Orhan pamuk


diye mırıldandı. "Ama ben ona bir şey söyleyecek durumda da


Download 1.5 Mb.
Pdf ko'rish
bet43/79
Sana28.12.2022
Hajmi1.5 Mb.
#1012237
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   79
Bog'liq
Cevdet Bey ve Ogullari ( PDFDrive )

diye mırıldandı. "Ama ben ona bir şey söyleyecek durumda da 
değilim!" 
Ziya gene bağırdı: "Bana bir şey vermezseniz sizin peşinizi 
bırakmam!" 
"Evlâdım, otur yerine, otur yerine!" dedi Cevdet Bey. Ziya'nın 
allak bullak olmuş bir suratla hâlâ karşısında sallanıp durduğunu 
167 


görünce: "İstediğini vereceğim!" deyiverdi. "Ama sen de kendine 
gel biraz. Bunca yıl sonra amcan hakkında düşündüğün bu 
mu?" 
Ziya da şaşırmış gibiydi. "Bir sigara yakmama izin verir mi­
siniz?" dedi. Amcasının cevabını beklemeden masanın üzerindeki 
paketi aldı. Elleri titriyordu. Perişan bir hali vardı. 
Cevdet Bey de bitkin buluyordu kendini. Sigara içen yeğenini 
seyrederken ne bir şey düşünebilecek, ne de söyleyebilecek gücü 
kendinde buluyordu. Canı geniş ve derin bir uykuyu çekiyordu. 
Az sonra sordu: 
"Ne kadar istiyorsun?" 
"Çok istemiyorum. Ama Karaköy'de bir dükkân açıp iş yapacak 
kadar bir şey... Ya da Taksim'de bir apartman dairesi alacak 
kadar..." Kararlı görünmeye çalışıyor, sigarasını sinirli hareketlerle 
tüttürüyordu. 
Cevdet Bey birden: "Ooo... o kadarını nasıl bulurum?" dedi. 
"Ben de sanıyordum ki..." 
Ziya öfkeyle birşeyler söylemeye başladı. Ama Cevdet Bey 
işitmediğini göstermek için elini kulağına götürdü. 
"Peşinizi bırakmam. Hayalet gibi arkanızdan gelirim!" Ziya 
gene ayağa kalkmış, hiç de güzel olmayan yüzünü, içki kokan 
ağzını Cevdet Bey'e yaklaştırmıştı. 
Cevdet Bey yeniden bir öksürük buhranına yakalandı. Göv­
desini öne doğru büküp sallanarak birkaç dakika şiddetle ök-
sürdü. Sonra birkaç saniye sessiz durdu. Arkasından yeniden 
şiddetle öksürmeye başladı. Öksürürken çenesi masaya vura­
cakmış gibi yaklaşıyor, yüzüne kan hücum ediyor, gözleri yu­
valarından fırlayacakmış gibi ağrıyordu. Bir ara yüreğini din­
leyerek, "Öleceğim galiba!" diye düşündü. Sonra başına bir şey 
gelmeyeceğini anladı, ama kendisinden para sızdırmaya çalışan 
yeğeninin karşısında, böyle kıvranarak ölmek düşüncesi öyle 
ağır geldi ki, kendine hâkim olamadı. Korkuyla bakan Ziya'ya 
kapıyı gösterdi. İki öksürük arasında: 
"Çık dışarı!" "Çık dışarı!" diye inledi. Gözünün ucuyla ona 
baktı: "Başka zaman konuşuruz!" 
Yeğeni masanın kenarında titreyerek ayakta duruyordu. Galiba 
birşeyler söylemeye çalışıyordu, ama Cevdet Bey onun du-
168 


daklarının kıpırtısından başka bir şey farkedemiyordu. Ziya 
amcasına yaptığı saygısızlıklardan değil de, sanki karşısında tütün 
içmeye cesaret edebildiği için azarlanıyormuş gibi elindeki si­
garayı saklamaya çalıştı. 
Cevdet Bey bu sefer daha sert bir sesle: "Hadi çık dışarı, di­
yorum, saygısız seni!" diye inledi. Sonra öksürüğüne boş yere 
hâkim olmaya çalıştığını anlayarak kendini bıraktı. Ziya'nın 
odadan çıktığını gördü. İçinden ona birşeyler söylemek geçti, 
ama bunu yapacak gücü kendinde bulamadı. Sanki ciğerinde, 
nefes borusunda ateşler yanıyor, inleyip öksürerek alevleri 
püskürtmesi gerekiyordu. Biraz kendine gelir gibi olunca 
mendilini çıkarıp alnındaki ter damlacıklarını sildi. Odada 
yalnızdı, kendini yaşlı ve güçsüz buluyordu. "Hayalet," diye 
mırıldandı. "Çok da iyi biliyor ne olduğunu... Hayalet." Sonra 
kendini toparladı. "Hayaletmiş!" Aklı her şeyi yeniden düzen­
lemeye, şu yarım saat içinde tepetaklak olup yıkılanı, yeniden 
kurmaya girişti. 
• • 

Download 1.5 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   79




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling