Çalikuşu reşat Nuri Güntekin’in Eserleri
Download 1.32 Mb. Pdf ko'rish
|
Reşat Nuri Güntekin - Çalıkuşu
- Bu sahifa navigatsiya:
- İzmir, 25 Eylül
- İzmir, 27 Eylül
- İzmir, 28 Eylül
İzmir, 22 Eylül
Bugün, müsabakaya girdim. Tahriri imtihan fena gitti; istikrar, istismar istifa gibi sekiz, on fiilin muzarilerini, emrihazırlarını, tahriren tasrif ediniz, dediler. Kelimelerin Türkçelerini bilmiyorum ki, Fransızcasını yazayım. Fakat şifahi imtihan iyi oldu, Reşit Beyefendi benimle Fransızca konuştu. Behemehâl kazanacağımı ümit ettirecek bazı sözler söyledi. Allah, Munise’ye acısın. İzmir, 25 Eylül Netice anlaşıldı, imtihanı kazanamadım. Kâtiplerden biri dedi ki: -Eğer Reşit Beyefendi istemiş olsaydı, behemehâl kazanırdınız. Onun reyi hilafına iş görmek kimin haddine düşmüş! Herhalde bir fikri var. Vaziyetim çok fena. iki güne kadar aybaşı oluyor. Kira vermek lâzım. Anneciğimden kalan son bir madalyon imdadıma yetişti. Bugün onu karşı komşulardan birine verdim. Kocasına sattırarak parasını getirecek. Bu yadigârı elden çıkarmak istemiyordum; çünkü içinde annemle babamın evlendikleri sene çektirdikleri fotoğraf vardı. Biçare fotoğraf, şimdi çıplak kaldı. Fakat bunun için de bir teselli buldum. Kendi kendime: “Annemle babam, kimsesiz kızlarının kalbi üstünde durmayı, elbette bir altın parçası içinde yatmaya tercih ederler” diyorum. İzmir, 27 Eylül Bugün Reşit Beyefendi’den bir tezkere aldım. Bana bir iş bulmuş. Görüşmek için Karşıyaka’daki köşküne çağırıyor. Maarifteki kâtip, bu beyin bana düşmanlık ettiğini söylemişti. Bu sözün doğru olmadığı anlaşılıyor. Bakalım, yarın anlayacağım. İzmir, 28 Eylül Reşit Bey’in, Karşıyaka’daki köşkünden dönüyorum. Saray gibi bir yer. Bu beye, niçin bu kadar ehemmiyet verdiklerini şimdi anlıyorum. Reşit Bey, beni nezaketle kabul etti. Fransızcamı beğendiğini, fakat arkadaşlarının bana haksızlık etmelerine mani olamadığını söyledi. Mektubunda bahsettiği iş, kızlarının Fransızca muallimliğiymiş. Bana dedi ki: -Hanım kızım, iktidarınız gibi hal ve tavrınız da hoşuma gitti. Maarif mekteplerinde sürünüp ne yapacaksınız? Kızlarıma Fransızca dersi verirsiniz. Beraber oturur kalkarsınız. Size güzel bir oda veririz, olmaz mı? Bu, adeta mürebbiyelikti. Herhalde benim muallimliğimden daha rahat ve kârlı iş olacaktı. Ne çare ki, ben, bu mesleği öteden beri sevmem, hizmetçilik kabilinden bir şey addederdim. Reşit Bey’i kırmak doğru değildi. Gösterdiği emniyet ve nezaket için teşekkür ettim. Fakat Munise’yi bahane ederek kabul edemeyeceğimi anlattım. Reşit Bey, bunu sebep saymıyordu: -Onun da başımızın üstünde yeri var, kızım. Küçük bir çocuğun fakirhanemize ne yükü olur? diyordu. Kati cevabımı vermedim. Üç gün mühlet istedim. Son bir teşebbüste bulunacağım. Resmi bir muallimlik bulursam âlâ. Olmazsa ne çare! Download 1.32 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling