Hercai hercai
Download 1.36 Mb. Pdf ko'rish
|
Sümeyye Koç - Hercai
söyleme korktuğum o sözleri. Dilinin ucuna diken gibi batan bu naif cümleler,
dudaklarından çıkamıyordu. Cevapsız kalan sorusu karşısında tek kolundan tuttuğu kadını hızla çekti kendine. “Söyle! Sana hiç seni sevdiğimi söyledim mi?” “Söylemedin Miran…” Gönül’ün dili de kalbi de isyan ediyordu bu çaresizliğe. Duymamıştı, bir gün olsun duyamamıştı! “Söylemedim çünkü seni sevmedim hiçbir zaman! O lanet olasıca günden beri peşimden bir kez olsun ayrılmadın… Kanıma girdin, yetmezmiş gibi de yatağıma…” Miran’ın sözleri, yanağına aniden inen tokatla yarıda kesildi. Sadece kendisi değil Gönül de öfkesine yenik düşüyordu çoğu zaman. Fakat bu yaptığının Miran tarafından affedilir bir yanı yoktu. Miran yediği tokadın şokunu yaşarken gözleri hiç olmadığı kadar korkunç bakıyordu. Belki de bu son damlaydı bardağı taşıran. Kolundan tuttu Gönül’ü. Bedeninde kaynayan öfkenin verdiği güçle yatağa fırlattı. Gönül ansızın yatakla bütünleşirken Miran öyle kuvvetli bağırdı ki, muhtemelen civardaki tüm evler bunu duydu. “Bu cesareti nereden alıyorsun lan sen, nereden?” Gönül’ün kulakları şu an sağır olsa yeriydi. “Beni bu hale getiren sensin, sen!” Gönül’de de ipler kopmuştu. Bir yandan da haykırarak ağlamaya başlamıştı. Miran bir elini sinirle sıkarken, diğer elinin işaret parmağını tehdit edercesine kaldırdı Gönül’e doğru. İçinden geleni, şuursuzca dile döktü. “Senden de, o bitmeyen aşkından da nefret ediyorum!” Susup sert bir nefes aldı. Eli yavaşça yere düşerken işaret parmağı kendisine döndü. “Sadece senden değil,” dedi sesi güçsüzleşirken. Aciz, bıkkın, acılı bir tona büründü sesi. Ve Gönül’ü tamamen bitirecek o sözleri sarf etti acımasızca. “Âşık olduğun, her şeyimden tiksiniyorum!” Arkasını döndü. Bu kadına olan nefreti bambaşka bir boyut kazanmıştı şu anda. Ne acıma hissiyatı ne de suçluluk duygusu. Kalbi öylesine taş olmuştu ki, hiçbir şey hissedemiyordu. Dolaba doğru yürüdü. Kırarcasına açtığı dolap kapağının ardından, eline geçen bir ceketi aldı ve kapıya doğru yürüdü. Gönül’ün ardından geleceğini biliyordu fakat arkasına dönüp bakmıyordu, bakmayacaktı da. İki parmağına geçirdiği ceketi, kolunu kaldırarak omzundan sarkıttı. Hızlı hızlı indi merdivenleri. Basamakların sonuna geldiğinde duymuştu Gönül’ün sesini. “Miran nereye? Beni bırakıp nereye gidiyorsun?” Olduğu yerde duraksadı Miran. Aklına Reyyan geldi. Günler öncesinde aynı sözleri, onun ağzından da duymuştu. Ne kadar berbat bir adam olmuştu böyle? Beyninde Reyyan’ın ses tonu yankılanırken, Gönül’ün sesi arka planda kalıyordu. Hızla yürüdü kapıya doğru. Bugün bu evden çıkıp gidecek ve bir daha da asla geri dönmeyecekti. Yüreğine prangalar vuran sancılı esaret bitmişti. Miran, gönlüne sürgün ettiği vicdan yarasından bugün kurtulmaya yemin etti. Dayanağının son noktasındaydı. “Gelme arkamdan,” diye bağırdı. “Ömrünü avuçlarına tutsak ettiğin adam, bugün azat ediyor kendini.” Gönül merdiven basamaklarının sonuna tünedi halsizce. Sarsıla sarsıla ağlıyordu. “Sen benim tutsağım değildin Miran, her şeyimdin!” Miran kapıyı açıp çıkmadan evvel son bir kez daha durdu. Fakat arkasını dönmedi. Çünkü Gönül’e ne zaman baksa, vicdanı sebepsizce kanıyor, yine kıydığı kendisi oluyordu. Bu sefer değildi, bu sefer değil. “Kendine yeni bir yol çiz,” dedi kendinden emin bir halde. Böyle olsun istememişti, ama olmuştu. Bugün kocalıktan men ediyordu kendini. Şimdiden öyle bir ağırlık kalkmıştı ki üzerinden. “Bir yol çiz ve içinde ben olmayayım. Çünkü benim çizdiğim yolda, artık sen yoksun!” Download 1.36 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling