Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ
F. Şah İsmail’in Sultan Selim’e Yazdığı Cevap ve ilk mektubu
Download 6.7 Mb. Pdf ko'rish
|
- Bu sahifa navigatsiya:
- G. Sultan Selim’in Şah İsmail’e IV. Mektubu ve Çaldıran Savaşı
F. Şah İsmail’in Sultan Selim’e Yazdığı Cevap ve ilk mektubu: Bu halde Sultan Selim Yassı Çemen‟deyken 3. mektubunu ġah Ġsmail‟e yazdıktan sonra ġah Ġsmail ilk mektubunu Miladi 1514 Temmuz ayının 18. (Hc. 920, Cemazeyilevvel
ayının 25.si) günü cevaben ona gönderdi. 1030 Bu mektub muhabbetle dolu selam ve dostlukla bitiĢik olan mesaj, yeĢil cennette yaĢayan, Ġslam hamisi, kudretli saltanatına gözleri gibi bakan hazret, ilahi padiĢah, din, dünya ve saltanat için savaĢan, Sultan Selim Allah senin devletini sonsuza kadar korusun ve mutlu etsin, yol gösterici ve nefis kılsın hitab etmiĢtir: “Muhabbet ve sevgiyle dolu olan selam İslam-penah, saltanat destgah, el-manzur bi enzarü‟l-mülkullah, mübarız‟d-devle ve‟l-saltana ve‟d-dünya ve‟d-din Sultan Selim Şah‟a (Allah onun ebedi devletini teyid etsin ve ebedi saadetle devam ettirsin) hediye olsun. Sonrası bu şerefli yazıların her biri mertebelidir. İkincisi olmayan hiçbir şeyin üçüncüsü olamaz . Düşmanlığı bildiren yiğitlik ve cürete dayalı bu şerefi mektuplar “eş-şey la-yünsa illa ve kad yuslisun” derecesine varmıştır. Ondan büyük haz aldım. Fakat onun başlangıç ve menşeinin ne olduğunu anlayamadım. Cennet-mekân Allah‟ın ışık ve kanıtı olan babanız, zamanında benim hareketimizin sebebi Rum ülkesinde Alaüddevle Dulkadir‟ın kustahlığıydı. Her iki taraf arasında dostluğun dışında başka bir şey yok. Babanızın zamanında Trabzon valisi olan o Alahazrete de dostluğumu izhar ettim. Şimdi bu kırkınlığın ve saltanat iktızasınca bu hususa azmetmenizin sebebi nedir anlaşılmadı. nazım: ٍٓک ٌاًَ اـ كُک ٌاهیٔ ّک ٍفٌ ٌكَاٌن ییاظ ّت ِىیرٌ “Sözü savaşı öyle bir yere vardırır ki Kadim olan ocağı yıkıp, harap eder”.
1030 Hoca Saadettin, Tacüt-Tevarih, c.II, s. 252. 339
yerleşimleri bizim yüce ceddimizin (Allah‟ın, rahmeti hepsinin üzerine olsun) mürididir. İkincisi şudur ki; benim sizin din yolunda savaşan hanedanın atalarıyla muhabbetimiz çok eskiye gider, Timur‟un zamanındaki ait bir kargaşanın o ülkenin üzerine çökmesini istemiyoruz. O kadar rencide olmak istemiyoruz; neden birbirimizi incitelim. Sultanların arasınkai düşmanlık eskilerde kalmıştir; Beyit: كْقناكتا هیًِّ ةن هت ٌّٕت ّک گُذ قهیگ ن اُک نق یٍک کهي ئهػ “Erüsı mulk kesi der kenar gired teng Ke büse ber lebı şemşirı abdar dehed” “Saltanat gelinini yanı başında isteyen herkes Suyunun iyice almış kılıca öpücük verir” Ama edebi terk etmek ve uygun olmayan cümleler sultanların şanında değil. Sanki o söylenen kelimeler afyon kullanan ve Allah‟a inanmayan kâtiplerin yazısı gibi, 1031 afyonun etkisi gittikten sonra yeniden var olmaları için başının kuruluğundan ve neşesizlikten (afyonsuzluktan) bunalmış tiryaki muharrerlerin düşünceleriyle yazılmış ve gönderilmiştir. 1032 Zannedersem bu kadar bekleme bu zaruretten hali değildir. Buna dayanarak mühr-ı hümayunla mühürlenmiş ve keyfiyet-i hassa ile dolu altın bir hokka en yakınlarımdan, sağlam ve güvenli, Şah Kulu Ağa-yı hizmetçi (selametle rızklandırılsın) ile gönderildi. Eğer lazım olursa kullanın. Çabucak yanına ulaşırlar. Allah‟ın yardımıyla takdir perdesinde ne gizli ise ortaya çıkar. Ama kimsenin sözüne bağlı kalmayın, kendi fikrinizle hareket edin ki
1031 Hammer Purgsthal, Osmanlı Tarihi, c. II. s 837. 1032 Sultan Selim esrar kullanmağa alıĢkınlığı varmıĢ, Lord Everesley, Op. Cit. P. 107; Pourgeshtal, s. 836; Edward Brown, Op. Cit. P. 137. 340
avlanıyorduk 1033 . Derhal savaş tedarikiyle meşgul olduk ve aramızdaki dostluktan dolayı bu cevabı yazdım. Siz nasıl isterseniz öyle davranın; Şiir: قاركاهت قاركا ن ق ّک هْ یهػ لا ات خاكاکي هیق ٍیا نق ىیقهک ّتهعذ ًت “Bes tecrubı kerdim der in deyrı mokafat Ba Al-ı Ali her kı der oftad ber oftad” “Öyle çok tecrube ettim bu mükâfat tapınakta Hz. Ali‟nin ailesiyle (Safevi hanedanıyla) kim uğraşırsa yok oldu” Elçimizi incitmeyip geri gönderesiniz ki, Ayet: “Hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü üslenmez” 1034 Eğeri iş savaşa dönerse geciktirmek ve gevşemeyi caiz etmeyin. Ama akıbetini düşünün. Ve‟s-selam” 1035 . ġah Ġsmail bu mektupta Sultan Selim‟i değerli unvanlarla zikrediyor. Kendisiyle Sultan Selim‟in arasındaki düĢmanlığın nedenini kabul etmiyor. ĠliĢkilerinin eskisi gibi özellikle Sultan Selim'in Trabzon valisi olduğu zamanki gibi olmasını istiyor. Tehdid olarak Selim değil Alaüddevle Dulkadir‟i görüyor. Sonunda mektubunu av esnasında size cevap yazıyorum ve eğer mektubuma olumlu cevap vermezsen savaĢa hazırım, nasıl istersen öyle yapabilirsin diyerek bitiriyor. ġah Ġsmail bu mektupta kendini öğüt verici ve sabırlı biri olarak gösteriyor. Osmanlı imparatorluğu yerleĢmiĢ ve devamlı bir devlet olduğu için ġah Ġsmail bunu Sultan Selim‟e edeple yazdığı mektubunda hatırlatıyor. Diğer taraftan Sultan Selim Ġslam dünyasında hilafet iddiasında bulunduğu için ġah Ġsmail buna dikkat ediyor. Sultan
1033 Anonim, Cıhanguşayı Hakan, 495 belge. 1034 En-neml Süresi, 164. Ayet. 1035 Feridun Bey, Munşetaus-Selâtin, c. 1, s. 356-357. 341
Selim hilafetin kendisine Mısır Memlükler‟i aracılığıyla aktarılmıĢ olduğunu senetle iddia ediyordu. Bu mektup ne kadar kısa olsa da anlam yönünden tarihsel bir önemi kapsamaktadır. Aynı zamanda ahlaki ve sosyolojik konulara da mektupta değinmektedir. Timur‟un saldırısını hatırlatarak Sultan Selim‟e Ģöyle diyor: ''Eğer savaĢta ısrarlı olursan Yıldırım Bayezid Atanın durumuna uğrayacaksın'' diyerek uyarmaktadır. Sultan Selim ġah Ġsmail‟in ona verdiği cevaba öfkelenerek 4. Mektubunu Diyarbekir‟in ilçesi Çermük‟te yazıyor. 1036
yakılmıĢ nedeniyle Sultan Selim zahire azınlık nedeniyle yaklaĢık iki hafta Erzincan‟da mecbüren duraklamıĢtır. Donanmalar ile Trabzon‟a gelen mühimmat (zahire ve saman) Erzincan‟a eriĢene kadar yaklaĢık iki hafta Osmanlı ordusunun zamanının kaybetmesine ve ordunun sıkıntı yaĢanmasına neden olabilirdi. Bu nedenle Selim bir zaman ordu bir daha önceki gibi isyan çıkarmasın ve zamanını boĢ geçirmesin diye onları bazı iĢlere görevlendirdi. Bu komutanlardan ġehsuvar-Oğlu Ali Bey‟i esir almaya, Akkoyunlu FerruhĢad Bey‟i Tercan‟a, Mihal-Oğlu Mehmed Bey‟i de Bali Voyvoda ile birlikte göndermiĢtir. FerruhĢad Bey de Tercan valisi Emir Ahmed‟i esir alarak, ġehsuvar-Oğlu Ali Bey‟in aldığı bazı esirlerle geri dönmüĢlerdi.
1036 Emir Mahmud Hondmir, a.g.e, 159. Yaprak. 342
Sultan Selim ġah Ġsmail‟in mektubunun içeriğinden, ġah Ġsmail‟in savaĢçılığını faydasız ve savaĢmakta ciddi olmadığını, anlamıĢtı. Sultan Selim bu kadar uzun mesafeyi geldikten sonra savaĢmadan dönmek istemiyordu. Ama ġah Ġsmail soğukkanlı davranarak ve kurnaz bir Ģekilde
yol üzerindeki köyleri harap ederek ve tahılları yakarak Selim‟in moralini bozmuĢ, kin ve öfkesini daha da arttırmıĢtır. Böylece ordu açlık ve kıtlığa mahküm olmuĢ mevcut yiyecek askerlere karneyle dağıtılmak zorunda kalınmıĢ ve ordu ne kadar ilerlese de yenilgeye daha da yaklaĢmıĢtır. Sultan Selim, ġah Ġsmail savaĢtan kaçınırsa ne yapacağını düĢünüyordu.
ġah Ġsmail‟in davranıĢından dolayı Selim‟in dengesi bozulmuĢtu bu nedenle siyasi usluba aykırı olarak Ġsmail‟in gönderdiği elçi heyetinin baĢında bulunan ġah Kulu‟yu öldürdü. 1037 Bütün ordu ve siyasetçilerde bu iĢin bir sonunun olmadığı düĢüncesi oluĢmuĢtu. Selim‟in küçüklükten beri nedimi olan Karaman Beylerbeyi Hemdem PaĢa‟yı komutanlar ve askerlerin Ģikâyetlerini ulaĢtırmak ve ilerlemeden vazgeçmek için Sultan Selim‟in yanına gönderdiler. Hemdem PaĢa ordunun isteğini izah etmeden Selim öfkelendi konuĢmasını kesti ve Hocasının boynunu derhal vurdurttu. 1038
ġeyhülislam Zenbilli Ali Cemali Efendi “Hemdem PaĢa‟yı hangi hükme dayanarak katlettiniz?” diye sorunca; Allahü Teala buyurur ki: “Ey Peygamberim Eshabının iĢ hususunda fikirlerini al MüĢavereden sonra da bir Ģeyi yapmaya karar verdin mi, artık Allahü tealaya güven ve dayan! Gerçekten,
1037
Hammer Purgsthall, Osmanlı Tarihi,
c. IV, s. 130. 1038 UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c. II, s. 263-264; MüneccimbaĢı, Sahâifu‟l-Ahbâr, çev. N. Ahmed, c. III, s. 451; Solakzade, Solakzâde Tarihi, s. 364. 343
Allahü Teala tevekkül edenleri sever” 1039 ayete kerimesine muhalefet ettiği için öldürttüm. Hemdem yerine oğlum Süleyman bile olsa, aynı Ģekilde boynunu vormaktan asla çekinmezdim” dedi. Bunun üzerine yeniçeriler bir müddet Ģikâyetlerini bıraktı. 1040
Ancak 14 Ağustos Selim Çermük‟ten EliĢkerd‟e gelince tekrar isyan açtılar ve 500 yeniçeri Selim‟in çadırını ok ve korĢuna dizdiler. Sultan Selim iĢin teĢvikçilerini öğrenmiĢ, ama Ģimdilik bir Ģey yapmamıĢtır. 1041
Erzincan‟da Selim ulemaları susturmak için umeralardan Zeynel PaĢa‟nın Karaman Beylerbeyi tayin ederek Hemdem‟in yerine atadı. Daha sonra Fırat kenarından hızlıca Diyarbekir‟in ilçesi Çermuk‟e geldi. Buradan ġah Ġsmail‟i savaĢa çekmek için kıĢkırtıcı ve tahkir eden Türkçe dördüncü mektubunu gönderdi. 1042
Ona mektupla birlikte çarĢaf, süs eĢyaları, bir takım bayan elbisesi v.b gönderdi. 1043 Sultan Selim ġah Ġsmail onun yaptığı gibi gönderdiği elçiyi öldürmesin diye mektubu kendi adamları ile göndermedi. Ġran‟dan gelen elçi heyetinin diğerlerini esir almıĢtır. Esir düĢen adamlardan iki kiĢiyi seçmiĢ ve mektubu onlar vasıtasıyla ġah Ġsmail‟e göndermiĢtir: 1044
1039 Al-i Ġmran süresi, 159. Ayet; Feth Süresi, 29. Ayet. 1040
1041
UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c. II, s. 264; MüneccimbaĢı, Sahâifu‟l-Ahbâr, çev. Ġ. Erünsal, c. II, s. 460. 1042
Tansel, Yavuz Sultan Selim, s. 48; Haydar Çelebi, Ruzname, s. 461; Bitlisi, Selimname, s. 157. 1043
Erzurumi, İnkılâb-ı İslam, s. 174-175. 1044
Hammer Purgsthall, a.g.e,
c. II, s. 838. Bazı trihçiler mektubun Bali Bey tarafından esir edilen iki KızılbaĢ vasıtasıyla gönderildiği kanaatindadırlar. 344
Şunu bil ki, herkesin uyması ve kabul etmesi zorunlu olan buyruğumun tuğrası sana ulaştı! Senin mektubun benim saadet sermayesi olan eşiğime erişti. Cesur cümlelerle başlayarak gönderdiğin mektubunda ne kadar cesaret sahibi olduğunu göstermiş; hareketini hızlandırarak beni beklemekten kurtar demişsin. Ben yiğitlere yaraşır bir güçle uzak yollardan sayısız askerlerle, yardım ve zafer nişanı olan bayraklarla, birçok aşamalar ve menzillerden geçtikten sonra senin ülkene girdim. Her zaman olduğu gibi emir ve hüküm sahipleri olan Sultanların ve değer sahibi Hakanların memleketleri onların eşi hükmünde sayılır. Mertlikten herkesin nasibi, cömertlikten bir pay, söylediklerime göre eğer senin yüreğinde biraz cesaret varsa, Yiğitlikten nesibini almış bir kimse namusuna taarruz edilmesine razı olmaz. Bununla beraber şimdi benim zafer kazanarak senin memleketine girmem üzerinden günler geçti; ama senden ne bir alamet ne de bir nişan bulunmadı. Vücudundan hiçbir eser aşikâr değil. Öyle saklanıyorsun ki, yaşamın ve ölümün birbiriyle eştir. ا ٌاهکّن نٕياَ ات كُیٕگت ٌاهرٓي ٌاقٔاظ اذ گَُ ٍیاو “Ulu padişahlar nam sahibi askerleriyle Sonsuza kadar senin bu ayıbından bahsederler” Bu durum kimin daha fazla curat ve cesarete ihtiyacı olduğuna şahidlik ediyor. Bu güne kadar senden mertlik ve cesaret adına hiçbir şey görülmemiştir. Senin yaptıklarının semeresi hile ve düzenindendir. Şüphesiz bu gösterişten ileri gitmeyen cesaretin sahtekârlıktan başka birşey değil. Senin müptela olduğun derdin ilacı bellidir. Cesaretini kuvvetlendirmek için onu kullanıyorsun. Şimdi o ilacı tekrar
Bkz. ġahabettin Tekindağ, a.g.e, s. 62.
345
için 40 bin muzaffer ve öncü askerimi ordumdan ayırdım ve onları Sivas‟la Kayseri arasına yerleştirdim. Artık düşman için bu kadar mertlik ve cömertlik yeter. Eğer bundan sonra önceki durumun gibi gizlenip yorgunluk köşesinde inzivaya çekilirsen mertlik adı sana haramdır. Miğfer yerine başörtüsü, zırh yerine çarşaf giysen iyi edersin. Kumandanlık ve genelkurmay sevdasından vazgeç; senden bu iş gelmez, sen bu iş için zayıfsın” Mümin insanlara selam olsun. 1045 Yazıldı Miladi 1514 yılının Ağustos ayının ortalarına doğru (Hicri 920 yılı Cemadiyulahır ayının sonlarında) 1046 Sultan Selim diğer mektuplarında olduğu gibi bu mektuba da hasmına Ġsmail Bahadır diye hesap ederek baĢladı. 1047
Sultan Selim aynı zamanda baĢka bir mektubu da ona Ġran‟la yapacağı savaĢta yardım etmesi için Semerkand Han‟ı Özbek Ubeydullah Han‟a gönderdi. Yine Kansu El-Kavri‟ye de bir mektup gönderip Ġran‟da bulunduğunu belirtti. 1048 Sonra
Çermük‟ten Tarcan‟a geldi. Sultan Selim Tercan‟a geldikten sonra vezir Yahya Bey, Mustafa Bey ve Trabzon sancak Bey‟i Mehmed Bey‟i bir bölük askerle Bayburt Kalesinin zabtına göndermiĢ ertesi gün Sokmen‟de Gürcü Beylerbeyinden Mirza Çabukun elçilerini kabul etmiĢtir. Bu elçi kendisiyle hayvan ve tarım ürünleri
1045
Taha Süresi, 49. Ayet. 1046
Feridun Bey, a.g.e, c. I, s. 357-358; Bitlisi, Selimname, s. 163. 1047
Feridun Bey, Munşetaus-Selâtin, s. 357; Erzurumi, İnkılâb-ı İslam, s. 173-175. 1048
Feridun Bey, Munşetaus-Selâtin, s. 374-375. 346
getirmiĢtir 1049 Ancak yeterli olmadığı için ordu EleĢkird‟in Karasakallu Konağına vardığı halde isyan açtı. Yeniçeriler düĢman meydanda olmadığını söyleyerek çorak yerlerde gereksiz yürümenin yırtılmıĢ çarıklarını tüfenkleri üzerine asıp askerlerin faydasız telef olmasından Ģikâyet ettiler. Hatta Sultan Selim‟in çadırına içi tehdid dolu mektuplar bırakmıĢlardı. Seferin günlüklerini yazan ve orada hazır bulunan Hayder Çelebi Yeniçeriler bir sabah erkenden çadırlarını bozup korunmuĢ etmekte oldukları Selim‟in çadırına kurĢun sıkmıĢlardır: yevmül hamıs, 24 Cumadel-Ahırde Eleşkird tevabiinde Karasakallı konağında ol gün bir iki defa Yeniçeri taifesi şenaate başlayub bais-i fesad malum iken mukayyed olunmayub iskat olund 1050 , ifadesiyle bu olayı anlatmaktadır. Ayrıca bu olayı Selim‟den dinlenen Hasan Can da oğluna nakletmiĢtir. 1051 Yeniçeriler; bizi savaĢ için getirmiĢtiniz, hâlbuki bizim karĢımızda savaĢan bir düĢman yoktur, Kiminle savaĢacağız. Bu tahrip olunmuĢ memleketin neresine kadar gideceğiz, er azığının azlığı ve mesafenin uzunluğu, biz ve atlarımızı mağlup etmiĢ, bu yorgun ordu düĢmanın dinlenen ordusunun karĢısında savunmak uhdesinden çıkamazsa kim suçlanacaktır. KızılbaĢlara yenilme acısı ölümden daha kötüdür. Ġyisi o ki Erdebil oğlu (ġah Ġsmail) yanına bir kiĢiyi gönderelim ve onunla barıĢ yapalım. Askerlerimiz Hoy‟a vardığı zaman eğer Erdebil oğlu (ġah Ġsmail) âlimlerin dediklerini kabul ederse barıĢ yapar ve oradan döneriz, kabul etmezse onunla savaĢırız dedi. 1052
1049 Celal-Zade, a.g.e, 105/b. 1050
1051
Hoca Saadettin, Tacut-Tevarih, c. II, s. 259 . 1052 Ġsmail Hakki UzunçarĢili, Osmanlı Tarihi, c. II, s. 300. 347
Bu hadisenin büyümesine engel olmak isteyen Sultan Selim, Yeniçerilerin içine girip acı bir hitabe ile onları tehdid edip gururlarını kıĢkırtarak askerleri ilerlemeye devam etmeleri konusunda ikna etti. Benim ardımdan gelmek isteyenlerden bana hizmet için kılıç kuşanmış ve terkeş
esnada öncü ordunun komandanı Mihal-Oğlu Mehmed Bey‟in, Bali ÇavuĢu gönderip Diyarbekir hükümdarı Ustaçlu-Oğlu Mehmed Han‟ın Hoy kasabasındadı ve ġah Ġsmail de ona yaklaĢmakta olduğunu haber vermesi ordun heyecanlandırmıĢtır. Muhammed Han haberi Sultan Selim‟e ulaĢtırdı. Sultan Selim bu habere öyle sevindi ki mücevherden eyer ve dizgin değerli bir atla ona hediye olarak gönderdi. Çünkü daha fazla beklemek ordunun isyanına neden olacaktı ya da Ġran toprağında bu kadar ilerlemeleri nedeniyle esir olma ihtimali artıyordu. Askerleri rahatlatan Selim birkaç konaklıktan sonra Ovacık-Sahrası‟na gelmiĢtir 1054
. Dört ay yürüdükten buradan da iki sonra 80 bin süvari ve kırk bin piyade askerle Maku ile Hoy arasında Tebriz‟in 120km fasilesinde olan Çaldıran sahasına geldi.
1055 Eğer ġah Ġsmail‟le karĢılaĢmazsa Tebriz‟e yönelmeyi düĢünürdü. Yol esnasında ileri karakolun bir kısmını Mihal-Oğluna devretti. Diyarbakır hâkimi
1053
1054
Feridun Bey, a.g.e, aynı sf.
1055
Ġsmail Hakki UzunçarĢili, Osmanlı Tarihi, Çev. Vehhab Veli, Mutaliat ve Tahkikat Kültür Kurumu, Tahran 1991, c. II, s. 300; Metzo jon Bark Eshten, İranlıların baş Savaşı, Çev. Zebiyülla Mensüri, s.8. 348
Muhammed Han Ustaclu, Hoy Ģehrinin hudutlarında yerleĢmiĢti. ġah Ġsmail ise onunla karĢılaĢmıĢtı ve müttefikler savaĢa hazırlanıyorlardı. 1056
Bu sırada ġah Ġsmail‟den Sultan Selim‟e yanı bir mesaj ulaĢtı. Ġsmail onu Çaldıran Ovası‟nda savaĢa çağırıyordu. Sultan Selim de vakit geçirmeden Çaldıran ovasına gitme fermanı verdi. Miladi 1514 yılı Ağustus ayının 23. günü, (Hicri 920 yılı Recep ayının 2. günü) batı taraftan Çaldıran Ovası‟na hakim olan bir tepeye ulaĢtı. Bu esnada sağlam Bayezid Kalesi‟nin Osmanlı askerlerinin eline geçtiği haberi ulaĢtı. Bu kalenin elde edilmesiyle Osmanlı ordusunun sol kısmıda kuvvetlenerek muhtemel tehlikelerden korunulmuĢ oldu. 1057 Sultan Selim ġah Ġsmail‟in askerleriyle karĢılaĢtığı zaman, kendi savaĢ planını Ģekillendirdi. Ġran Ordusuna ansızın mı ya da bir gün dinlenip ondan sonra mı saldıracağını düĢünüyordu. 1058
Osmanlı ordusunun birçok komutanı ve Sultan Selim‟in bakanları askerlerin yorgunluk nedeniyle 24 saat dinlemesini önerdiler. Ama Piri Sultan (Çelebi Mehmet Maliye iĢlerinin genel reisi) bu görüĢe muhalefet ederek Ģöyle dedi; düĢmana fırsat vermek onların bizim ordumuzun gücünü ve savaĢ planlarımızı öğrenmelerine neden olur. ġimdi de ölümle karĢılaĢtığımız zaman da yorgunluktan korkmamalıyız, ansızın saldıralım ya da kesinlikle savaĢmayalım. Bu öneriyi ikna kabul eden Sultan Selim gece yarısı ordunun hazır olmasına sabah ise saldırmak için harekete geçmeye karar verdi. Bunun bir diğer nedeni ise Osmanlı ordusunun içinde ġah Ġsmail‟in taraftarları bulunması idi. Bu nedenle bir zaman ordudan ayrılmayıp yada bilgi göndermemeleri için idi. Böylelikle Çaldıran ovasının batı tarafındaki
1056
Anonim, Cıhanguşayı Hakan, 499-500 Yaprakları. 1057
Nasrullah Felsefi, a.g.e, s. 91-92. 1058
UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, c. II, s. 302. 349
tepeyi tamamıyla savaĢ için gelmiĢ (120 bin kiĢiden oluĢan) olan Osmanlı ordusu doldurdu. 1059
Diğer taraftan da ġah Ġsmail de savaĢa hazırdı. 1060
Âlem-aray‟ı Abbas‟i yazarı Ġskender Bek Türkmen Ģöyle diyor: Sultan Selim‟in mektubu ġah Ġsmail‟e ulaĢtığı zamanda onun ordusunu sevk ettiğiniöğrenince Ġsfahan‟dan Hemedan çevresine geldi ve düĢüncesinde Rumlarla savaĢı olmadan onun vakitsiz geldiği için bilgilendi gayet mertlikten kendini Ġran memleketlerinin ordusunu toparlamayı baĢaramadı, kendi bayrağın gölgesinde olan gökyüzünün aĢınmak sayılı askerle düĢmana karĢı çıktı. Zikredilen yılın Recep ayının ikisinde Hoy‟a ait yerlerden Çaldıran çölünde 20bin (25 bine kadar) askerle sayısız askerle karĢı karĢıya geldi. SavaĢın bitmesinden sonra Sultan Selim, baĢbakanı Hersekli oğlu Ahmet PaĢa‟yı Tebriz‟in fethetme ile görevlendirdi. Çaldıran savaĢından iki gün sonra Ahmet PaĢa ve Katıp Piri Tebriz‟i ele geçirdiler. Tebriz halkına Hersekli oğlu Ahmet PaĢa‟dan itaat etmelerine dair bir ferman çıkarıldı. 1061
Sultan Selim Ahmet PaĢa‟yı gönderdikten onüç gün sonra Tebriz‟e girdi. 1062 Sultan Selim Tebriz‟den oğlu Süleyman, Kırım Han‟ı, Venedik Cumhuriyet‟i ve Mısır Sultanı‟na Fetihnameler gönderdi. Sultan Selim o sırada sıkıntı yaĢadığı sıkıntılı durumunda olan Timur torunlarından olan Sultan Huseyin Mirza Baykara‟nın oğlu Bedi‟üz-Zaman Mirza ve Akkoyunlu Beylerinden Yakub‟u bin Ehl-i Hiref-i aileyle birlikte yanına getirdi ve
1059
Lütfi PaĢa, Tevarih-i Al-ı Osman, s. 221. 1060
Emir Mahmud Hondmir, a.g.e, 499. Belge. 1061
Ġskender Bek Türkmen, a.g.e, s. 41-42. 1062
Hammer Purgsthal, a.g.e, s. 846. 350
sekiz günden sonra Karabağ‟a döndü. 1063 Osmanlı ordusuyla birlikte Ġstanbul‟a giden Bedi‟üz-Zaman Mirza bir süre sonra vebadan vefat etmiĢtir. 1064
1063
Hammer Purgsthal, c. II, s. 846-847. 1064
Hoca Saadettin, Tacut-Tevarih, c. II, s. 283. |
ma'muriyatiga murojaat qiling