242
1950’li, 60’lı yıllara kadar altın çağını yaşayan radyonun bu yıllardan
sonra
endüstrisi radikal olarak televizyon çağının devamından yana olacak
şekilde,değişikliğe uğramıştır. Özellikle TV ve video gibi araçların gelişmesi,
radyonun altın çağını (golden age) sona erdirmişti. Elbette altın çağının sona
ermesi, onun tamamen silinmesi ve etkisinin kaybolmasını beraberinde
getirmiyordu. Zira, radyo halen bir kitle iletişim aracı olarak varlığını ve etkisini
devam ettirmektedir. Yalnız, eski durumuna göre daha kişiselleşmiş bir özellik
kazanmıştır.
172
Benzer şekilde de, özellikle 1950’lerden sonra, radyonun
ulusallıktan yerelliğe doğru bir kayış çizdiğini görüyoruz. 1950’lere kadar çok
prestijli bir araç olan radyo, genellikle ülke düzeyinde
de kontrol edilen bir
araçtı. Yine bu zamana kadar radyo yayımcıları, daha az para ödeyerek, daha
fazla program ihtiyacını karşılayabilmektedirler. Çünkü, o yıllarda,
gerek
röportajlar olsun, gerekse müzikler olsun, her ikisi de ucuzdur. Oysa günümüzde
radyo istasyonları ve yayımcılığındaki artışlar; izleyici kesimi parçaladığı gibi,
gelirlerini de parçalamıştır. Artık radyo programları, yerel ve özel
dinleyicilerinin istekleri doğrultusunda yapılan, programların maliyeti pahalı
olan, eskisi gibi geliri olmayan bir araçtır.
173
Buna rağmen, bugünün radyosu,
elektronik alandaki gelişmelerden ve bunun etkisiyle kişiselleşmesinden, yani
her an insanın yanında bulunabilme özelliğinden evde, işte, araba sürerken vb.
172
TORTOP, Nuri,
“Kamu Yönetiminde Halkla İlişkilerin Önemi ve Uygulanması ve
Do'stlaringiz bilan baham: