49
TÜRKÇE MASALLAR
sefer aslana ve eşeğe
seslenmişler. Aslan ve eşek de “O bize yemek
verdi, biz onu tutmayız.” diye bağırmış ve şehzade de oradan kolaylıkla
uzaklaşmış.
Şehzade bahçeden çıktıktan sonra turunçlardan birini cebinden çı-
karmış, kesmiş ve turuncun içinden güzel bir kız çıkmış. Kız şehzadeye
“Şehzadem su, şehzadem su!” demiş ve ölmüş. Şehzade bir çeşmeye
gitmiş. Orada ikinci turuncu kesmiş, turunçtan kız çıkmış ama kız su
içmemiş ve o da ölmüş.
Bu sefer şehzade başka bir şey düşünmüş. Bir
tası su ile doldurmuş,
turuncu bu tasın koyup kesmiş. Turuncun içindeki kız daha “Su!” de-
meden ağzına su gelmiş. Kız suyu içmiş bu nedenle ölmemiş. Şehzade
çok mutlu olmuş, kızı saraya götürmek istemiş. Fakat kız çıplakmış.
Şehzade kıza ”Sen şu ağaca çık ve beni bekle. Sana elbise getireceğim.”
demiş. Kız ağaca çıkmış. Şehzade elbise almak için gitmiş. Bu sırada
oraya çingene bir kız gelmiş. Çingene kız ağaçtaki kızı görmüş. O da
ağaca çıkmış. Ona “Neden buradasın?” diye sormuş. Kız her şeyi çin-
gene kıza anlatmış ve “Benim başımda bir
iğne var. Eğer o iğne başım-
dan çıkarsa bir kuş olur, uçarım, demiş.
Çingene kız şehzadeyle evlenmek için kızın başındaki iğneyi çekmiş.
Kızcağız bir kuşa dönüşmüş ve
uçmuş. Biraz sonra Şehzade gel-
miş. Ağacın üzerinde çingene kızı
görmüş, şaşırmış. Kız aşağı inmiş,
şehzadeye “Güneş altında böyle
karardım.” demiş. Şehzade, kıza
inanmış. Kızı saraya getirmiş ve
onunla evlenmiş.
Aradan bir kaç gün geçtikten
sonra sarayın bahçesine bir kuş
gelmiş. Kuş bir ağaca konmuş.
Kuş bahçedeki
Do'stlaringiz bilan baham: