleyman adil Sultan” Daha sonra Tahmasb barıĢ yolunun iki taraf arasında daima açık bulunmasını ve karĢılıklı dostluğun kurulmasını ve düĢmanlığı ortadan kaldırmak için Ģöyle demiĢtir: “Hepimiz hayır için ve sulhu yerine getirmek için himmetliyiz ve iki taraf olgunluk ve muhabbet temellerini sağlamak için anlaşmazlıkları kaldırmalıyız ki şüphesiz biz ibadet edenlerin uygunluğu ve vilayetlerin bayındırlığı için aramızdaki anlaşmazlıkları kaldırmalıyız” 2184 . Bu söyleyiĢi Tahmasb‟ın dostluğa ilgisini gösteriyor ve mektubunda devam ederek: “Siz önemli bir mektup yazdınız ve bu
2183
T.S.M.A, a.g.e, nr, 8986; Sarı Abdullah Efendi, Düstürül-İnşa, vr. 232/a ve 234/b.
2184 T.S.M.A, a.g.e, nr, 8986; Sarı Abdullah Efendi, Düstürül-İnşa, vr. 232/a ve 234/b.
682
gayet umut ve güven verdiniz ve barışın temelleri atılmış oldu” 2185 Böylece Tahmasb Sultan Süleyman‟ın barıĢ teklifini iyi bir Ģekilde karĢıladı. BarıĢın detaylarını elçisi Ferruhzad Bek ĠĢik Ağası‟na bıraktı. Çünkü ĠĢik Ağası Sultan Süleyman‟la görüĢtüğünde bu detayları ona açıklamasını söylemiĢti. Bunları mektubunda Sultan Süleyman‟a anlatmıĢtır. Tahmasb mektubunda önce gönderdiği Kaçar ġah Kulu zamanında geldiğini ve aldığı cevabi mektubdan çok memnun olduğunu zikrediyor. Bundan sonra Ġslam halkının askerlerin, reayanın güven ve mutluluk içinde yaĢaması gerektiğini anlatıyor ve böylece Tahmasb uzun süren bir barıĢ istediğini vurguluyor ve bundan böyle iki taraf arasında mektuplaĢmanın açık olması gerektiğini söylüyor ve böylece barıĢın sağlamlaĢmasını istediğini belirtiyor. ٔ دكای قٔنٔ دًٌ خاػاٌ فهِا ٔ خاهٔا خاهٔا ىػا نق کیت ینٕه ِاِ ٌایػلاا ٔ ىظػلاا ِكًػ ًٌّٕي هیـ ٌىٓي وا ٌٕچ دّگ ىئاك قٕت ِكِ ٗیاك ّثینلا خإ٘یك قنٕي وا ّک ّثیؿ خاقاِاي یقإي قٕت ػیلا ٔ غيلا ٌاَاًهٍي ٔ ِىعػ ّياػ خاعَ ٔ وٕك ناشا ٔ ٌاُکْ غلاك ٔ غلأ نإَا ٌا = یمنإْ ٍیُيًٕنا بٕهه یك ُّکٍنا لىَا = دٌا . دٌٕیپ نٕٓظ ّتایا كت ّكاک ات . ٔ واهکا ٔ ٛیاهّت ان ًُیهک قنٕي امٓن ّرِاق متاوي واهرؼا ٔ ىیظؼذ ووإن ....
2186
Tahmasb, kendisini iyi niyetinden ve iki devlet arasında dostluk kurulması için sarfettiği çabaları söyluyor. Mektubu: EĢik Ağası Ferruhzad Bey‟in yakınlarından olduğunu ve bu sebeple Kanuni‟nin huzuruna gönderdiğini ve barıĢ için tam yetkilere sahip olduğunu zikrediyor. Bununla beraber iki hükümdar arasında sık sık metuplaĢma yolu açık olmasını isteyerek Mekke, Medine ve Iraktaki ġii
2185
T.S.M.A, a.g.e, nr, 8986; Sarı Abdullah Efendi, Düstürül-İnşa, vr. 232/a, 234/b. 2186
T.S.M.A, a.g.e, nr, 8986; Sarı Abdullah Efendi, Düstürül-İnşa, vr. 232/a, 234/b.
683
imamlarını ziyaretini Ġranlı hacılara Osmanlı topraklarından geçmeleri için izin verilmesini istemiĢtir. اي دٌا ىکؽرٍي ٔ كکٕي مئاٌن ٔ مٍَ ٔ ؽلات ات خاكاٙي ٔ دهاكٔ ٌایُت خاقاػ ٔ وٌٕن ةٍؼ ّت ٌٕچ خال غلأا ٔ ٍیثَاظ غلأ دویوؼ اذ كَناق غٕرلي مئاٌن ٔ مٌن خاكاکي بإتا ِنإْ ّکَا غهٕري ٔ لٕي ٔ یّیٔنق ىٌاهي ّت دیُيا ٔ ناـ دؿاهك هٌ وا ّرّگ اكیْٕ ٔ هْاظ ٌاَاًهٍي ٔ ِىعػ غیًظ هت ٍیثنا الله دیت فإٚ خقاؼٌ لات ؽاهك ٔ دیؼًظ یٔن وا ٔ قًَٕ كَُإذ وإها ٔ وایه قاؼي ٔ َاؼي ػنإي باٍرکا كتا دنٔق وأق یاػكت ّکهثري ُّکيا ٌا نق ّرّگ ىئاك ٌّكوي كْاّي هیاٌ ٔ ّيهکي ّكهّي ُّیكي ٔ واهؽنا قهک كَُإذ لاـرِا ٌٔهوي . 2187
Daha sonra iki beyitle mektubunu sonlandırıyor: دٌا ضأن ان ىناػ دفذٔ ضاذو دٌا ضاذ ٔ سفذوا ٌ اَّ اذ یٓن ا قات ُیٓهنا مظ ضاذ کناذ ّت قات ُیْاِ دفذ یاپ هیو ّت 2188
“Ey Allah ne kadar (Sultan Süleyman‟ın) dünyada taht ve taçtan bir niĢan varsa Ne kadar âlem de taç ve taht sürdürmekteyse Âlem Sultan Süleyman‟ın PadiĢahlık tahtının altına girsin Sultan Süleyman‟ın baĢında olan Allah gölgeli tacının altına girsin” Sultan Süleyman da onun bu yaklaĢımına hoĢ bir Ģekilde yaklaĢıyor ve onun elçisine büyük iltıfatlarla karĢılanmıĢ hilat ve değerli hediyelerle enam veriyor ve elçinin Ģerefine ziyafet vermesi hakkında emirler vermiĢtir. 2189 Ġki ülkenin de hükümdarları ilk kez Müslümanlar arasında kavganın bitmesi ve barıĢın sağlanması yolunda ilk önemli adımı atmıĢlardır. Böylece iki ülkenin ortak düĢmanların da
2187
T.S.M.A, a.g.e, nr, 8986; Sarı Abdullah Efendi, Düstürül-İnşa, vr. 232/a, 234/b.
2188
T.S.M.A, a.g.e, nr, 8986; Sarı Abdullah Efendi, Düstürül-İnşa, vr. 232/a, 234/b.
2189
Celalzade, a.g.e, 400/a. 684
bunların aralarına girmemesi ve çatıĢmalarından yararlanmamasını Ģeklinde bir bilice varıyorlardı. Miladi 1555 Mayıs ayının ikisi (Hicri 962 yılı Recep ayının sekizinde) barıĢ antlaĢması Amasya‟da yapıldı; bazı tarihçiler de barıĢ tarihini bu tarihin dıĢında olduğunu söylemektedirler. Tarihçi Ahmet Kaffari diyor ki: “Sultan Süleyman Ġran‟a dört defa saldırdıktan sonra Ġranlıları teselli etmeye niyetlendi ve Miladi 1562 (Hicri 969 da) barıĢ temelleri atıldı ve kendi kitabında üç beyit Ģiiri barıĢın madde tarihi olarak zikretti. Beyit:
هی ق ُّٓک ٍیا نق لاثها كیاه ناگ قهک وهک ىک اكـ هکِ هیؿ ّت خهٍؼ ُذا كُکكٔقاق ٌ آظ ٌ آِ ػهٔ نهرّي ک دلگ قهـ دٍظ ػهٔ ؿیناذ ٕچ وایا ٛت ا٘ ِ هیفنا ػهٕنا
“Allah‟ın Ģükrü ve onun keremiyle Bu Dünya‟ya Ģansla ikbal geldi Dünya‟nın padiĢahlarının barıĢ müjdesini Verdikten sonra düĢmanları kıskançlık ateĢe verdi Bu barıĢın tarihi kayıt olunduğu gün Akıl kalktı konuĢmağa geldi ve dedi: “El sulhu hayır” (ebcet harflere göre Miladi 1562, Hicri 969 yılı demektir). Rıza kulu Hidayet de kendi kitabında yüzüncü sayfada bu dörtlüğü barıĢın tarihi olarak söyledi. Beyit: ن ایرـا ىْ ّت كَ قهک ٕچ ػهٔ ناکياک ِّ ٔ ؤن ِّقاپ 685
هیـٔ ػهٕنا ّک كُکكا ّهـهؿ هی ق ُّٓک ٍیانق لاثها یُٓي “Rum PadiĢah‟ı (Süleyman) ve baĢarılı ġah (Tahmasb) Her ikisi de Ġsteyerek barıĢ yaptılar Bu dünya da Ģans ve ikbale karĢı çıkan Avaz avaz bağırılarak söyledi “el sulh-u hayr” (ebcet harflere göre Miladi 1562 Hicri 969 yılı)” 2190
. Sultan Süleyman da Ġranlıların kutsal yerleri ziyaret etmesini olumlu cevap vererek ve antlaĢma Ģartını belirteyen mektubu yeniden Divan‟a çağıran elçiye Tahmasb‟a hitaben bir mektup ile birlikte dönmesine musaade etti. Kanuni mektubunda Tahmasb‟a iyi sıfatlar kullanarak memnuniyetini belirtmiĢ veiki ülke arasında barıĢ yapılmasının faydalarına iĢaret edip Tahmasb‟ın isteklerini kabul ederek sizin tarafınızda nakz edilmediği sürece kadar barıĢın muhafaza edileceğini ve hudud komutanlına ihtilafa sebep olacak her türlü hereketten uzak duracaklarını söylemiĢtir. ġah Tahmasb‟a barıĢla ilgili: ّک واقاي
کناًي فاُکا ّیًذا نٔكٔ ٔ نٕٓظ عاویا ُّرك عا٘ٔا هیاـي ّذلاإي ٔ خاكإي ٌكثَاظ ٔا بإتا ُّیقٔكؼ کَ ّهٍهٌ لٔا ٌكَههكهٚ دکهًي ٔ ىیناها ٌاٌناؼ ٔ دهي ٔ کهي ٌاتا٘ ٌلاَ ٕه ِقىي ّیًؽي
2190 Ġskender Bek Türkmen de kendi kitabının 79. Sayfasında barıĢın madde tarihini “el sulh hayr” (ebced harflara göre Miladi 1562 Hicri 969) yazarak Rıza Kulu Bek‟in beyitini tekrar ediyor Hüseyin Esterabad‟i kendi kitabının 78. Sayfasın da sulhun madde tarihini “el sulhu hayır” (ebced harflara göre Miladi 1562 Hicri 969) yazıyor. Lowrense Lekhard kendi kitabında madde tarihine (Miladi 1556 Hicri 963 yılı ) yazıyor. Abbas Ġkbal kendi kitabının 671. Sayfasında barıĢın madde tarihini (Miladi 1561 Hicri 968 yılı) yazıyor. Bu tarihlerin hepsi asıl olmayıp ve tarih metinlerini düzenlemeden tarihçiler tarafından yapılmıĢtır.
686
هن ّیًذا خٕك ّویهق ِكُذاػاهي کذاكإي باثٌا بٕنٔا قٔكٍي ٖهؼذ ... یاػ كرٍي ٔ غلأ ٔ ػهٔ یاٙروي خهٙؼ هٓطي كههي ٔ انو ٔ واهؽنا دیت ضاعؼ ّک نٕيا ٌاُنٔا خهِا ِقىکتاطرٍي ّيا ِنؤا غلاك ٔ وٕـ خٕهٕنا ّیهػ واَلااكیٌ خواظا یـق ّٕٕٔـ لٔا نكیهن ًّنٔا ىیاك ّذقاؼٌ ٔا ّهیا ٌاُیًٚا دیْاكن ولاٍنأ وًٕػ ٌكیا كٕه خنایو ٔ فإٚ ُّیهن فهٚ ِهٓطي ّهثه ٔ ّكهّي ٍکايا بٕنٕت لالَ فهِ ّیَاهاـ ّیهػ هن ّیهیا واهي واًذا ّهیا لاي ٌاُیًٚا ٔ هٚاـ ؽاهك بٕیًنٔا میاؼ ٔ غَاي مثٌ ٔ نٕـش ٌاظكاؼ ٔ ٍیًهٍي . ولاٍنأ . 2191
.
2192
Bizimle dostluk hususunda istekleriniz kabule değer görüldü; elçiniz de görevini gereği gibi yerine getirdi ve müsaademizle tarafınıza geri gönderildi. Yüce Allah isterse, bundan böyle aramızdaki bağlantı ve birlik sağlamlaşır, dostluk ilişkileri yürütülür ve kuvvetlenir. Mademki tarafımızdan dostluğa aykırı düşecek davranış asla olmayacak öyleyse sınırlarımıza konulacak olan subay ve askerlere de saldırı kapıları kapalı olsun ve bunlar, dostluğun gerektirdiği tutumdan bir dakika ayrılmasınlar. Barış, iyilik ve
2191
2192
Peçevi, Tarih-i Peçevi , Hattı Nusha, s.337. 687
tarafımızdan kabul olunmuştur. O kutsal yerleri tavaf ve ziyaret etmek isteyen her Müslümana kimse engel olmasın, gönül ferahlığı ve güvenlik içinde meramlarını yerine getirsinler. Vesselam” 2193 . Esas olarak Amasya AnlaĢması ġah Tahmasb‟ın gönderdiği mektuba Sultan Süleyman‟ın cevap olarak gönderdiği bu mektup anlaĢmanın esaslarını teĢkil etmektedir. Böylece iki devlet arasında yıllardan beri (1514-1555) devam eden bir çok çarpıĢmalar ve mezhebi ihtilaflar sona ermiĢ ve iki Ġslam ülkesi barıĢ içinde yaĢamaya baĢlamıĢlardı. Bunların aralarına kendini sokan Avrupalılar bu iki devletin Ġyi niyet mektuplaĢmalarından sonra onların mudahalesini engelleyerek son aĢama; barıĢın maddeleri üzerinde müzakereler idi. Bu iki ülkenin bu tip olumlu hareketleri kendi kaderlerini olumlu bir yöne tayin etmelerine, acı çeken iki halkın rahatlamasına, Ġslam dünyasında barıĢın yeniden sağlanmasına ve duraklama döneminin geçici bir süre ertelenmesine sebep oldu. Bu barıĢ süreci iki Müslüman devletin kendi durumunu ve dünyadaki konumunu anlamasına yardımcı oldu. BarıĢa doğru adım atmalarıyla, iki ülkeye zarar veren faydasız çatıĢma döneminin öncesine dönme düĢünceleri doğdu ve geliĢti. Osmanlı ve Safevi Devletleri, aralarındaki mevcut çatıĢma ortamının kendilerini bilimsel ve askeri alanda gerilettiğini ve aleyhteki bu durumun sürmesinin devletlerinin bekasını tehlikeye düĢürdüğünü görmüĢ ve artık bu sebepsiz çatıĢmaları kenara bırakıp böylece her alandaki yeteneklerini bitirmek değil geliĢtirmek yönünde ortak iradeye varmıĢlar ve bunun da sadece barıĢla sağlanabileceğini anlamıĢlardır. Bu iki devlet arasındaki barıĢ
2193 Celalzade, a.g.e, 400/a; Peçevi, Tarih-i Peçevi, s. 338. 688
sürecinin tarih ve siyaset felsefesi destekli teorik bir dayanağı olmadığı halde uygulamada Ġslamiyet‟e uygun gayet baĢarılı bir barıĢ süreci geçirdikleri söylenebilir.
689
1. Amasya Anlaşmasından Kanuni Döneminin Sonuna Kadar(1555-1566) İlişkide Yeni Dönem A. Amasya anlaşmasına Doğru: Sünni-ġii bilim adamları arasında çözülebilen bu bilimsel meseleyi populerleĢerek bu dönemde siyasi gayeden dolayı çatıĢmaya dönüĢüp, birçok gerginlik ve sonuçsuz savaĢlara neden olmuĢtu. Bunun sonucunda iki devlet olayın farkına varıp, aralarında oluĢan düĢmanlığı bırakıp birbirlerini tarih sahnesinden silme ve siyasi açıdan kendine çekme imkânı olamayacağının farkındalığı ile barıĢa gönüllü oldular. Ġran tarafından daha önce gönderilen ġahkulu Ağa bu konuda Kanuni‟nin olumlu davranıĢıyla karĢılamıĢtı. Bundan sonra anlaçmazlıkları çözmek savaĢ değil diplomatik süreçtir. Bu da uygun görüĢmelerle imkânı olacaktır. ġahkulu‟dan sonra Ġran elçisi Ferrhzad Bey, 10 Mayıs 1555 yılında Amasya‟ya gelerek önce vezirler sonra 21 Mayıs‟ta Kanuni Süleyman‟ın huzuruna geldi ve dolu saygılı ifadelerle ġah Tahmasb‟ın mektunu teslim etti. Bu görüĢmeler esnasında vergilerini vermek ve diploması konularda görüĢmek üzere Avusturya elçisi Busbecq de huzuru vardı. Kanuni Süleyman Ġranla barıĢ yapmaktan sonra 21 Haziran Ġstanbul‟a döndü. Amasya anlaĢması devletlerarasındaki gibi yapılan anlaĢma özelliğini taĢımayıp iki hükümdarın karĢılıklı dostane temennilerinden ibaret olarak ortaya çıkmıĢtır. Bu anlaĢma üç ana konu; 1. Ġlk üç haife ve sahabeye ve Hz. AiĢe‟yi lanetlenmemesinin Teberrailer tarafından yasaklanması. 2.KarĢı taraftan herhangi bir
690
saldırı olmadıkça Osmanlı hudut beylerinin Ġran‟a karĢı herekete geçmeyecekler. 3. Ġranlı hacıların kutsal yerleri ziyaret için Osmanlı topraklarından geçebilirler. 2194
Amasya da huzur bulunan Ġran elçisi Ferrhzad Bey barıĢı meydana getirmek için bundan sonra bu tur bazı yanlıĢların engellemesine teminat verdi.
Bu üç ana konudan sonra aralarındaki bulunan topraklar ve iktisadı menfaatleri paylaĢtırmaya baĢladılar. Bu anlaĢmaya göre ġehrizor, Van, Bitlis, Erzurum, Kars, Atabegler yurdu, Ermenistan ve Gürcistan‟ın batısı ve Mezapotamya (Irak-ı Arap; Bağdat ve Basra) Osmanlı Devletine verildi. Ermenistan ve Gürcistan‟ın doğusu Ġran devletinin elinde, Bu onların karĢılıklı gönderilen mektuplarla sonucu varılan anlaĢmada iki devletin çok saygılı davranıĢlarıyla meydana geldi. Sultan Süleyman ġii mezhebinden olanlara iyi davranmaya ve Mekke ve Medine‟ye giden Ġranlı ziyaretçileri desteklemeyesöz verdi. Sultan Süleyman bunu sağlamlaĢtırmak için sınır beylerine çatıĢmadan kaçınmaları için ferman verdi. Bu anlaĢmanın maddelerinden birinde “iki tarafın Şehzadelerinden biri diğer devlete sığınırsa geri iade edilecektir” ifadesi yer almaktadır. 2195
Sultan Suleyman teyidiyle meydana gelen ve kırk bir süren savaĢlara (Çaldıran (Miladi 1514/Hicri 914) sonra) son verenanlaĢma Amasya barıĢ anlaĢmasıdır. Bu barıĢ ġah Tahmasb‟a Sultan Suleyman tarafından yazılan Alan mektubabinaen Amasya da hazır olan iki tarafın heyetlerinin arasında yapıldı. ġah Tahmasb Osmanlı kuvvetlerinin batı tarafında toplanmasından yararlanarak Kanuni Sultan Suleyman‟ın
2194 Feridun Emecen, “Amasya AnlaĢması”T. D.V, Ġ.A, c. III, Ġstanbul 2010, s. 4. 2195 Feridun Bey, a.g.e, s. 23-25; Nevayi, a.g.e, s. 398-400. 691
hükümet sahasına saldırdı. Hatta ġah Tahmasb Avrupa kralları ġarlken ve Ferdinand‟ın yanına Osmanlı‟ya karĢı birleĢmek için elçiler gönderdi. Diğer taraftan iki devletin emirleri ve Ģehzadeleri birbirinin ülkelerine sığınmaları gerginliğe neden olmuĢtu. 2196
Bu çatıĢmalar ġah Tahmasb‟ın saldırılarıyla baĢlayarak Sultan Süleyman‟ın dört kez Ġran‟a saldırmasına neden oldu. Bu saldırılar aralıklı olarak Miladi 1533 yılından 1555 yılına kadar süren savaĢlar Amasya anlaĢmasıyla sona erdi. Saldırılarda; Kars, Van, Musul, Bagdat, Basra ve Ġran‟ın topraklarının içerisine Tebriz ve Sultaniye‟ye kadar ilerlediler. 2197
Bu iki devletin mezheple ilgili çatıĢmaları bazı Tarihçiler tarafından sayılsa da bunların çatıĢmalarının asıl nedeni Azerbaycan ve Kafkasya‟nın ekonomik menfaatlerini ele geçirmek ve topraklarını geniĢletmek içindi. Osmanlılar için Karadeniz, Orta Asya ve Ġran politikaları açısından çok önemlidi. Osmanlı‟nın isteği Karadeniz‟in (Don-Volga kanalı projesi) üzerinden Hazar deniz‟in kıyılarını kontrol etmekle kendi toprağıyla Türkistan‟ın ziyaret ve ticaret yolunu açmakla özellikle Özbekler‟i kendilerine bağlamak içindi.
2198 ġah Tahmasb Osmanlı‟ya karĢı direk direniĢ göstermekte çekiniyordu, Safeviler, Osmanlılar dönerken vurkaç usulüyle Osmanlıların ellerine geçen topraklarını geri alarak, Osmanlılar‟ın çeĢitli topraklarından bir kısmını da yağmalıyordu. 2199
Sultan Süleyman‟ın dafalarca doğuya seferleri Osmanlılar‟ın
2196 Yücel ve A Sevim, Fatıh, Yavuz, Kanuni, Ankara 1991, s. 178. 2197 Akgündüz ve Öztürk, Bilinmeyen Osmanlı, Ġstanbul 1999, s 252-253. 2198 Saray, Türk-İran munasebetlerinde Şiiliğin Rolu, Ankara 1990, s. 38; Ġbrahim Peçevi, Tarih-i Peçevi, İstanbul 1283, c. I, s. 486; Mustafa Gelibolu, Künhu‟l Ahbar, Ġstanbul, 1277 Hc. c. IV, v. 256a.
2199
Saray, M, Türk-İran munasebetlerinde Şiiliğin Rolu, Ankara 1990, s. 48-51. 692
durumunu Basra Sahili, Kızıl Deniz ve Hint Denizinde sağlamlaĢtırdı ve bu bölgedeki Araplar‟ın hükümetine son verdi. Osmanlı Deniz Kuvvetlerinin Komutan‟ı Salman Reis, Kızıl Deniz‟in Arap korsanlarını (deniz tıcareti için büyük sorundular) ortadan kaldırdı. Miladi 1538 (Hicri 945) yılında, Hadım Süleyman PaĢa, Osmanlı‟nın 80 yaĢında olan komutanı, hazırlanan 80 gemi ile Aden‟ı fehetti. 2200 Bu
seferler sınırdaki Kürt ve Türkmen emirlerinin durumlarını çok etkiledi. Sultan Selim‟den sonra Osmanlılar‟ın bu bölgelere önem vermemelerinden dolayı (bu aĢiretler ki Ġran-Osmanlı savaĢlarında çok etkili role sahiptiler) Safeviler onları kendi tarafına çekti. 2201 Bu esnada ġah Tahmasb‟ın kardeĢi Elkas Mirza Osmanlıya sığındı. ġah Tahmasb kardeĢi Elkas Mirza Osmanlı‟ya sığındıktan sonra Osmanlılar‟ın askeri gücünü anladıktan sonra tekrar Çaldıran savaĢına benzer bir savaĢ olmamaması ve Safeviler‟in tarih sahnesinden silinmemesi için bu savaĢların neticesiz olduğunu anladı. BarıĢ için Osmanlılarla bir yol aradı. Bu nedenle Osmanlı‟ya heyetlebirlikte mektuplarını gönderdi. Bir mektup veziri azam Ahmet paĢa‟ya yazdı mektubunda Ģöyle diyordu: “Eğer Kanuni Sultan Süleyman Ġran‟a saldırırsa Kanuni‟nin önüne çıkmayacağım” diyordu. Yine aynı mektupta Ahmet PaĢa‟ya barıĢ olması gerketiğini anlatıyordu. Ahmet PaĢa ġah Tahmasb‟ a yazdığı cevapta iki Müslüman ülke arasındaki barıĢ Müslümanların refah ve rahatlığına neden olacaktır diyordu. Ahmet PaĢa aynı mektupta Tahmasb‟a Ģunları aktarmıĢtır: ,Osmanlılar‟ın Azerbayacan‟a saldırması ve orayı tahrip etmesinin nedeni Safevilerin kendisidir,. Bu yazdıklarından sonra mektubuna Ģöyle devam etmiĢti: “Barış için ilk
2200 A Rasim, Osmanlı Tarihi, Ġstanbul 1966, s. 221. 2201 A Rasim, Osmanlı Tarihi, s 74, Ġstanbul 1966. 693
2202 Ahmet PaĢa mektubunda Tahmasb‟a Osmanlı‟nın kapısı her zaman dost ve düĢman için açktır ve aynı zamanda Ģunları da belirtmiĢti. Ġranlılar fitne ve fesadı bırakmalıdırlar ve barıĢ için normal bir elçi değilde yüksek mertebeden bir devlet adamını Osmanlıya göndermelidirler istemiĢti. ġah Tahmasb‟ın mektupları normal adamlar aracılığıyla Osmanlı‟ya gönderiliyordu. Bu nedenle bunlar o yetkiye sahip olmadıkları için barıĢ kousunda konuĢma ve anlaĢma sağlanamayarak bir neticeye eriĢmiyordu. Bu adamlardan biri Osmanlılar‟ın Baga nahiyesinin valisi Mahmud Bey idi ve Erzurum savaĢında Safeviler‟e esir olmuĢtu. Bir diğeri Emir ġemsettin Delicani Haleb‟e vardığı zamandan sonra Osmanlı sarayından Rumeli‟ye varma izni alamadı ve Sultan Süleyman‟ın huzurunda sunduğu hediyelere rağmen barıĢa girmek için ön hazırlıklarına bir fırsat bulamadı Ahmet PaĢa mektubunda söylemiĢti ki Osmanlı kuvvetleri kendi doğu topraklerında yaptıkları gereksiz iĢlerden dolayı o tarafa hareket edecektir ve Sultan Süleymanın bu seferden amacı Erdebil‟i viran etmektir. 2203 demiĢtir. Ahmet PaĢa mektubunda anlatmıĢtır ki yıllarca bizim savaĢcılarımız Azerbaycan‟ı yağmalıyorlar ama sizden bir ayak izi bile gözükmüyor ve siz korkudan yamaç dağlara sığınıyorsunuz ve Mektubunda ġah Tahmasb‟a kıĢkırtıcı sözler yazarak eğer senin ülkene savaĢa gelsek sen yiğitce bizim karĢımıza çık eğer kaçma nedenin bizim ateĢli silahlarımızsa kılıç ve okla seninle savaĢacağız eğer karınca yuvasında kendini saklarsan seni bulmak için kıĢın sınırdaki eyaletlerde geçiririz ve baharda Tebriz ve Erdebil‟i viran etmek için geri döneceğiz. Ahmet PaĢa mektupta ġah Tahmasb yaptığı iĢleri terk etse Sultan Süleyman‟da barıĢa razı
2202 Bekir Kütüköğlü, Osmanlı-İran Munasebetleri, Ġstanbul 1962, s. 3. 2203 Peçevi, Peçevi Tarih, Haz. F. Derin ve V. Çabuk, c. I, Ġstanbul 1980, s. 329. 694
olacağınıiĢaret etmiĢtir. Bu esnada Erzurum valisi Ayaz PaĢa ġah Tahmasb‟a bir mektup yazarak Kanuni‟nin Baharda Tebriz ve Erdebil‟i tekrar kontrol altına almasını söylemiĢtir 2204 bu nedenle KızılbaĢlar‟ın seçkinleri yeni bir mektup yazarak Ahmet PaĢa‟ya gönderdiler ve mektuplarında Osmanlıları saldırıcı olarak belirtip barıĢ isteklerini bildirdiler. ġah Tahmasb‟ın vezirleri de Ayaz PaĢa‟ya mektup yazdılar. 2205
Ahmet PaĢa ikinci mektubunun cevabında: “Osmanlılar hak dine inanıyorlar ve onların toprakları Gaziler‟in merkezidir eğer sizin amacınız barışsa kendi ülkenizde oturmazdınız ve fitne fesat çıkarmazdınız ve barış için itibarlı bir adam gönderirdiniz ve cevabınızı alırdınız. Çünkü siz karşı çıkmayıp kaçıyorsunuz, biz de Kızılbaşlar‟ın ziyaretgâhlarını ve Kâbelerini yok etmekararını aldık” Ve “biz barışa mecbur değiliz ve önceki mektuplarımızı barış için yazmadık eğer barış istiyorsanız yalnız sultanın dergâhından isteyeceksiniz” zira o bu isteği reddetmeyecektir. 2206 Bu dönemde Osmanlılar 250 yıl iktidarda sağlam bir durumdaydılar bunada örnek dört kez Ġran‟a saldırmalarıydı. Safeviler de 55 yıldır kendi mevcudiyetini Osmanlılara kabul ettirmek istiyordu. Veziri azam Ahmet PaĢa mektubun sonunda Ģu noktaya değinmiĢtir: “Her kim bir Mümin öldürürse yeri
2204 Peçevi, a.g.e, s. 329. 2205 Hammer Purgsthal, a.g.e, s. 1220. 2206 Remzi Kılıç, Osmanlı-İran Siyasi Anlaşmaları, Kültür Sanat Yay, Ġstanbul 2001, s 67; Purgsthal Hammer, Osmanlı Tarihi, s. 1220. 2207
Nisa süresi, 93. Ayet. 695
hakimi Ayaz PaĢa da Ġran‟ın büyüklerinin mektubuna karĢı mektup yazdı. 2208
Böylece Osmanlı-Ġran barıĢ müzakareleri çeĢitli mektuplaĢmalarla devam etti. 2209
Amasya anlaĢmasının diğer anlaĢmalardan farkı bir masada oturulup maddeler halinde yazılmamıĢtır. Amasya anlaĢmasının özü mektuplardan ibarettir. Bu donemdeSultan Süleyman Erzurum‟daydı. ġah Tahmasb tarafından yüksek mertebeli bir elçi Kaçar ġahkulu KorucubaĢı barıĢ isteğini bildirmek amacıyla gönderilmiĢti ve sınırların hududu belli olduğu zamana kadar ve barıĢın diğer Ģartlarının kabulune kadar barıĢı terk etmeyi Sultan Süleyman‟ın kabul etmesi ve savaĢın terk edilmesi Safeviler savaĢa baĢlamasına kadar Osmanlı tarafının baĢlaması kararı alındı. 2210
Miladi 1554 (Hicri 961) yılında Sultan Süleyman 24 gün Erzurum‟da kaldıktan sonra Miladi 1554 Eylül ayının 30. günü, (Hicri 961 yılı Zilkade ayının 3.)gününden sonra Erzurum‟dan hareket etti önce Sivas‟a oradan Tokat ve bu Ģehirlerde bir iki gün kaldıktan sonra Amasya ġehri‟ne vardı. Bu Ģehrin Ģehzadeler Ģehri olarak adlandırılmasının sebebi II. Murat ve I. Selim‟in bu Ģehirde doğması ve Fatih‟in ve II. Bayezidın burada Ģehzadelik yapmasıdır 2211
Miladi 1554 Eylül ayının 26. Günü (Hicri 961 yılı)savaĢı terk etmeye rağmen barıĢı sağlamlaĢtırmak nedeniyle, Sultan Suleyman her hangi bir öngürü yapmak için kıĢın Anadolu da (Amasya)kalmayı tercih etti ve orduların farklı kıĢlalara varmaları için emir verdi.
2208
Hammer Purgsthal, Osmanlı Tarihi,
s. 1221. 2209 Peçevi, Peçevi Tarih, F. Derin ve V. Çabuk, Haz, c. I, Ġstanbul 1980, s. 320. 2210 Kılıç, Osmanlı-İran Siyasi Anlaşmaları, Kültür Sanat Yay, Ġstanbul 2001, s. 70; Hammer Purgsthal, a.g.e, s. 1221. 2211
M. O Bayrak, Türkiye Tarihi Yerleri Klavüzü. Istanbul1994, s. 33. 696
Sultan Süleyman‟ın bu iĢteki amacı eğer bir zaman Amasya anlaĢması sağlanmazsa Bahar da tekrar Ġran‟a saldıracaktı. Sultan Süleyman‟ın seçtiği böyle birsterteji siyaseti Tahmasb‟a barıĢ teklifini kabul ettirmesinde etkili oldu. 2212 O zaman Sultan Süleyman Amasya‟daydı Fransa PadiĢah‟ı II. Henry tarafından bir Elçi geldi ve Sultan Süleyman‟dan Fransa Deniz kuvvetini desteklesiniistedi. Ama Kanuni Fransızlar‟a önceden destek verdiğinde nankör olduklarını biliyordu ve tüm bunlara rağmen Fransızlar‟ın isteğini kabul etti. Kaptan Piyale PaĢa‟ya: “Deniz kuvvetleriniz Akdeniz de savaş için Fransızlar‟ın Filolar‟ına destek versin 2213 . diye emir verdi. Miladi 1555 Nisan-Mayıs ayda (Hicri 962) yılında Cemadiyül-Ahir ayı Cuma günü ġah Tahmasb‟ın elçileri Amasya Ģehrine vardılar. 2214
Sultan Süleyman yedi ay Amasya da kaldı aynı zamanda Anadolu‟da ikinci kıĢını geçirdi. Sultan Süleyman‟ın bu durumu ġah Tahmasb‟ın meraklanmasına neden oldu. Bu nedenle kendi EĢik Ağası (saray veziri) Kemalettin Ferruhzad‟ı birçok hediyelerle Sultan Süleyman‟a, veziri azam ve diğer bakanlar ile Amasya‟ya gönderdi. 2215
Erzurum‟un Beylerbeyi Ayaz PaĢa bu Ġran heyetini Revan diye bir mahalde karĢıladı. 2216 Sultan Süleyman‟ın huzuruna gelmesi için izin istedi. Ayaz PaĢa Sultan Süleyman‟dan izin aldıktan sonra Ġran‟ın heyeti tam bir saygıyla Amasya‟ya vardı. 2217 Miladi 1555 (Hicri 962) 10. 2212
Peçevi, Peçevi Tarih, F. Derin ve V. Çabuk, Haz, c. I, s. 320. 2213
Remzi Kılıç, Osmanlı-İran Siyasi Anlaşmaları, Kültür Sanat Yay, Ġstanbul 2001, s. 70.
2214 Hammer Purgsthal, a.g.e, s. 1221. 2215 Hammer Purgsthal, a.g.e, s. 1222. 2216 B M.O ayrak, Türkiye Tarihi Yerleri Klavüzü, Istanbul 1994, s. 33. 2217 Hammer Porgsthal, a.g.e, s. 1222. 697
Günü ( Kütükoğlu 1962: 6) Ġran heyetinin üyelerini Amasya Ģehrinin dıĢında Sultan Süleyman‟ın EĢik Ağasıyla ÇavuĢalar karĢıladılar ve tayin edildiği istirahatgahta ikamet ettiler. Önceden savaĢı terk etmesi nedeniyle Ġran heyetini iyi karĢıladılar. ġah Tahmasb Sultan Süleyman‟a yazdığı mektup da onu çeĢitli ve Ģahane ünvanlarla övmüĢtür ve ġah Tahmasb bundan sonra iki devlet arasında iletiĢim ve barıĢ olmasını ve böylece iki kutsal mekân Mekke ve Medine‟nin ziyareti ve diğer mukaddes mekânlar Necef ve Kerbela Ġran ziyaretçileri için temin edilmesini istemiĢti. 2218 ġah
Tahmasb bu mektup da barıĢ istediğini söyledikten sonra barıĢ Ģartlarını da söylemiĢti. Sultan Süleyman da Osmanlı‟nın menfaatini temin etmek için bir mektupla uygun bir cevap vermiĢtir. Miladi 1555 Haziran ayı 1. günü (Hicri 962 Recep ayının 11. Günü) ġah Tahmasb Kaçar Ferruhzad EĢik Ağası‟nı barıĢın Ģartlarını belirtmek için Sultan Süleyman‟ın yanına gönderdi. Amasya barıĢının asıl senedi
2219 Tarih-i Peçevi de zikredilmektedir.
Kanuni Sultan Süleyman‟ın emriyle Ġran‟ın heyeti için vezir-i azam Ahmet PaĢa‟yasonra vezir sani Ali PaĢa‟ya ve üçüncü vezir Muhammed PaĢa‟ya ağırlama tertip verildi. Bu arada Avrupa PadıĢah‟ı ġarlkn‟un heyeti Osmanlı tehlikesini önlemek amacıyla barıĢ istiyordu. Sultan Süleyman‟a Amasya‟daydı ve ona çok değerli hediyeler getirmiĢtiler. Ama bu hediyelerin değeri Ġran heyeti tarafından sunulan el yazısı Kur‟anın gölgesinde kaldı. 2220
Miladi 1555 (Hicri 962) yılı Mayıs
2218 Hammer Porgsthal, a.g.e.
2219 Remzi Kılıç, Osmanlı-İran Siyasi Anlaşmaları, Kültür Sanat Yay, Ġstanbul 2001, s. 74.
2220 Remzi Kılıç, Osmanlı-İran Siyasi Anlaşmaları, Kültür Sanat Yay, Ġstanbul 2001, s. 74.
698
ayının yirmibirinci gününde yapılan barıĢla Asya Kıtası‟nda Ġran Devleti‟nin iktidarı sağlanmıĢ oldu. 2221
Osmanlı Divan-ı Humayün‟ü Ġran heyetinin barıĢ teklifinin Ģartlarını „incelemek için toplantı düzenledi. Gerçek olan Ģudur ki Sultan Süleyman daha öncede Ġran seferlerinden bazı sınırdaki Ģehirlerin dıĢında önemli bir sonuç alamamıĢtı. Hem de Osmanlı ordusu fiziksel ve ruhsal yorgunluktan dolayı sıkıntıdeydiler. Eğer Sultan Süleyman barıĢ yapmadan Ġstanbul‟a dönseydi bir taraftan onun Ġran‟a saldırmaktan kaçınması kesin olacağı anlamı taĢıyordu. Diğer taraftan Ģunun diğer anlamı da batı tarafına tekrar saldırması anlamına geliyordu. Buna karĢı eğer Kanuni Sultan Süleyman Ġran‟la barıĢ yapmasaydı bilfiil Ġran‟a saldırmak zorunda kalıyordu. Bu Ģartları dikkatine aldığında Avusturya heyeti (Bousbeque baĢkanlığında)çok ciddi ve yakından Kanuni Sultan Süleyman‟ın ne yapacağına dikkat ediyordu. 2222
Kanuni Sultan Süleyman bunları dikkate alarak hem Ġran hem de Avusturya heyetinin Miladi 1555 yılı Haziran ayının birinci günü (Hicri 962 yılı Racep ayının 11. günü) iki tarafın barıĢını kabul etti. Bu barıĢla 55 yıllık Safevi hükümeti Osmanlı tarafından resmen tanındı. 2223 Osmanlı vezirlerinin Kemalettin Ferruhzad ve onunla birlikte olan Ġran heyetiyle konuĢmaları Miladi 1555 yılı Mayıs ayının 10. Günü (Hicri 1962 yılı Cemadiyülevvel ayının 18. Günü) Osmanlılar‟ın son fetihlerinin üzere sağlamlaĢtırılan sınırlar üzerinde barıĢ sonuçlandı. Bu müzakerelerle Ardahan, Güle, Kars, ZarĢat (Arpaçayı) ve çevresi
2221
Hammer Purgsthall, Osmanlı Tarihi, s. 1222. 2222
Hammer Purgsthall, a.g.e, s. 1223. 2223
Hammer Purgsthall, a.g.e, s. 1222. 699
Osmanlı‟ya devredildi 2224 Bunun dıĢında eski ġii-Sünni hasımlığını kaldırmak için anlaĢmalar oldu. Bu barıĢla Ġran-Osmanlı arasındaki siyasi-mezhebi düĢmanlığı sona erdi. Ġran elçisi söz verdi ki bu hasımlık ve uygunsuz durumbitecek. 2225 Kanuni
Süleyman Ġran heyetinin bu söz vermesine çok sevindi ve ġah Tahmasb‟a gönderilen mektubunda açıkca, bundan sonra Osmanlı hükümeti Mekke ve Medine ve diğer Bağdat, Kerbela ve Necef gibi Ģii ziyaretgâhları Ġran ziyaretçileri için açılacak ve bununla ilgili gidip gelmelerini kolaylaĢtırılacaktır. Erzurum‟dan savaĢı terketmek Amasya da barıĢ yapmak zamanına kadar sekiz ay ve üç gün geçmiĢtir. Miladi 1555 yılı Haziran ayının birinci günü (Hicri 962 yılı Recep ayının onbirinci günü) Osmanlı Divanı toplantı düzenledi ve Kanuni Sultan Süleyman‟ın Amasya Sened‟ini teyid etmesiyle, altın elbise, altın düğümlü Avrupalı elbiseler ve iyi atlar hem vezirler hem de Sultan Süleyman tarafından Ġran heyetine verilen değerli hediyelerle dönmelerine izin verildi. Ġran heyeti döndükten sonra Sultan Süleyman üç hafta daha Amasya da kaldı. 2226
Sultan Süleyman onbir nahiyenin: Cezayir, Bahreyn, Basra, Samavat, Irakeyn, Bağdat (Hint‟te ticaret için Fars Körfeziyle ulaĢmak), ġehri Zür, Lüristan, Kürdistan (Emariye), Van, Bitlis, Erzurum‟dan Kars‟a kadar valilerine emir verdi: ,bizimle Ġran aramızda çatıĢmalarımız dostluğa dönüĢmüĢtür., 2227 diye emr vermiĢtir. Bu barıĢa göre Azerbaycan, doğu Ermenistan Ġran‟ın toprakları içerisinde kaldı. Batı Ermenistan Bağdat ve Mezapotamya ve Van Göl‟ünün etrafındaki Ģehirler ErciĢ
2224
Renzi Kılıç, Osmanlı-İran Siyasi Anlaşmaları, Kültür Sanat Yay, Ġstanbul 2001, s. 74.
2225 I. H DanıĢman, Osmanlı Tarihi, c.II, Ġstanbul 1999, s. 294. 2226 Purgsthal Hammer, a.g.e, s. 1229. 2227 S M aray, Türk-İran munasebetlerinde Şiiliğin Rolu, Ankara 1990, s. 38. 700
Adilcivaz Ahlât ve Osmanlı askerlerinin ele geçirdiği tüm yerler ve nerede karargâh kurmuĢlarsa Osmanlı topraklarının içerisinde kaldı ve Kars Ģehri tarafsız bölge ilan edildi ve iki taraf da Kars‟a herangi bir askeri karargâh ve kale yapmamaları için söz verdiler. 2228
Gürcistan konusunda iki tarafın askerleri de Gürcistan topraklarına saldırmıĢtılar ve Kartil, Kaht ve Misg (Mesg Miladi 1551 Hicri 958 yılı Ġran‟ın egemenliğine girmiĢ ve oranın beyi Ġran‟ın tasarrufunu ve egemenliğini kabul etmiĢtir) Ġran‟da kaldı. BaĢıaçık, Davyan ve Koryan Trabzon‟un hudutlarına kadar Osmanlı‟ya bırakıldı. 2229
Fakat Ġki devletin sınırı olarak Azerbaycan‟ın kuzeyindeki Arpa çay nehiri kabul edildi. 2230 Ama Ġsmail Hakkı UzunçarĢılı diyor ki Azerbaycan ve merkezi olan Tebriz Doğu Anadolu Irak‟ı Arap Osmanlılar‟ın elinde kaldığını söylemektedir. 2231 Diyebilirizki ki Ġsmail Hakkı UzunçarĢıllı‟nın yanlıĢı tarihsel metin ve mektuplara dikkat etmeden ve düzenleme yapmadığı için o yüzden böyle bir yanlıĢa düĢmüĢtür. Çünkü Sultan Süleyman Safeviler‟e dördüncü saldırısında Tebriz de kalmadı. Hatta bir karargâh bile Tebriz de inĢa etmedi. Çünkü eğer oraya bir karargâh inĢa edilirse o karargâhı korumak çok zor olacağını düĢünüyordu. BarıĢın diğer konusuda Tahmasb‟ın Ġranlılar‟ın Mekke Medine ve Irak‟taki diğer ġia Ġmamlar‟ın mezarlarının ziyaret edilmesini Sultan Süleyman kabul etti. ġialar kendi
2228
Minorsky diyorki Kars hiçbir zaman Ġran‟a ait değildi, Minorsky, Safevilerin idarı Organizatoru, Tezkeretulmulük zeyli, Mesut Racabniya Tercümesi, s. 187. 2229
Hanbaba Beyani diyorki: “Masg yani Miladi 1551 Hicri 958 yılında Ġran‟ın en batı tarafında nufüzü olan mekânıdır” dermiĢler, Hanbaba Beyani, İran‟ın Safeviler zamanında Askerlik Tarihi, s. 19. 2230
Faruk Sümer, a.g.e, s. 85. 2231
UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, s. 414. 701
geleneklerine göreburaları ziyaret edebilmelerini Ġsmail Hakkı UzunçarĢılı kabul ediyor. 2232
Diğer taraftan da ġah Tahmasb ilk 3 halifeye lanet etmeyi yasaklanmaya söz veriyor. Sulhun konularından biri de iki devlete yapılan ilticaların iade edilmesiydi. “Eğer iki tarafın halkı, devlet ve asker adamları ya da şehzadelerden
2232
Ferid Bek, Ahsenüttevarih, s. 111; UzunçarĢılı da Sultan Süleyman‟ın ġiilere kutsal mekânlarını ziyaretetmek için izin verdiğini vurgulanıyor. s. 528; Ser Persi Sayks da aynı diyor, s. 275. 2233
Bekir Kütükoğlu, Osmanlı-İran Siyasi Munasebetleri, s. 4-5. 1576-1590. |
ma'muriyatiga murojaat qiling