HÜSÜN VE KUBUH MESELESİ
Eş’âriler
Usûlcüler
Fiillerin özünde “hüsün” ve “kubuh” yoktur.
Hüsün ve kubuh vahiy ile öğrenilir.
Vahyin emrettiği şeyler, “hasen”dir, yasakladığı şeyler, “kabîh”tir.
Vahiy gelmezse, kişi mükellef tutulmaz, hesaba çekilmez.
Mu’tezililer
Fiillerin özünde “hüsün” ve “kubuh” vardır.
Hüsün ve kubuh akıl ile öğrenilebilir.
Aklın iyi gördüğü şeyler, “hasen”dir. Kişinin onu yapması gerekir, ecir alır.
Aklın kötü gördüğü şeyler, “kabîh”tir. Kişinin onu yapmaması gerekir, yoksa ceza alır.
Vahiy gelmezse bile, kişi akıl yürütür, mükellef tutulur, hesaba çekilir.
Mâturidiler
Fiillerin özünde “hüsün” ve “kubuh” vardır.
Hüsün ve kubuh kısmen akıl ile öğrenilebilir, aklın aciz olduğu yerde vahye ihtiyaç var.
Akıl, kendi başına iyi gördüğü şeylere vücûb hükmünü koyamaz. Vahiy lazım.
Akıl, kendi başına kötü gördüğü şeylere hurmet hükmünü koyamaz. Vahiy lazım.
Vahiy gelmezse bile, kişi akıl yürütür, mükellef tutulur, hesaba çekilir.
EL- MAHKÛM FÎH (HÜKMÜN KONUSU)
Mahkûmun fîh, Şâri’in hitabının kendisine bağlandığı söz, eylem ya da durumlardır.
Örnek: “Zekâtı verin” hitabında bir talep vardır. Talebin bağlandığı eylem, zekâttır.
MAHKÛM FÎH’İN ŞARTLARI
1) Fiilin mükellef tarafından bilinmesi gerekir.
2) Fiilin mükellefin gücü dahilinde bulunması gerekir.
MAHKÛM FÎH’İN KISIMLARI
1) Sırf Allah hakları: kamu yararı ve düzenini ilgilendiren haklar.
a) Sırf ibadet niteliği taşıyanlar: namaz, zekat, oruç, hac gibi;
b) Vergi niteliği taşıyan ibadetler: fıtır sadakası;
Do'stlaringiz bilan baham: |