Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
B. Osmanlı-Safevi Barış Anlaşmalarının Temelleri
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- “ biz seni yeryüzünde halife kıldık”
B. Osmanlı-Safevi Barış Anlaşmalarının Temelleri
Çaldıran savaĢından sonra gerginleĢen Ġran-Osmanlı iliĢkileri sebepsiz tartıĢmalardan dolayı 4 savaĢa yol açmasına rağmen birbirini tamamlayan, aynı dine mensup olan, kültürleri içiçe geçmiĢ ve tarihsel bağları güçlü ülkelerin birbirilerini kolay kolay tarih sahnesinden silemeyeceklerini her iki devlet de anladı. Ancak Bu savaĢların yol açtığı gergin durum özellikle Batı‟nın saldırısına karĢı Osmanlı‟nın zayıf düĢmesine 2104
ve Ġran‟ın bilim adamlarının göç etmesine neden olacaktı. 2105
Bunun dıĢında da bazı stratejik, Ġran‟ın zor Coğrafi Ģartları, Anadolu ve Ġran‟daki ülkenin Ģehir ve köylerini viran ve yağmadan kurtarmak, iki memleketin halkının mal ve servet kaybını önlemek yönündeki çabalar barıĢ anlaĢma düĢüncesini kuvvetlendiriyordu. Bu arada bir sürü iç Ģartlar ve kullanan taktikler de barıĢ isteğine neden oldu. Ġran ve Osmanlı toprağında KızılbaĢlar‟ın vur kaç saldırısı 2106 sonucu
Osmanlı‟nın askerlerinin Doğu cephesine nakli endiĢe yaratıyordu. Çünkü eğer Batı saldırsaydı Osmanlı‟nın asıl ordusu yerin de mevcut değildi. ġah Tahmasb, Osmanlı harekâtı öncesi birkaç vur kaç saldırı düzenlemiĢti ve Osmanlı dördüncü saldırmasından döndükten sonra da Tahmasb saldırılarını sürdürmüĢtü. 2107 Bu
yüzden Ġran ordusu Osmanlı ordusuna tam yenilmemiĢtir. Hatta bazı savaĢlarda Ġran ordusu Osmanlı ordusunu yenmiĢtir. Sultan Süleyman‟ın Ġran‟da ilerlememesi ve Nahcivan‟da sadece iki veya dört gün kalması ve ardından Anadolu‟ya dönmesi ve
2104 Bkz. 189. Dipnota. 2105 Bkz. 626 ve 978. Dipnota. 2106 Gazi Ahmed Kazvini, Tarih-i Cıhan-Ara, s. 288 2107
Hammer, Osmanlı Tarihi, c. VI, s. 45. 660
tekrar Ġran‟ın Osmanlı‟nın ordusuna vur kaç saldırısı 2108 Ġran‟ın askerlerinin az olmasından hem de topları bulunmamasından, teçhizatı yeterli olmamasından dolayı idi. Sultan Süleyman; Ġran‟ın coğrafi, siyasi, insani, strateji ve Jeopolitik Ģartlarının diğer ülkelerden farklı olduğunu anlamıĢtı. Sultan Süleyman girdiği her yere boĢ yerlerle karĢılaĢıp ordusu yiyecek açıdan sıkıntı yaĢamaktaydı ve Bağdat dıĢında bir yerde konaklayamamıĢtı. 2109
Dini Ġslam olan bir ülkeyi fetih etmenin zorluğunun farkındaydı ve bu tarihsel gerçekte Ġranlıları Osmanlı kültürüne çekmek zordu. Ġran‟ın askerlerinin Devlete ve Hanedanına bağlılığı Safevileri seyitlik iddiasının halk tarafından benimsemesi ortak bir duygu oluĢturmuĢtur. 2110
bağı kurmuĢtu ve dıĢ ülkelerin müdahalelerine karĢılık Safevi Devleti her zaman hem orduyu hem de Ġran halkını arkasına alıyordu. Osmanlı‟nın Ġstanbul‟dan Ġran‟a kadar olan iki bin beĢyüz kilometreden fazla yürüme mesafesindeki alanlarda arkasında Anadolu‟yla irtibatı koparmamak için bıraktıkları askerler çok mesafe ve fasile yol açıyordu ve aynı zamanda Osmanlı‟nın gitmiĢ olduğu Ġran coğrafyasında yiyecek ve içecek açısından sıkıntı oluĢturuyordu. ġah Tahmasb KızılbaĢlar‟dan oluĢan ordusuyla tüm Ġran coğrafyasını (o zaman Anadolu‟nun bazı kısımları da sayılıyordu) bilerek yakıp yıkmıĢtı. 2111 ġah Tahmasb bu taktiği Osmanlı‟nın dört saldırısında da uygulamıĢtı. Bu nedenden Osmanlılar böyle bir durumla
2108 Hammer, a.g.e, aynı sf. 2109 Kırzıoğlu, Osmanlıların Kafkas Ellerin Fethi, s. 151; Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi, c. IV, s. 121; Solakzade, a.g.e, s. 487. 2110
Bkz. 1453. Diğnota. 2111
PetroĢevsky, Pigoloskaya ve Digeran, Tarih-i İran, s. 475. 661
karĢılaĢmaları ve diğer savaĢlar gibi bir sonuç alamadığı için ve önce zikredilen nedenlerden dolayı Osmanlı‟nın büyüklerinin Ġran‟ın özellikleri Avrupa ülkelerine benzememesi ve farklı olması, Ġran hakkında tekrar düĢünmelerine neden olmuĢtur. Hatta bazı Osmanlı askerleri gözünde Tahmasb‟ın Osmanlı topraklarına saldırması Tahmasb korkak değil bilakis cesur yapıyordu. 2112
tüm savaĢlarında büyük ganimetler toplamıĢlardı. Ġran savaĢında da tüm savaĢlarda olduğu gibi ganimet toplamak istiyorlardı. Hıristiyanlarla savaĢtıklarında onların mallarını ele geçirmeleri dıĢında onların kızlarını ve güçlü kuvvetli erkek çocuklarını da esir edip kul gibi kullanıyorlardı. Ama Ġran topraklarında her Ģeyin yakılıp yıkılmıĢ bir Ģekilde karĢılarına çıkmaları ve kimsenin orda yaĢamaması Yeniçerilerin hem ganimet hem de esir almamalarına neden olmuĢtu ve elleri boĢ dönmüĢlerdi. 2113
2114 Diğer önemli nedende Yeniçeriler Osmanlı ordusunun en önemli askeriydiler ve BektaĢi fırkasına mensuptular. Her zaman savaĢtan galip çıktıklarında Hacı BektaĢ‟ı Veli sayesinde bu savaĢı kazandık diye ona dua ederdiler. Hatta savaĢa Hac BektaĢ Veli‟ye dua ederek ve ondan yardım isteyerek giriyorlardı. Hacı Veli onlar için kutsal ve önemli bir yeri vardı ve hiçbir Ģeyi onunla karĢılaĢtırmayıp onun yerine geçirmiyorlardı. 2115
Sonralar
2112 Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 378; Ahmed Gumi, Hulasetul-Tevarik, s. 369. 2113
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkeresi, s. 29-30; Feridun Bey, a.g.e, s. 589. 2114
Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 293. 2115
Abdullatif Kazvini, Safevi Tarih-i, çev. Hamidreza Mohammednejad, BirleĢik Kıtabevi, Ankara 212, dipnot, s.52-53.
662
da bu her ülke ordusunu yeni bilim ve ilimle eğitse dünya da büyük Devlet ve güç sayılacaktır düĢüncesi oluĢmuĢtu. Bu nedenle Osmanlı ordusunu bilim ve ilimle eğitmek istiyordu. Yeniçeriler Ģöyle cevap veriyorlardı, biz 300 yıl önceden (ölen) Hacı BektaĢ‟ın duası sayesinde tüm savaĢları kazandık yeni bilime ihtiyacımız yoktur, Yeniçeriler o kadar etkiliydiler ki Osmanlı ordusunun bilim ve ilimle eğitilmesine izin vermiyorlardı. Hatta sonraki dönemlerde yeniçeriler kendilerine karĢı çıkan birkaç Osmanlı PadiĢahını (II. Osman 2116 ve III. Selim 2117 ) öldürmüĢlerdi. II. Mahmud (1808-1839) tarafından Yeniçeri Ocağının son bulmasına kadar 2118
onlar bu görüĢlerinde direttiler. Bunlar Sultan Selim‟in Çaldıran savaĢında ve Tebriz de Sultan Selim‟e isyan açmıĢlar ve Sultan Selim‟in Ġran‟dan Anadolu‟ya dönmesine neden olmuĢlardı. 2119 Ġtalyan Seyahatçi olan Marino Sanuto diyor: “Anadolu‟nun halkı beşte dördü Şia‟dır ve Yeniçerilerin dışında da Osmanlı ordusunda birçok Şia asker vardır” 2120 . Bu ġia askerler kendi mezhebinden olan KızılbaĢlarla savaĢmak zorunda kalıyordular ve bu mesele Sultan Süleyman için zor bir mesele idi. Kanuni bir zaman kendi askerleri kendisine karĢı çıkıp veya kıĢkırtıcı hareketler
2116 Sakaoğlu, Necdet, Bu Mülkün Sultanları, Oğlak yayınları, Ġstanbul 1999, s.232. 2117
Ġ.H. DaniĢmend, İzahlı Osmmılz Tarihi Kronolojisi, c. 4, Ġstanbul: Türkiye Yayınevi, 1972, s. 87. 2118
Ahmed Cevdet PaĢa, Tarih-i Cevdet, Matbaa-i Amire, c. 12, 1226 hc. s. 271-277. 2119
Uğur Ahmed, Yavuz Sultan Selim, E.Ü.S.B.E Mudurluğu Yayınları, Ġzmir 1978. S. 79-80. 2120 PetroĢevsky, İslam Dar İran, çev. Kerim KeĢaverz, s.378, Naklen Babinger “Marino Sanuto” Safevi bölümü, s. 34-35. 663
edebiliyorlardı diye düĢünüyorlardı. Diğer bir konuda halkın rahatsızlığıydı tüm halk Tahmasb tarafından göç ettirilmiĢti. 2121
Osmanlı ordusu hiçbir Ģey kullanmasın ve faydalanmasın diye bunu yapmıĢtı. Bu sadece Ġran için zor bir konu değildi. Osmanlı halkı için de zor bir meseleydi. Çünkü Tahmasb yağmalamayı Osmanlı toprakları içerisinde de yapıyordu. Her iki tarafın halkı da buna razı değildi. Çünkü Ģehirler köyler yakılıp yıkılıyordu ve bu nedenden dolayı zarar çok büyüktü. 2122
BaĢka bir nedeni ise Sultan Süleyman‟ın Avrupa da çok önemli kazançlar elde etmesiydi. Ġki saatten az bir sürede Belgrad ve Macaristan‟ın fethi ve Rodos adasındaki Hristiyan ġövalyeleri yenmesi ve onları adadan dıĢarı atması Avrupa‟daki Hristiyan dünyasının Osmanlı‟ya kin duymasına neden olmuĢtur. 2123
Osmanlı‟nın Ġran‟a savaĢ açması zaman kaybına Hristiyanların rahatlanması anlamına geliyordu. Onların Osmanlılara karĢı kin duyması ortak güçlü bir ordu kurup Osmanlı‟ya karĢı cephe almalarına neden olmuĢtur. 2124 Osmanlı ve Safevi (özellikle Safevi) hükümetlerinin bu konuyu anlamamaları onların ikisine en önemlisi de Osmanlılara büyük bir zarar vermiĢtir. 2125 Bu iki kardeĢin barıĢ anlaĢmaları iki kardeĢ arasında kan davasına son verip eve giren Hırsızı evden dıĢarı atmaları demek ki bunu önlemek Hristiyan dünyasının Ġslam dünyasına ağır saldırmaları hem de Osmanlı‟nın meĢgul
2121
Parsadost, Şah Tahmasb-ı Evval, s. 156.
2122
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 34; Ahmed Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 235; Budak Kazvini, Cevahirul-Ahbar, s. 311; Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 250. 2123 Parsadost, Tahmab-ı Evval, s. 225. 2124 Abdullatif Kazvini, Safevi Tarih-i, çev. Hamidreza Mohammednejad, BirleĢik Kıtabevi, Ankara 212, dipnot, s. 9. 2125
Ali ġeriati, Alevi-Safevi Şiiliği, ÇapbahĢ Yayınları, Tahran 1987, s. 45-47. 664
edilmesidir. 2126 Bu taraftan Özbekler durmadan Ġran‟a saldırıyordu ve özellikle de Ubeydullah Han‟ın vakit buldukça Ġran‟a saldırıyordu ve O her yeri yakıp yıkıp Ġran‟ın içinde ilerleyerek Gürgan‟a kadar gelmiĢtir. 2127 Bu saldırmalar Ubeydullah Han‟dan sonra da devam etmiĢti ve bu bölgedeki Ģehirler yağmalanıyordu ve kadınlar esir edilip kendileriyle götürüyorlardı. 2128 Ġran doğu tarafından sürekli Özbekler tarafından tehdit altındaydı özellikle Ġran Osmanlıyla savaĢ halinde olduğu zaman Özbekler bunu fırsat bilip Ġran‟a saldırıyorlardı. 2129 Ġran‟la Osmanlı arasında savaĢın sona ermesi Ġran‟ın Özbeklere karĢı bütün imkânını kullanmasına neden oluyordu. Diğer taraftan da ikisinde de adalet açısından eksikleri olduğu için hem Ġran hem de Osmanlı da olan iç isyanlar vardı ve eğer barıĢ yapsaydılar kendilerine karĢı olan tüm tehlike ve isyanları bertaraf edebilirlerdi. Bunların zorlukları savaĢtan dolayı artmıĢ ve güçlerini azaltmıĢtır ve adaletsizlikten dolayı iç problemleri daha da artmıĢtır. Hepsinden daha önemlisi barıĢın önemli bir nedeni de artık kardeĢler arasında akan kanın durmasını istemeleridir ve bu Ġslami akideye göre Kur‟an insanlara barıĢı ve kardeĢliği öneriyordu ve Müslümanların hepsi her hangi bir kavim veya mezhepten olur olsun bir çatı altına toplanmalarını istiyordu. Böyle olmasaydı Hz. Peygamber‟in davranıĢ ve eğitimden ders almayıp birbirinden uzak kalmalarına neden oluyordu. Bu iki ülkede de sultanlar hâkimdi. Sinan PaĢa‟nın esir düĢmesi
2126 Ali ġeriati, a.g.e, aynı sf. 2127 Ġskender Bey, Alemaraye Abbasi, s. 50; Emir Mahmud Hondmir, Şah İsmail ve Şah Tahmab, s. 128-132; Parsadost, Tahmab-ı Evval, s. 225; Rumlu, a.g.e, s. 305. 2128
Emir Mahmud Hondmir, a.g.e, s 235; Rumlu, Ahsenut-Tvarih, s. 305. 2129
Kıyasettin Hondmir, Tarih-i Habibus-Siyer, Doktur Muhammed Debir Siyagi’ nin çalıĢması, Hayyam yayınları, 2. Baskı, Tahran 1997, s. 68. 665
Sultan Süleyman‟ın barıĢ istemesine iyi bir neden idi. 2130 Tarihsel gerçekler bu iki hâkimin çok ciddi bir Ģekilde barıĢ istediklerini göstermektedir. Sadece bu iki Sultan değil önde gelen devlet adamları da barıĢ istiyorlardı ve barıĢ için birbirlerine mektuplar yazmıĢlardı. 2131
Ama ilginç olan o ki her birisi diğerinin önceden barıĢ teklifi vermelerini önemsiyorlardı. Bugünkü anlamında sahasına atmak istiyordular anlamındaydı. Bunu tüm Devletler bir taktik olarak kullanıyorlardı, her taraf kendisi için reklam yapıyordu ve barıĢın nedenini karĢı ordunun zayıflamasını neden göstermek istiyorlardı. Genel olarak o dönemdeki Devletler böyle durumlarda çok akılcılıkla politikalarını sürdürmüyorlardı. Belki kendi Ģartlarını özellikle zor bir durumla karĢılaĢtığı zaman düĢüncelerini kullanıyorlardı. Böylece bir taktik olarak herkes karĢı tarafa göre üstün bir mevkide olmak istiyordu. Gerçekler bir ülkenin ordusu ne kadar büyük ve kâmil olursa onun zararı da az olduğunu göstermektedir. Çünkü büyük ordu ve büyük imparatorların zararlarını karĢılamaları daha kolaydır. Osmanlı‟ya göre bu konu Tahmasb için daha zordu ve daha çok zarar görüyordu ve Sinan PaĢa‟nın yakalanmasını bir ganimet sayarak ondan barıĢ için faydalandı. 2132
Tezkiresinde Sinan PaĢa‟nın yakalanmasından sonra KızılbaĢ komutanlar kendisine: “Van ve Kürdistan‟a saldıralım” 2133 demiĢtir. Tahmasb ise “Ben Kur‟an açıp
2130
Hasan Rumlu, Ahsenut-Tvarih, s. 410, Ahmed Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 369- 404; Ġskender Bey, Alemaray-e Abbasi, s. 115; Ahmed Gaffari, Tarih-i Cihanara, s. 304. 2131
Celalzade, a.g.e, vr. 376/b. 2132
Ahmed Gaffari, Tarih-i Cihanara, aynı s.
2133 Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 72. 666
komutanlarıma Süleyman cahillerin sözüne karşılık bana kötülük yaptı ama ben ona iyilik yapacağım” dedi. 2134
ġah Tahmasb kendi Tezkiresinde sözlü olarak barıĢ teklifini Osmanlı‟ya ilettiği bellidir. Ama diğer taraftan Tahmasb‟ın yazdığı otuz sayfalık mektupta teklifinin yapılmadığı bu hususta Osmanlının öncelik almağı gerektiği ifade edilmektedir. 2135
Tahmasb‟ın kendi Tezkiresinde söylediğiyle yazdığı mektup arasında çeliĢki vardır. 2136 Tahmasb‟ın bu farklı yaklaĢımları tarihsel bir düğüme neden olmuĢtur ve bu düğümün açılması tarihçiler için çok zor bir iĢtir. Üç Safevi tarihçisi Hasan Rumlu, Ġskender Bey Türkmen ve Ahmet Gumi barıĢ teklif önerisinin Osmanlı‟dan geldiğini söylüyorlar. Rumlu ve Gumi kitaplarında, Tahmasb geleneğe göre her zaman Osmanlı esirlerini öldürüyordu fakat bu kez Sinan PaĢa‟yı öldürmedi; nedeni de Osmanlı tarafından barıĢ teklif meyli hissedildiği içindir. Bu nedenle onu öldürmekten vazgeçti, diyorlar. 2137 Ama bunu teyit edici bir neden ve daha çok açıklama yapmıyorlar. Sadece bu nedeni söylüyorlar ve Osmanlı‟nın neden barıĢa meyli olma nedenini anlatmıyorlar. Ġskender Bey de: “Osmanlı büyükleri barış için Kızılbaş komutanlarına
2134 Tahmasb Safevi, a.g.e, s. 73. 2135 Rumlu, Ahsenut-Tvarih, s. 379; Ahmet Gumi, Hulasetul-Tevarih, s. 369; Ġskender Bey, Alemaraye Abbasi, s. 115. 2136
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 73. 2137
Tahmasb Safevi, a.g.e. 667
2138 demiĢtir. Bu ifadeden iki tarafın savaĢ istemediklerini anlıyoruz. Çünkü komutanlar savaĢın felaketlerini yakından ve kendi canlarıyla hissediyorlardı. Genel olarak liderler savaĢın felaketlerinden uzaktı ve siyasi amaçlar peĢindeydiler. Bunlar barıĢı istediklerinde komutanları barıĢma yollarını arıyorlardı. Ġran Milli Meclisinde 606 numaralı tarihsiz bir vesikada: “Rum PadiĢahı Sultan Süleyman‟ın Sadrazamı Ġskender PaĢa‟nın Safevi hâkimlerinin mektubuna cevaptır ibaresi vardır” 2139
Bu mektup Ġran Devlet yöneticilerinin yazdığı mektuba verdiği cevaptır. Ġran büyüklerinin mektup yazmasına rağmen ondan bir eser yoktur ama bu verdiği cevabın içeriğinden bunlar Ġran tarafından mektup yazılmasına cevap verildiği bellidir. Osmanlı‟nın verdiği cevap Haydar Evoğlu MünĢeatında kaydolmuĢtur. Bu Ġran Meclisinde bulunan mektupta Ġskender PaĢa “Vezir-i Sani” olarak tanımlamıĢtır. 2140 Mektup dört KızılbaĢ komutanına yazılmıĢtır: Vekil Masum Bek Safevi, ġahkulu Halife Mühürdar, Sunduk Bek KorucubaĢı, Bedir Han Emir Divan. Bu bize bu dört kiĢinin yazdığı mektuba cevap olarak o mektup yazıldığını göstermektedir. Bu mektup KızılbaĢ Emirler‟ine hitap olunmuĢ ve bizim ellerimize sizin değerli ve çok kıymetli altın gibi mektubunuz ulaĢtı ve onun hoĢ içeriği bize
2138
Ġskender Bek, Alemaraye Abbasi, s. 115. O YanlıĢ olarak ġah Tahmasb‟ın elçisinin adını Mir ġems Velihani yazıyor, Rumlu Emir ġemsettin Dilcani Yazıyor, s. 373. 2139
Nevayi, Mukatebate Şah Tahmasb Evvel, I. Dipnot, s. 240. 2140
Nevayi, a.g.e, Bu mektup Ġran büyüklerinin yazdığı mektubun cevabıdır. ġah Tahmasb‟ın MektuplaĢmasında s. 240-244 vardır. Ama Ġran tarafından yazılan mektup yoktur.
668
ayan oldu ve anlaĢıldı ki bu mektubu o muhlis ve sadık insanlar bize ulaĢtırdı. 2141
Mektubun cevabını birkaç kiĢi yazmıĢtır. Bu mektupta üç kez muhlisler (çoğul) ve sekiz kez bu muhlisler (çoğul) ifade edilmiĢtir. Bu bize bu mektubu birkaç kiĢinin yazdığını göstermektedir. Mektubun tarihi belli olmamasına rağmen ġah Tahmasb‟ın Nuvvab-ı Kamyab (Ġmam zaman naibi)unvanıyla yaĢadığı ve on yedi yıldır haram ve gayrı-meĢru iĢlerden tövbe belirtildiğine göre 2142 Miladi 1532 (Hicri 939) yılında Ġmam Rıza‟nın (türbesi MeĢhet de olan 8. Ġmam) türbesinde tövbe ettiği düĢünülünce Miladi 1549, (Hicri 956) yılına ulaĢırız. Ama bu da doğru bir tarih değildir çünkü dördüncü saldırıdan önce hiçbir mektup edepli bir Ģekilde yazılmamıĢtır ve Tahmasb‟a Seyid denmemiĢtir. Zira dördüncü saldırıdan önce Sultan Süleyman Tahmasb‟a bir mektup yazmıĢ ve Tahmasb‟ın uydurma bir seyyid olduğunu yazmıĢtır. 2143 Ama bu mektupta: “dördüncü saldırıya kadar aramızda olan düĢmanlığı unutalım ve birbirimizden Ģikâyetçi olmayalım” 2144
diye yazılmıĢtı. Ġran tarafından Osmanlı‟ya yazılan mektupta Ġran‟ın Ģehirlerinin tahribinden konuĢulmuĢtur. Ama bu mektupta Osmanlı komutanları Azerbaycan Ģehirlerine büyük bir zarar vermelerine rağmen sadece Sultaniye Ģehrinin viran edilmesinden söz ediyorlar. Bu mektupta Ģöyle yazılmıĢtır: “Bundan önce Nuvvabı Kamyab-ı Cihanban (başarılı İmam zaman
2141 Nevayi, a.g.e.
2142 Nevayi, Mukatebate Şah Tahmasb-ı Evvel, s. 240-244. 2143
Hasan Rumlu, Ahsenut-Tevarih, s. 330; Ahmed Kumi, Hulasetul-Tevarih, s. 297. 2144
Nevayi, Mukatebate Şah Tahmasb Evvel, I. Dipnot, s. 240. 669
huzuruna ulaşmamıştır” diye yazılmıĢtır. 2145
Osmanlı komutanları cevabı mektubu yazdığında ġah Tahmasb Erzurum ve Erzincan‟a gitmekte Sultan Süleyman ise Van‟da idi. Tahmasb‟ın önünde kendine karĢı çıkacak bir ordu yoktu. Tahmasb‟ın kuvvetleri Erzurum ve Erzincan‟a saldırıp oranın evlerini viran etmiĢlerdi. Osmanlı komutanları bu nedenle Ġran komutanlarına bu yaptıkları yaĢlı kadınların 2146
(Tahmasb Osmanlı kadınlarını öldürmemiĢtir) Müslümanların evlerini yakıp yıkmalarına karĢı yaptıklarını söylemiĢlerdir. Tahmasb Erzincan‟da öldürülen Ermenilerin çocuklarını hiçbir zarar vermeden sepet içine koyarak develere bindirip evleri olan Erzincan ve Bayburt‟a göndermiĢ olduğunu söylemektedir. 2147
Osmanlı komutanları “o kadar viran ettikten sonra bu çocukları geri göndermenin ne anlamı olduğunu” sorarak sitem etmiĢlerdir. Buna karĢılık KızılbaĢlar Safeviler‟in ve Tahmasb‟ın Allah‟ın gölgesi olduğunu ve melek sıfatı olduğunu ifade etmiĢlerdir. 2148
Bu muhlisler Tahmasb‟ın çok temiz ve ismetli olduğunu ve bunları doğuĢtan getirdiğini söylemiĢlerdir. Onun
2145
Nevayi, a.g.e.
2146 ġah Tahmasb Osmanlı bayanlarını öldürmelerine emir vermedi. Hatta yazılan mektupta da, çocuk ve bayanlara rahm, etmek ibareti mevcüttür. Ama Tahmasb halkın evlerini yakma emirini verdi. Bunu Tezkeresinde de zikrediyor, s. 57 ve 58. 2147 Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 43. 2148 Hasan Rumlu, a.g.e, s. 410; Ahmed Kumi, a.g.e, s. 369-404; Ġskender Bey Türkmen, Alemaray-e Abbasi, s.115.
670
bütün kötülüklerden arınık olduğunu vurgulamıĢlardır. Tahmasb‟ın değerli vücudunun Hz. Ali‟nin temiz soyundan olduğunu söylemiĢlerdir. Zikredilen Tahmasb‟la ilgili konular bize Osmanlıların Tahmasb‟ın tövbeden önce yaptığı çok kötü iĢlerden haberleri olduğunu kanıtlamaktadır ve bu iĢler o kadar kötü olduğu için bunları dile bile getiremedikleri görülüyor. Bir padiĢahın bu kadar kötü iĢler yapması mümkün değildir; özellikle Tahmasb gibi kendini Hz. Ali‟nin soyundan kabul eden birinin bunları yapması imkânsızdı. Bu mektupta Osmanlı büyükleri çok edepli bir Ģekilde Ġran büyüklerine hitap edip Tahmasb‟a güzel sözler etmiĢlerdi. Osmanlılardan Ġskender PaĢa ve Sultan Süleyman Tahmasb‟ın seyitliğini uydurma olarak görmüĢlerdir; ama bu mektupta Tahmasb‟ın seyitliğini doğuĢtan gelen gerçek bir seyitlik olarak nitelendirmiĢlerdir. Tahmasb‟ın bütün kötülüklerden arınık olduğunu söylemiĢlerdir; önceki mektupta onu çok kötü kelimelerle aĢağılamıĢlardı; fakat bu mektupta onu çok edepli bir Ģekilde nitelendirmiĢlerdir. Beyit: ٌقهک ضهـ ّگَا ٌ كیعٌُ نو ٕچ ٌقهک ضنق َُاق ّت كیات ٍفٌ “Bilgi üzerinde konuĢmak gereklidir Altının değeri ayarlamaktan sonra harç edilir” Bu zarif ve ince ifadeyi Ģiirde anlattıktan sonra asıl konu iki tarafın barıĢı hakkında geçmektedir ve Osmanlı büyükleri çok edepli bir Ģekilde amaçlarının sınırdaki valilerin iki tarafın topraklarına tecavüz etmesini önlemek olduğunu vurgulamaktadırlar. Osmanlı komutanları: “Eğer İran‟ın huduttaki valileri bizim topraklarımıza tecavüz etmeseler biz onların topraklarına saldırmayız” Eğer padiĢahlar arasında barıĢ yapmak düĢüncesi varsa önceki tarihleri okuyarak onlar nasıl barıĢ yapmıĢsa bizde aynısını yapalım, demiĢlerdir. Sonra Osmanlı büyükleri
671
KızılbaĢlardan barıĢ için bir elçiyi Osmanlı Saray‟ına göndermelerini söylediler. Osmanlı komutanları barıĢın kesin olması için: “Şimdiye kadar hiç kimse bizim sarayımıza gelip amacına erişmeden dönmemiştir ve herkes niyetine göre bizden pay almıştır” demiĢlerdir. Kanuni, barıĢın öneminin farkındadır ve her zaman ona değiniyordu. 2149 Diğer Osmanlı büyükleri de ciddi bir Ģekilde barıĢ istiyorlardı. Osmanlılar: “Ne kadar siz doğru yola giderseniz bizde hemen sizinle barış yapmak isteriz” diyorlardı. Bu ibare de Osmanlı komutanları Ġran‟la barıĢ isteklerini göstermektedirler. Miladi 1554 yılı Ağustos veya Eylül (Hicri 961) yılında 2150 Sinan
PaĢa serbest olduktan sonra Kaçar ġahkulu Bey adlı Tahmasb‟ın güvenilir adamıyla birlikte Tahmasb tarafından bir mektupla Sultan Süleyman‟ın yanına Erzurum‟a gönderilmiĢlerdi. 2151
Bu mektup Ġran kaynaklarında yoktur. 2152
Sultan Süleyman, Sinan PaĢa serbest bırakıldığı için Tahmasb‟ın elçisi Kaçar ġahkulu‟yu çok sıcak bir Ģekilde karĢılayarak çok yakınlık gösterdi. 2153
Sinan PaĢa da barıĢ için çok çalıĢtı ve Sultan Süleyman‟ı bu konuda ikna etti. Bunun üzerine barıĢ sağlandı; onunla ilgili iĢlerin yapılması gerçekleĢtirildi. Daha önce Zikrettiğimiz gibi elçi olarak Tahmasb Erzurum savaĢında esir olan Biga Sancak Beyi “Mahmud Bey Ġlga‟yı” sonra bir mektupla Sadattan Emir ġemsettin Delicani‟yi Kanuni‟ye ġah Tahmasb
2149
2150 Roemer‟e göre Ramazan ayı, s.244; Hammer‟e göre ġevval ayı, s. 1221. 2151 Roemer Miladi 1554 yılı Hicri 961 yılı Ramazan ayı, s. 244; Purgstall aynı yıl ġevval ayı yazıyor, a.g.e, s.1221. 2152
Türkiye Osmanlı arĢivinde, T.S.M.A. Hükümler ve Beratlar, 9506 numaralı hükümlerde mevcuttur. 2153 Purgeshtal, Osmanlı Tarihi, s. 1221. 672
göndermiĢtir. Daha fazl iki devlet arasındaki savaĢmaların gereksizliğinin farkında olan Tahmasb, esir bulunan bir yeniçeri vasıtası ile vezir-i azam Ahmet PaĢa‟ya bir mektup göndererek Kanuni‟nin Ġran‟a dönmesi takdirinde savaĢmayaca ve Çaldıran savaĢından bile piĢmanlık duyduğunu belirttikten sonra barıĢ isteğini söylemiĢtir. 2154
ġah Tahmasb‟ın mektubu Ahmet PaĢa‟ya ulaĢınca ona cavap yazdı: بٕنا قنأ ىکتٕرکي ...
ِهًرٍي ِكػاه ماًُنٔا کٕهٌ ُّیهت ٌكویهٚ یکیا ِكَُایي ههْاِقاپ یكًیا نكًّهگ لأا ٌاّیناػ ٌاْاِ . ّعٌُاٙروي هیـ ػهٔ ٌٕچیا ایاهت دیْاكن ٔ ایاػن دؼاهرٌ گُظ ای ٔ ػهٔ نكهٕی ِاثرِا اكُـی كنٔا کناک خٔهي ٍیهإـ ٍییا ٔ ٛیاهِ ماًُنٔا مًػ . هن ّياَ ّهیذاؼكق ٌكثَاظ ٕت نككّٕکي ٔ غٕرلي ِكَايو هْ یههَاکي خقاؼٌ ٌارٌا کُیههذهٙؼ ّياىػا ىًْاِقاپ بٕهینكَٕگ . کًٍُیک نكهٕی یهناتا ٔ خهلَ کكُؿ ٕهرٌٔق . اكن ٌكثَاظ ٔا اؼطه نكًُّنٔا ٌایت ٕیق نلاواًچاه ٌكؼلأ ٔ ػهٔ نكًُّنٔا كٓظ ٔ یؼٌ ِقاٍك ِىیاك خناِا ِكَايو هْ پٕیًُنٔا دٕـن ّیایا هت دیْ .
Bu mektupta Ahmet PaĢa iki devlet arasında barıĢ bütün Müslümanların refahına yol açacağını ve bunun tersine dağılmalarına sebep olacağını söylemektedir. Ahmed PaĢa diplomarık tarzıyla Azerbaycan‟ın zaptının sebebini ġah Tahmasb olarak gösteriyor. Sonra barıĢ müzakerelerinin Osmanlılar tarafından değil ġah Tahmasb tarafından baĢlatıldığını söyluyor: ... اکٔا اهَٕٔ پٕنٔا قنأ ةذاکي ىیيا ػهٔ ٌكثَاظ ٕت ايكوي پٔنكَٕک بٕرکي ّكهٚ ٕت ایناؼ ِاکرٌق خقاؼٌ ِاُپ دكلاـ خهٙؼ ّک ایًنٔا یلفي ٔ ِكیِٕپ ًُُنٔا ػیهٕذ ینٔكٔ کناًػا قنافي ٔ ػهٔ ّهیا ةَاظ لٔا ههنٕه انؤ ٌلأا ِكُیهن دثذهي ایهػ ديكـ کُیههذهٙؼ ِنإَا اللهىػاىًْاِقاپ ماًُنٔا ةهٚ ّؽنإي ّهیا ةَاظ ٔا ٌككهٚ ٕت اهیو یكهکیق ُیًًهینكَٕگ بٕرکي لأا ِكُتات غلأ ىًذا باعیا خنٔه٘ ... 2155
2154
Celalzade, Hükümler ve Beratlar, v. Defter, vr. 876. 2155
Celalzade, a.g.e, aynı vr. 673
Mektubun devamında Ġran âlimlerinin; “herkes bilerek bir mümini öldürse sonuna kadar yeri cehennemde” fetvalarına karĢı Ahmed PaĢa bu ayet Rafiziler değil ancak müminleri kapsamaktadır cevap vermiĢti: للاؼىًیهن یرلي ینلااي ٔ نلا ٌاه نق هنهكاک یٌ ّهًظ ٌقایاػن ٔ ٌقههیْاپٌ ٌلأا ِق ىعػ دیلأ نٕیق
... 2156
En son Ahmed PaĢa gerek dost gerek duĢman için bizim kapımız açıktır barıĢa hazır olduklarını söylemiĢtir. Eğer sizden bir sıkıntı çıkmazsa bizden de çıkmayacaktı ancak aski takdirde halkınızın hoĢnutsuzluğunuza neden olursunuz, barıĢı yerine getirmek için itibarlı bir elçi gönderin diye mektubunu sonlandırıyor. ػهٔ ارویوؼ ىُیقىًذا خهِاثي ِقاٍك ٔ ُّرك بٔنٕذٔا ِقىک دکهًي ٔكُک اٍنٔا وُٕیقاهي ػهٔ ٌكثَاظ ٔا هگا ُٕیٕت یناتٔ کَایاػن لاا ٔ ّهینٔ بإظ ّک ّهینكَٕگ واقا ناثرػا ةؼأ بٕیينكَٕگ ٌكٌاَ للانا ىکٌ هرٌا نٕنٔا اىک . ىیٌ یىکنإؼا مگیق نُٕنٔا ؾینق ِكُوؼ خاظاؼ باتنا یَاقهٍـ دًؼهي ٔ دلٚاػ ٌككهٚ ٕت ىکیٌ ههیت ...
2157
Ahmed PaĢa‟ya gönderilen bu mektup Osmanlı büyükleri ve Kanuni‟nin düĢüncelerini etkiledi. Ahmed PaĢa mektubu esir düĢmüĢ olan bir KızılbaĢ vasıtasıyla ġah Tahmasb‟a gönderdi. Miladi 1554 yılı Eylül ayının 26. Günü (Hicri 961yılı ġevval ayının 28. Günü) Sultan Süleyman Erzurum‟da bulunduğu sırada ġah Tahmasb, adı Kaçar ġahkulu Bey KorucubaĢı olan yüksek dereceli elçiyi her iki hükümdarı medheden ve çok önemli barıĢ mesajlarını içeren bir mektupla Kanuni‟ye
2156
Feridun Bey, a.g.e, c. II, s. 56; Tahmasb Safevi, “Tezkerey-e Şah Tahmasb”s. 65.
2157
Celalzade, Hükümler ve Beratlar, aynı vr; Feridun Bey, a.g.e, c. II, s. 57. 674
gönderdi. 2158 Bu mektupta iki devlet arasında çıkan sorunları iĢaret ederek, bundan sonra barıĢın iki devletin de yararına olacağını belirtiyordu. Reayanın da rahat yaĢayacağını söyldikten sonra barıĢın gerekli olduğunu öne sürüyordu.
ġah Tahmasb yazdığı mekubunun içeriği; “iki devletin arasını açan olaylara işaret ederek bundan sonra sulh içinde yaşamanın her iki devletin de menfaatine uygun düşeceğini belirtiyor, reayanında rahat yaşayacağını söyledikten sonra barışı öne sürmüştür” 2159
. ġah Tahmasb mektubunda iki tarafın da sınırlarına çekilip düzene konulmasına karar verildi. 2160
Tahmasb Sultan Süleyman‟ın Sinan PaĢa‟yı çok sevdiğini biliyordu. Bu nedenle kendi hoĢ görüĢünü göstermek ve düĢmanlığı ortadan kaldırmak için o dönemin Ģartlarına rağmen (esirleri öldürüyorlardı) esir olan Sinan PaĢa‟yı 2161
2162 Bazı Tarihçilere göre Sultan Süleyman Ġran‟a dördüncü saldırısından dönerken Erzurum‟un yakınlarında iken ġah Tahmasb‟ın elçisi ona ulaĢmıĢtı 2163 diyorlar.
2158 UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, s. 413; Hammer, s. 1221; Sayks, Tarih-i İran, s. 256; Roemer diyorki Sultan Süleyman Miladi 1554 yılı Ağustos ayı (Hicri 961 yılı Ramazan) ayı Erzurum‟a Döndüğü zaman ġah Tahmasb‟ın elçisi o Ģehre geldi barıĢ anlaĢması hakkında görüĢme baĢladı. C. I, s. 244. 2159
T.S.M.A, Hükümler ve Beratlar, (Vasıka), Ev, nr, 9506. 2160
T.S.M.A, a.g.e, aynı vr.
2161
Ahmed Gaffari, Tarih-i Cihanara, s. 304. 2162
UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, s. 413. 2163
Serpersi Sayhs, a.g.e, s. 256. 675
Ahmed PaĢa‟nın gönderdiği mektubun dıĢında Erzurum valisi Ayas PaĢa da Tahmasb‟a yeni bir mektup daha göndererek Kanuni‟nin Erdebil (Safevilerin kutsal Ģehiri) ve Tebriz‟i zapt etmek üzere kıĢı hududda geçirdikten sonra Ġran‟a yürüyeceğini söylemiĢtir. Ayrıca Ayas PaĢa, Kanuni‟nin sulha istekli olduğunu göstererek ġah Tahmasb yaptıklarından vazgeçerse Kanuni‟nin barıĢ yapmaya razı olacağını belirtiyor. Bu mektup Osmanlılılara esir düĢmüĢ ve daha sonra serbest bırakılmıĢ bir KızılbaĢ tarafından Tahmasb‟a gönderilmiĢtir. Erzurum da bulunan Sultan Süleyman, ġah Tahmasb‟a cevap göndererek barıĢ iĢlerini uygulaması için komutanlar, bakanlarla toplantı yapmıĢtır. Safevilerle aradalarındaki gerginliği ortadan kaldırmak için onlara danıĢtıktan sonra mütarekeye razı oldu. Sultan Süleyman da ġah Tahmasb‟ın gönderdiği mektubuna cevap yazdı ve mektubu ġahkulu KorucubaĢı Kaçar‟a bıraktı. 2164 Sultan Süleyman bu kez mektubunu Farsça yazdı. 2165
Mektupta Allah‟tan, Hz. Peygamber‟den ve sonra kendi gücünden bahsediyor ve Kur‟an‟ın Ģu ayetini “biz seni yeryüzünde halife kıldık” 2166
ifadesini kullanıyordu. Sonra devam ediyor: “Allah Osmanlı saltanatının bakası dünyayı kuşatan ve Kaf Zirvesin‟den yukarı olan Zulkarnin Devleti‟min kanadına
2164 Ahmet Gumi diyorki Sultan Süleyman Kaçar ġahkulu Han „a hilat verdi, s. 369; Hasan Huseyini diyorki Sultan Süleyman Kaçar ġahkulu Han‟a hediye ve tuhaflar verdikten sonra dönme izini verdi, s. 78; Peçevi, Tarihi Peçevi, Hattı Nusha, D.T.C.F Kütüphanesi, Hulasetul-Tevarih, s.327. 2165
Hattı Nusha numara Sup 1868, Paris Milli Kütüphanesi, naklen Nevayi, s. 273- 276; Peçevi, Tarih-i Peçevi, Hattı Nusha, aynı sayfa. 2166 Saf suresi 26. Ayet. 676
erkânını benim kanatlarımın altına verdi, kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde izin verme kalsın” 2167 ayeti gereği şirk mekân, kâfirler ve isyancıları kendi kılıcımla yeryüzünden temizledim. Bütün kâfirlerin Mabet ve putlarını yıkıp camiiye dönüştürdüm. Sultan Süleyman mektupta ġah Tahmasb‟a çok güzel kelimelerle iltifat etmiĢ ve onu sultanların sultanı ve bütün Acem Diyar‟ının PadiĢah‟ı saymıĢtır. Sultan Süleyman söylediği güzel kelimelerden sonra Tahmasb‟a gönderilen mektupta bazı tehdit edici; “tekrar İran‟a saldırırım” gibi kelimeler de vardı. Sultan Süleyman Tahmasb‟a öncede: “İran askerleri tarafından bazı çirkin hareketler mesela Ahlât ve
memleketine (Ġran‟a dördüncü saldırmasını Nahçıvan seferini kast ediyor) geldim. Her taraftan geldiğimde gizlenenler ortaya çıksın diye geldim ama siz hep kaçtınız ve benimle savaşmadınız ve bunun için savaş meydana gelmedi. Şimdilikse kış mevsimi yakındır bu nedenle muzaffer askerlerim kuvvetleri yerine gelmesi için bu mevsimde dinleniyorlar. İnşallah Bahar da Diyar-ı Şark‟a yöneleceğim. Sultan Süleyman Ġran‟a saldırmasının nedeni olarak da Ġran topraklarını ele geçirme amacı taĢımadığını sadece Ġslam‟ın ve Hz. Muhammed‟in Ģeriatını korumak istediğini söylüyor; Eğer çeşitli vakitler de şer memleketine yönelmişsem de din kurallarını düzene sokmak için yöneldim. 2170
Sizin memleketinize hiçbir tamahım yoktur ben
2167 Nuh suresi 75. Ayet. 2168 Rumlu, a.g.e, s. 370. 2169 Parsadost, a.g.e, s. 205. 2170 Nevayi, Mukatebat-ı Şah Tahmasb, s. 204. 677
Hebeş ki dört büyük padişahın saltanat tahtıdır oralardan Zolemat‟a (kimsenin eli yetişmeyen, İskender buraya gelmek istiyordu) kadar benim tasarrufumdadır. Birkaç Baykuş ve Karga hayvanının mekânı olan Acem virane mekânına hiç de ihtiyaç duymuyorum. Sultan Süleyman kendisinin dünyaya hiç ilgi göstermediğini ve dine çok önem verdiğini söylüyor ve mektubunu Ģöyle sonlandırıyor; “şimdi siz verdiğiniz sözde ve anlaşmada bir güven ve itibar etmek için kendi komutanlarınızdan en akıllı, kâmil insan, söz bilen ve konuşan insanı benim bölgeme gönderin yani böylece herhangi bir verdiğimiz söz dışında başka bir şey yapmayacaksanız, o zaman benim tarafımdan lütuf ve iyilikten başka bir şey görmeyeceksiniz. Eğer düzenbazlık ve hilekârlık olursa kısa bir zamanda onun sonucu size gösteririm”. 2171
Sultan Süleyman mektubun sonunda yüce eĢiğimizin herkese kapısı açıktı.
Sizin tarafınızdan herhangi bir saldırı düzenlenmediği sürece Osmanlı uç beylerinin Ġran‟a karĢı harekete geçmeyeceklerini belirtip elçilere hediye vererek dönmelerine izin verdim diye mektubunu bitirmiĢtir. 2172
ىًنٔا ٖهؼري ِههكهٚ ٔا ًٍّیک ٌقىي هشاي هلظ هکاٍػ ّیًنٔا عاویا ُّرك عا٘ٔا قنافي كٓػ ٌكثَاظ ...
2173
Böylece Sultan Süleyman ġah Tahmasb‟ın barıĢ teklifini kabul edip bu konuda istekli olduğunu göstermiĢtir.
Bu Ģekildeki mektuplaĢmalar ve diplomasi yöntemleriyle barıĢa adım adım yaklaĢıldı. Bu hususta her iki tarafın adamlarının da
2171 Nevayi, a.g.e, s. 204. 2172
Tahmasb Safevi, Şah Tahmasb Tezkiresi, s. 72. 2173
Celalzade, a.g.e, 381/a. 678
üstünlük aldığı anlaĢılıyor. Bundan sonra Sultan Süleyman 20 gün içinde Erzurum‟dan Sivas‟a ve buradan da 12 gün sonra Amasya‟ya gitmiĢtir. 2174
Download 6.7 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
ma'muriyatiga murojaat qiling