53
TÜRKÇE MASALLAR
KİBİR
acımak (f.): Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek.
gururlu (s.): Kendi kişiliğine önem veren, onurlu.
hamam (i.): Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer.
kader (i.): Tanrı’nın uygun görmesi.
kırık (s.): Sert şeylerin vurularak veya ezilerek parçalanmış hali
kibir (i.): Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma.
konak (i.): Büyük ve gösterişli ev.
ALİ BABA ve KIRK HARAMİLER
atlı (i.): Ata binmiş kimse.
elmas (i.): Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş.
harami (i.): Hırsız.
hazine (i.): Altın, gümüş, mücevher vb. değerli eşya yığını, büyük servet.
işaret (i.): Anlam yükletilen şey, anlamlı iz.
kayalık (i.): Kayası çok olan yer.
kılıç (i.): Uzun,
ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin çelikten silah.
küp (i.): Su, pekmez, yağ vb. sıvıları veya un, buğday gibi tahılları saklamaya ya-
rayan toprak kap.
misafir etmek (d.): Konuk olarak karşılayıp yedirip içirmek, yatırmak.
reis (i.): Lider.
sandık (i.): İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası.
sıkıştırmak (f.): Zorlamak.
şüphelenmek (f.): Gerçeğin ne olduğunu anlayamamaktan doğan kararsızlık ya-
şamak.
tılsımlı (s.): Büyülü olduğuna inanılan şey.
tırmanmak (f.): El ve ayaklarıyla tutunarak dik bir yere çıkmak.
yakut (i.): Kırmızı renkte olan değerli taş
yüklemek (f.): Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak.
zannetmek (f.): Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte,
olabileceğine daha çok inanmak.