Microsoft Word kemal- içindekiler
Download 1.63 Mb. Pdf ko'rish
|
sarkis dezaj
- Bu sahifa navigatsiya:
- İletişim Eğitim İlişkisi
İletişim: Duygu, düşünce ya da bilgilerin usa gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme vb. telefon, telgraf, televizyon, 17 radyo gibi aygıtlardan yararlanarak yürütülen bilgi alışverişi, bildirişim,ve haberleşmedir. İletişim Eğitim İlişkisi: İletişimin bir boyutu öğrenme, bilme, anlama ise bir boyutu da bildirme, öğretme ve yönlendirmedir. Bu boyutta iletişimin güç ile ilişkisi ortaya çıkar. Çevre İçin Eğitim: Çevrenin Yaratıcısı, öğesi ve kullanıcısı olan insanın çevre açısından ve çevre bağlamında eğitilmesi işlemeleri ve sürecidir. Bu çerçevede çevre için eğitim, bilgilendirme, bilinçlendirme, uyarma, dengeleme, geliştirme, koruma vb. işlemlerini içermekte ve insanda bu yönde davranışlar oluşturmayı amaçlamaktadır. 2. Kavramsal Tartışma Çevre sorunları, insanlığın bugünkü ve gelecekteki yaşam temellerini tehdit ettiği süreç, “küresel” olma özelliğini koruyacaktır. Çevre sorunlarının temelinde, insan-çevre ilişkisindeki olumsuz değişimler vardır. nüfus artışı, sanayileşme ve kentleşme, yeryüzündeki bitki ve hayvan varlıklarının hızla tüketilmesine, hava, su, ve toprağın niteliğinin düşmesine, kısaca ekosistemde olumsuz bir değişme neden olmaktadır. Bu değişim, ekonomik, siyasal, demografik ve teknolojik etmenlerle, ülkelere göre farklılıklar göstermektedir. 18 Son yılların ilgi çeken kavramı küreselleşme ile kastedilen, kapitalizmin bir dünya sistemi olarak yaygınlaşması/egemenlik kurmasıdır. Yakın zamanlara kadar kitle iletişim bu denli önemli bir süreç değildi, küreselleşmeden etkileniyordu, ama bugün etkilemenin ötesinde küreselleşmenin gerçekleşmesini sağlayan etkenlerden biri ve en önemlisi haline gelmiştir. 1980 sonra küreselleşme gelişmeleri Türkiye’de kitle iletişim alanında iki önemli olumsuz gelişmenin ortaya çıkmasında yol açtı. Bunlardan biri tekelleşme, öteki kuralsızlıktır. Tekelleşme A.B.D. kökenlidir ve bütün dünyayı etkisi altın almıştır. son yıllarda A.B.D. dünya ölçüsünde etkilikte bulunacak büyük işletmeler yaratabilmek amacıyla öteden beri sınırlamalar koyduğu tekelleşme konusundaki kurallarını gevşemektedir. Bu küreselleşmenin zorunlu kıldığı bir durum olarak değerlendirilebilir. Nitekim tekelleşme siyasal iktidarlara ve sermayeye iletişimi alanının denetlenmesinde önemli olanaklar sunmaktadır. Küreselleşme yarattığı ikinci önemli olumsuzluk kuralların uygulanmaması, ortadan kalkınması ya da yasal boşlukların oluşmasıdır. Bu, Batı normlarının egemen kılınması çabalarının bir sonucudur. Gelişme düzeyi farklı yapıların birbirine benzemesi için gösterilen çabalar ortaya umulan sonucu çıkarmamaktadır. Küreselleşme ulaştığı her yerde yerine yeni bir düzen getirme zorunluluğu olmadan mevcut kuralları tahrip etmektedir. 19 Küreselleşme süreci Batı dünyasının önemli değerlerinin yaygınlaşmasını desteklemektedir. Demokrasi, insan hakları, gelir dağılımının iyileştirilmesi bunlar arasındadır. Haberleşme sektörüne yapılan yatırımlar gelişen, büyüme ekonomilerinin duyduğu ihtiyacı karşılamak için değil, uluslararası telekomünikasyon şirketlerinin pazarı haline getirilmesinin sonucudur. Kitle iletişim kavramındaki kitle öğesi yalnızca iletilerin/mesajların bir çok insana aynı anda yöneldiği gerçeğini işaret etmektedir. Kavram ile kitle iletişiminde kaynak açısından belirsiz, heterojen ve anonim olan sayıca fazla olan insanlar ifade edilmektedir. Bunlar belirsizdirler, çünkü sayıları o kadar fazladır ki, kaynağın bunlarla doğrudan iletişimde bulunması imkansızdır. Çünkü bu insanlar sosyal statülere sahiptirler. İnsan canlılar dünyasının da doğal çevrelerde ortaya çıkmış olan bir varlık dır. İnsan kendi ötesinde canlı üstü bir varlık alanı yaratmış olan tek canlı öğesidir. İnsanı öteki canlılardan ayıran özellik öğrendiklerini aktarabilmesi böylece çeşitli kültürler oluşturulabilmesi ya da uygarlıklar dünyası kurabilmiş olmasıdır. İşte burada insanın öğrenen-öğretebilen bir varlık oluşu, canlı üstü varlığını eğitimle sürdürebileceği anlamı yatmaktadır. Doğal çevrenin yapay çevreden farklı oluşu insan katkısının bulunmayışından kaynaklanmaktadır. Burada yapay çevrenin tamamının insan tarafından oluşturup, biçimlendiği söylenebilir. Bu nedenle yapay çevre, kültürel çevrenin bir parçası olarak görülmektedir. 20 Yapay çevre, insanın bilgi ve kültür birikimine dayanarak doğal çevresinde bulmuş olduğu, yer altı ve yerüstü zenginliklerini kullanarak yarattığı çevredir. Yapay çevre aynı zamanda geçmişten günümüze kadar insanın yaşamak için oluşturduğu ve biçimlendirdiği alanların bütünüdür. İnsan geçirmiş olduğu biyolojik ve kültürel evrim aynı sürecin birbirine bağlı boyutudur. Canlı ve cansız çevresel değerlerin tamamı insanın evrimsel süreçte geliştirmiş olduğu kültürel çevresi ile bütünlük oluşturmakta ve bunlardan biri tek başına bir anlam taşımamaktadır. Download 1.63 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling