Bin Muhteşem Güneş
Download 1.16 Mb. Pdf ko'rish
|
Khaled Hosseini - Bin Muhteşem Güneş
Şuradaki adam, görüyor musun? O senin gerçek baban. Tarık’a seslendi, ama sokaktaki gürültü
sesini boğdu, Tarık onu duymadı. Evin üstünde uçuşan roketlerin ıslığına uyandı. Bir yerlerde, göremediği gökyüzü patlamalarla, makineli tüfeklerin uzun, delicesine takırtısıyla deliniyordu. Leyla gözlerini kapadı. Sonra, Raşit’in koridoru döven, güçlü ayak seslerine uyandı. Sürünerek kapıya gitti, avuçlarıyla vurdu. “Yalnızca tek bir bardak, Raşit. Benim için değil. Kızım için. Kanı ellerine bulaşsın istemezsin, değil mi?” Adam yürüyüp geçti. Leyla yalvarmaya başladı. Bağışlanmak için yakardı, sözler verdi. Lanet okudu. Raşit’in kapısı kapandı. Radyo açıldı. Müezzin üçüncü kez ezan okudu. Sıcak yeniden bastırdı. Azize daha da güçsüz, halsizdi şimdi. Ağlamayı kesmişti, hiç kıpırdamıyordu. Leyla kulağını onun ağzına yapıştırdı, soluklarının ha if hışırtısını duyamama korkusuyla, ödü koparak dinledi. Bu kadarcık bir hareket bile, başının fırıl fırıl dönmesine yetmişti. Dalıp gitti, anımsayamadığı rüyalar gördü. Uyanınca, Azize’yi kontrol etti, çatlamış dudaklarına, boynunda belli belirsiz atan nabza dokundu. Burada ölüp gideceklerdi, Leyla artık bundan emindi, ama onu asıl dehşete düşüren şey, kızından, daha genç ve daha narin olan Azize’den sonraya kalma olasılığıydı. Azize daha ne kadar dayanabilirdi? Azize bu sıcakta can verecek, Leyla da onun katılaşan, küçük bedeninin yanında yatmak, kendi ölümünü beklemek zorunda kalacaktı. Bir kez daha, dalıp gitti. Uyandı. Uyudu. Uykuyla uyanıklık arasındaki çizgi bulandı. Bu kez onu uyandıran ezan ya da horozlar değil, sürüklenen ağır bir şeyin sesiydi. Bir çıngırtı duydu. Ansızın odaya ışık doldu. Gözleri acı çığlıklar attı. Leyla başını kaldırdı, irkildi, eliyle gözlerini perdeledi. Parmaklarının arasından, üçgen bir ışıkta duran iri, bulanık karaltıyı gördü. Siluet kıpırdadı. Şimdi, yanına çömelen, ona doğru eğilen bir kütle, kulağına fısıldayan bir ses vardı. “Bunu bir daha denemeye kalkarsan, seni bulurum. Peygamber üzerine yemin ederim ki, ne yapar eder seni bulurum. Bulduğum zaman da, bu kahrolası ülkede, beni yapacağım şeyden sorumlu tutacak tek bir mahkeme çıkmaz. Once Meryem’i, sonra onu, en son da seni... Sana izlettiririm. Beni anlıyor musun? Önce seyrettiririm sana!” Doğruldu, odadan çıktı. Ama çıkmadan önce böğrüne, Leyla’ya günlerce kan işetecek bir tekme yapıştırmayı ihmal etmedi. |
Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©fayllar.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling
ma'muriyatiga murojaat qiling