T. C. Fatih sultan mehmet vakif üNİversitesi LİsansüSTÜ EĞİTİm enstiTÜSÜ tarih anabiLİM DALI tarih programi yüksek lisans tezi


Download 1.3 Mb.
Pdf ko'rish
bet34/61
Sana16.06.2023
Hajmi1.3 Mb.
#1493146
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   61
Bog'liq
KUR UN

 
İdris-i Bitlisî’nin Selimnâmesinden öğrendiğimize göre Yavuz Sultan Selim 
Kudüs’ü ziyaret konusunda kararsız kalmış, ordunun durumunu da göz önünde 
bulundurarak yanındakilerle iştişare yapma gereği duymuştur. Eserde göze çarpan ise 
İdris-i Bitlisî’nin Yavuz Sultan Selim’e telkinleridir. Zira İdris-i Bitlisî âlem Padişahı 
olmanın yegâne vazifelerinden biri olarak Kudüs ziyaretini görmektedir. İdris-i 
Bitlisî’ye göre Peygamber halefi ve mukaddes beldelerin hâkimi olmak için “üç 
büyük mescit”ten biri olan Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmek elzemdir. İdris-i Bitlisî 
Yavuz Sultan Selim ile aralarında geçen konuşmayı şu şekilde nakleder: 
““İnsanları ancak üç mescit takviye eder; Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve 
benim mescidim.” Hadisinin mazmununu hatırlatarak bu haberlerle bağlantılı 
olarak şunu arz etti: Bu mukaddes toprakların hükümdarı olmak, zahiri ve 
manevi saltanat gereğince Hz. Süleyman ve Hz. Davud peygamberlere (selam 
üzerlerine olsun) mahsustur ve onlara nisbet edilir. Güçlü sultanlar ve 
padişahlar, Resulullah’ın halifesi ve o peygamberlerin halefleri 
mesabesindedirler. Menzil ve makama yakın olunması itibariyle halef olunana 
tazim ve saygı göstermekse yüce şanlı padişahlara layıktır. Padişahın 
146
İdris-i Bidlisî, a.g.e., s. 322. 


63 
haleflerinden ve atadıklarından biri sultanların odağı olan siz padişahın 
yakınlarına yolu düşüp bir maksatla padişahın sülk ve iktidar alanına 
yönelirse ve o halifeden ve haleften, saygı kurallarını yerine getirmek 
bakımından kibirlenme yoluyla gevşeklik başgösterirse, bu durum padişahın 
kutlu hatırına ağır geleceği, hatta incinmeye ve soğukluğa neden olacağı 
kesindir.
”147
Bitlisî’ye göre Padişah, Hadis-i Şerif üzerinden edilen sohbet üzerine Kudüs’e 
gitmeye karar vermiştir. 
“Bu söz akıl ve kavrayışın onayladığı bir söz olduğundan alem padişahı, 
mübarek Kudüs’e hareket etme görüşünü tercih buyurdu.”
148
 
Dönemin Selimnâmelerindeki bilgiler karşılaştırıldığında İdris-i Bitlisî’nin 
Selimnâmesinde Kudüs ziyaretinin daha ayrıntılı olarak yazıldığı görülmüştür. İdris-i 
Bitlisî’nin eseri dışındaki Selimnâmelerde Yavuz Sultan Selim’in Remle’de iken 
Kudüs’ü ziyaret etmek istediği kısa geçilerek ziyaret hakkında bilgi verilmiştir. 
Ziyaret esnasındaki en tafsilatlı bilgi kaynağımızı ise Silahşör’ün Feth Name-i Diyar-
ı Arab adlı eseri oluşturmuştur. 
Kudüs ziyaretinin en canlı şahidi verdiği bilgilerden yola çıkarak Silahşör 
lakaplı yazarımız diyebiliriz. Yazarımıza göre Yavuz Sultan Selim Remle’de üç gün 
kaldıktan sonra Kudüs’ü ziyaret etmek istemiştir. Eserin en dikkat çeken özelliği 
Yavuz sultan Selim’in Kudüs’te adım sayısına kadar yakından takip edilmesi 
olmuştur.
“Sultân-ı Rûm bu hâle vâkıf olup, Remle şehrine ericek yağma buyurup, 
kavm-i asker altın üstüne getirdiler. Şâh-i cihân üç gün ârâm kılıp arzûy-i 
Kuds-i mübârek kılıp, emr edip beş yüz piyâde tüfekçi ve bin güzîde sipâh 
hâzır olup Sultân-i Rûm süvâr olup azm-i Kuds kılıp revâne oldu. Bâkî asker 
147
İdris-i Bidlisî, a.g.e., s. 323. 
148
İdris-i Bidlisî, a.g.e., a.y. 


64 
Yûnüs Paşa bir şehr-i Remle önünde kalıp Şâh-ı Rûm vakt-i asr erince 
yürüyüp, Kuds-i mübârek’e erişip, şehr önünde bârgâh kurulup, attan inip bir 
az ârâm eyledi. Âdem salıp Mescid-i Aksâ hâdimlerine, salât-i mağribi 
Sultân-ı Rûm Mescid-i Aksâ’da edâ eder deyu tenbîh edip, hâdimler dahî on 
iki bin kandîl şu’lelendirip, Mescid-i Aksâ’ya zînet verdiler. Şâh-i cihân bir az 
ârâm kılıp, süvâr olup, yürüyüp, şehr-i Kuds’e girip, geçip harem kapısına 
erip attan inip evvel Kubbe-i sahrâ tarafına teveccüh kıldı. Elli beş hatve kat’ 
olup nerdübân mahalline erip, on beş kademe çıkıp altmış hatve birle Kubbe-i 
sahrâ kapısına erip, dühûl edip Rummân-i Dâvûd Nebî’yi, Nahl-i Hamze’yi 
ziyâret kılıp, Hacer-i Sahrâ’yı devr edip ziyaret kılıp on üç kademe 
nerdübândan sahrâ altına inip iki rik’at namâz-ı hâcet kılıp yine taşra gelip 
Sahrâ’nın sol tarafında mihrâb önüne erip namâz kılıp arz-ı hâcât kılıp Nusret 
temannâ eyledi. Namâzdan fâriğ olup Kubbe-i Sahrâ’dan taşra gelip 
hâdimlerine in’âm ü ihsân kıldı. Şâh-i cihân yürüyüp Sahrâ soffasından nüzul 
edip yüz elli hatve birle sahn-i haremi kat’ edip Mescid-i Aksâ bâbına erdi. 
Hâdimler kâfûrî şem’ler birle karşı gelip, istikbâl kılıp Sultân-ı Rûm dahî 
kapıdan dühûl edip Mescid-i Aksâ içine nazar salıp gördü kim hâdimler on iki 
bin kandîl birle Beyt-i Mukaddes’e zînet vermişler, yürüyüp yüz seksen beş 
hatve kat’ edip mihrâbın önüne erip, salât-i mağrib hâzır olup edâ edip 
namâzdan fâriğ olup mihrâbın önüne gelip iki rik’at namâz-ı hâcet edâ edip 
zikr ü tilâvet’e meşgul olup el götürüp niyâz eyledi.
”149

Download 1.3 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   61




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling