Hamkorlik masalalari” mavzusidagi Xalqaro ilmiy-amaliy konferensiya materiallari

adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele. Âl-i İmrân Suresi 21. Ayet 
meali 
“Şüphesiz Allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkinliklerden, 
kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp-
düşünürsünüz.” Nahl Suresi 90. Ayet mealiAdalet kavramını filozoflar da kendi bakış açılarına 
göre değerlendirmişlerdir. Topakkaya, (2008;s.27-46) 
“Adalet Kavramı Bağlamında Aristoteles - Platon Karşılaştırması” adlı çalışmasında 
genişçe yer verdiği iki filozofun adalet anlayışını karşılaştırmış ve Platon’un sınıfsal devlet için 
iyi ve doğru olan bir şeyin aynı zamanda adaletli de olduğu düşüncesinde olduğunu ifade eder.. 
“Vatandaşların devlette üç sınıftan birine ait olmaları hakka ve adalete uygundur…” Aristoteles 
iki tür adaletten bahseder. Bunlardan ilki paylaştırıcı adalettir. İkinci adalet türü düzeltici 
adalettir. Bu ise aritmetik eşitlik yöntemiyle gerçekleşir. Adalet insan davranışlarının doğru olup 
olmadıklarını gösteren en önemli ilkedir. Haksızlık ve onun sonucu olan adaletsizlik yasalara 
uymamak, her zaman fazlasını istemek ve eşit olmamak anlamına gelir. Hak ve adalet ise yasaya 
uygun davranmak ve eşitliğe riayet etmek demektir… Platon adalet kavramı analizinde ideal bir 
devleti hareket noktası olarak kabul ederken, Aristoteles reel bir devlet ve toplum anlayışından 
hareket eder. Aristoteles ile Platon’un adalet anlayışlarını karşılaştırıldığında adalet en yüksek 
erdemdir.” 

---

292 
“Kültürdilbilim yaklaşımında kültür ve dil, dünya görüşünü yansıtan iki olgu olarak 
birbirleriyle eşleştirilmekte ve dilin kültürle olan çok boyutlu ilişki ve etkileşimleri 
irdelenmektedir. Bu yaklaşımın ve çalışmaların dayandığı temele göre dil, kültürü simgelerle 
ifade eden bir kılavuz, bu nedenle de kültürel olguları incelemek için kullanılabilecek en önemli 
araçlardan biri olarak değerlendirilmektedir (Alimjanova 2016: 20-27).” Bu bakımdan adalet 
kavramının toplumsal etkileşim içindeki yerinin tespiti kültürdilbilimin yöntemlerinin 
uygulanmasıyla elde edilebilir. “Kültür, bir toplumun ortak duygu, düşünce, dünya görüşü ve 
kıymetler sistemleri olarak o toplumun dünya görüşünü temsil eden fenomen; dil ise onu 
koruyan ve ifade eden ulusal kimlik aracıdır. Böylece hayatı nasıl yorumladığımız, ne şekilde 
yaşadığımız, neleri kabul ettiğimiz veyahut etmediğimiz, nelerden hoşlandığımız yahut nelerden 
hoşlanmadığımız, tecrübelerimiz, bakış açımız, yaşam tarzımız gibi hayata dair olumlu ya da 
olumsuz her şey “kültür” kavramının içine girmekte ve tüm bunlar dilde karşılığını bulmaktadır. 
Bahsedilen tüm toplumsal ve kültürel olguları, ortak toplumsal ve kültürel değerleri dil 
göstergelerine kodlayıp kaydeden dil, bu kültürel bilgileri özellikle deyimlerin, atasözlerinin, 
özlü sözlerin vb. içinde muhafaza etmektedir. Dil bu açıdan, bilgiyi şifreleme yöntemiyle 
toplumsal ve kültürel hafızaya kaydettiği düşünülen ulusal ve kültürel bir “kodlar sistemi”ne 
dönüşmektedir (Saraç 2019: 273-279)” (Keskin, 2020;s. 766). Adalet kavramı da Türk 
kültüründe değişik dil göstergeleri ve kültürel kodlar içinde yaşamaktadır. Dili simgelerle ifade 
eden kılavuz ve araç yine dilin kendisinde ve düşüncenin temel nirengi noktalarında mevcuttur.