Adli sosyal hizmet: yaklaşim ve MÜdahale
UYGULAMADA YAŞANAN SIKINTILAR
Download 57.26 Kb.
|
ADLI SOSYAL HIZMET ADALET MEKANIZMASINDA
- Bu sahifa navigatsiya:
- Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği’nin
UYGULAMADA YAŞANAN SIKINTILAR
Adalet mekanizması pek çok disiplinin yer aldığı karmaşık bir sistemi içermektedir. Bu nedenle Maschi ve Killian (2009), adli sosyal hizmeti, işbirliğini esas alan bir anlayış ile açıklamışlardır. Adli mekanizma içindeki uygulamaların doğası gereği içerdiği karmaşıklığın, işbirliğinin esas alınması ile çözümlenebileceğini önermektedirler. Ancak adli mekanizmanın bu doğası, bazı durumlarda bu alanda çalışan sosyal hizmet uzmanlarının bir takım zorluk ve sıkıntılarla karşı karşıya kalmalarına neden olabilmektedir. Alandaki literatüre bağlı olarak bunlardan bir kaçı derlenmiştir: Bu zorlukların yaşanmasındaki etkenlerden biri, adli sosyal hizmet uygulamalarının, genel sosyal hizmetin ana uygulama alanları içerisinde küçük bir oranla görülmesidir. 2007 yılında Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği’nin (NASW) yaptığı araştırmada tüm alanlarda çalışan sosyal hizmet uzmanlarının sadece %1’i adli sosyal hizmeti, sosyal hizmetin ana uygulama alanlarından biri olarak göstermiştir (Whitaker & Arrington, 2008, akt. Young, 2014). Bu durum, adalet mekanizmasında rol alan adli sosyal hizmet için, adli meseleleri ve uygulamaları da kapsayan ve bu alana has, “uygulama standartlarının ve beklentilerinin” oluşmasında handikaplar oluşturmuştur (Munson, 2011). Ayrıca bu bakış, eğitim programlarına da kısmen yansımıştır. Adli konular ve adli bilimler, sosyal hizmet eğitiminin küçük bir oranını oluşturmaktadır (Young, 2014). Bir diğer zorluk ise adalet mekanizması içerisinde sosyal hizmet uzmanı açısından sistemsel yükümlülükler ile mesleksel görev ve değerlerin çatışmasıdır (Baykara-Acar, 2014; Dane & Simon, 1991; Gökçearslan-Çifci & Gönen, 2011). Çünkü topluma kazandırmanın ıslah edici felsefesi, ceza vermenin ıslah edici felsefesine göre oldukça farklıdır ve ceza anlayışının ağır bastığı durumlarda adalet mekanizması, sosyal hizmet uzmanı açısından daha çetrefilli bir konuma geçmektedir (Young, 2014). Ayrıca adalet mekanizması içinde yer alan adli birimler, çok çeşitli uygulamaları yapan değişik alanlardan profesyonellerin çalıştığı yerlerdir (örneğin kolluğun çocuk birimleri; soruşturmacı, idari personel ve sosyal hizmet uzmanlarının bir arada çalıştığı yerlerdir). Buralarda, adli sosyal hizmet uzmanının, sosyal hizmet anlayışından getirdiği yardım modelleri, bazı durumlarda diğer profesyonellerin yaklaşımlarıyla çakışabilmektedir. Çünkü soruna yaklaşım şekilleri açısından güvenlik ve tedavi-rehabilitasyon anlayışları birbiri ile çelişebilir (Young, 2014). Adli sosyal hizmetin yeni yeni gelişen bir alan olması nedeni ile benzer sıkıntılar ülkemizde de çeşitli konular açısından yaşanmaktadır. Bir başka etken de, adalet mekanizmasında görev alan sosyal hizmet uzmanlarının sayıca azınlıkta olmalarıdır. Bu da alandaki diğer profesyonellere göre sosyal hizmet uzmanlarının küçük bir oranda kalmalarına neden olmakta ve iş yoğunluğu açısından bir zorluk oluşturmaktadır. Baykara-Acar (2014)’ın ülkemizdeki adli sosyal hizmetin tarihsel gelişimini ele aldığı yegâne çalışmasına göre de, sosyal hizmet uzmanları özellikle son 10 yılda daha fazla oranda adli birimlerde görevlendirilmişlerdir ancak bu oran aynen uluslararası literatürde olduğu gibi genel nüfusa oranla oldukça azdır. Adli sosyal hizmet uzmanlarının adalet mekanizması içerisinde yaşadıkları bir diğer sıkıntı ise bu mekanizmada çalışan diğer profesyoneller tarafından adli sosyal hizmetin ne iş yaptığının bilinmemesi, başka işlerle karıştırılması ya da görevi dışında roller (yatıştırıcılık gibi) beklenmesidir (Baykara-Acar, 2014; Pollack, 2003, akt. Butters & Vaughan-Eden, 2011). Baykara-Acar’ın (2014), ülkemizdeki adli sistem içerisinde sosyal hizmet anlayışının gelişimini anlattığı çalışması bu noktayı çok iyi örneklemiştir: Çalışmasında yer alan bir sosyal hizmet uzmanı, çalışmış olduğu çocuk mahkemelerinde, ilk yıllarda, hâkim ve savcılara sosyal hizmet uzmanın ne iş yaptığını anlatmakla uğraştığını belirtmiştir. Ayrıca sosyal hizmet alanı adalet mekanizmasında kendini kabul ettirme konusunda daha fazla sorun yaşamaktadır. Kısaca özetleyecek olursak; doğası gereği adalet mekanizmasının zor süreçleri içermesi, adalet mekanizması içerisinde yer alan sosyal hizmet uzmanlarının bir profesyonel hizmet alanı olarak yakın zamanlarda görev alması, birimdeki diğer profesyonellere göre sayıca az olmaları, ceza adaleti anlayışı ile sosyal hizmet anlayışının yaklaşım açısından bazı durumlarda çatışması ve sosyal hizmet alanının adalet mekanizması içerisinde ne iş yaptığının anlaşılmasında yaşanan sorunlar, adli sosyal hizmet uzmanının adalet mekanizmasında yaşadığı genel-somut problemlerdir diyebiliriz. Ülkemiz açısından bakıldığında bu sorunların azaltılmasında ve alandan gelen rollerle kurumsal roller arasında meydana gelebilecek karmaşanın önlenmesinde, adli sosyal hizmet uzmanlarının kendi alanına has “uygulama standartları ve beklentileri” ile yaklaşım şekillerini düzenleyecek “etik standartlar” oldukça önemli katkılar sunacaktır. Adli sosyal hizmet, sistem içerisinde daha etkin şekilde yer aldıkça ve müdahalelerde bulundukça, yukarıda bahsedilen sorunlar da zamanla daha makul seviyelerde kalacaktır. Download 57.26 Kb. Do'stlaringiz bilan baham: |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling