Radyo ve televizyon üst kurulu çocuklardan Televizyona Mektup
Download 1.63 Mb. Pdf ko'rish
|
E39051EB-8232-4CF7-8B7F-8560E3FE3FFA
- Bu sahifa navigatsiya:
- Gamze BEKTAŞ
Cansu Gizem ORAK
7/A Sınıfı Mehmet Gedik İ.Ö.O – Odunpazarı - ESKİŞEHİR Sevgili Televizyonum, Nasılsın? Görüşmeyeli epey oldu. Malum devir internet devri. İnsanlar artık senin düğmene bile basmıyorlar. Düğmene basmasalar iyi, tozunu bile almıyorlar. Seni üzmek istemezdim ama su bir gerçek ki artık seni kanalların insanları olumsuz etkiliyor. İşte bu nedenle seni kullanmak istemiyorlar. Sakın benim seninle ilgilenmediğimi aklından bile geçirme. Görüşmeyeli epey oldu dediysem, derslerden başımı kaşıyacak vaktim olmuyor da ondan dedim ki. Hem ben kim, internet kim? Zaten evde bir bilgisayarım bile yok. Yani bu konuda için rahat olsun. Senin de hissettiğin gibi biz seni her gün siliyoruz. Ayrıca sabah-akşam karşında seni izliyoruz. Yani değerini biliyoruz. Dünyada senin değerini bilmeyen çok insanlar var. Hatta bunlar öyle insanlar ki adını bile söylemeye utanıyorlar. Çünkü onlara göre sen çağ dışı kalmışsın. Zaten senin adını söyleyen de TV deyip geçiyor. Kardeşim, size televizyon demesi çok mu zamanımızı alıyor da TV deyip geçiyorsunuz? Özür dilerim, hata bende. Unutmuşum sizin bilgisayardan vakit bulamadığınızı, bilgisayar çağında yaşadığınızı. “İnsanoğlu nankördür.” diyorlardı da inanmıyordum. Ama şimdi inanıyorum. Çünkü insanoğulları nankör olmasaydılar seni ve kumandanı bir köşeye kaldırmazlardı. Senin yerine bilgisayarı koymazlardı. Sanki bilgisayar senden önce vardı. Sen bilgisayarın ağabeyisin. Doğrusunu söylemek gerekirse bilgisayar senden daha çok işe yarıyor ama senin yerini tutamıyor. Senin ilk çıktığın yıllarda herkes seni övüyordu. “Ne mucize aletmiş bu televizyon,” diyorlardı. Ama hiç kimse şimdi öyle demiyor. Seni allandırıp pullandırmıyorlar. Şunu bilmeni isterim ki insanlarla aranıza bilgisayar girdi. İnsanlardan bilgisayarı soğutmak da kolay, insanoğlu bu, 2-3 sene sonra yeni bir icat yaparlar. Böylece bilgisayarın yerini alır ve insanlar bilgisayarı unutur. Sen gönlünü ferah tut. Ama şunu da unutma ki: “Senin yerin apayrı. Sen ilksin ve daima ilk kalacaksın. İnsanlarla arana ne girerse girsin onlar seni hiç unutamayacak.” Ben seni unutmadım, sen de beni unutma. Gamze BEKTAŞ 8/B Sınıfı 75. Yıl İ.Ö.O - SAMSUN Dedelerimizin anlattığı masallar vardır ya: “Bizim zamanımızda böyle miydi? Biz televizyon bilmezdik. Haber alacaksak radyo açar oradan dinlerdik. O zamanlarda radyo pek moda. Karışık dönemlerde ise radyo hiç susmaz.” (sevimli, tonton dedeler.) O dönemin şartlarında bir radyo var. Türkçesi kirlenmemiş, haber ve iletişim aracı olarak kullanılan, evlerin neşesi olan radyo. Şimdilerin televizyonuna ve yayınına bakalım. Devlet kanalı dediğimiz kanalda bile düzgün Türkçe kullanılmıyor, toplumu zararlı alışkanlıklara itecek davranışlar yayınlanıyor ve daha sayamadıklarım. Kim suçlu? Sanatçımı yoksa sanatı doğru kullanamayan vatandaş mı? Haklı veya haksız yargısı yapmak yanlış olur. Gerçek olan şu ki, ortada düzeltilmesi gereken kocaman bir yanlış var. Nereden nereye... Biraz önce yayında gördüğüm acı olaya ağlarken şimdi toplumun haline ağlıyorum. Yazık, çok yazık... İletişim anlayışı o kadar değişti ki, artık insanlar yüz yüze bakmıyorlar bile. Tek o mu? “Gençlerin sigaraya başlama yaşı düştü, Türkçe kirleniyor, iletişim azalıyor.” Bunlardan yakınan biz değil miyiz? Öyleyse neden hala televizyonu doğru kullanmayı öğrenemedik de, olumsuz olan her davranışı kendimize aldık? İyi ki görmüyorsun arkadaşım şimdiki toplumu. Acınacak haldeyiz. Yazık, çok yazık... Download 1.63 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling