tanesini cebinden çıkarır." Hans'ın sınavı başarıp başaramayacağı konusunda bahse tutuşanlar
başta olmak üzere bütün öğrenciler de Stuttgart'taki arkadaşlarını hatırlamaktan geri
kalmadılar.
İçten dualar ve yürekten dilekler uzun mesafeleri kolaylıkla geride bırakıp hayli uzaklarda
etkisini gösterebileceğinden, Hans da kendi kasabasındaki tanıdıklarının aklından geçenleri
hissetmekte gecikmemişti. Sabahleyin yanında ba28
basıyla yola koyulup sınav salonuna geldiğinde kalbi yerinden fırlayacak gibiydi, korkuyla
ve çekine çekine sınav gözetmeninin gösterdiği yere gidip oturdu; soluk yüzlü oğlanların
doldurduğu geniş salona bir göz gezdirdi, kendini sanki işkence odasına kapatılan bir cani gibi
hissediyordu. Sonunda sınavı yapacak öğretmen girdi salona, gürültüyü kesmelerini söyleyerek
Latince sınavı için bir metin dikte ettirdi, metni kolay bulan Hans da rahat bir nefes aldı. Hemen
kolları sıvayıp adeta güle oynaya bir müsvedde hazırladı, sonra müsveddeyi özen ve dikkatle
temize çekerek götürüp teslim etti; sınav kâğıdını ilk verip çıkanlar arasındaydı.
Sonradan her ne kadar yolu şaşırıp halasının evini bulamayarak iki saate j yakın bir zaman
kentin kızgın caddelerinde
orası i senin burası benim dolanıp durduysa da bu onun I yeniden düzelen moralini pek
bozmadı; hatta ha-S lasıyla babasından bir süre daha uzak
kalabildiği I için mutluydu, yabancı başkentin gürültülü cadl delerinde yürürken macera
peşinde koşup gözü-
I nü budaktan sakınmaz biri gibi hissetti kendini.
Sonunda ona buna sorarak güçlükle evi buldu, içeride hemen bir soru yağmuruyla
karşılaştı.
"Nasıl geçti sınav? Nasıl oldu bakayım? Üstesinden gelebildin mi bari?"
Do'stlaringiz bilan baham: |