Radyo ve televizyon üst kurulu çocuklardan Televizyona Mektup
Download 1.63 Mb. Pdf ko'rish
|
E39051EB-8232-4CF7-8B7F-8560E3FE3FFA
Hande BURAK
8/B Sınıfı 60. Yıl İ.Ö.O. – Darıca / KOCAELİ III. Kategori Mansiyon Dördüncüsü “OLMAZSA OLMAZ”IMIZ Elektronik yolla iletilmeyecek kadar değerli, nice özel duygular vardır. Ne cep telefonları ne internet, bir mektubun satırları kadar etkileyemez yürekleri. Ne var ki teknik yaşam, esir aldı her şeyimizi. Yarışma adına da olsa, “mektup” gibi bir nostalji yaşamak, çok keyifli!.. Günümüz insanı artık yalnız. Yol, trafik sorunu ve yorgunluk, çocuğumuzu eve mahkûm kılıyor. Koşullar, hobilerimizin gelişmesine olanak vermiyor. Herkesin bir kanalı var, dizisi. Televizyon tek eğlencesi, vazgeçilmezi. Dost ziyaretleri, aile sohbetleri de ekrana teslim şimdi. Okuma saatlerimizi çaldı, yemek düzenimizi... Renk renk, çeşit çeşit... Bir ziyafet sofrası gibi. Zevk ve beğenimize seslenen, ne ararsan var çünkü. Görgü ve deneyimlerimize çok şey katıyor. Sanat, kültür, politika, spor, eğlence... Uzak ülkeler, değişik coğrafya ve iklimler... Bitki örtüsü, gelenekler... Ne ucuz ve rahat bir turizm! Yorulmadan ve oturduğumuz yerden... Dayatma yok; teklif var, ısrar yok!... Anneannem, kaç gündür yanımızda. Koltuğu da televizyonun karşısında. Elinde kumanda; o kanaldan bu kanala!.. Ne yapsın? Hem yaşlı hem hasta. Ayağına dek hizmet. “Gezelim Görelim”lerle nice yörelere seyahat!.. Program ve izleme saatleri ailelerin kontrolünde olursa, alınacak güzel öğretiler var televizyonda. Evimizin neşesi ve eğlencesi olan dostumuza haksızlık etmeyelim; bilgi kutumuza, televizyona! Küçükler ve gençler adına kaygı vermiyor da değil. Kolaycı, bencil ve tüketici yaşam modelleri. Vurdulu kırdılı gösteriler. Seviye dışılıklar, yanlış yönlendirmeler... İzleyici önünde olumsuz tartışmalar. Güzel Türkçemizin kullanımında, özensizlik ve yozlaşmalar... Eğlenme, bilgilenme aracı olmaktan çıkma durumu. İşte, kaygılarımız bunlar!... Televizyonların sosyal sorumluluk gibi bir derdi olmalı. Yaşamın renklerini yansıtırken, geleceğin çiçekleri olan çocukları soldurmamalı. Programlar, değerleri tüketip, ruh sağlığı bozuk genç ve erişkin ordusu yaratmamalı. Diziler, korku üretmek yerine, ülkemizi kardeşlik bahçesine dönüştürmeyi hedeflemeli. Bireyin ve toplumun tek vazgeçilmezidir umut. Güvensizlik tohumları ekmek yerime; televizyon, şiddetin kaynağı değil, panzehiri olmalı. Toplumun ruh sağlığının da sigortası!... Bir misyon takınmalı diziler. Cesur işler yapılmalı. Hayatı yaşanılır kılmalı. Toplumsal ilerleme ve çağı yakalamanın pusulasıdır eğitim. Pusula bozulursa, tutturamayız yolu. Türkiye’nin çağdaş yüzü olan gençlerin eğitiminde, oldukça büyüktür televizyonun işlevi. Kültürle beslenmeyen eğitim, kökü çürük bir ağaç gibi. Bize tutulan bir aynadır TV. Neyi yaşıyorsak toplumca, onu gösteriyor bize. Neşeyi, hüznü, düş kırıklığını, güveni... Kırmızı çizgimizi koruyabilmeyi. İçimizdeki cıvıltıyı şarkıya dönüştürmeyi öğretiyor, beyin açlığımızı gidermeyi!... Sahibine göre değişir her şeyin değeri. Yarar görürsek iyi, zarar görürse kötü!.. Madalyonun iki yüzü var elbette. Yaşamımıza renk, anlam ve hareketlilik katıyor olmasına karşın; aileler olarak, “denetim, özen, duyarlılık” ihmallerimizi koyup bir yana... Hakkımız var mı, topu hep TV ekranına atmaya?!.. RTÜK, hazır olda her zaman, gerekeni de yapıyor. Toplumsal zedelemelere karşı kanalları uyarıyor, daha ötesi... Kapatıyor. Başına buyruk değil her şey. İşine gelmeyen programlarda, sen de kapatı ver düğmesini. İzlediklerim, sanki yaşamın kendisi değil mi? Öyleyse; neyi, kimden ve niçin saklıyoruz ki!.. Seviyorum TV’yi. Nereye, ne zaman ve ne kadar bakacağımı bilmem önemli. Herkes, bireysel yanlışlarından çıksın yola; televizyonları suçlayacağına. Tüm dünyaya odamızdan açılan bir penceredir o!.. Kitap gibidir; aç, aç oku!.. Kıymetini bilip haksızlık etmeyelim. Onsuz yaşamı bir düşünelim: Koca bir boşluk ve anlamsızlıktır saran odayı... Gözümüz kulağımızdır, kolumuz kanadımız... “Olmazsa olmaz”ımız. Dar bütçelerimizin kıskacında tek avuntumuz, özgürlüğümüzdür o!.. Bizi kanallardan koparmak yerine, kanalların önünü tıkayan çakılları, taşları, çalı çırpıları temizlemek, suyun gürül gürül akışını sağlamak daha mantıklı değil mi? Ülkemin geleceğine tek yatırımdır eğitim. İhmalinde; yarınlar hepimizden hesap sorar!.. Aileler, sanatçılar, program yapımcıları, tüm görsel ve işitsel medya! Aleyhimize işlemesin zaman. Haydi, iş başına!.. Saygılarımla. Download 1.63 Mb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling