Strateji ve aksiyon


Download 261.35 Kb.
bet1/6
Sana23.03.2023
Hajmi261.35 Kb.
#1287513
  1   2   3   4   5   6
Bog'liq
1200 strateji n strategy



Frequency index



1200 strateji n strategy

      • Strateji ve aksiyon planları olușturularak süratle uygulanmalıdır. Strategy and action plans should be developed and immediately put into practice.

6378 | 0.82


1201 ton n ton

      • Yüz ton aǧırlıǧındaymıș köprü. The bridge is said to weigh 100 tons.

5704 | 0.92


1202 ilçe n district, country

      • Operasyonu gerçekleștirenler ilçe emniyetidir. The district police carried out the operation.

6064 | 0.86


1203 anımsa v to remember, to recall

      • Eskiyi anlatıp, anımsayıp șarj oluyorlar. — They recharge themselves by talking about and remembering the past.

5947 | 0.88


1204 dernek n association, society

      • Dernek içinde kuryelik görevini üstlenmiști.

        • He had undertaken the courier service in the association.

1205 adım n step

      • Kadın bir iki adım adamın önünde yürüyor.

        • The woman is walking one or two steps ahead of the man.

5616 | 0.93


1206 aylık n monthly; salary

      • Aylık geliri 192 dolar. His monthly income is 192 dollars.

6342 | 0.82


1207 yazık n pity, shame

      • Ne yazık ki așk bitimli bir duygu It is a pity that love is a finite feeling.

5583 | 0.93


1208 nefes n breath

      • Soǧuktu, burnundan aldıǧı nefes duman olarak aǧzından çıkıyordu. — It was cold, the breath he took in through his nose was coming out of his mouth as vapor.

5994 | 0.87


1209 mali adj fiscal, financial

7084 | 0.73


1210 kapsa v to contain, to cover

      • Bilgi sadece doǧru olanı deǧil, yanlıș olanı da kapsar. Knowledge covers not

only what is correct but also what is wrong.
6015 | 0.86


1211 yazılı adj inscribed; written; registered

      • Krem rengi bir parșömen kaǧıdına yazılı mektubu okumaya bașladım. I started to read the letter written on cream-colored parchment paper.

5561 | 0.93


1212 amca n (paternal) uncle

      • Büyük amca vefat etti. The older uncle has passed away.

5955 | 0.87


1213 gelin n bride; daughter-in-law

5711 | 0.91


1214 personel n personnel, staff

      • Helikoptere personel ve malzeme yükleniyordu. The helicopter was being loaded with personnel and material.

1215 servis n service

      • Servis gayet aǧır olduǧu için çorba masanıza ulașana kadar soǧumuș oluyor. As the service is very slow, the soup is already cold when it reaches your table.

6389 | 0.81


1216 galiba adv probably, likely

      • Kadın erkek ilișkisi galiba tarihteki en hızlı deǧișim sürecini yașıyor. — Relationships between women and men are probably undergoing the fastest period of change recorded in history.

5853 | 0.88


1217 gösteri n show; performance

      • Ortaya çok kendine özgü bir gösteri çıkmıș.

        • It was a rather original show.

5773 | 0.90


1218 eleçtir v to criticize

      • Uzun uzun eleștirdi oyunu. He criticized the play at great length.

5699 | 0.90


1219 tatil n holiday, vacation; rest

      • Almanı evinde kısa bir tatil için konuk etti.

        • He had the German to stay at his home for a short holiday.

5690 | 0.90


1220 bacak n leg

      • Çiçek hastalıǧı kol ve bacak aǧrıları ile bașlar.

        • Smallpox starts with arm and leg pain.

5871 | 0.88


1221 fakülte n faculty

      • Fakülte bu ay sonu kapanacak. The faculty is going to close at the end of this month.

5796 | 0.88


1222 zayıf adj weak; thin

      • Hükümet kendisini zayıf hissedince hürriyeti sınırlandırmaya bașladı. When the government felt weak, it started to limit freedom.

5392 | 0.95


1223 tüketim n consumption

      • Taze sıkılmıș havuç suyu kürünün tüketim zamanı oldukça önemlidir. The consumption period for the freshly squeezed carrot juice cure is quite important.

6503 | 0.79


1224 huzur n tranquility, peace

1225 kedi n cat

      • Bahçe duvarından bir kedi belirdi. — A cat appeared from over the garden wall.

5985 | 0.86


1226 kahraman n hero, heroine

      • Hepsi kahraman gencecik ölen insanların.

        • The young people now dead are all heroes.

5834 | 0.88


1227 don v, n (v) to freeze (n) pants; frost

      • Hem okulda, hem evimizde donmuștuk ș boyu. We were frozen both at home and school during the winter.

      • Üstümüze sürekli su sıkılıyor, donumuz

sırılsıklam. — We are always sprayed with water; thus our pants are dripping wet.
5604 | 0.91


1228 maç n match

      • Son maç oldukça geç saatlerde bașladı.

        • The last match started at a very late hour.

13105 | 0.39


1229 halka n hoop; circle; ring

      • Korniște on altı tane halka var. — There are sixteen hoops on the curtain rod.

5501 | 0.93


1230 yayın n publication; broadcast

      • Arkadașım bana gazeteler, dergiler ve yabancı dillerde bir sürü yayın getiriyor. My friend brings me publications such as newspapers and magazines in foreign languages.

5766 | 0.88


1231 baǧlam n context

      • Duygusal baǧlam bilginin en iyi șekilde kodlanmasını saǧlar. The emotional context enables knowledge to be coded in the best way.

6037 | 0.84


1232 rakam n digit, numeral

      • Altı rakam seçilebiliyordu. Six digits could be recognized.

5961 | 0.85


1233 kuçak n generation

      • İki kızın arasında nerdeyse bir kușak farkı vardı. There was a gap of almost a generation between the two girls.

5588 | 0.91


1234 teori n theory

      • Çok sayıda teori üretildi. A large number of theories have been produced.

1235 eleman n staff, employee

      • Kendi alanında uzmanlașș eleman yok denecek kadar azdır. — The number of employees specializing in their own field is very few.

5952 | 0.85
1236 as v to hang, to suspend

      • Kitaplıǧa asılan levhada baǧıș yapanların ismi vardı. The donors’ names were on the plate hung on the bookshelf.

5547 | 0.91
1237 kadro n staff, personnel, group

      • Geniș bir kadro ile kendi bestelerimi seslendirmeyi șünüyorum. I am thinking of performing my own compositions together with a wider group.

6167 | 0.82
1238 seslen v to call out; to address

      • Daǧa tırmanmaya devam eden arkadașının arkasından seslendi. He called out to his friend who was continuing to climb the mountain.

5626 | 0.90
1239 devre n period; session; circuit

      • Herșeyin geçici olduǧu bir devre gelir. — There comes a period in which everything is temporary.

5637 | 0.90


1240 dayalı posp based on/upon
  1   2   3   4   5   6




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling