Aziz Nesin


—  Neymiş adamın şikâyeti? dedi. O mektuba bakarak anlattım: —


Download 422.63 Kb.
Pdf ko'rish
bet39/57
Sana20.01.2023
Hajmi422.63 Kb.
#1103753
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   57
Bog'liq
(@Turkchani organamz) Aziz Nesin - Ah Biz Eşekler (1)

— 
Neymiş adamın şikâyeti? dedi.
O mektuba bakarak anlattım:
— 
Evinin yakınındaki duvara, ordan gelip geçenlerin
işlemlerinden yakınıyor. Duvara katranla «Burası
eşşeklere mahsus helâdır» diye yazmış. Ama bu yazıya


bile aldırış etmeden işeyenler çokmuş. Çünkü bunlar,
okur-yazar olmadıklarından, duvardaki yazıyı
okuyamıyor- larmış.
Mektubunu «Bilmem ki, neden bu hallere düştük?» diye
bitiren bu okurumun başka gazetelerdeki yazarlara da,
«Memleketimizin cesur evlâdı» diye başlayan mektuplar
gönderdiğini, gazeteci arkadaşlarımdan öğrenmiştim.
Dosyadaki mektuplardan biri de şuydu:
«Sayın ağabeyim,
Size ağabey diye hitap etmekliğimin nedeni, samimiyetim
ve size olan saygınıdır. Bundan dolayı, mektubuma imza
atmayışımı ve adresimi yazmayışımı mazur göreceğinizi
biliyorum. Mektubumun kontrol edilip okunacağını bildiğim
için kimliğimi yazmıyorum. Beni cesaretsiz sanmayın. Ama
bugünlerde boştayım ve her yerde iş aramaktayım.. Sizin
gibi muhalif bir yazara mektup yazdığımı anlarlarsa, çok
zor bir durumda kalacağım gibi, hiçbir yerde de iş
bulamam. Şimdi sizi rahatsız etmemin nedenine gelince,
sizin tanıdıklarınız çoktur. Acaba bana bir iş bulabilir
misiniz? Ne iş olsa yaparım. Yeter ki elime geçecek olan
para, ayda ikibin liradan az olmasın. Ben, bana bulacağınız
işi sizden telefonla sorar öğrenirim.»
Arkadaşlara,
— 
Neden bu hale düştüğümüzü hâlâ anla- yamadınızsa, bu
dosyadan biriki mektup daha okuyayım, dedim.
İçlerinden biri,
— 
Oku lütfen... dedi.
Okudum:
«Sayın Bay...
Kimbilir okurlarınızdan ne kadar çok mektup
alıyorsunuzdur. Ben de sizin devamlı bir okurunuz olarak,
bu mektubumla değerli zamanınızı aldığım için özür
dilerim. Müsaadenizle sizden bir dileğim var. Yazılarınız
arasında ne


dense biz küçük memurların dertlerine yer vermiyorsunuz.
Bizlerin artık rüşvetsiz geçinemez hale geldiğimizi
bilmeyen kalmamıştır. Bu memleket meselesine de temas
ederek, bizim feryatlarımıza da gazetenizde yer vermenizi
rica ederim. Yalnız şu kadarını söyliyeyim ki, memur
olmam, adımın ve adresimin açıklanmasına engeldir. Bunu
cesaretsizliğime yormamanızı dilerim.
Başka bir mektup okudum:
«Beyefendi,
Yazılarınızı ailece beğenerek okuruz. Sizden bir ricamız
var. Bu ricamızı yerine getireceğinizi umarak şimdiden
teşekkür ederiz, imzalı bir resminizi gönderirseniz bizi çok
sevindireceksiniz. Yalnız fotoğrafınızı imzalarken, adıma
adamamanızı ve fotoğrafın üstüne adımı yazmamanızı rica
ederim. Gerçek adımın yerine herhangi bir ad
yazabilirsiniz. Ne yazık ki, çok kötü bir zamanda yaşıyoruz.
Beni korkak bir insan sanmayınız. Çok medenî cesaret
sahibi bir insanimdir. Fakat karşınızdaki medenî bir insan
olmayınca sizin medenî cesaretiniz on para etmez, değil mi
efendim. Benim adıma yazdığınız imzalı resminiz evimde
görülürse, üniversitenin son sınıfında okuyan kızım için iyi
olmaz.»
Arkadaşlardan biri,
— 
O elindeki dosyada, adını adresini açıklayan hiç yok mu?
diye sordu.
Karıştırdım dosyayı. Böyle bir okur mektubu buldum.
«Sayın yazar,
Sizi rahatsız ettiğim için affınızı dilerim. Önce şunu
söylemek isterim ki, sizin gibi cesur ve hakikatları dile
getiren bir yazara mektup yazarken kimliğini açıklamaktan
çekinen korkaklardan olmadığım için adımı ve adresimi
yazıyorum.»
Mektubun burasında bir arkadaş.
— 
Bravo... diye bağırdı.
Ben mektubu okudum:
İ


«Henüz yeni evli ve iki çocuk babası bir gencim. İşte bu
nedenle beni anlayacağınızı umarak, mektubumu
okuduktan sonra yırtıp atmanızı, daha iyisi yakarak
yoketmenizi rica ederim. Bunu artık sizin namusunuza
bırakıyorum. Yazılarınızdan sizin ne kadar iyi yürekli bir
insan olduğunuzu anlıyor, bana da bir yardımda
bulunacağınıza güveniyorum. Ailece çektiğimiz geçim
sıkıntısından kurtulmak için memurluktan ayrılıp serbest
çalışmaya karar verdimse de sermayem yok. Acaba bana bir
miktar...»
Bir mektup daha okuyorum. Onu yazan da adını
bildirmemiş. Zamanımızda kızlarda ahlâk kalmadığından,
bu yüzden evlenecek kız bulamadığından yakınıyor, bu
mektubunun da adını saklı tutarak gazetede yayınlanmasını
istiyordu.
«Muhterem efendim,.
Geçen gün misafir bulunduğum bir arkadaşımın evinde
tesadüfen gördüğüm bir gazetede gözüm sizin bir yazınıza
ilişti. O sırada arkadaşımın helâya gitmesinden
yararlanarak, boş zamanımı değerlendirmek için, yazınızı
okudum. Yazınızda, memleket dertlerini büyük bir cesaretle
ortaya koyuşunuz dikkatimi çekti. İşte bunun içindir ki, ben
de size memleketimizin en büyük bir derdini yazmaya karar
verdim. Ticaretle uğraştığım için, yazım gazetenizde
yayınlanırsa...»
Oradakilerden biri,
— Adını, adresini koymayın mı diyor? dedi.

Download 422.63 Kb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   57




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling