Radyo ve televizyon üst kurulu çocuklardan Televizyona Mektup
Download 1.63 Mb. Pdf ko'rish
|
E39051EB-8232-4CF7-8B7F-8560E3FE3FFA
Gülçin AKTEMUR
7/A Sınıfı Uzunlu Atatürk İ.Ö.O. – Boğazlıyan / YOZGAT KAAN’DAN RTÜK’e Küçük bir çocuğum, hayattan ve insanlardan beklentilerim olduğu kadar, sizlerden de beklentilerim var. Taze bir beyin taşıyorum. Geleceğimi çizmeye, sınırlı tecrübelerimle elimden geldiğince az yanlış yapmaya çalışıyorum. Etrafımdaki insanların yaşadığı bugünüme bakıyorum, baktıkça yaşamaktan soğuyorum. İşte ben RTÜK’e yürekten sesleniyorum. Kuruluşunuzun sesime kulak vermesini istiyorum! Televizyonun karşısına geçip koltuğa kurulduğumda arkamdan bir çığlık! Annemin sesi. “Kalk çabuk zaman öldürme dersine çalış!” kulaklarımda çınlıyor. Neden zaman öldürmek diye ifade edilir ki televizyon izlemek. Aslında bugün için haksız da sayılmazlar. Niye mi? Elime kumandayı alıp kanalları gezmeye korkuyorum. Her kanalda senaryoların temel mantığı aşk meşk, ayrılık, ihanet olan birbirinden boş diziler. Ben genç beynim. Beynimi saygıyla, sevgiyle, dürüstlükle, araştırma aşkıyla, bileyebilmek için mücadele verip erdemli bir insan olma yolunda hareketlerle doldurmam gerekiyorken; Ayşe’nin Aysel’e ihanet emiş. Mehmet’in kendisinin sandığı çocuğu aslında Ahmet’tenmiş. Bu ve bunlar gibi bir dolu saçmalık. Faydalı, tartışma, araştırma programlarını işe göremiyoruz bile. Neden mi? Gece yarısını geçtikten sonra yayımlanmaya başlıyorlar da o yüzden. Gece yarısı ben uykumun ikinci kısmına geçerken ihtiyacım olan, ufkumu genişletecek olan programlar yeni başlıyor. Ben küçüğüm erkenden yatıyorum. Annemlere soruyorum onlar da o saatte kadar çoktan uyumuş oluyorlar. Kime bilgi veriyor bu programlar, kimleri düşündürüyorlar? Nereye gidiyoruz, nasıl bir hızdır bu, neden gözlerimiz kapalı, niçin gerçekleri göremiyoruz, ya da gerçeklerin görülmesine neden engel oluyoruz? Ne yapmaya çalışıyorlar anlamıyorum. Yaşım küçük olduğu için anlayamadığımı sanmıyorum, bunun tek sebebi birilerinin gerçek anlamda küçük beyin taşıması. İstemez miyim televizyonu boş kutu olarak değil de yeri geldiğinde eğlendiren, yeri geldiğinde öğreten, yeri geldiğinde araştırmaya sevk eden, kültürel değerlerimizi koruyan gereksinim olarak görmeyi. Allah aşkına söyleyin soruyorum sizlere; bizim kültürümüzde evlenmeden yapılan çocukların, birini severken diğeriyle tek gecelik ilişkiler yaşamanın, komşu ve akrabayı unutup gecelerde kopmanın yeri varmı. Bizleri aşina haline getiriyorlar sırf biraz daha fazla para kazanabilmenin uğruna. Küçük çocuk ailesiyle birlikte akşam televizyon izliyor. Çoğu kanalın mantığı aynı olan dizilerden bindir çeşit sahtekarlık öğreniyor. Bu çocuğa birileri bunların yanlış olduğunu öretmezse büyüdüğünde hırsızlık da yapar, namussuzluk da. Toplumun yavaş yavaş yontulma aşamalarını görüyoruz işte. Lise gençliğimize bakın. On yıl öncesinden çok farklıymışlar. Bunu bana bir öğretmenim söyledi. Hatta o öğretmenime okul çıkışı bıçak çekerek not için tehdit etmişler. On yıl öncesinde öğretmen ne yaparsa yapsın, öğrenci önünde saygıyla eğilmekten iki kat olurmuş. Bu değişimin sebebi nedir bir düşünün! Toplarla, mermilerle bölünmeyen vatanımız poplarla, toplarla bölünmeye yüz tutuyor. Ben mecbur değilim falanca mankenin kaç sevgili değiştirdiğini bilmeye. Bana başarı öyküleriyle tarihe geçen büyüklerimi anlatın. Haberlerimizin kalitesine bakın: üfürükçü hoca akimleri okuyup üfledi, kapıdan başımız açık mı girelim kapalı mı? Bırakın artık insanları oyalama zamanlarını. İnsanlar 1967 yılında aya ayakbastılar. Biz aya gitmeyi bırakın, küresel girdabın içine düşmüş, kurtuluş kulaçları atıyoruz. Bırakın lütfen dış görünüşü, aşkı, estetiği. Benim ve benim gibi insanlar için daha önemli konular var. Ülkeme üzülen bir Türk genciyim. Görev ve sorumluluklarımı iyi biliyorum. İleride ülke yönetiminde söz sahibi olabilmek için çalışıyorum. Televizyonların, insanların, yöneticilerin de birazcık da olsa bölünmez bütünlüğümüzü kuvvetlendirici, bizleri bilgilendirici çabalar sarf etmesini istiyorum. Bunu istemek en doğal hakkım. Ayaklarımı uzatıp uzaya yolculuğu seyretmek mümkün olursa, ileride belki bunun gibi bir ilki yaşatmak isterim kendi ülkeme. Dünyayı tanıtan programlar istiyorum. Irkçılıktan, çalma mantığından uzak, barışçı programlara ihtiyacımız var. Devletin bütçesinden yoksullara gizli yardım edilmesini istiyorum. Kendinizi televizyonlara çıkıp ağlayan, yardım isteyen insanların yerine koyun ne demek istediğimi o zaman anlarsınız. Onlar ister mi böyle olsun. Yardımlarımızı televizyonlar önünde yapmak zorunda değiliz. İstersek her koşulda ihtiyaç sahiplerine yardım edebiliriz. Yöneticilerin kavga ve atışmalarını değil, birlik olup ülkemi yükseltme çalışmalarını izlemek istiyorum. Uyuşturucu, alkol özendirici değil; onlardan nefret ettirici programlar izlemek istiyorum. Ayşe’nin Ali’yle yaşadığı aşkı, gizli yaşamalarını istiyorum. Yazacak çok şeyim olduğundan da şüpheniz olmasın. Bana bu fırsatı verdiğiniz için sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Yazdığım mektup patlamak üzere olan bir volkanın az da olsa enerjisini aldı. Yazdıklarımda en ufak bir saygısızlığım olduysa özür dilerim. Yıl 2020 her şey çok güzel. Araştırma programları hat safhada. Arada eğlence olsun diye bir iki mantıklı diziler gösteriliyor. Ülke yöneticileri artık birbirleriyle çekişmeden vatan için birleşiyor; sıcaklıkla, saygıyla kucaklaşıyor, başı açık olan da kapalı olanda söz konusu olmuyor, yardımlar gizli yapılıyor, sanatçılar sadece sanatlarını yapıyor, ders çalışan gençlere anneleri bağırıyor “Yavrucum, azıcık da televizyon izle bak ne güzel şeyler öğretiyorlar.” Diye. Bunların sonucunda dünya bile bizi izliyor! Dilek ve şikayetlerimize kulak veren RTÜK’e teşekkür ederiz. Neden hayalde varolsun ki. Bizim güvendiğimiz sizler bunu hayal olmaktan gerçeğe taşıyacaksınız. Yeni neslin bundan hiçbir şüphesi yok. 2020’de televizyon karşısında bulunmak dileğiyle… Download 1.63 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling