Radyo ve televizyon üst kurulu çocuklardan Televizyona Mektup
Download 1.63 Mb. Pdf ko'rish
|
E39051EB-8232-4CF7-8B7F-8560E3FE3FFA
Tülay BALA
8/A Sınıfı Mustafa Kemal Atatürk İ.Ö.O. - AĞRI Saygıdeğer Atalarım ve Dedelerim, İnanan, çalışan; üreten, yurduna yurt, ilmine Mim katan dedelerim. Sizlere ne kadar övgülü sözler yazsam yinede tam methetmiş olamam. Sizler gideli buralar çok bozuldu. Hiç bir şey artık bıraktığınız gibi değil. Emanet ettiğiniz değerlere maalesef sahip çıkamadık. Şimdi değer denilen şeyler değişti. Sizlerin bize bunlar kutsaldır dediğiniz şeyler bozuldu. Bu değişime nasıl uğradık, nasıl bu hale geldik, kimse anlamadı. Sizden sonra babamların çocukluğunda yurdumuza bir kutu gelmiş. Bundan dünyanın öbür ucunda olan şeyleri seyredilebiliniyormuş. Çak hoşlarına gitmiş. İlk önceleri belir başlı zenginlerin evinde varmış. Akşamları aralara toplanıp izlenirmiş. Sonra sonra bu toplanmalar herkesin zoruna gitmeye başlamış, herkes yavaş yavaş evine almış derken şimdilerde ise herkesin artık bırak evinde her odasında var Bu kutunun adı Televizyon. Günün 24 saatinde yayın yapıyor. Günün her saatinde izleniyor. Her saatin izleyicisi farklı. Annem gündüz programlarını, babam akşam, ben hafta sonları tüm gün, halam ise gece izleyicisi şaşırdınız değil mi evet her an izleniyor. Birde herkesin ayrı programı ve dizisi var. Akşam oldu mu herkes ayrı odalarda kendi dizisini izliyor. Biz ayrı kalıyoruz, beraber oturamıyoruz diye üzüldünüz mü yoksa. Evet, maalesef bende çok üzülüyorum. Bazen anne ve babamı özlüyorum. Bunun bize zararı, yalnız bizi ayırmakla kalsa daha neler var neler... Çocukları da düşünüyorlar, onlar için de programlar var. Onlarında çizgi filmleri ve dizileri var. Sizlerin savaşlarından daha çetin savaşlar yapıyor. Kâhinleri bile şaşırtan sihirler, istediği yere uçabilme kabiliyetleri, anaokulunda yaşanan aşklar, her an ölüp dirilebilme kabiliyeti daha neler neler. Her akşam 7 ile 8 arası haber saati... Aynı zamanda herkes safrada- Bugünün haberlerinden isterseniz size biraz bahsedeyim. Gerçi bunları bahsederken kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor. Hem korkuyor hem utanıyorum. Alışveriş yerine atılan bomba haberiyle başlıyor, Cinnet geçiren baba kendini ve çocuklarını vurdu. Çizgi filmden etkilenen çocuk 6. katlan uçmaya çalıştı, Ayşe Ahmet'i bıçakladı, şarkıcı Betül Ne piyanocu 3 çocuk babası Taner arasındaki aşk açığa çıktı. Jet sosyeteden Faruk beyin kızı Esen araba koleksiyonuna bir yenisini ekledi. Simitçi Halil dede bu gece evinde donarak öldü. Daha neler neler... Haber diyince sizde dünyada olan güzel örnek olayları anlatacağımı sanmıştınız. Bilim adamı yeni icatlar, ülkemiz için alınan güzel kararlarımı haber vereceğimi sandınız. Üzgünüm şimdilerde haberler böyle... Şimdi sıra geldi dizilere. 8 ile 11 arası dizi saati. Evde herkesin bir dizisi var. Olmazsa olmazları... Babam ile ağabeyimin dizisi başlamış Aman kimse onları rahatsız etmesin. En heyecanlı yeri olan silahlı saldırının ortasında bizim ufaklık televizyonun önüne geçerse olay olur. Dizideki çetenin bugünkü soygun amacı sokak çocuklarına yardım etmekmiş. Çağırdınız değil mi? Soygunla kazanılanlarla yardım mı olurmuş dediğinizi duyar gibi oluyorum. Artık imece usulü yardım çok az... Öbür odada bayanlar dizisi var, Herkes televizyona kilitlenmiş vaziyette. Necla bugün eniştesiyle kaçmış... Acaba ne olacak annemler çok merak ediyor. Kayınvalide gelinini istemediği için yemeğine zehir koymuş, ölecek mi acaba? Bugün ki dizilerin gündemi bunlar. Kaçanlar, aldatanlar; birbirini vuranlar, evlilik dışı hamile kalanlar vs. vs. Son günlerde yarışmalar çok gündemde, hele bir yemek yarışması var. Sizin için kutsal saylan nimetler maalesef çöplerde, para için nimete onca hakaretler sofrada birbirine bağırıp hakaret etmeler. Birde merakla izlenen kutu yarışmam var. Acaba bugün 500 bin lirayı kim alacak. Hiç emeksiz kazanılan paralar. Bunun gibi daha birçok yarışmalar. Hiç uğruna kaybedilen umutlar, İşte böyle dedelerimi Hırsızları bile iyiliksever diye izleye izleye hırsızlıklar içimize siniyor küfürler sanki hayatın içinde gibi ağzımıza yerleşiyor. Yavaş, Yavaş haberimiz olmadan ya da haberimiz olduğu halde karşı çıkmadan sanki istercesine. Televizyon hastalık gibi bir şey, bağımlılık yapan, uyuşturucu gibi, alkol gibi... Yavaş yavaş giriyor kana. Kimse istemese bile evinde çekip çıkaramıyor. İşte böyle sizce bizi bozan nedir. Bazen düşünüyorum da bizim yerimizde siz olsaydınız eğer ne yapardınız. Evet. Duyar gibiyim. Niçin bu illeti iyi yönde kullanmıyorsunuz. Dediğinizi. Niçin bu genç beyinlerin buzlaşmasına izin veriyorsunuz? Biliyorum siz atalarım bu gençleri vatan için millet için, ailesi için en güzel biçimde yetiştirebilmek için bu televizyonu iyi yönde kullandırıp o buzları çözdürürdünüz. Hale elinizde mi diyorsunuz. O zaman gelin beraberce seslenelim yetkililere... Dinimizin, örf ve ahlakımızın çökmemesi için üreten, çalışan, vatanına ve milletine hizmet aşkı taşıyan bir gençlik istiyorsak, televizyondan başlayalım... Yetkililerden televizyonu halkı iyi yönde yönlendiren ve bilgilendiren bir hizmet aracı olmasını istiyoruz. Sizi çok seven Lûtfiye Kübra. Download 1.63 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling