—
Neden daire çiziyorsunuz? diye sordu.
Kadın sanatçı,
—
Nedeni var mı bunun, dedi, rüya bu; rüyanın nedeni,
niçini olur mu? Rüya işte...
Bir aktör söze karıştı:
—
Rüyanın mantığı olmaz!
Bunun üzerine rüyada mantık olur mu, olmaz mı, diye
aramızda bir tartışma başladı. Sonunda, rüyada mantık
aranmıyacağı yargısına varıldı.
Kadın sanatçı rüyasını anlatmaya devam etti:
—Herkes kendisine bir daire çizdikten sonra o adam,
«Şimdi herkes, kendi dairesinin içinde duracak. Hiçkimse,
kendisine çizdiği dairenin dışına çıkmayacak!» diye bağırdı.
Hepimiz, dairelerimizin içinde kalakaldık. Öylece,
olduğumuz yerde bekleşiyoruz.
Şair,
—
Daireden dışarı çıkamıyor musunuz? dedi.
Kadın sanatçı,
—
Çıkamıyoruz... dedi.
—
Neden? ' '
—
E, yasak!... Nasıl çıkalım, dairenin dışına çıkmak yasak...
Yasak var. anlamıyor musun?
Hikâyeci,
—
Neden? diye sordu.
—
Rüya bu canım... Rüyanın nedeni olur mu? Sonra... Biz,
dairelerimizin içinde duru yoruz.
Hikâyeci,
—
iyi ama, sizin daireniz yok ki... dedi.
Kadın sanatçı,
—
Parmağımla havaya çizdim ya, dedi, boşluğa çizdiğim
daire var.
—
Havaya... Çizgi görünmüyor ki... Sınırları belli değil.
—
Olsun. Ben kararlamadan çizdiğim daireyi biliyorum.
Hepimiz dairelerimizin içinde bekliyoruz. Canım
sıkılmaya başladı. Ah, nas I etsem de dışarı çıksam diye
düşünüp duruyorum...
—
Peki, neden çıkmıyorsunuz?
Kimse çıkmıyor ki. ben çıkayım...
—
Niçin?
—
Aman... Rüya diyorum size, rüyada bu...
Do'stlaringiz bilan baham: |