Radyo ve televizyon üst kurulu çocuklardan Televizyona Mektup
Download 1.63 Mb. Pdf ko'rish
|
E39051EB-8232-4CF7-8B7F-8560E3FE3FFA
Eyyup YETİM
8. Sınıf Nurçin Sayan İ.Ö.O. – Çankaya / ANKARA III. Kategori İkincisi Sevgili Televizyon Kardeş, Gözümü açtığımda seni gördüm. Beyaz camda renkli görüntülerle adeta büyüledin bizi. Rüyalarımıza girdin uyuduğumuzda. Gündüzümüzde ise bize arkadaş oldun. Madem sen bizim arkadaşımızsın. Sana duygularımı açmak istiyorum. Bu yüzden mektup yazmaya karar verdim sana. Bilmiyorum sana amca mı desem, yoksa baba mı. Teyze mi desem yoksa anne mi. Karar veremiyorum bir türlü. Ben 14 yaşındayım. Babam seni ben 3 yaşındayken almış, ara sıra nazlanmışsın. Görüntün kaybolmuş, sesin gitmiş, tamire götürmüş babam seni. Buldum; sana Televizyon Kardeş diyeceğim. Biz evde üç kardeşiz, bir de sen, olduk dört. Anne ve babamla birlikte yedi kişiyiz. Artık sen de bizim bir aile ferdimiz sayılırsın. Hele sana babam ayrı bir değer veriyor. Sen konuştuğun zaman babam bizi hiç konuşturmuyor. Annem dizi izlerken odadan çıkarıyor bizi. Bazen aklıma geliyor bizim içimizde anne ve babam en çok seni seviyorlar. Geçen gün hastalandım. Babam “Senin ki soğuk algınlığı, iki üç gün sonra geçer, doktora gitmeye değmez.” dedi. Ama sen Televizyon Kardeş hastalandın, babam hemen seni komşumuzun arabasıyla hastaneye götürdü. Bakıyorum sana ayrı bir değer veriyor. Anlayacağın bizden üstünsün... Televizyon Kardeş, sen mucizevî bir teknoloji aletsin. Seni kim dünyaya getirdi ise tebrikler. Bunca yıldır bizi aydınlattın, bizimle konuştun, bıkmadan usanmadan. Bilgi yarışmalarını ben hiç kaçırmıyorum. Annem de eğlence programlarını. Babam ise haberleri, küçük kardeşim de çizgi filmleri. Küçükken çizgi film izlemeye bayılırdım. O çizgi filmler o kadar inandırıcı gelirdi ki rüyamda bile onlarla oynardım. Hala öyleyim aslında. Vakit geldi mi ev halkı koltuklara dizilir, pür dikkat seni izlerdik. Bazen güldürürdün, bazen ağlattın, hatta korktuğun günler bile oldu. Sen hayatımın önemli bir kısmını aldın. Ama dur!.. Sen bizim evlerimize, odalarımıza kendin gelmedin ki. Seni biz getirdik, koyduk başköşeye. Gündüzleri üzerini oyalı bir örtü ile kapattık, gece yoruldun, biraz uyu da dinlen, diye. Bir defasında babaannem bizdeydi, onun sevdiği birini gösteriyordun. Baabaannem kalktı, ekrandan öptü onu. Çünkü sevdiği insanı başka nasıl görebilirdi ki... İyiliklerin saymakla bitmez. Uzun kış geceleri bizi eğlendiren, üşüyen bizlere sımsıcak dünyalar açan vefalı bir dost, gecenin ilerleyen saatinde kapısını açtığımızda rahatsız olmayan bir arkadaşsın sen. Bazen sana kızdığım da oluyor. Neden mi? Devamlı sen konuşuyorsun, bazen ben de sana konuşayım diyorum. Ses veriyorum, duymuyorsun beni. Madem arkadaşız, benimle biraz konuşsan ne olur... Senden en çok etkilenen çocuklar, Televizyon Kardeş. Daha sokak oyununun zevkine varmadan önce senin kucağına düşüyorlar, senin kölen oluyorlar. Aslında onların suçu yok. İyilik yaptıklarını sanıyorlar babalarımız annelerimiz. Yaz günleri mahallede saklambaç oynamak ne kadar tatlıydı, ne kadar bizleri eğlendirirdi. Oyunu unutturdun bize. Sakın bana kızma, yıllarca biz seni dinledik, şimdi de sen bizi dinle. Madem kardeşiz, duygularıma saygı duy. Ne dostlarımız bize geliyor ne de biz onlara gidebiliyoruz. Gidersek dizileri kaçırırmışız. İnsanlığımızı kaçırıyoruz haberimiz yok. Bak bahar geldi. Her taraf yemyeşil, hava da güzel. Güneşin sıcaklığını, doğanın güzelliğini, çiçeklerin kokusunu, suyun, rüzgarın sesini biraz da canlı olarak seyretmek istiyoruz. Senin karşında çok yemek yedik. Biraz da piknik yapalım bir ağacın altında. Dostlarımızı çağıralım, alalım yemeklerimizi, gidelim o eşsiz güzelliklere. Dolduralım hayatımızı oyunlarla, doğayla, kitapla ve insanlarla... Bana ayrılan yer doldu. Yayın hayatında başarılar diler, saygılarımı sunarım efendim. Hoşçakal Televizyon Kardeş!... Download 1.63 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling