Turkcha matnlar va darslar Türkçe metinler ve dersler.: İmtihonda insho qanday yoziladi?
Download 1.14 Mb. Pdf ko'rish
|
Toxirov Sunnatilla. Konuşma cevapları
bankaları ve değişik kredi kartı seçeneklerini detaylıca inceleyerek en çok
harcama yaptığınız kategorilerde en çok kolaylık sağlayan kartı seçmeye çalışırsanız en azından ufak da olsa bir tasarruf yapmış olursunuz. 4. Buzdolabınızı gereksiz malzemelerle doldurmayın. Buzdolabınızda eksik malzemelerin olması emin olun bozulmuş fazla sayıda malzemenin olmasından çok daha iyidir. Bu nedenle alışverişinizi yaparken aç gözlü olmaktan kaçının ve aldığınız ürünlerin miktarlarına, bu ürünlere ne kadar ihtiyacınız olduğuna iyi bakın. 5. Karmaşık elektronik aletlerden biraz uzak durun. Piyasadaki çok sayıda cep telefonu, müzik çalar, tabletler ve benzeri elektronik aletler insanın iştahını kabartıyor. Ama bu ürünlerin birer cep yakıcı olduklarını da unutmamak gerekir. Elektronik aletlere ihtiyacınız olduğunda en pahalı seçenekler yerine, gelecekte değiştirmek üzere daha cazip fiyatlı ürünlere yönelebilirsiniz. Ayrıca sizi heveslendiren ürünün yeteneklerine gerçek anlamda ihtiyacınız olup olmadığını uzun bir süre düşünmeniz ekonomik açıdan daha sağlıklıdır. 6. Elektrik, su ve gaz harcamalarınızı sınırlayın. Saatlerce açık duran bilgisayarlar, traş olurken kapatılmayan musluklar ve gereğinden fazla ısıtılan odalar öğrenci evlerinde sık sık karşılaşılan durumlardır. Alışkanlıklarınızı gözden geçirerek faturalarınızı hatrı sayılır oranlarda düşürebilirsiniz. İhtiyacınızdan daha büyük ve boş odalarla dolu bir ev yerine ufak ve yeterli bir evde yaşarsanız hem faturalarınıza hem de kiranıza iyi anlamda yansıyacaktır. 7. Gireceğiniz ücretli sınavlara iyi karar verin. Kariyer planınızı iyi düşünerek uygun sınavlara girmeniz hem boşa vakit harcamanıza engel olacaktır hem de tasarruf yapmanızı sağlayacaktır. 8. İkinci el eşyaları kaçırmayın. Genellikle öğrenimini bitiren öğrenciler evlerindeki pek çok eşyayı satmaya çalışırlar. Siz de evinize eşya almak istiyorsanız internette bulabileceğiniz ilanları kaçırmayın. Bir yatak için belki en iyi seçim olmayacaktır ama beyaz eşya, dekorasyon eşyaları gibi konularda oldukça iyi bir alışveriş olacaktır. 9. Kütüphaneleri kullanın. Sınavlara hazırlanıyor, tez yazıyor veya akademik bir çalışma yapıyor olabilirsiniz. Genellikle her üniversitenin kendine ait bir kütüphanesi olur ve ücretsizdir. Bir sürü yerli-yabancı kaynağa para vermek yerine buraları araştırırsanız büyük masraflardan kaçınabilirsiniz. Ayrıca arkadaşlarınız ile ortak kitaplar kullanarak daha az maliyetle eğitiminizi sürdürebilirsiniz. 63.KRONİK ŞANSLI MI, KRONİK ŞANSSIZ MI? Kronik şanslı mı kronik şanssız mı? “Her ikisi de...” deyip işin kolayına kaçmayalım. Gelin biraz irdeleyelim bu konuları. Her ne kadar başımıza gelenlerin bir kısmının sorumluluğunu alsak da büyük bir kısmını "Eee ama şans da çok önemli!" deyip sorumluluktan kaçmaya çalışıyoruz. Şansın doğuştan geldiği ve yaşam koşullarının gelişmesinde belirleyici olduğu noktasında da bırakıyoruz. Doğacağımız aileyi, ülkeyi, çevreyi, cinsiyeti, vs. seçemeyişimiz de bunu ispatlamak üzere sıkça kullandığımız iddialardan. Bunun yanı sıra yoksul ya da dar imkânları olan ailelerde doğanların şanssız, zengin ailelerde doğanların ise şanslı olduğunu belirtip başarıya giden veya gidemeyen yolları bu şekilde açıklamak, genelde ülkemizde ve tüm toplumlarda yaygın. Bilinçli gayretin belirleyici olduğunu kabul edenler olsa da talih, kader, kısmet gibi kavramların etkisini önemseyenler hâlâ çoğunlukta. Çoğumuza, "İnsan şansı veya şanssızlığı ile doğar, şanslı insanlar da daha başarılı olur, nadir olarak talihsizliğini iyiye döndürebilenler de vardır ancak istisnalar kaideyi bozmaz." ifadesi, epey rahatlatıcı geliyor. Doğal olarak şans ve kısmet gibi açıklamalar, ağzında altın kaşıkla doğmasına rağmen kötüye giden ve şanssızlığa uğrayan kader kurbanları için de yapılıyor. Şanslıyken şanssız olmak daha kolay, tersi ise daha zor diye kabul ediliyor. Kendini "şanslı" ve "şanssız" diye ifade eden kişiler üzerinde yapılan ve yıllar süren araştırmalar ise farklı bakış açıları getiriyor. Ve deniyor ki şans ya da şanssızlık diye ifade edilen durumlar, evrenin sunduğu sonsuz olasılıklar arasından bireyin yaptığı seçimlerin sonucudur. Kuantumcular, fütüristler, yani olasılıkların teorisyenleri, beynin sadece "olası olduğuna inandığı" şeyleri görecek şekilde çalıştığını iddia ediyorlar. Yapılan deney ve çalışmalara göre, bir şeyi ancak belleğimizden yansıdığı zaman, yani biliyorsak algılayabiliyoruz. Beyin üzerinde yapılan çeşitli psikoloji testleri de bunu destekliyor. Tanıdık ve bildik olanları algılamaya ve kabul etmeye daha yatkı- nız. "What The Bleep Do We Know?" belgeselinde bununla ilgili güzel bir örnek verilmiş. Kristof Kolomb’un gemileri Karayip Adaları ufuklarında görülmeye başlandığında yerliler daha önceden bildikleri, gördükleri, umdukları bir şey olmadığı, beyinlerinde öyle bir kayıt, algılama bulunmadığı için gemileri göremezler. İçlerinden sadece bir tanesi, denizdeki dalgaları fark edip bunların neden birdenbire ortaya çıktığını anlamaya çalışırken bir süre sonra gemileri görmeyi başarır. Koşup kabilesine haber verir, gördüklerini anlatır. Önce göremezler. Bir süre sonra, arkadaşlarına inandıkları, güvendikleri için diğer yerliler de gördüklerini algılamaya başlarlar. Aslında bizler olanaklar, olasılıklar içinde yüzüyor ancak beynimizi, kendimizi kısıtladığımız ve bu yüzden de ummadığımız için bunları göremiyor, algılayamıyor, olanakları çoğaltamıyoruz. Es kaza algılarsak da hemen kendimizi o şeyin ne kadar ulaşılamaz, yapılamaz, vs. olduğuna inandırıyoruz. Arkalarından bakıp da fark ettiğimizde ya da başkalarının eline geçtiğini gördüğümüzde de "kaçan fırsatlar" ya da "pişmanlıklar", kısacası "şanssızlıklar" arşivlerimize atıp sohbetlerde bol bol anlatıyoruz. Oysa şanslı diye nitelenen insanlarda çok tipik ortak özellikler saptanmış. Kendilerini şanslı olarak kabul edenlerin neredeyse tamamı, iletişime çok açık, aktif, pozitif, eğlenceli, sorgulayıcı, kararlı ve kendilerine, çevrelerine güvenliler. İç seslerini dinlemeyi ve ne istediklerini biliyorlar. Daima iyiyi umuyor ve olasılıkların, yani şanslı olabileceklerin durum, fırsat sayısını artırıyorlar. Asla pısırık, çekingen, pasif değiller. Bu türler, kronik olarak "ŞANSLI" olduklarını iddia edenler oluyor. Kendini şanslı zanneden, ama aslında yukarıda sayılan özelliklerini kullanarak ve geliştirerek yaşamlarının dümenini ellerinde tutanlar, her zaman rotalarını önceden belirlemiş olarak yola çıkanlar. Yani planlılar... Onlar, daima, yılmadan, bıkmadan, söylenmeden hedeflerine koşuyorlar. Şanssızım, "Ama yapamam ki, ama bana şunu ettiler." diye mızırdanmıyorlar. |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling